Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

3002

Sayfa No: 

370

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا تَعْبُدُونَ

Çeviriyazı: 

iẕ ḳâle liebîhi veḳavmihî mâ ta`büdûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hani o, babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

Diyanet İşleri: 

İbrahim, babasına ve milletine: "Nelere tapıyorsunuz?" demişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hani atasına ve kavmine, neye tapıyorsunuz demişti.

Şaban Piriş: 

Hani, babasına ve halkına: Neye ibadet ediyorsunuz? demişti.

Edip Yüksel: 

Babasına ve halkına, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

Ali Bulaç: 

Hani, babasına ve kavmine: "Siz neye kulluk ediyorsunuz?" demişti.

Suat Yıldırım: 

Günün birinde o babasına ve halkına hitaben: “Söyler misiniz: siz nelere ibadet ediyorsunuz?” dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki: «Neye ibadet ediyorsunuz?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hani babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Siz neye ibadet ediyorsunuz?"

Bekir Sadak: 

26:75

İbni Kesir: 

Hani babasına ve kavmine: Nelere tapıyorsunuz? demişti.

Adem Uğur: 

Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti.

İskender Ali Mihr: 

Babasına ve onun kavmine: “Taptığınız şey nedir?” demişti.

Celal Yıldırım: 

Hani İbrâhim babasına ve kavmine dedi ki: «Neye tapıyorsunuz ?»

Tefhim ul Kuran: 

Hani, babasına ve kavmine: «Siz neye kulluk ediyorsunuz?» demişti.

Fransızca: 

Quand il dit à son père et à son peuple : "Qu'adorez-vous ? "

İspanyolca: 

Cuando dijo a su padre y a su pueblo: «¿Qué servís?»

İtalyanca: 

quando disse a suo padre e al suo popolo: «Cosa adorate?».

Almanca: 

Als er seinemVater und seinen Leuten sagte: "Wem dient ihr denn?"

Çince: 

当日,他对他的父亲和宗族说:你们崇拜什么?

Hollandaca: 

Toen hij tot zijnen vader en zijn volk zeide: Wat aanbidt gij?

Rusça: 

Вот он сказал своему отцу и своему народу: "Чему вы поклоняетесь?"

Somalice: 

Markuu ku Yidhi Aabihiis iyo Qoomkiisii maxaad Caabudaysaan.

Swahilice: 

Alipo mwambia baba yake na kaumu yake: Mnaabudu nini?

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا ئۇ ئاتىسىغا ۋە قەۋمىگە: «نېمىگە ئىبادەت قىلىسىلەر؟» دېدى

Japonca: 

かれが父親とかれの人びとに向かって,「あなたがたは何を崇拝するのですか。」と言った時を思い起しなさい。

Arapça (Ürdün): 

«إذا قال لأبيه وقومه ما تعبدون».

Hintçe: 

जब उन्होंने अपने (मुँह बोले) बाप और अपनी क़ौम से कहा

Tayca: 

ขณะที่เขากล่าวแก่บิดาของเขา และพวกพ้องของเขาว่า “พวกท่านเคารพภักดีอะไร?”

İbranice: 

באומרו לאביו ובני עמו: 'מה אתם עובדים

Hırvatça: 

kad je oca svoga i narod svoj upitao: "Šta to vi obožavate?",

Rumence: 

El spuse tatălui său şi poporului său: “Cui vă închinaţi voi?”

Transliteration: 

Ith qala liabeehi waqawmihi ma taAAbudoona

Türkçe: 

Hani babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Siz neye ibadet ediyorsunuz?"

Sahih International: 

When he said to his father and his people, "What do you worship?"

İngilizce: 

Behold, he said to his father and his people: "What worship ye?"

Azerbaycanca: 

O zaman ki, o öz atasına və tayfasına demişdi: “Nəyə ibadət edirsiniz?”

Süleyman Ateş: 

Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

Diyanet Vakfı: 

Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti.

Erhan Aktaş: 

Babasına ve halkına; “Siz neye kulluk ediyorsunuz?” demişti.

Kral Fahd: 

Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti.

Hasan Basri Çantay: 

Hani o, babasına ve kavmine: «Siz neye tapıyorsunuz?» demişdi.

Muhammed Esed: 

Hani, o babasına ve kavmine "Nelere kulluk ediyorsunuz?" diye sormuştu.

Gültekin Onan: 

Hani, babasına ve kavmine: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Hani o, babasına ve kavmine demişti ki, siz neye tapıyorsunuz?

Portekizce: 

Quando perguntou ao seu pai e ao seu povo: O que adorais?

İsveççe: 

hur han frågade sin fader och sitt folk: "Vad är det ni tillber?"

Farsça: 

هنگامی که به پدرش وقومش گفت: چه چیز را می پرستید؟

Kürtçe: 

کاتێک ووتی بەباوکی و گەلەکەی چی دەپەرستن

Özbekçe: 

Ўшанда у отаси ва қавмига: «Нимага ибодат қилмоқдасизлар?» деган эди.

Malayca: 

Ketika ia berkata kepada bapanya dan kaumnya: "Apa yang kamu sembah?"

Arnavutça: 

kur i tha babës së vet dhe popullit të vet: Çka adhuroni ju?

Bulgarca: 

Когато рече на баща си и народа си: “На какво служите?”,

Sırpça: 

кад је свога оца и свој народ упитао: „Шта то ви обожавате?“

Çekçe: 

když pravil otci svému a lidu svému: 'Co to uctíváte?'

Urduca: 

جبکہ اس نے اپنے باپ اور اپنی قوم سے پوچھا تھا کہ "یہ کیا چیزیں ہیں جن کو تم پوجتے ہو؟"

Tacikçe: 

Он гоҳ ки ба падару қавми худ гуфт: «Чӣ мепарастед?»

Tatarca: 

Аның кавеме сөйләшкәнен игътибарга алыгыз, ул атасыннан вә кавеменнән нәрсәгә гыйбадәт кыласыз дип сорады.

Endonezyaca: 

Ketika ia berkata kepada bapaknya dan kaumnya: "Apakah yang kamu sembah?"

Amharca: 

ለአባቱና ለሕዝቦቹ «ምንን ትግገዛላችሁ» ባለ ጊዜ፡፡

Tamilce: 

அவர் தனது தந்தை இன்னும் தனது மக்களை நோக்கி, நீங்கள் யாரை வணங்குகிறீர்கள்? என்று கூறிய சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக!)

Korece: 

그가 그의 아버지와 그의 백성에게 무엇을 숭배하고 있습니까말했을 때

Vietnamca: 

Khi (Ibrahim) thưa với phụ thân và người dân của mình: “Các người đang thờ phượng gì thế kia?”