Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

33

Sûredeki Ayet No: 

47

Ayet No: 

3580

Sayfa No: 

424

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ بِأَنَّ لَهُم مِّنَ اللَّهِ فَضْلًا كَبِيرًا

Çeviriyazı: 

vebeşşiri-lmü'minîne bienne lehüm mine-llâhi faḍlen kebîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardır...

Diyanet İşleri: 

İnananlara, Rablerinden büyük bir lütuf olduğunu müjdele.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve müjdele inananları ki şüphe yok, onlara, Allah'tan büyük bir lütuf ve ihsan var.

Şaban Piriş: 

Müminlere, kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele!

Edip Yüksel: 

İnananlara, ALLAH'tan büyük bir lütfa ulaşacaklarını müjdele.

Ali Bulaç: 

Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir fazl vardır.

Suat Yıldırım: 

Sen, müminlere Allah'tan büyük bir lütfa nail olacaklarını müjdele!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve mü´minleri müjdele. Muhakkak ki onlar için elbette Allah tarafından pek büyük bir ihsan vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.

Bekir Sadak: 

Ey inananlar! Peygamber´in evlerine, yemege cagirilmaksizin vakitli vakitsiz girmeyin

İbni Kesir: 

Mü´minlere

Adem Uğur: 

Allah´tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.

İskender Ali Mihr: 

Ve mü´minleri müjdele! Muhakkak ki onlar için Allah´tan büyük fazl vardır.

Celal Yıldırım: 

Mü´minleri, Allah´tan kendilerine büyük sevaplar ve üstünlüklerle müjdele.

Tefhim ul Kuran: 

Mü´minlere müjde ver

Fransızca: 

Et fait aux croyants la bonne annonce qu'ils recevront d'Allah une grande grâce.

İspanyolca: 

Anuncia a los creyentes que recibirán un gran favor de Alá.

İtalyanca: 

E da' ai credenti la lieta novella che per loro c'è una grande grazia di Allah;

Almanca: 

Und überbringe den Mumin eine frohe Botschaft, daß für sie von ALLAH unermeßliche Gunst bestimmt ist.

Çince: 

你应当向信士们报喜,他们将获得真主降下的宏恩。

Hollandaca: 

Breng dus goede tijdingen tot de ware geloovigen, dat zij grooten overvloed van God zullen ontvangen.

Rusça: 

Сообщи же верующим благую весть о том, что для них у Аллаха есть великая милость.

Somalice: 

ee u bishaaree Mu'miniinta inay xaga Eebe ku leeyihiin fadli (dheeraad) weyn.

Swahilice: 

Na wabashirie Waumini ya kwamba wana fadhila kubwa inayo toka kwa Mwenyezi Mungu.

Uygurca: 

مۆمىنلەرگە ئۇلارنىڭ اﷲ نىڭ بۈيۈك ئېھسانىغا ئېرىشىدىغانلىقىدىن خۇش خەۋەر بەرگىن

Japonca: 

それで信者たちにアッラーからの偉大な賜物があるとの吉報を伝えなさい。

Arapça (Ürdün): 

«وبشّر المؤمنين بأن لهم من الله فضلا كبيرا» هو الجنة.

Hintçe: 

और तुम मोमिनीन को खुशख़बरी दे दो कि उनके लिए खुदा की तरफ से बहुत बड़ी (मेहरबानी और) बख्शिश है

Tayca: 

และจงแจ้งข่าวดีแก่บรรดาผู้ศรัทธาว่า แท้จริง สำหรับพวกเขาจะได้รับความโปรดปรานอันใหญ่หลวงจากอัลลอฮฺ

İbranice: 

ובשר למאמינים שיש להם מאלוהים חסד אדיר

Hırvatça: 

I obraduj vjernike da će Allah na njih veliku milost prosuti,

Rumence: 

Vesteşte-le credincioşilor că de la Dumnezeu va pogorî asupra lor mare har.

Transliteration: 

Wabashshiri almumineena bianna lahum mina Allahi fadlan kabeeran

Türkçe: 

Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.

Sahih International: 

And give good tidings to the believers that they will have from Allah great bounty.

İngilizce: 

Then give the Glad Tidings to the Believers, that they shall have from Allah a very great Bounty.

Azerbaycanca: 

Mö’minlərə Allah tərəfindən böyük bir mükafat (Cənnət) bəxş ediləcəyi ilə müjdə ver!

Süleyman Ateş: 

Mü'minlere, Allah'tan büyük bir lutuf bulunduğunu müjdele!

Diyanet Vakfı: 

Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.

Erhan Aktaş: 

Mü’minleri müjdele! Onlar için Allah’tan büyük bir lütuf vardır.

Kral Fahd: 

Allah’tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.

Hasan Basri Çantay: 

(Habîbim) Allahdan kendilerine cidden büyük bir fazl (-u kerem inayet buyurulmuş) olduğunu mü´minlere müjdele.

Muhammed Esed: 

(O halde,) müminlere kendilerini Allah´tan büyük bir lütuf beklediğini müjdele;

Gültekin Onan: 

Müminlere müjde ver, gerçekten onlar için Tanrı´dan büyük bir fazl vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm) müminlere müjdele: Onlara gerçekten büyük bir mükâfat var.

Portekizce: 

E anuncia aos fiéis, que obterão de Deus infinita graça.

İsveççe: 

Förkunna för de troende budskapet att Gud har mycken nåd i beredskap för dem,

Farsça: 

و مؤمنان را مژده ده که برای آنان از سوی خدا فضل بزرگی خواهد بود،

Kürtçe: 

وە مژدە بدە بەئیمانداران کەبێگومان بۆ ئەوان ھەیە بەھرە و بەخششێکی گەورە لەلایەن خواوە

Özbekçe: 

Мўминларга, албатта, уларга Аллоҳдан улуғ фазлу марҳамат бўлиши ҳақида хушхабар бер.

Malayca: 

Dan (dengan itu) sampaikanlah berita yang mengembirakan kepada orang-orang yang beriman, bahawa sesungguhnya mereka akan beroleh limpah kurnia yang besar dari Allah.

Arnavutça: 

Dhe, sihariqoji muslimanët, për të cilët Perëndia ka dhunti të madhe,

Bulgarca: 

Възрадвай вярващите, че за тях ще има голяма благодат от Аллах!

Sırpça: 

И обрадуј вернике да ће код Аллаха имати велику благодат.

Çekçe: 

A oznam věřícím zvěst radostnou o tom, že mají u Boha přízeň velikou!

Urduca: 

بشارت دے دو اُن لوگوں کو جو (تم پر) ایمان لائے ہیں کہ ان کے لیے اللہ کی طرف سے بڑا فضل ہے

Tacikçe: 

Ва мӯъминонро хушхабар деҳ, ки аз сӯи Худо барояшон фазилате бузург омадааст!

Tatarca: 

Коръән белән гамәл кылучы мөэминнәрне шатландыр, Аллаһудан аларга олугъ фазыл вә җәннәт нигъмәтләре булачагы белән!

Endonezyaca: 

Dan sampaikanlah berita gembira kepada orang-orang mukmin bahwa sesungguhnya bagi mereka karunia yang besar dari Allah.

Amharca: 

አማኞችንም ከአላህ ዘንድ ለእነርሱ ታላቅ ችሮታ ያላቸው መኾኑን አብስራቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) நம்பிக்கையாளர்களுக்கு நற்செய்தி கூறுவீராக! “நிச்சயமாக அவர்களுக்கு அல்லாஹ்விடம் மிகப் பெரிய அருள் இருக்கிறது.”

Korece: 

믿음이 있는 자들에게는 그 들을 위해 하나님의 커다란 은헤 가 있음이라 전하라

Vietnamca: 

Ngươi hãy báo tin mừng cho những người có đức tin rằng họ sẽ có được hồng phúc to lớn từ nơi Allah.