Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

33

Sûredeki Ayet No: 

46

Ayet No: 

3579

Sayfa No: 

424

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَدَاعِيًا إِلَى اللَّهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُّنِيرًا

Çeviriyazı: 

vedâ`iyen ile-llâhi biiẕnihî vesirâcem münîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve hem de izniyle Allah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandil (olarak gönderdik).

Diyanet İşleri: 

Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve izniyle, halkı Allah'a davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak yolladık.

Şaban Piriş: 

İzni ile Allah’a davetçi ve aydınlatıcı bir kandil/ ışık olarak!

Edip Yüksel: 

ALLAH'a, O'nun izniyle çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak...

Ali Bulaç: 

Ve Kendi izniyle Allah'a çağıran ve nur saçan bir çerağ olarak (gönderdik).

Suat Yıldırım: 

Ey şanlı Peygamber! Biz seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı,Allah'ın izniyle O’nun yoluna dâvet eden bir peygamber ve aydınlatan bir lamba olarak gönderdik. [ 2,143]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah´ın izni ile bir dâvet edici ve nûrlandıncı bir kandil olarak (gönderdik).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve Allah'ın izniyle bir davetçi, ışık saçan bir kandil olarak...

Bekir Sadak: 

Bundan sonra sana hicbir kadin, cariyelerin bir yana, guzellikleri ne kadar hosuna giderse gitsin, hicbirini bosayip baska bir esle degistirmen helal degildir. Allah her seyi gozetmektedir.*

İbni Kesir: 

İzniyle Allah´a çağıran ve aydınlatan bir ışık olarak.

Adem Uğur: 

Allah´ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik).

İskender Ali Mihr: 

Ve O´nun (Allah´ın) izni ile Allah´a davet eden ve nurlandırıcı sirac (kandil) olarak (gönderdik).

Celal Yıldırım: 

33:45

Tefhim ul Kuran: 

Ve kendi izniyle Allah´a çağıran ve nur saçan bir çerağ olarak (gönderdik).

Fransızca: 

appelant (les gens) à Allah, par Sa permission; et comme une lampe éclairante.

İspanyolca: 

como voz que llama a Alá con Su permiso, como antorcha luminosa.

İtalyanca: 

che chiama ad Allah, con il Suo permesso; e come lampada che illumina.

Almanca: 

als Einladenden zu ALLAH nach Seiner Zustimmung und als leuchtende Lampe.

Çince: 

为奉真主之命召人于真主者,为灿烂的明灯。

Hollandaca: 

Gij zijt een uitnoodiger tot God, door zijn welbehagen, en een schijnend licht.

Rusça: 

призывающим к Аллаху с Его дозволения, и освещающим светочем.

Somalice: 

oo Dadka Eebe ugu yeedhi Idankiisa, oo siraad ifi ah.

Swahilice: 

Na mwitaji kumwendea Mwenyezi Mungu kwa idhini yake, na taa yenye kutoa nuru.

Uygurca: 

ئى پەيغەمبەر! سېنى بىز ھەقىقەتەن گۇۋاھچى، بېشارەتچى، ئاگاھلاندۇرغۇچى، اﷲ نىڭ ئىزنى بىلەن ئۇنىڭ (بىر لىكىگە، تائەت - ئىبادىتىگە) دەۋەت قىلغۇچى ۋە نۇرلۇق چىراق قىلىپ ئەۋەتتۇق

Japonca: 

かれの許しで(人びとを)アッラーに招く者,光明を行き渡らせる燈として(遣わした)のである。

Arapça (Ürdün): 

«وداعيا إلى الله» إلى طاعته «بإذنه» بأمره «وسراجا منيرا» أي مثله في الاهتداء به.

Hintçe: 

और खुदा की तरफ उसी के हुक्म से बुलाने वाला और (ईमान व हिदायत का) रौशन चिराग़ बनाकर भेजा

Tayca: 

และเป็นผู้เรียกร้องเชิญชวนไปสู่อัลลอฮฺ ตามพระบัญชาของพระองค์ และเป็นดวงประทีปอันแจ่มจรัส

İbranice: 

ולקרוא אל אלוהים ברצונו, ולהיות אור מאיר

Hırvatça: 

da - po Njegovom naređenju - pozivaš k Allahu, i kao svjetiljku koja sija.

Rumence: 

chemător a lui Dumnezeu, cu îngăduinţa Sa, şi răspânditor de strălucită lumină.

Transliteration: 

WadaAAiyan ila Allahi biithnihi wasirajan muneeran

Türkçe: 

Ve Allah'ın izniyle bir davetçi, ışık saçan bir kandil olarak...

Sahih International: 

And one who invites to Allah, by His permission, and an illuminating lamp.

İngilizce: 

And as one who invites to Allah's (grace) by His leave, and as a lamp spreading light.

Azerbaycanca: 

(Biz səni) Allahın izni ilə Ona tərəf çağıran və nurlu bir çıraq olaraq göndərdik!

Süleyman Ateş: 

Ve izniyle, Allah'a da'vetçi ve aydınlatıcı bir lamba olarak (gönderdik).

Diyanet Vakfı: 

Allah'ın izniyle, bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak (gönderdik).

Erhan Aktaş: 

O’nun izni(1) ile Allah’a çağıran ve aydınlatan bir kandil(2) olarak.

Kral Fahd: 

Allah’ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik).

Hasan Basri Çantay: 

33:45

Muhammed Esed: 

(herkesi) O´nun izniyle Allah´a çağıran ve ışık saçan bir kandil olarak.

Gültekin Onan: 

Ve kendi izniyle Tanrı´ya çağıran ve nur saçan bir çerağ olarak (gönderdik).

Ali Fikri Yavuz: 

Hem Allah’ın dinine ve O’na ibadete O’nun izniyle bir davetçi, hem de nur saçan bir kandil olarak...

Portekizce: 

E, como convocador (dos humanos) a Deus, com Sua anuência, e como uma lâmpada luminosa.

İsveççe: 

och som den som på Vårt uppdrag kallar [människorna] till Gud, och som en ledfyr [för de vilsegångna].

Farsça: 

و تو را دعوت کننده به سوی خدا به فرمان او و چراغی فروزان [برای هدایت جهانیان] قرار دادیم،

Kürtçe: 

و بەبانگخواز بۆ (ڕێگەی) خوا بەفەرمانی ئەو و چرایەکی ڕووناك کەرەوە

Özbekçe: 

Ўз изни ила Аллоҳга даъват қилгувчи ҳамда нурли чироқ қилиб юбордик. (Ушбу оятда Пайғамбаримизнинг (с. а. в.) тўртта вазифалари ва битта сифатлари зикр қилинмоқда. Ҳа, Муҳаммад (с. а. в.) жоҳилият зулматларидаги нурли чироқдирлар. Турли зулматлар ичида йўлини топа олмай, уриниб-суриниб юрган кишиларни Исломнинг ёруғ йўлига бошловчи нурли чироқдирлар.)

Malayca: 

Dan juga sebagai penyeru (umat manusia seluruhnya) kepada ugama Allah dengan taufiq yang diberiNya; dan sebagai lampu yang menerangi.

Arnavutça: 

dhe thirrës (në rrugën e drejtë) te Perëndia – me urdhërin e Tij dhe që të jeshë kandil ndriçues.

Bulgarca: 

и зовящ към Аллах с Неговото позволение, и като озаряващ светилник.

Sırpça: 

да - по Његовом наређењу - позиваш к Аллаху, и као светиљку која сија.

Çekçe: 

vyzývajícího k Bohu, s dovolením Jeho, a jako svítilnu zářící.

Urduca: 

اللہ کی اجازت سے اُس کی طرف دعوت دینے والا بنا کر اور روشن چراغ بنا کر

Tacikçe: 

Ва мардумро ба фармони Худо ба сӯи Ӯ даъват кунӣ ва чароғе тобнок бошӣ!

Tatarca: 

Дәхи сине Аллаһуның изене һәм әмере буенча кешеләрне Аллаһуга иманга вә Ислам динен кабул итәргә өндәүче итеп, вә синең белән кешеләр туры юлны тапсыннар өчен сине белем яктылыгы белән җибәрдек.

Endonezyaca: 

dan untuk jadi penyeru kepada Agama Allah dengan izin-Nya dan untuk jadi cahaya yang menerangi.

Amharca: 

ወደ አላህም በፈቃዱ ጠሪ፣ አብሪ ብርሃንም (አድርገን ላክንህ)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அல்லாஹ்வின் பக்கம் அவனது அனுமதிகொண்டு அழைப்பவராகவும் பிரகாசிக்கின்ற விளக்காகவும் (நாம் உம்மை அனுப்பினோம்.)

Korece: 

하나님의 허락에 따라 하나 님께로 인도하는 선교자로써 불을비추는 등불로써 보냄이라

Vietnamca: 

Và làm một người kêu gọi (nhân loại) đến với Allah dưới sự ưng thuận của Ngài; và (Ngươi được cử phái đến) như một chiếc đèn soi sáng.