Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

54

Ayet No: 

3394

Sayfa No: 

403

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ

Çeviriyazı: 

yesta`cilûneke bil`aẕâb. veinne cehenneme lemüḥîṭatüm bilkâfirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Halbuki cehennem, hiç şüpheleri olmasın, kâfirleri kuşatacaktır.

Diyanet İşleri: 

Senden azabı acele bekliyorlar. Doğrusu azap tepelerinden, ayaklarının altından kendilerini içine aldığı gün, cehennem inkarcıları kuşatacaktır. O gün Allah: "Yaptıklarınızın karşılığını tadın" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Senden, azabın, çabucak gelmesini isterler ve şüphe yok cehennem elbette kafirleri kuşatmıştır zaten.

Şaban Piriş: 

Senden azabın acele gelmesini istiyorlar. Oysa, Cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

Edip Yüksel: 

Sana azabı getirmen için meydan okuyorlar. Halbuki cehennem kafirleri kuşatmış bile.

Ali Bulaç: 

Azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuşatıp-durmaktadır.

Suat Yıldırım: 

Senden çarçabuk başlarına azabı getirmeni istiyorlar.Ama ne diye böyle sabırsızlanıyorlar ki?Zaten cehennem kâfirleri kuşatmış bulunuyor.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Senden azabı çarçabuk istiyorlar. Halbuki, cehennem o kâfirleri elbette kuşatmış bulunmaktadır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Azabı senden acele istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları çepeçevre kuşatmış bulunuyor.

Bekir Sadak: 

Nice canlilar vardir ki, riziklarini kendileri elde edemezler. Sizin de onlarin da rizkini Allah verir. O, isitir ve bilir.

İbni Kesir: 

Senden azabı çarçabuk istiyorlar. Doğrusu cehennem kafirleri kuşatıp durmaktadır.

Adem Uğur: 

(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

İskender Ali Mihr: 

Azabı senden acele istiyorlar. Muhakkak ki cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).

Celal Yıldırım: 

Senden azâbın acele gelmesini istiyorlar, (aceleye gerek yok). Cehennem zaten kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.

Tefhim ul Kuran: 

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları gerçekten kuşatıp durmaktadır.

Fransızca: 

Ils te demandent de hâter [la venue] du châtiment, tandis que l'Enfer cerne les mécréants de toutes parts.

İspanyolca: 

Te piden que adelantes el castigo. Sí, la gehena cercará a los infieles.

İtalyanca: 

Cercano di farti affrettare il castigo... Sarà l'Inferno a circondare i miscredenti

Almanca: 

Sie fordern dich zur Eile mit der Peinigung auf. Und gewiß, Dschahannam wird die Kafir doch komplett umfassen

Çince: 

他们要求你早日昭示刑罚。火狱必定是包围不信道者的。

Hollandaca: 

Zij eischen van u, dat gij spoedig een wraak op hen zult doen nederkomen; maar de hel zal de ongeloovigen zekerlijk omringen.

Rusça: 

Они торопят тебя с мучениями. Воистину, Геенна непременно обступит неверующих.

Somalice: 

waxay kaa dadajisan Cadaab, Naarta Jahannamana waxay koobi gaalada.

Swahilice: 

Wanakuhimiza waletewe adhabu kwa haraka, na hali Jahannamu kwa hakika imewazunguka makafiri!

Uygurca: 

ئۇلار سەندىن ئازابنىڭ تېز كېلىشىنى تەلەپ قىلىدۇ، شەك - شۈبھىسىزكى، جەھەننەم (قىيامەت كۈنى) كاپىرلارنى قورشاپ تۇرغۇچىدۇر

Japonca: 

かれらは懲罰を急ぐよう,あなたに求める。だが地獄は不信心者たちを取り囲んでいる。

Arapça (Ürdün): 

«يستعجلونك بالعذاب» في الدنيا «وإن جهنم لمحيطه بالكافرين».

Hintçe: 

ये लोग तुमसे अज़ाब की जल्दी करते हैं और ये यक़ीनी बात है कि दोज़ख़ काफिरों को (इस तरह) घेर कर रहेगी (कि रुक न सकेंगे)

Tayca: 

พวกเขาเร่งเร้าเข้าในเรื่องการลงโทษและแท้จริงนรกญะฮันนัมนั้นเป็นที่สะกัดล้อมพวกปฏิเสธศรัทธาไว้อย่างแน่นอน

İbranice: 

הם דוחקים בך לזרז את העונש, ואכן הגיהינום מקיפה את הכופרים

Hırvatça: 

Oni traže od tebe da ih što prije stigne kazna, a Džehennem će sigurno sve nevjernike skoliti

Rumence: 

Ei îţi cer să grăbeşti osânda, însă Gheena îi va învălui curând pe tăgăduitori.

Transliteration: 

YastaAAjiloonaka bialAAathabi wainna jahannama lamuheetatun bialkafireena

Türkçe: 

Azabı senden acele istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları çepeçevre kuşatmış bulunuyor.

Sahih International: 

They urge you to hasten the punishment. And indeed, Hell will be encompassing of the disbelievers

İngilizce: 

They ask thee to hasten on the Punishment: but, of a surety, Hell will encompass the Rejecters of Faith!-

Azerbaycanca: 

Onlar səndən əzabın tez gəlməsini istəyirlər. Həqiqətən, Cəhənnəm kafirləri qaplayacaqdır!

Süleyman Ateş: 

Cehennem o nankörleri kuşatmış iken, onlar hala senden azabı çabuk istiyorlar.

Diyanet Vakfı: 

(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kafirleri çepeçevre kuşatacaktır.

Erhan Aktaş: 

Senden azâbı hemen getirmeni istiyorlar. Oysaki Cehennem kesinlikle Kâfirleri(1) çepeçevre kuşatacaktır.

Kral Fahd: 

(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

Hasan Basri Çantay: 

(Evet) senden azâbı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Halbuki hakıykatde cehennem o kâfirleri kuşatıb durmakdadır (da haberleri yok).

Muhammed Esed: 

Onlar (Allah´ın) azabını çabuklaştırman için sana meydan okuyorlar: halbuki cehennem, hakikati inkar edenlerin tümünü kuşatacaktır;

Gültekin Onan: 

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o kafirleri gerçekten kuşatıp durmaktadır.

Ali Fikri Yavuz: 

Senden acele azab istiyorlar

Portekizce: 

Apressam-te com o castigo; porém, certamente, o inferno cercará os incrédulos (por todos os lados).

İsveççe: 

Ja, de [säger sig] önska att du skall skynda på straffet. Men helvetet skall omsluta dem som förnekade sanningen

Farsça: 

[آنان] شتاب در آوردن عذاب را از تو می خواهند، بدون تردید هم اکنون دوزخ بر کافران حاطه دارد.

Kürtçe: 

بە پەلە لە تۆ داوای (ھێنانی) سزا دەکەن کە بەڕاستی دۆزەخ دەوری کافرانی داوە

Özbekçe: 

Улар сендан азобни тезлаштиришни талаб қилурлар. Ҳолбуки, жаҳаннам ҳеч шубҳасиз кофирларни ўраб тургувчидир.

Malayca: 

Mereka meminta kepadamu menyegerakan kedatangan azab itu, padahal sesungguhnya neraka Jahannam tetap akan meliputi orang-orang yang kafir -

Arnavutça: 

Ata kërkojnë prej teje shpejtimin e dënimit; e, me të vërtetë, xhehennemi do t’i përfshijë të gjithë mohuesit –

Bulgarca: 

И искат от теб да ускориш мъчението. А Адът обгръща неверниците

Sırpça: 

Они траже од тебе да их што пре стигне казна, а Пакао ће сигурно све невернике да обухвати

Çekçe: 

Žádají tě o uspíšení příchodu trestu, zatímco peklo zajisté obklopí nevěřící.

Urduca: 

یہ تم سے عذاب جلدی لانے کا مطالبہ کرتے ہیں، حالانکہ جہنم ان کافروں کو گھیرے میں لے چکی ہے

Tacikçe: 

Аз ту ба шитоб азобро металабанд, ҳол он ки ҷаҳаннам бар кофирон иҳота дорад.

Tatarca: 

Алар Аллаһ ґәзабының дөньяда килүен ашыктырдылар. Бит аларны җәһәннәм чолгап алган үлү белән анда керерләр.

Endonezyaca: 

Mereka meminta kepadamu supaya segera diturunkan azab. Dan sesungguhnya Jahannam benar-benar meliputi orang-orang yang kafir,

Amharca: 

በቅጣት ያስቸኩሉሃል፡፡ ገሀነምም ከሓዲዎችን በእርግጥ ከባቢ ናት፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் உம்மிடம் தண்டனையை அவசரமாகக் கேட்கிறார்கள். (இவ்வுலகத்தின் தண்டனையை விட மறுமையின் தண்டனையாகிய) நரகம் நிச்சயமாக நிராகரிப்பாளர்களை சூழ்ந்து கொள்ளும்.

Korece: 

그들이 그대에게 벌을 재촉 하니 지옥이 믿음을 거역하는 자 들로 가득하리라

Vietnamca: 

Họ hối thúc Ngươi mang hình phạt đến nhưng chắc chắn Hỏa Ngục sẽ bao vây những kẻ vô đức tin.