Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

33

Sûredeki Ayet No: 

28

Ayet No: 

3561

Sayfa No: 

421

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُل لِّأَزْوَاجِكَ إِن كُنتُنَّ تُرِدْنَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا وَزِينَتَهَا فَتَعَالَيْنَ أُمَتِّعْكُنَّ وَأُسَرِّحْكُنَّ سَرَاحًا جَمِيلًا

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-nnebiyyü ḳul liezvâcike in küntünne türidne-lḥayâte-ddünyâ vezînetehâ fete`âleyne ümetti`künne veüserriḥkünne serâḥan cemîlâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey peygamber! Hanımlarına şöyle söyle: "Eğer dünya hayatını ve zinetini istiyorsanız, haydi gelin, sizi donatayım ve güzellikle bırakıp salıvereyim.

Diyanet İşleri: 

Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: "Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız gelin size bağışta bulunayım ve güzellikle salıvereyim."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey Peygamber, eşlerine söyle: Dünya yaşayışını ve ziynetini diliyorsanız hadi gelin, size nikah paralarınızı vereyim de güzellikle bırakayım sizi.

Şaban Piriş: 

Ey peygamber! Eşlerine de ki: Eğer, dünya hayatını ve süsünü diliyorsanız, gelin sizi (boşama bedeli vererek) faydalandırayım ve sizi güzel bir salıverişle salıvereyim.

Edip Yüksel: 

Peygamber, hanımlarına de ki, "Siz dünya hayatının süsünü istiyorsanız, gelin size bağışta bulunayım ve sizi güzellikle bırakayım."

Ali Bulaç: 

Ey peygamber, eşlerine söyle: "Eğer siz dünya hayatını ve onun süslü-çekiciliğini istiyorsanız, gelin sizi yararlandırayım ve güzel bir salma tarzıyla sizi salıvereyim."

Suat Yıldırım: 

Ey Peygamber, eşlerine de ki: “Eğer dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim ve sizi güzelce boşayayım.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey Peygamber! Zevcelerine de ki: «Eğer siz dünya hayatını ve ziynetini diliyorsanız haydi geliniz, size müt´anızı vereyim ve sizi bir güzelce salıvermekle salıvereyim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey Peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım."

Bekir Sadak: 

Evlerinizde okunan Allah´in ayetlerini ve hikmetini hatirda tutun. suphesiz Allah haberdar olandir, latif olandir. *

İbni Kesir: 

Ey peygamber

Adem Uğur: 

Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim.

İskender Ali Mihr: 

Ey Nebî (Peygamber)! Zevcelerine de ki: &quot

Celal Yıldırım: 

Ey Peygamber! Eşlerine de ki: Eğer siz dünya hayatını, onun süs ve şatafatını istiyorsanız, gelin de size yararlanacağınız (boşanma) hakkınızı vereyim de sizi güzellikle salıvereyim.

Tefhim ul Kuran: 

Ey peygamber eşlerine söyle: «Eğer siz dünya hayatını ve onun süslü çekiciliğini istiyorsanız, gelin sizi yararlandırayım ve güzel bir salma tarzıyla sizi salıvereyim.»

Fransızca: 

ô Prophète ! Dis à tes épouses : "Si c'est la vie présente que vous désirez et sa parure, alors venez ! Je vous demanderai [les moyens] d'en jouir et vous libérerai [par un divorce] sans préjudice.

İspanyolca: 

¡Profeta! Di a tus esposas: «Si deseáis la vida de acá y su ornato, ¡venid, que os proveeré y os dejaré en libertad decorosamente!

İtalyanca: 

O Profeta, di' alle tue spose: «Se bramate il fasto di questa vita, venite: vi darò modo di goderne e vi darò grazioso congedo.

Almanca: 

Prophet! Sag deinen Ehefrauen: "Wenn ihr das diesseitige Leben und dessen Schmuck anstrebt, dann kommt, dann gebe ich euch von den Verbrauchsgütern und lasse mich von euch auf gütige Weise scheiden.

Çince: 

先知啊!你对你的众妻说:如果你们欲得今世的生活与其装饰,那末,你们来吧!我将以离仪馈赠你们,我任你们依礼而离去。

Hollandaca: 

O profeet! zeg tot uwe vrouwen: Indien gij naar dit leven en zijne pracht streeft, komt, en ik zal u een schoon deel en een eervol ontslag geven.

Rusça: 

О Пророк! Скажи своим женам: "Если вы желаете мирской жизни и ее украшений, то придите, и я наделю вас благами и отпущу красиво.

Somalice: 

Nabiyow ku dheh Haweenkaaga haddaad tihiin kuwo dooni Nolosha adduunyo iyo Quruxdeeda kaalaya waan idin gacan marin si quruxsanna idiinsiideyne.

Swahilice: 

Ewe Nabii! Waambie wake zako: Ikiwa mnataka maisha ya dunia na pambo lake, basi njooni, nitakupeni kitoka nyumba, na kukuacheni mwachano mzuri.

Uygurca: 

ئى پەيغەمبەر! (ئارتۇق خىراجەت سوراپ سېنى رەنجىتكەن) ئاياللىرىڭغا ئېيتقىنكى، «ئەگەر سىلەر دۇنيا تېرىكچىلىكىنى (يەنى پاراۋان تۇرمۇشنى) ۋە دۇنيانىڭ زىبۇ زىننىتىنى كۆزلىسەڭلار، كېلىڭلار، سىلەرگە بىر ئاز نەرسە بېرەي، سىلەرنى چىرايلىقچە قويۇپ بېرەي

Japonca: 

預言者よ,あなたの妻たちに言ってやるがいい。「もしあなたがたが,現世の生活とその煌びやかさを望むなら来るがいい。わたしは贈り物を与えて,立派に別れよう。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها النبي قل لأزواجك» وهن تسع وطلبن منه من زينة الدنيا ما ليس عنده «إن كنتنَّ تردن الحياة الدنيا وزينتها فتعالين أمتعكن» أي متعة الطلاق «وأسرحكن سراحا جميلا» أطلقكنَّ من غير ضرار.

Hintçe: 

ऐ रसूल अपनी बीवियों से कह दो कि अगर तुम (फक़त) दुनियावी ज़िन्दगी और उसकी आराइश व ज़ीनत की ख्वाहॉ हो तो उधर आओ मैं तुम लोगों को कुछ साज़ो सामान दे दूँ और उनवाने शाइस्ता से रूख़सत कर दूँ

Tayca: 

โอ้ นะบีเอ๋ย! จงกล่าวแก่บรรดาภริยาของเจ้าเถิดว่า หากพวกเธอปรารถนาการมีชีวิตในโลกนี้และความเพริศแพร้วของมัน ก็จงมาเถิด ฉันจะจัดหา (การเลี้ยงชีพ) ให้แก่พวกเธอ และจะปล่อยพวกเธอให้ออกไปอย่างดีงาม

İbranice: 

הוי הנביא! אמור לנשותיך: 'אם אתן רוצות את חיי העולם הזה ותענוגותיו, בואו ואעניק לכן רכוש ואשלח אותכן בצורה הוגנת

Hırvatça: 

O Vjerovjesniče, reci ženama svojim: "Ako želite život dunjalučki i njegov sjaj, onda dođite, dat ću vam pristojnu otpremu i lijepo ću vas otpustiti.

Rumence: 

O, Profetule! Spune soţiilor tale: “Dacă vreţi Viaţa Lumii şi podoaba ei, veniţi, vă voi da bunuri şi vă voi da apoi drumul după cuviinţă.

Transliteration: 

Ya ayyuha alnnabiyyu qul liazwajika in kuntunna turidna alhayata alddunya wazeenataha fataAAalayna omattiAAkunna waosarrihkunna sarahan jameelan

Türkçe: 

Ey Peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım."

Sahih International: 

O Prophet, say to your wives, "If you should desire the worldly life and its adornment, then come, I will provide for you and give you a gracious release.

İngilizce: 

O Prophet! Say to thy Consorts: "If it be that ye desire the life of this World, and its glitter,- then come! I will provide for your enjoyment and set you free in a handsome manner.

Azerbaycanca: 

Ya Peyğəmbər! (Artıq xərclik və pal-paltar istəyən) zövcələrinə belə de: “Əgər siz dünya həyatını və onun dəbdəbəsini istəyirsinizsə, gəlin sizə talaq haqqınızı verim və (sonra da) gözəl bir tərzdə (Allahın buyurduğu qayda üzrə) boşayım!

Süleyman Ateş: 

Ey peygamber! Eşlerine söyle: "Eğer siz, dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin size müt'a (boşanma bedeli) vereyim ve sizi güzellikle salayım."

Diyanet Vakfı: 

Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim.

Erhan Aktaş: 

Ey Nebi! Eşlerine de ki: “Eğer dünya hayatını ve onun ziynetini istiyorsanız, gelin sizi yararlandırayım.(1) Ve sizi güzellikle boşayayım.”

Kral Fahd: 

Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim.

Hasan Basri Çantay: 

Ey peygamber, zevcelerine de ki: «Eğer siz dünyâ hayâtını ve onun zînet (ve ihtişam) ını arzu ediyorsanız gelin size boşanma bedellerini vereyim de hepinizi güzellikle salıvereyim.

Muhammed Esed: 

Ey Peygamber! Eşlerine söyle: "Eğer siz (yalnız) bu dünya hayatını ve onun cazibesini istiyorsanız, gelin size istediğinizi vereyim ve (sonra da) sizi uygun bir şekilde salayım.

Gültekin Onan: 

Ey peygamber, eşlerine söyle: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ey Peygamber! (Senden süs elbiseleri istiyen) hanımlarına de ki: “- Eğer siz, dünya hayatını ve onun süsünü arzu ediyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerini vereyim ve sizi güzel bir şekilde boşayayım.

Portekizce: 

Ó Profeta, dize a tuas esposas: Se ambicionardes a vida terrena e as suas ostentações, vinde! Prover-vos-ei e dar-vos-eia liberdade, da melhor forma possível.

İsveççe: 

PROFET! Säg till dina hustrur: "Om ni längtar efter de glädjeämnen som livet i denna värld [kan erbjuda], kom då [till mig] så skall jag lösa er i godo från det äktenskapliga bandet som ni önskar.

Farsça: 

ای پیامبر! به همسرانت بگو: اگر شما زندگی دنیا و زیور و زینتش را می خواهید بیایید تا برخوردارتان نمایم و با روشی پسندیده رهایتان کنم،

Kürtçe: 

ئەی پێغەمبەر ﷺ بەخێزانەکانت بڵێ ئەگەر ئێوە ژیانی دونیا و ڕازاوەی ئەوتان دەوێت دەی ھەمووتان وەرن موتعەتان پێ بدەم (موتعە پارە و شتومەکێکە دەدرێتە ئافرەتی تەڵاقدراو) وە تەڵاقتان بدەم بە تەڵاق دانێکی چاك و بێ زیان

Özbekçe: 

Эй Набий, жуфти ҳалолларингга: «Агар бу дунё ҳаётини ва унинг зийнатини ирода қилсангиз, келинглар, сизларни баҳраманд қилай ва чиройли бўшатиш ила бўшатиб қўяй.

Malayca: 

Wahai Nabi, katakanlah kepada isteri-isterimu: "Sekiranya kamu semua mahukan kehidupan dunia (yang mewah) dan perhiasannya (yang indah), maka marilah supaya aku berikan kepada kamu pemberian mut'ah (sagu hati), dan aku lepaskan kamu dengan cara yang sebaik-baiknya.

Arnavutça: 

O Pejgamber! Thuaju grave tuaja: “Nëse e dëshironi jetën e kësaj bote dhe shkëlqimin e saj, ejani (vendosni), unë do t’ju japë vlerën (e shkurorëzimit) dhe do t’ju lëshoj në mënyrë të bukur (njerëzishme).

Bulgarca: 

О, Пророче, кажи на своите съпруги: “Ако сте пожелали земния живот и неговата украса, елате да ви дам [задължителната плата] и да ви освободя с добро!

Sırpça: 

О Веровесниче, реци женама својим: “Ако желите живот на овом свету и његов сјај, онда се одлучите, даћу вам пристојну отпрему и лепо ћу да вас разведем.

Çekçe: 

Proroku, rci manželkám svým: 'Přejete-li si tento život pozemský a ozdoby jeho, tedy pojďte, nechám vás ho užívat a propustím vás krásným propuštěním.

Urduca: 

اے نبیؐ، اپنی بیویوں سے کہو، اگر تم دنیا اور اس کی زینت چاہتی ہو تو آؤ، میں تمہیں کچھ دے دلا کر بھلے طریقے سے رخصت کر دوں

Tacikçe: 

Эй паёмбар, ба занонат бигӯ: «Агар хоҳони зиндагии дунё ва зинатҳои он ҳастед, биёед, то шуморо баҳраманд созам ва ба тарзи некӯ раҳоятон кунам,

Tatarca: 

Мухәммәд г-мнең хатыннары яхшы киемнәр һәм яхшы зиннәтләр таләп иттеләр. Ул хакта Аллаһ әйтте: "Ий пәйгамбәр, хатыннарыңа әйт, әгәр сез дөнья байлыгын вә аның зиннәтен теләсәгез, килегез, мин сезгә сез сораган дөнья нәрсәләрен бирермен, вә һич зарар итмичә яхшылык белән талак итәрмен.

Endonezyaca: 

Hai Nabi, katakanlah kepada isteri-isterimu: "Jika kamu sekalian mengingini kehidupan dunia dan perhiasannya, maka marilah supaya kuberikan kepadamu mut'ah dan aku ceraikan kamu dengan cara yang baik.

Amharca: 

አንተ ነቢይ ሆይ! ለሚስቶችህ (እንዲህ) በላቸው «ቅርቢቱን ሕይወትና ጌጧን የምትፈልጉ እንደ ሆናችሁ ኑ፤ አጣቅማችኋለሁና፡፡ መልካምንም ማሰማራት (በመፍታት) አሰማራችኋለሁና፡፡

Tamilce: 

நபியே! உமது மனைவிகளுக்கு சொல்வீராக! “உலக வாழ்க்கையையும் அதன் அலங்காரத்தையும் நீங்கள் விரும்புகிறவர்களாக இருந்தால் வாருங்கள்! உங்களுக்கு செல்வம் தருகின்றேன்; அழகிய முறையில் உங்களை விட்டு விடுகின்றேன்.”

Korece: 

예언자여 그대 아내들에게 일러가로되 그녀들이 현세의 삶과허식을 원한다면 이리로 오라 세 상을 즐기도륵 이혼을 하여 줄 것이니 이것은 해가 없는 이혼이라

Vietnamca: 

Hỡi Nabi (Muhammad)! Ngươi hãy bảo các bà vợ của Ngươi: “Nếu các nàng muốn cuộc sống trần tục này và vẻ hào nhoáng của nó thì các nàng hãy đến đây, Ta sẽ để các nàng hưởng thụ và Ta sẽ trả tự do cho các nàng một cách tốt đẹp.”