Arapça:
وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ بِأَنَّ لَهُم مِّنَ اللَّهِ فَضْلًا كَبِيرًا
Çeviriyazı:
vebeşşiri-lmü'minîne bienne lehüm mine-llâhi faḍlen kebîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardır...
Diyanet İşleri:
İnananlara, Rablerinden büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve müjdele inananları ki şüphe yok, onlara, Allah'tan büyük bir lütuf ve ihsan var.
Şaban Piriş:
Müminlere, kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele!
Edip Yüksel:
İnananlara, ALLAH'tan büyük bir lütfa ulaşacaklarını müjdele.
Ali Bulaç:
Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir fazl vardır.
Suat Yıldırım:
Sen, müminlere Allah'tan büyük bir lütfa nail olacaklarını müjdele!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve mü´minleri müjdele. Muhakkak ki onlar için elbette Allah tarafından pek büyük bir ihsan vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.
Bekir Sadak:
Ey inananlar! Peygamber´in evlerine, yemege cagirilmaksizin vakitli vakitsiz girmeyin
İbni Kesir:
Mü´minlere
Adem Uğur:
Allah´tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.
İskender Ali Mihr:
Ve mü´minleri müjdele! Muhakkak ki onlar için Allah´tan büyük fazl vardır.
Celal Yıldırım:
Mü´minleri, Allah´tan kendilerine büyük sevaplar ve üstünlüklerle müjdele.
Tefhim ul Kuran:
Mü´minlere müjde ver
Fransızca:
Et fait aux croyants la bonne annonce qu'ils recevront d'Allah une grande grâce.
İspanyolca:
Anuncia a los creyentes que recibirán un gran favor de Alá.
İtalyanca:
E da' ai credenti la lieta novella che per loro c'è una grande grazia di Allah;
Almanca:
Und überbringe den Mumin eine frohe Botschaft, daß für sie von ALLAH unermeßliche Gunst bestimmt ist.
Çince:
你应当向信士们报喜,他们将获得真主降下的宏恩。
Hollandaca:
Breng dus goede tijdingen tot de ware geloovigen, dat zij grooten overvloed van God zullen ontvangen.
Rusça:
Сообщи же верующим благую весть о том, что для них у Аллаха есть великая милость.
Somalice:
ee u bishaaree Mu'miniinta inay xaga Eebe ku leeyihiin fadli (dheeraad) weyn.
Swahilice:
Na wabashirie Waumini ya kwamba wana fadhila kubwa inayo toka kwa Mwenyezi Mungu.
Uygurca:
مۆمىنلەرگە ئۇلارنىڭ اﷲ نىڭ بۈيۈك ئېھسانىغا ئېرىشىدىغانلىقىدىن خۇش خەۋەر بەرگىن
Japonca:
それで信者たちにアッラーからの偉大な賜物があるとの吉報を伝えなさい。
Arapça (Ürdün):
«وبشّر المؤمنين بأن لهم من الله فضلا كبيرا» هو الجنة.
Hintçe:
और तुम मोमिनीन को खुशख़बरी दे दो कि उनके लिए खुदा की तरफ से बहुत बड़ी (मेहरबानी और) बख्शिश है
Tayca:
และจงแจ้งข่าวดีแก่บรรดาผู้ศรัทธาว่า แท้จริง สำหรับพวกเขาจะได้รับความโปรดปรานอันใหญ่หลวงจากอัลลอฮฺ
İbranice:
ובשר למאמינים שיש להם מאלוהים חסד אדיר
Hırvatça:
I obraduj vjernike da će Allah na njih veliku milost prosuti,
Rumence:
Vesteşte-le credincioşilor că de la Dumnezeu va pogorî asupra lor mare har.
Transliteration:
Wabashshiri almumineena bianna lahum mina Allahi fadlan kabeeran
Türkçe:
Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.
Sahih International:
And give good tidings to the believers that they will have from Allah great bounty.
İngilizce:
Then give the Glad Tidings to the Believers, that they shall have from Allah a very great Bounty.
Azerbaycanca:
Mö’minlərə Allah tərəfindən böyük bir mükafat (Cənnət) bəxş ediləcəyi ilə müjdə ver!
Süleyman Ateş:
Mü'minlere, Allah'tan büyük bir lutuf bulunduğunu müjdele!
Diyanet Vakfı:
Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.
Erhan Aktaş:
Mü’minleri müjdele! Onlar için Allah’tan büyük bir lütuf vardır.
Kral Fahd:
Allah’tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.
Hasan Basri Çantay:
(Habîbim) Allahdan kendilerine cidden büyük bir fazl (-u kerem inayet buyurulmuş) olduğunu mü´minlere müjdele.
Muhammed Esed:
(O halde,) müminlere kendilerini Allah´tan büyük bir lütuf beklediğini müjdele;
Gültekin Onan:
Müminlere müjde ver, gerçekten onlar için Tanrı´dan büyük bir fazl vardır.
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm) müminlere müjdele: Onlara gerçekten büyük bir mükâfat var.
Portekizce:
E anuncia aos fiéis, que obterão de Deus infinita graça.
İsveççe:
Förkunna för de troende budskapet att Gud har mycken nåd i beredskap för dem,
Farsça:
و مؤمنان را مژده ده که برای آنان از سوی خدا فضل بزرگی خواهد بود،
Kürtçe:
وە مژدە بدە بەئیمانداران کەبێگومان بۆ ئەوان ھەیە بەھرە و بەخششێکی گەورە لەلایەن خواوە
Özbekçe:
Мўминларга, албатта, уларга Аллоҳдан улуғ фазлу марҳамат бўлиши ҳақида хушхабар бер.
Malayca:
Dan (dengan itu) sampaikanlah berita yang mengembirakan kepada orang-orang yang beriman, bahawa sesungguhnya mereka akan beroleh limpah kurnia yang besar dari Allah.
Arnavutça:
Dhe, sihariqoji muslimanët, për të cilët Perëndia ka dhunti të madhe,
Bulgarca:
Възрадвай вярващите, че за тях ще има голяма благодат от Аллах!
Sırpça:
И обрадуј вернике да ће код Аллаха имати велику благодат.
Çekçe:
A oznam věřícím zvěst radostnou o tom, že mají u Boha přízeň velikou!
Urduca:
بشارت دے دو اُن لوگوں کو جو (تم پر) ایمان لائے ہیں کہ ان کے لیے اللہ کی طرف سے بڑا فضل ہے
Tacikçe:
Ва мӯъминонро хушхабар деҳ, ки аз сӯи Худо барояшон фазилате бузург омадааст!
Tatarca:
Коръән белән гамәл кылучы мөэминнәрне шатландыр, Аллаһудан аларга олугъ фазыл вә җәннәт нигъмәтләре булачагы белән!
Endonezyaca:
Dan sampaikanlah berita gembira kepada orang-orang mukmin bahwa sesungguhnya bagi mereka karunia yang besar dari Allah.
Amharca:
አማኞችንም ከአላህ ዘንድ ለእነርሱ ታላቅ ችሮታ ያላቸው መኾኑን አብስራቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நம்பிக்கையாளர்களுக்கு நற்செய்தி கூறுவீராக! “நிச்சயமாக அவர்களுக்கு அல்லாஹ்விடம் மிகப் பெரிய அருள் இருக்கிறது.”
Korece:
믿음이 있는 자들에게는 그 들을 위해 하나님의 커다란 은헤 가 있음이라 전하라
Vietnamca:
Ngươi hãy báo tin mừng cho những người có đức tin rằng họ sẽ có được hồng phúc to lớn từ nơi Allah.
Ayet Linkleri: