Arapça:
وَاغْفِرْ لِأَبِي إِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّالِّينَ
Çeviriyazı:
vagfir liebî innehû kâne mine-ḍḍâllîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Babamı da bağışla, çünkü o yanlış gidenlerdendir.
Diyanet İşleri:
Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Atamı da yarlıga, şüphe yok o, sapıklardan.
Şaban Piriş:
Babamı da bağışla! Çünkü o, sapıklık içinde olanlardandır.
Edip Yüksel:
Babamı bağışla, zira o sapıtmış bulunuyor.
Ali Bulaç:
Babamı da bağışla, çünkü o şaşırıp sapanlardandır.
Suat Yıldırım:
Babamı da affet, (ona tövbe ve iman nasib et). Zira o yolunu şaşıranlar arasında. [19,47; 9,114; 60,4]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve babam için mağfiret buyur. Şüphe yok, o sapıklardan oldu.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Babamı da affet. Çünkü o, sapmışlardandır.
Bekir Sadak:
(92-93) Onlara: «Allah´i birakip taptiklariniz nerededir. Size yardim ediyorlar mi veya kendilerine yardimlari dokunuyor mu?» denilir.
İbni Kesir:
Babamı da bağışla. Şüphesiz o, sapıklardan olmuştur.
Adem Uğur:
Babamı da bağışla (ona tevbe ve iman nasip et). Çünkü o sapıklardandır.
İskender Ali Mihr:
Ve babamı mağfiret et, muhakkak ki o dalâlette kalanlardan oldu.
Celal Yıldırım:
Babamı da bağışla
Tefhim ul Kuran:
«Babamı da bağışla, çünkü o şaşırıp sapanlardandır.»
Fransızca:
et pardonne à mon père : car il a été du nombre des égarés;
İspanyolca:
¡Perdona a mi padre, estaba extraviado!
İtalyanca:
e perdona a mio padre: davvero è stato uno degli sviati.
Almanca:
Und vergib meinem Vater. Er war gewiß von den Irrenden.
Çince:
求你赦宥我的父亲,他确是迷误的。
Hollandaca:
En vergeef mijn vader die tot de afdwalenden heeft behoord.
Rusça:
Прости моего отца, ибо он был одним из заблудших!
Somalice:
Una Dambi Dhaaf Aabahay wuxuu ka Mid ahaa kuwa Dhumaye.
Swahilice:
Na umsamehe baba yangu, kwani hakika alikuwa miongoni mwa wapotovu.
Uygurca:
ئاتامغا مەغپىرەت قىلغىن، ئۇ ھەقىقەتەن گۇمراھلاردىن بولدى
Japonca:
わたしの父を御赦し下さい。本当にかれは迷った者の仲間ですが。
Arapça (Ürdün):
«واغفر لأبي إنه كان من الضالين» بأن تتوب عليه فتغفر له وهذا قبل أن يتبين له أنه عدو لله كما ذكر في سورة براءة.
Hintçe:
और मेरे (मुँह बोले) बाप (चचा आज़र) को बख्श दे क्योंकि वह गुमराहों में से है
Tayca:
และทรงประทานอภัยให้แก่บิดาของฉันด้วย แท้จริงเขาอยู่ในหมู่ผู้หลงผิด
İbranice:
וסלח לאבי, כי הוא היה בתועים
Hırvatça:
i ocu mome oprosti, zaista je među zalutale spadao,
Rumence:
Iartă-i tatălui meu, căci el a fost dintre cei rătăciţi.
Transliteration:
Waighfir liabee innahu kana mina alddalleena
Türkçe:
"Babamı da affet. Çünkü o, sapmışlardandır."
Sahih International:
And forgive my father. Indeed, he has been of those astray.
İngilizce:
Forgive my father, for that he is among those astray;
Azerbaycanca:
Atamı bağışla! Şübhəsiz ki, o, (haqq yolu) azanlardan oldu!
Süleyman Ateş:
Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır. And forgive my father. Lo! he is of those who err.
Diyanet Vakfı:
Babamı da bağışla (ona tevbe ve iman nasip et). Çünkü o sapıklardandır.
Erhan Aktaş:
“Babamı bağışla, o sapkınlardandır.”
Kral Fahd:
Babamı da bağışla (ona tevbe ve iman nasip et). Çünkü o sapıklardandır.
Hasan Basri Çantay:
«Babamı da yarlığa. Çünkü o sapıklardandır».
Muhammed Esed:
"Ve babamı bağışla; çünkü, o gerçekten yolunu şaşıranlar arasında.
Gültekin Onan:
26:76
Ali Fikri Yavuz:
Babamı da hidayete ulaştır, çünkü o sapıklardan bulunuyordu.
Portekizce:
Perdoa meu pai, porque foi um dos extraviados.
İsveççe:
Och förlåt min fader - han var en av dem som gick vilse -
Farsça:
و پدرم را بیامرز که او از گمراهان است،
Kürtçe:
وە لەباوکم خۆش ببە بەڕاستی ئەو لەگومڕایانە
Özbekçe:
Ва отамни мағфират қил. Албатта, у адашганлардан бўлди.
Malayca:
"Dan ampunkanlah bagi bapaku, kerana sesungguhnya ia adalah dari orang-orang yang sesat;
Arnavutça:
dhe falja mëkatet babës tim, sepse ai ka qenë njëri nga të humburit,
Bulgarca:
И опрости баща ми! Той наистина е от заблудените.
Sırpça:
и мом оцу опрости, заиста је био међу залуталим,
Çekçe:
a odpusť otci mému, že patřil mezi bloudící,
Urduca:
اور میرے باپ کو معاف کر دے کہ بے شک وہ گمراہ لوگوں میں سے ہے
Tacikçe:
ва падарамро биёмурз, ки аз гумроҳон аст
Tatarca:
Вә атамны ярлыка, чөнки ул хак юлдан адашканнардан булды.
Endonezyaca:
dan ampunilah bapakku, karena sesungguhnya ia adalah termasuk golongan orang-orang yang sesat,
Amharca:
ለአባቴም ማር፡፡ እርሱ ከተሳሳቱት ነበረና፡፡
Tamilce:
“இன்னும், என் தந்தைக்கு மன்னிப்பளிப்பாயாக! நிச்சயமாக அவர் வழி தவறியவர்களில் இருக்கிறார்.”
Korece:
저의 아버지께 관용을 베풀 어 주옵소서 그분은 방황하는 자 가운데 있었나이다
Vietnamca:
“Xin Ngài tha thứ cho phụ thân của bề tôi bởi ông ấy là một người lầm lạc.”
Ayet Linkleri: