Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

34

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

3642

Sayfa No: 

432

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ وَيَقْدِرُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

ḳul inne rabbî yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü veyaḳdiru velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Rabbim rızkı dilediğine genişletir, dilediğine sıkar. Fakat insanların çoğu bilmezler."

Diyanet İşleri: 

De ki: "Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir, fakat insanların çoğu bilmezler."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Şüphe yok ki Rabbim, dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğinin daraltır ve fakat insanların çoğu bilmez.

Şaban Piriş: 

De ki: Rabbim, dilediğine rızkı yayar, dilediğine de daraltır. Fakat, insanların çoğu bilmez.

Edip Yüksel: 

De ki, "Rabbim nimetleri dilediğine bol verir veya kısar. Ama halkın çoğu bilmez."

Ali Bulaç: 

De ki: "Şüphesiz benim Rabbim rızkı dilediğine genişletir-yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Rabbim dilediği kimsenin rızkını, nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini kısar. Ama insanların ekserisi bu gerçeği bilmezler.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Şüphe yok Rabbim rızkı dilediği kimseye genişletir ve darlaştırır. Fakat insanların çoğu bilmezler.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar."

Bekir Sadak: 

Zalimlere: «Yalanladiginiz atesin azibini tadin, bugun birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz» deriz.

İbni Kesir: 

De ki: Rabbım dilediğinin rızkını genişletir ve kısar, ama insanların çoğu bilmezler.

Adem Uğur: 

De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar

İskender Ali Mihr: 

De ki: &quot

Celal Yıldırım: 

De ki: Şüphesiz Rabbın, rızkı dilediğine genişletir ve daraltır. Ama insanların çoğu (bu hikmeti) bilmezler.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Şüphesiz benim Rabbim, rızkı dilediğine genişletir, yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.»

Fransızca: 

Dis : "Mon Seigneur dispense avec largesse ou restreint Ses dons à qui Il veut. Mais la plupart des gens ne savent pas".

İspanyolca: 

Di: «Mi Señor dispensa el sustento a quien Él quiere: a unos con largueza, a otros con mesura. Pero la mayoría de los hombres no saben».

İtalyanca: 

Di': «In verità il mio Signore concede generosamente a chi vuole e lesina a chi vuole, ma la maggior parte degli uomini non lo sa».

Almanca: 

Sag: "Mein HERR gewährt viel Rizq, wem ER will, und ER gewährt wenig. Doch die meisten Menschen wissen nicht."

Çince: 

你说:我的主欲使谁的给养宽裕,就使他宽裕;欲使谁的给养窘迫,就使他窘迫。但众人大半不知道。

Hollandaca: 

Antwoord: Waarlijk, mijn Heer zal overvloedigen voorraad schenken aan wien hem behaagt en spaarzaam wezen naar zijn welbehagen; maar het grootste deel der menschen weet dit niet.

Rusça: 

Скажи: "Воистину, мой Господь увеличивает или ограничивает удел тому, кому пожелает, но большинство людей не знает этого".

Somalice: 

Waxaad dhahdaa Eebehay wuxuu u fidiyaa rizqiga ruxuu doono, wuuna ku cidhidhhiyaa ruxuu doono, laakiin dadka badankiisu ma oga.

Swahilice: 

Sema: Hakika Mola wangu Mlezi humkunjulia riziki na humdhikisha amtakaye. Lakini watu wengi hawajui.

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، «ھەقىقەتەن، پەرۋەردىگارىم كىمنىڭ رىزقىنى كەڭ قىلىشنى خالىسا ئۇنى كەڭ قىلىدۇ، (كىمنىڭ رىزقىنى تار قىلىشنى خالىسا ئۇنى) تار قىلىدۇ، لېكىن كىشىلەرنىڭ تولىسى (بۇنى) ئۇقمايدۇ»

Japonca: 

言ってやるがいい。「本当にわたしの主は,御心のままに豊かに御恵みを与えられ,また乏しくもなされる。だが人びとの多くは理解しない。」

Arapça (Ürdün): 

«قل إن ربي يبسط الرزق» يوسعه «لمن يشاء» امتحانا «ويقدر» يضيقه لمن يشاء ابتلاءً «ولكن أكثر الناس» أي كفار مكة «لا يعلمون» ذلك.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि मेरा परवरदिगार जिसके लिए चाहता है रोज़ी कुशादा कर देता है और (जिसके लिऐ चाहता है) तंग करता है मगर बहुतेरे लोग नहीं जानते हैं

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “แท้จริงพระเจ้าของฉันทรงแผ่ปัจจัยยังชีพแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และทรงให้คับแคบ แต่ว่าส่วนมากของมนุษย์ไม่รู้”

İbranice: 

אמור: 'ריבוני יכול להרחיב או לצמצם את הפרנסה למי שירצה. אך רוב האנשים אינם יודעים

Hırvatça: 

Reci: "Gospodar moj daje obilnu opskrbu onome kome hoće, a i uskraćuje, ali, većina ljudi ne zna."

Rumence: 

Spune: “Domnul meu înzestrează cu prisosinţă şi cu măsură pe cine voieşte, însă cei mai mulţi oameni nu ştiu.”

Transliteration: 

Qul inna rabbee yabsutu alrrizqa liman yashao wayaqdiru walakinna akthara alnnasi la yaAAlamoona

Türkçe: 

De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar."

Sahih International: 

Say, "Indeed, my Lord extends provision for whom He wills and restricts [it], but most of the people do not know."

İngilizce: 

Say: "Verily my Lord enlarges and restricts the Provision to whom He pleases, but most men understand not."

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) De: “Rəbbim istədiyinin ruzisini artırar və (istədiyininkini də) azaldar. Lakin insanların əksəriyyəti (bunu) bilməz!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Rabbim dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler, (sanırlar ki mal ve evlad çokluğu şeref ve büyüklük sebebidir.)"

Diyanet Vakfı: 

De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Benim Rabb’im, dilediği kimseye rızkı genişletir ve takdir eder. Fakat insanların çoğu idrak etmezler.”

Kral Fahd: 

De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Şübhesiz Rabbim kimi dilerse onun rızkını genişletir, (kimi de dilerse onunkini) daraltır. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler».

Muhammed Esed: 

De ki: "Rabbim dilediğine bol rızık verir, (dilediğine) az. Fakat insanların çoğu (Allah´ın yol ve yöntemlerini) anlamazlar".

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Rabbim dilediğine rızkı genişletir, dilediğine kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler (bu gerçeği tasdik etmezler).

Portekizce: 

Dize-lhes: Em verdade, meu Senhor prodigaliza e restringe a Sua graça a quem Lhe apraz: porém, a maioria dos humanoso ignora.

İsveççe: 

Säg: "Min Herre ger den Han vill riklig och [den Han vill] knappare utkomst, men de flesta människor förstår det inte."

Farsça: 

بگو: یقیناً پروردگارم روزی را برای هر کس بخواهد وسعت می دهد یا تنگ می گیرد، ولی بیشتر مردم [نسبت به مصلحت خدا] معرفت و آگاهی ندارند.

Kürtçe: 

بڵێ بەڕاستی پەروەردگارم ڕۆزی فراوان دەکات ودەیگرێتەوە بۆ ھەر کەسێك بیەوێ بەڵام زۆر بەی خەڵك نازانن

Özbekçe: 

Сен: «Албатта, Роббим хоҳлаган кишисига ризқни кенг қилур ва тор қилур. Лекин одамларнинг кўплари билмаслар», деб айт.

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): "Sesungguhnya Tuhanku memewahkan rezeki bagi sesiapa yang dikehendakiNya, dan Dia juga yang menyempitkan (bagi sesiapa yang dikehendakiNya); akan tetapi kebanyakan manusia tidak mengetahui (hakikat itu).

Arnavutça: 

Thuaju: “Me të vërtetë, Zoti im, i jep furnizim të bollshëm kujt të dojë dhe ia mungon (kujt të dojë), por shumica e njerëzve nuk e dinë këtë.

Bulgarca: 

Кажи: “Моят Господ увеличава препитанието комуто пожелае и Той го намалява. Ала повечето хора не знаят.”

Sırpça: 

Реци: „Мој Господар даје обилну опскрбу ономе коме хоће, а и ускраћује, али, већина људи не зна.“

Çekçe: 

Rci: 'Pán můj v hojnosti obživu uštědřuje, komu chce, a odměňuje ji také, komu chce, avšak většina lidí to neví.'

Urduca: 

اے نبیؐ، اِن سے کہو میرا رب جسے چاہتا ہے کشادہ رزق دیتا ہے اور جسے چاہتا ہے نپا تلا عطا کرتا ہے، مگر اکثر لوگ اس کی حقیقت نہیں جانتے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Парвардигори ман аст, ки рӯзии ҳар касро, ки бихоҳад, фаровон мекунад ва бар ҳар кӣ бихоҳад, танг мегирад. Вале бештари мардум намедонанд».

Tatarca: 

Син әйт: "Минем Раббым теләгән кешесенә киң ризык бирер, вә теләгән кешесенә тар ризык бирер, бит ахирәт эшләре дөнья малына карап йөрми", – ләкин күбрәк кешеләр аны белмиләр.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Sesungguhnya Tuhanku melapangkan rezeki bagi siapa yang dikehendaki-Nya dan menyempitkan (bagi siapa yang dikehendaki-Nya). akan tetapi kebanyakan manusia tidak mengetahui".

Amharca: 

በላቸው «ጌታዬ ሲሳይን ለሚሻው ሰው ያሰፋል፤ ያጠባልም፡፡ ግን አብዛኛዎቹ ሰዎች አያውቁም፡፡»

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! நிச்சயமாக என் இறைவன் அவன் நாடுபவர்களுக்கு வாழ்வாதாரத்தை விசாலமாகத் தருகிறான். இன்னும், (அவன் நாடுபவர்களுக்கு) சுருக்கி கொடுக்கிறான். என்றாலும், மக்களில் அதிகமானவர்கள் (இதன் தத்துவத்தை) அறியமாட்டார்கள்.

Korece: 

일러가로되 실로 주님께서는 그분이 원하시는 자에게 일용할 양식을 풍성케 하시고 또 제한하 시도다 그러나 많은 사람들이 알 지 못하더라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói (với những kẻ mà Allah đã ban cho họ nhiều ân huệ về của cải cũng như con cái): “Quả thật, Thượng Đế của Ta nới rộng hay thu hẹp bổng lộc đối với ai là tùy ý Ngài muốn, tuy nhiên, đa số nhân loại không biết (tất cả mọi sự việc đều được sắp đặt theo sự sáng suốt và anh minh của Ngài).”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: