Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

201

Ayet No: 

3133

Sayfa No: 

375

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ حَتَّىٰ يَرَوُا الْعَذَابَ الْأَلِيمَ

Çeviriyazı: 

lâ yü'minûne bihî ḥattâ yeravu-l`aẕâbe-l'elîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Böylece onu günahkarların kalplerine soktuk. (okuyup anladılar, ama yine de) acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

Diyanet İşleri: 

Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Fakat elemli azabı görmedikçe inanmazlar ona.

Şaban Piriş: 

Acıklı azabı görünceye kadar yine de ona iman etmezler.

Edip Yüksel: 

Acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

Ali Bulaç: 

Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

Suat Yıldırım: 

İşte aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suçlu kâfirlerin kalplerine öyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikçe ona iman etmezler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O pek acılı azabı görünceye değin ona (Kur´an´a) imân etmezler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.

Bekir Sadak: 

26:205

İbni Kesir: 

Elim azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

Adem Uğur: 

Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

İskender Ali Mihr: 

Onlar elîm azabı görmedikçe O´na îmân etmezler (mü´min olmazlar, Allah´a ulaşmayı dilemezlerdi).

Celal Yıldırım: 

26:200

Tefhim ul Kuran: 

Onlar, o pek acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

Fransızca: 

mais ils n'y [le Coran] croiront pas avant de voir le châtiment douloureux,

İspanyolca: 

pero no creerán en él hasta que vean el castigo doloroso,

İtalyanca: 

ma non crederanno in esso prima di aver visto il castigo doloroso

Almanca: 

sie verinnerlichen den Iman an ihn nicht, bis sie die qualvolle Peinigung erfahren.

Çince: 

他们不信仰它,直到他们看见痛苦的刑罚。

Hollandaca: 

Zij zullen daarin niet gelooven, dan nadat zij eene pijnlijke straf hebben gezien.

Rusça: 

Они не уверуют в него, пока не увидят мучительные страдания.

Somalice: 

Mana Rumaynayaan Xaqa Intay ka Arkaan Cadaab Daran.

Swahilice: 

Hawataiamini mpaka waione adhabu chungu.

Uygurca: 

ئۇلار (اﷲ نىڭ) قاتتىق ئازابىنى كۆرمىگىچە قۇرئانغا ئىشەنمەيدۇ

Japonca: 

それでもかれらは痛ましい懲罰を見るまでは,この(クルアーン)を信じないであろう。

Arapça (Ürdün): 

«لا يؤمنون به حتى يروا العذاب الأليم».

Hintçe: 

ये लोग जब तक दर्दनाक अज़ाब को न देख लेगें उस पर ईमान न लाएँगे

Tayca: 

พวกเขาก็จะไม่ศรัทธามันจนกว่าพวกเขาจะได้เห็นการลงโทษอันเจ็บปวด

İbranice: 

אך הם לא יאמינו בו עד שיראו את העונש הכואב

Hırvatça: 

oni u njega neće vjerovati dok ne vide patnju bolnu,

Rumence: 

însă ei nu cred în el, până ce nu văd osânda cea dureroasă

Transliteration: 

La yuminoona bihi hatta yarawoo alAAathaba alaleema

Türkçe: 

Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.

Sahih International: 

They will not believe in it until they see the painful punishment.

İngilizce: 

They will not believe in it until they see the grievous Penalty;

Azerbaycanca: 

Onlar şiddətli əzabı görməyənədək (Qur’ana) inanmazlar.

Süleyman Ateş: 

Acı azabı görünceye kadar da ona inanmazlar.

Diyanet Vakfı: 

Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

Erhan Aktaş: 

Acıklı azâbı görmedikçe ona inanmazlar.

Kral Fahd: 

Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

Hasan Basri Çantay: 

o pek çetin azâbı görecekleri (âna) kadar onlar (kaabil değil) bu (Kur´ana) inanmazlar.

Muhammed Esed: 

o can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmayacaklardır.

Gültekin Onan: 

Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

Ali Fikri Yavuz: 

O acıklı azabı görecekleri ana kadar, bu Kur’ân’a iman etmezler.

Portekizce: 

Porém, não crerão nele, até que vejam o doloroso castigo,

İsveççe: 

Men de kommer inte att tro förrän de ser framför sig det plågsamma straff

Farsça: 

[ولی این بیمار دلان لجوج] به آن ایمان نمی آورند تا آن عذاب دردناک را ببینند،

Kürtçe: 

کەچی ھەر باوەڕی پێ ناھێنن ھەتا سزای سەخت بەچاوی خۆیان دەبینن (جا باوەڕ دەھێنن)

Özbekçe: 

Улар унга то аламли азобни кўрмагунларича иймон келтирмаслар.

Malayca: 

Mereka tidak beriman kepada Al-Quran sehingga mereka melihat azab yang tidak terperi sakitnya,

Arnavutça: 

ata, nuk do të besojnë atë, përderisa të mos e shijojnë dënimin e dhembshëm,

Bulgarca: 

Не ще повярват в него, докато не видят болезненото мъчение.

Sırpça: 

они у њега неће да верују док не виде болну патњу,

Çekçe: 

však oni v toto zjevení neuvěří, pokud trest bolestný neuzří,

Urduca: 

وہ اس پر ایمان نہیں لاتے جب تک عذاب الیم نہ دیکھ لیں

Tacikçe: 

Ба он имон намеоваранд то азоби дардоварро бубинанд.

Tatarca: 

Инде алар иман китермәсәләр, хәтта рәнҗеткүче ґәзабны күргәнче.

Endonezyaca: 

Mereka tidak beriman kepadanya, hingga mereka melihat azab yang pedih,

Amharca: 

አሳማሚ ቅጣትን እስከሚያዩ ድረስ በእርሱ አያምኑም፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் இதை நம்பிக்கை கொள்ளவே மாட்டார்கள், வலி தரும் தண்டனையை அவர்கள் பார்க்கின்ற வரை.

Korece: 

고통스러운 벌을 목격할 때 까지는 믿으려 하지 않을 것이라

Vietnamca: 

Họ sẽ không tin tưởng Nó cho đến khi họ thấy được sự trừng phạt đau đớn.