Arapça:
يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ أَرْضِي وَاسِعَةٌ فَإِيَّايَ فَاعْبُدُونِ
Çeviriyazı:
yâ `ibâdîye-lleẕîne âmenû inne arḍî vâsi`aten feiyyâye fa`büdûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk edin.
Diyanet İşleri:
Ey inanmış kullarım! Benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde güven içinde olacağınız yere gidip yalnız Bana kulluk ediniz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey inanan kullarım, şüphe yok ki benim yeryüzüm geniştir, artık siz de yalnız bana kulluk edin.
Şaban Piriş:
Ey iman eden kullarım! Benim arzım geniştir. Öyleyse yalnız bana ibadet edin.
Edip Yüksel:
Ey inanan kullarım, toprağım geniştir, sadece bana kulluk edin.
Ali Bulaç:
Ey iman eden kullarım, şüphesiz Benim arzım geniştir; artık yalnızca Bana ibadet edin.
Suat Yıldırım:
Ey iman eden kullarım! Benim sizi yerleştirdiğim dünyam geniştir.(Bir yerde dininizi uygulayamazsanız başka yere hicret edebilirsiniz.)Onun için yalnız Bana ibadet ediniz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey imân eden kullarım! Şüphe yok ki, Benim arzım geniştir. Binaenaleyh Bana ibadet ediniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey benim iman eden kullarım! Hiç kuşkusuz, benim yerkürem geniştir. O halde, yalnız bana kuluk/ibadet edin.
Bekir Sadak:
Allah, kullarindan diledigine rizki bol ve olcuye gore verir. Dogrusu Allah her seyi bilendir.
İbni Kesir:
Ey iman etmiş olan kullarım
Adem Uğur:
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.
İskender Ali Mihr:
Ey âmenû olan (Bana ulaşmayı dileyen) kullarım, muhakkak ki Benim arzım geniştir. Öyleyse yalnız Bana kul olun!
Celal Yıldırım:
Ey imân eden kullarım! Elbette benim (size hazırladığım) yeryüzü geniştir ve ancak bana ibâdet edin.
Tefhim ul Kuran:
Ey iman etmekte olan kullarım, hiç şüphesiz benim arzım geniştir
Fransızca:
ô Mes serviteurs qui avaient cru ! Ma terre est bien vaste. Adorez-Moi donc !
İspanyolca:
¡Siervos creyentes! ¡Mi tierra es vasta! ¡Servidme, pues, a Mí solo!
İtalyanca:
O Miei servi credenti! In verità è grande la Mia terra! AdorateMi!
Almanca:
Meine Diener, die den Iman verinnerlichten! Gewiß, Meine Erde ist weit genug, so dient Mir alleine!
Çince:
我的信道的仆人们啊!我的大地确是宽大的,你们应当崇拜我。
Hollandaca:
O mijne dienaren, die geloofd hebt; waarlijk, mijne aarde is ruim; dient mij dus.
Rusça:
О Мои верующие рабы! Воистину, Моя земля обширна, поклоняйтесь же Мне!
Somalice:
addoomadayda rumeeyow Dhulkayga waa waasac ee Aniga uun i caabuda.
Swahilice:
Enyi waja wangu mlio amini! Kwa hakika ardhi yangu ina wasaa. Basi niabuduni Mimi peke yangu.
Uygurca:
ئى مۆمىن بەندىلىرىم! مېنىڭ زېمىنىم ھەقىقەتەن كەڭدۇر، ماڭىلا ئىبادەت قىلىڭلار
Japonca:
信仰するわれのしもべよ,本当にわが大地は,広いのである。だからわれだけに仕えなさい。
Arapça (Ürdün):
«يا عباديَ الذين آمنوا إنَّ أرضي واسعة فإياي فاعبدون» في أي أرض تيسَّرت فيها العبادة، بأن تهاجروا إليها من أرض لم تتيسر فيها نزل في ضعفاء مسلمي مكة كانوا في ضيق من إظهار الإسلام بها.
Hintçe:
ऐ मेरे ईमानदार बन्दों मेरी ज़मीन तो यक़ीनन कुशादा है तो तुम मेरी ही इबादत करो
Tayca:
โอ้ปวงบ่วงของข้า บรรดาผู้ที่ศรัทธาเอ๋ย ! แท้จริงแผ่นดินของข้านั้นกว้างใหญ่ไพศาล ดังนั้นเฉพาะข้าเท่านั้นพวกเจ้าจงเคารพภักดี
İbranice:
הוי עבדיי אשר האמינו בי! אדמתי רחבה, לכן רק אותי עיבדו
Hırvatça:
O robovi Moji koji vjerujete, Moja je Zemlja prostrana, zato samo Meni ibadet činite!
Rumence:
O, voi, robii Mei care credeţi! Pământul meu este larg! Mie închinaţi-vă!
Transliteration:
Ya AAibadiya allatheena amanoo inna ardee wasiAAatun faiyyaya faoAAbudooni
Türkçe:
Ey benim iman eden kullarım! Hiç kuşkusuz, benim yerkürem geniştir. O halde, yalnız bana kuluk/ibadet edin.
Sahih International:
O My servants who have believed, indeed My earth is spacious, so worship only Me.
İngilizce:
O My servants who believe! truly, spacious is My Earth: therefore serve ye Me - (and Me alone)!
Azerbaycanca:
Ey iman gətirən bəndələrim! (Əgər hər hansı bir yerdə islamiyyətə görə sizi incidib əziyyət verirlərsə, orada sizi ölüm təhlükəsi gözləyirsə, yaxud dini vəzifələrinizi lazımınca yerinə yetirə bilmirsinizsə, başqa şəhərlərə və ölkələrə hicrət edə bilərsiniz. Mən oralarda da sizə ruzi verərəm). Şübhəsiz ki, Mənim yerim genişdir. Buna görə də yalnız Mənə ibadət edin!
Süleyman Ateş:
Ey inanan kullarım, benim arzım geniştir, bana kulluk edin.
Diyanet Vakfı:
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.
Erhan Aktaş:
Ey Îmân Eden kullarım! Yeryüzüm geniştir.(1) Öyleyse yalnız Bana kulluk edin.
Kral Fahd:
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.
Hasan Basri Çantay:
Ey îman eden kullarım, şübhesiz ki benim arzım genişdir. O halde ancak bana ibâdet edin.
Muhammed Esed:
Ey imana ermiş olan kullarım! Benim arzım alabildiğine geniştir; o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin!
Gültekin Onan:
Ey inanan kullarım, kuşkusuz benim yeryüzüm geniştir
Ali Fikri Yavuz:
Ey iman eden kullarım! (Eğer bir memlekette dininizi açığa vurup gereği üzere yürüyemiyor, ibadet edemiyorsanız, dininizin ahkâmını tatbik edebileceğiniz daha uygun bir memlekete hicret edin). Muhakkak ki benim arzım geniştir. O halde yalnız ve ancak bana ibadet edin.
Portekizce:
Ó fiéis, servos Meus, em verdade, a Minha terra é ampla. Adorai-Me, pois!
İsveççe:
MINA troende tjänare! Min jord är vid nog - [bege er dit där ni fritt kan] dyrka Mig!
Farsça:
ای بندگان من که ایمان آورده اید! یقیناً زمین من وسیع و پهناور است؛ پس [با انتخاب سرزمینی مناسب و شایسته که ارزش ها در آن حفظ شود] فقط مرا بپرستید،
Kürtçe:
ئەی بەندەکانم کە باوەڕتان ھێناوە بێگومان زەوی من پان و فراوانە کەواتە ھەر من بپەرستن
Özbekçe:
Эй иймон келтирган бандаларим, албатта, Менинг ерим кенгдир. Бас, Менгагина ибодат қилинглар. (Сиз Менинг бандамсиз, ер Менинг ерим. Кофирлар бирор жойда иймонингиз учун, дину диёнатингиз учун сизга тинчлик бермаётган бўлса, қийноқ-қистовга олаётган бўлса, Менинг ерим кенг, бошқа томонида яшаб, истиқомат қилишингиз мумкин.)
Malayca:
Wahai hamba-hambaKu yang beriman! Sesungguhnya bumiKu adalah luas (untuk kamu bebas beribadat); oleh itu, (di mana sahaja kamu dapat berbuat demikian) maka hendaklah kamu ikhlaskan ibadat kamu kepadaKu.
Arnavutça:
O robërit e Mi që keni besuar, me të vërtetë, Toka Ime është e gjerë, andaj më adhuroni vetëm Mua!
Bulgarca:
О, Мои вярващи раби, обширна е земята Ми, затова където и да сте, единствено на Мен служете!
Sırpça:
О слуге Моје које верујете, Моја је Земља пространа, зато само Мене обожавајте!
Çekçe:
Služebníci Moji, kteří věříte! Země Má je věru rozlehlá, uctívejte Mne tedy!
Urduca:
اے میرے بندو جو ایمان لائے ہو، میری زمین وسیع ہے، پس تم میری بندگی بجا لاؤ
Tacikçe:
Эй бандагони ман, ки ба ман имон овардаед, замини ман васеъ аст, пас танҳо Маро бипарастед.
Tatarca:
Ий мөэмин бәндәләрем, тәхкыйк Минем җирем киңдер, кайда гына булсагыз да Миңа гыйбадәт кылыгыз.
Endonezyaca:
Hai hamba-hamba-Ku yang beriman, sesungguhnya bumi-Ku luas, maka sembahlah Aku saja.
Amharca:
እናንተ ያመናችሁ ባሮቼ ሆይ! ምድሬ በእርግጥ ሰፊ ናት፤ (ብትቸገሩ ተሰደዱ)፡፡ እኔንም ብቻ ተገዙኝ፡፡
Tamilce:
நம்பிக்கை கொண்ட என் அடியார்களே! நிச்சயமாக எனது பூமி விசாலமானது. ஆகவே, என்னையே (கலப்பற்ற முறையில்) நீங்கள் வணங்குங்கள்!
Korece:
믿음을 가진 나의 종들이여 나의 대지가 방대하도다 그러므로너희가 나만을 홀로 섬기라
Vietnamca:
Hỡi các bầy tôi có đức tin của TA, quả thật đất đai của TA rộng thênh thang, cho nên, các ngươi hãy thờ phượng chỉ một mình TA thôi!
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: