Arapça:
قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ وَيَقْدِرُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Çeviriyazı:
ḳul inne rabbî yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü veyaḳdiru velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Rabbim rızkı dilediğine genişletir, dilediğine sıkar. Fakat insanların çoğu bilmezler."
Diyanet İşleri:
De ki: "Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir, fakat insanların çoğu bilmezler."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Şüphe yok ki Rabbim, dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğinin daraltır ve fakat insanların çoğu bilmez.
Şaban Piriş:
De ki: Rabbim, dilediğine rızkı yayar, dilediğine de daraltır. Fakat, insanların çoğu bilmez.
Edip Yüksel:
De ki, "Rabbim nimetleri dilediğine bol verir veya kısar. Ama halkın çoğu bilmez."
Ali Bulaç:
De ki: "Şüphesiz benim Rabbim rızkı dilediğine genişletir-yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar."
Suat Yıldırım:
De ki: “Rabbim dilediği kimsenin rızkını, nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini kısar. Ama insanların ekserisi bu gerçeği bilmezler.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Şüphe yok Rabbim rızkı dilediği kimseye genişletir ve darlaştırır. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar."
Bekir Sadak:
Zalimlere: «Yalanladiginiz atesin azibini tadin, bugun birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz» deriz.
İbni Kesir:
De ki: Rabbım dilediğinin rızkını genişletir ve kısar, ama insanların çoğu bilmezler.
Adem Uğur:
De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar
İskender Ali Mihr:
De ki: "
Celal Yıldırım:
De ki: Şüphesiz Rabbın, rızkı dilediğine genişletir ve daraltır. Ama insanların çoğu (bu hikmeti) bilmezler.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Şüphesiz benim Rabbim, rızkı dilediğine genişletir, yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.»
Fransızca:
Dis : "Mon Seigneur dispense avec largesse ou restreint Ses dons à qui Il veut. Mais la plupart des gens ne savent pas".
İspanyolca:
Di: «Mi Señor dispensa el sustento a quien Él quiere: a unos con largueza, a otros con mesura. Pero la mayoría de los hombres no saben».
İtalyanca:
Di': «In verità il mio Signore concede generosamente a chi vuole e lesina a chi vuole, ma la maggior parte degli uomini non lo sa».
Almanca:
Sag: "Mein HERR gewährt viel Rizq, wem ER will, und ER gewährt wenig. Doch die meisten Menschen wissen nicht."
Çince:
你说:我的主欲使谁的给养宽裕,就使他宽裕;欲使谁的给养窘迫,就使他窘迫。但众人大半不知道。
Hollandaca:
Antwoord: Waarlijk, mijn Heer zal overvloedigen voorraad schenken aan wien hem behaagt en spaarzaam wezen naar zijn welbehagen; maar het grootste deel der menschen weet dit niet.
Rusça:
Скажи: "Воистину, мой Господь увеличивает или ограничивает удел тому, кому пожелает, но большинство людей не знает этого".
Somalice:
Waxaad dhahdaa Eebehay wuxuu u fidiyaa rizqiga ruxuu doono, wuuna ku cidhidhhiyaa ruxuu doono, laakiin dadka badankiisu ma oga.
Swahilice:
Sema: Hakika Mola wangu Mlezi humkunjulia riziki na humdhikisha amtakaye. Lakini watu wengi hawajui.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «ھەقىقەتەن، پەرۋەردىگارىم كىمنىڭ رىزقىنى كەڭ قىلىشنى خالىسا ئۇنى كەڭ قىلىدۇ، (كىمنىڭ رىزقىنى تار قىلىشنى خالىسا ئۇنى) تار قىلىدۇ، لېكىن كىشىلەرنىڭ تولىسى (بۇنى) ئۇقمايدۇ»
Japonca:
言ってやるがいい。「本当にわたしの主は,御心のままに豊かに御恵みを与えられ,また乏しくもなされる。だが人びとの多くは理解しない。」
Arapça (Ürdün):
«قل إن ربي يبسط الرزق» يوسعه «لمن يشاء» امتحانا «ويقدر» يضيقه لمن يشاء ابتلاءً «ولكن أكثر الناس» أي كفار مكة «لا يعلمون» ذلك.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि मेरा परवरदिगार जिसके लिए चाहता है रोज़ी कुशादा कर देता है और (जिसके लिऐ चाहता है) तंग करता है मगर बहुतेरे लोग नहीं जानते हैं
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “แท้จริงพระเจ้าของฉันทรงแผ่ปัจจัยยังชีพแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และทรงให้คับแคบ แต่ว่าส่วนมากของมนุษย์ไม่รู้”
İbranice:
אמור: 'ריבוני יכול להרחיב או לצמצם את הפרנסה למי שירצה. אך רוב האנשים אינם יודעים
Hırvatça:
Reci: "Gospodar moj daje obilnu opskrbu onome kome hoće, a i uskraćuje, ali, većina ljudi ne zna."
Rumence:
Spune: “Domnul meu înzestrează cu prisosinţă şi cu măsură pe cine voieşte, însă cei mai mulţi oameni nu ştiu.”
Transliteration:
Qul inna rabbee yabsutu alrrizqa liman yashao wayaqdiru walakinna akthara alnnasi la yaAAlamoona
Türkçe:
De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar."
Sahih International:
Say, "Indeed, my Lord extends provision for whom He wills and restricts [it], but most of the people do not know."
İngilizce:
Say: "Verily my Lord enlarges and restricts the Provision to whom He pleases, but most men understand not."
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) De: “Rəbbim istədiyinin ruzisini artırar və (istədiyininkini də) azaldar. Lakin insanların əksəriyyəti (bunu) bilməz!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Rabbim dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler, (sanırlar ki mal ve evlad çokluğu şeref ve büyüklük sebebidir.)"
Diyanet Vakfı:
De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.
Erhan Aktaş:
De ki: “Benim Rabb’im, dilediği kimseye rızkı genişletir ve takdir eder. Fakat insanların çoğu idrak etmezler.”
Kral Fahd:
De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Şübhesiz Rabbim kimi dilerse onun rızkını genişletir, (kimi de dilerse onunkini) daraltır. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler».
Muhammed Esed:
De ki: "Rabbim dilediğine bol rızık verir, (dilediğine) az. Fakat insanların çoğu (Allah´ın yol ve yöntemlerini) anlamazlar".
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Rabbim dilediğine rızkı genişletir, dilediğine kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler (bu gerçeği tasdik etmezler).
Portekizce:
Dize-lhes: Em verdade, meu Senhor prodigaliza e restringe a Sua graça a quem Lhe apraz: porém, a maioria dos humanoso ignora.
İsveççe:
Säg: "Min Herre ger den Han vill riklig och [den Han vill] knappare utkomst, men de flesta människor förstår det inte."
Farsça:
بگو: یقیناً پروردگارم روزی را برای هر کس بخواهد وسعت می دهد یا تنگ می گیرد، ولی بیشتر مردم [نسبت به مصلحت خدا] معرفت و آگاهی ندارند.
Kürtçe:
بڵێ بەڕاستی پەروەردگارم ڕۆزی فراوان دەکات ودەیگرێتەوە بۆ ھەر کەسێك بیەوێ بەڵام زۆر بەی خەڵك نازانن
Özbekçe:
Сен: «Албатта, Роббим хоҳлаган кишисига ризқни кенг қилур ва тор қилур. Лекин одамларнинг кўплари билмаслар», деб айт.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Sesungguhnya Tuhanku memewahkan rezeki bagi sesiapa yang dikehendakiNya, dan Dia juga yang menyempitkan (bagi sesiapa yang dikehendakiNya); akan tetapi kebanyakan manusia tidak mengetahui (hakikat itu).
Arnavutça:
Thuaju: “Me të vërtetë, Zoti im, i jep furnizim të bollshëm kujt të dojë dhe ia mungon (kujt të dojë), por shumica e njerëzve nuk e dinë këtë.
Bulgarca:
Кажи: “Моят Господ увеличава препитанието комуто пожелае и Той го намалява. Ала повечето хора не знаят.”
Sırpça:
Реци: „Мој Господар даје обилну опскрбу ономе коме хоће, а и ускраћује, али, већина људи не зна.“
Çekçe:
Rci: 'Pán můj v hojnosti obživu uštědřuje, komu chce, a odměňuje ji také, komu chce, avšak většina lidí to neví.'
Urduca:
اے نبیؐ، اِن سے کہو میرا رب جسے چاہتا ہے کشادہ رزق دیتا ہے اور جسے چاہتا ہے نپا تلا عطا کرتا ہے، مگر اکثر لوگ اس کی حقیقت نہیں جانتے
Tacikçe:
Бигӯ: «Парвардигори ман аст, ки рӯзии ҳар касро, ки бихоҳад, фаровон мекунад ва бар ҳар кӣ бихоҳад, танг мегирад. Вале бештари мардум намедонанд».
Tatarca:
Син әйт: "Минем Раббым теләгән кешесенә киң ризык бирер, вә теләгән кешесенә тар ризык бирер, бит ахирәт эшләре дөнья малына карап йөрми", – ләкин күбрәк кешеләр аны белмиләр.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Sesungguhnya Tuhanku melapangkan rezeki bagi siapa yang dikehendaki-Nya dan menyempitkan (bagi siapa yang dikehendaki-Nya). akan tetapi kebanyakan manusia tidak mengetahui".
Amharca:
በላቸው «ጌታዬ ሲሳይን ለሚሻው ሰው ያሰፋል፤ ያጠባልም፡፡ ግን አብዛኛዎቹ ሰዎች አያውቁም፡፡»
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! நிச்சயமாக என் இறைவன் அவன் நாடுபவர்களுக்கு வாழ்வாதாரத்தை விசாலமாகத் தருகிறான். இன்னும், (அவன் நாடுபவர்களுக்கு) சுருக்கி கொடுக்கிறான். என்றாலும், மக்களில் அதிகமானவர்கள் (இதன் தத்துவத்தை) அறியமாட்டார்கள்.
Korece:
일러가로되 실로 주님께서는 그분이 원하시는 자에게 일용할 양식을 풍성케 하시고 또 제한하 시도다 그러나 많은 사람들이 알 지 못하더라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói (với những kẻ mà Allah đã ban cho họ nhiều ân huệ về của cải cũng như con cái): “Quả thật, Thượng Đế của Ta nới rộng hay thu hẹp bổng lộc đối với ai là tùy ý Ngài muốn, tuy nhiên, đa số nhân loại không biết (tất cả mọi sự việc đều được sắp đặt theo sự sáng suốt và anh minh của Ngài).”
Ayet Linkleri: