Arapça:
لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ حَتَّىٰ يَرَوُا الْعَذَابَ الْأَلِيمَ
Çeviriyazı:
lâ yü'minûne bihî ḥattâ yeravu-l`aẕâbe-l'elîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Böylece onu günahkarların kalplerine soktuk. (okuyup anladılar, ama yine de) acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Diyanet İşleri:
Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Fakat elemli azabı görmedikçe inanmazlar ona.
Şaban Piriş:
Acıklı azabı görünceye kadar yine de ona iman etmezler.
Edip Yüksel:
Acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Ali Bulaç:
Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Suat Yıldırım:
İşte aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suçlu kâfirlerin kalplerine öyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikçe ona iman etmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
O pek acılı azabı görünceye değin ona (Kur´an´a) imân etmezler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.
Bekir Sadak:
26:205
İbni Kesir:
Elim azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Adem Uğur:
Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
İskender Ali Mihr:
Onlar elîm azabı görmedikçe O´na îmân etmezler (mü´min olmazlar, Allah´a ulaşmayı dilemezlerdi).
Celal Yıldırım:
26:200
Tefhim ul Kuran:
Onlar, o pek acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Fransızca:
mais ils n'y [le Coran] croiront pas avant de voir le châtiment douloureux,
İspanyolca:
pero no creerán en él hasta que vean el castigo doloroso,
İtalyanca:
ma non crederanno in esso prima di aver visto il castigo doloroso
Almanca:
sie verinnerlichen den Iman an ihn nicht, bis sie die qualvolle Peinigung erfahren.
Çince:
他们不信仰它,直到他们看见痛苦的刑罚。
Hollandaca:
Zij zullen daarin niet gelooven, dan nadat zij eene pijnlijke straf hebben gezien.
Rusça:
Они не уверуют в него, пока не увидят мучительные страдания.
Somalice:
Mana Rumaynayaan Xaqa Intay ka Arkaan Cadaab Daran.
Swahilice:
Hawataiamini mpaka waione adhabu chungu.
Uygurca:
ئۇلار (اﷲ نىڭ) قاتتىق ئازابىنى كۆرمىگىچە قۇرئانغا ئىشەنمەيدۇ
Japonca:
それでもかれらは痛ましい懲罰を見るまでは,この(クルアーン)を信じないであろう。
Arapça (Ürdün):
«لا يؤمنون به حتى يروا العذاب الأليم».
Hintçe:
ये लोग जब तक दर्दनाक अज़ाब को न देख लेगें उस पर ईमान न लाएँगे
Tayca:
พวกเขาก็จะไม่ศรัทธามันจนกว่าพวกเขาจะได้เห็นการลงโทษอันเจ็บปวด
İbranice:
אך הם לא יאמינו בו עד שיראו את העונש הכואב
Hırvatça:
oni u njega neće vjerovati dok ne vide patnju bolnu,
Rumence:
însă ei nu cred în el, până ce nu văd osânda cea dureroasă
Transliteration:
La yuminoona bihi hatta yarawoo alAAathaba alaleema
Türkçe:
Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.
Sahih International:
They will not believe in it until they see the painful punishment.
İngilizce:
They will not believe in it until they see the grievous Penalty;
Azerbaycanca:
Onlar şiddətli əzabı görməyənədək (Qur’ana) inanmazlar.
Süleyman Ateş:
Acı azabı görünceye kadar da ona inanmazlar.
Diyanet Vakfı:
Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Erhan Aktaş:
Acıklı azâbı görmedikçe ona inanmazlar.
Kral Fahd:
Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Hasan Basri Çantay:
o pek çetin azâbı görecekleri (âna) kadar onlar (kaabil değil) bu (Kur´ana) inanmazlar.
Muhammed Esed:
o can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmayacaklardır.
Gültekin Onan:
Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Ali Fikri Yavuz:
O acıklı azabı görecekleri ana kadar, bu Kur’ân’a iman etmezler.
Portekizce:
Porém, não crerão nele, até que vejam o doloroso castigo,
İsveççe:
Men de kommer inte att tro förrän de ser framför sig det plågsamma straff
Farsça:
[ولی این بیمار دلان لجوج] به آن ایمان نمی آورند تا آن عذاب دردناک را ببینند،
Kürtçe:
کەچی ھەر باوەڕی پێ ناھێنن ھەتا سزای سەخت بەچاوی خۆیان دەبینن (جا باوەڕ دەھێنن)
Özbekçe:
Улар унга то аламли азобни кўрмагунларича иймон келтирмаслар.
Malayca:
Mereka tidak beriman kepada Al-Quran sehingga mereka melihat azab yang tidak terperi sakitnya,
Arnavutça:
ata, nuk do të besojnë atë, përderisa të mos e shijojnë dënimin e dhembshëm,
Bulgarca:
Не ще повярват в него, докато не видят болезненото мъчение.
Sırpça:
они у њега неће да верују док не виде болну патњу,
Çekçe:
však oni v toto zjevení neuvěří, pokud trest bolestný neuzří,
Urduca:
وہ اس پر ایمان نہیں لاتے جب تک عذاب الیم نہ دیکھ لیں
Tacikçe:
Ба он имон намеоваранд то азоби дардоварро бубинанд.
Tatarca:
Инде алар иман китермәсәләр, хәтта рәнҗеткүче ґәзабны күргәнче.
Endonezyaca:
Mereka tidak beriman kepadanya, hingga mereka melihat azab yang pedih,
Amharca:
አሳማሚ ቅጣትን እስከሚያዩ ድረስ በእርሱ አያምኑም፡፡
Tamilce:
அவர்கள் இதை நம்பிக்கை கொள்ளவே மாட்டார்கள், வலி தரும் தண்டனையை அவர்கள் பார்க்கின்ற வரை.
Korece:
고통스러운 벌을 목격할 때 까지는 믿으려 하지 않을 것이라
Vietnamca:
Họ sẽ không tin tưởng Nó cho đến khi họ thấy được sự trừng phạt đau đớn.
Ayet Linkleri: