Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

187

Ayet No: 

3119

Sayfa No: 

375

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَسْقِطْ عَلَيْنَا كِسَفًا مِّنَ السَّمَاءِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ

Çeviriyazı: 

feesḳiṭ `aleynâ kisefem mine-ssemâi in künte mine-ṣṣâdiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver.

Diyanet İşleri: 

Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.

Şaban Piriş: 

Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşürüver.

Edip Yüksel: 

Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir.

Ali Bulaç: 

Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.

Suat Yıldırım: 

Eğer peygamberlik iddiasında doğru isen haydi gökten üstümüze bir parça düşür, üstümüze azap indir.” [17,92; 8,32]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Artık sen eğer sâdıklardan isen üzerimize gökten bir parça düşürüver.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!

Bekir Sadak: 

(193-19) 5 Apacik arap diliyle, uyaranlardan olman icin onu Cebrail senin kalbine indirmistir.

İbni Kesir: 

Eğer sadıklardan isen bize, gökten bir parça indir.

Adem Uğur: 

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.

İskender Ali Mihr: 

Öyleyse eğer sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen üzerimize gökyüzünden bir parça düşür.

Celal Yıldırım: 

Eğer doğrulardan isen haydi göğün bir parçasını üzerimize düşür» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

«Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.»

Fransızca: 

Fais donc tomber sur nous des morceaux du ciel si tu es du nombre des véridiques ! "

İspanyolca: 

Si es verdad lo que dices, ¡haz que caiga sobre nosotros parte del cielo!»

İtalyanca: 

Fai cadere su di noi dei pezzi di cielo, se sei veridico!».

Almanca: 

Also laß über uns Stücke aus dem Himmel fallen, solltest du von den Wahrhaftigen sein."

Çince: 

你使天一块块地落在我们的头上吧,如果你是诚实的。

Hollandaca: 

Doe thans een deel van den hemel op ons nedervallen, indien gij de Waarheid spreekt.

Rusça: 

Низринь на нас осколок неба, если ты являешься одним из тех, кто говорит правду".

Somalice: 

ee Nagu soo Rid Goosimo Samada ka mid ah haddaad Run sheegi.

Swahilice: 

Hebu tuangushie vipande kutoka mbinguni ikiwa wewe ni miongoni mwa wasemao kweli.

Uygurca: 

ئەگەر (سۆزۈڭدە) راستچىللاردىن بولساڭ، بىزگە ئاسماندىن ئازاب چۈشۈرگىن»

Japonca: 

あなたの言うことが真実なら,天の一角をわたしたちの上に落としなさい。」

Arapça (Ürdün): 

«فأسقط علينا كسْفا» بسكون السين وفتحها قطعا «من السماء إن كنت من الصادقين» في رسالتك.

Hintçe: 

तो अगर तुम सच्चे हो तो हम पर आसमान का एक टुकड़ा गिरा दो

Tayca: 

ดังนั้นให้ส่วนต่างๆ จากท้องฟ้า หล่นลงมาบนพวกเรา หากท่านเป็นผู้สัตย์จริงคนหนึ่ง

İbranice: 

השלך עלינו חלקי (עינוי) מהשמים אם מדוברי הצדק אתה

Hırvatça: 

zato spusti na nas komad neba, ako u one koji istinu govore spadaš!"

Rumence: 

Prăvale cerul în bucăţi asupra noastră, dacă spui adevărul!”

Transliteration: 

Faasqit AAalayna kisafan mina alssamai in kunta mina alssadiqeena

Türkçe: 

"Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"

Sahih International: 

So cause to fall upon us fragments of the sky, if you should be of the truthful."

İngilizce: 

Now cause a piece of the sky to fall on us, if thou art truthful!

Azerbaycanca: 

Əgər, doğru danışanlardansansa (həqiqi peyğəmbərsənsə), göyün bir parçasını üstümüzə endir!”

Süleyman Ateş: 

Eğer doğrulardansan o halde üzerimize gökten parçalar düşür.

Diyanet Vakfı: 

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.

Erhan Aktaş: 

“Eğer doğru söylüyorsan, haydi gökten üzerimize parçalar düşür.”

Kral Fahd: 

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.

Hasan Basri Çantay: 

«Eğer doğruculardan isen gökden üstümüze bir parça düşür».

Muhammed Esed: 

Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!"

Gültekin Onan: 

26:186

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür.”

Portekizce: 

Faze, pois, com que caia sobre nós um fragmento dos céus, se és um dos verazes!

İsveççe: 

Men försök förmå himlen att störta ned i stycken över oss, om du talar sanning!"

Farsça: 

پس اگر راست می گویی پاره هایی از آسمان را بر ما فرو ریز.

Kürtçe: 

دەی چەند پارچەیەك لەئاسمان بخەرە خوارەوە بەسەرماندا ئەگەر تۆ لە ڕاستگۆیانی

Özbekçe: 

Агар ростгўйлардан бўлсанг устимиздан осмоннинг бир бўлагини ташлавор», дедилар.

Malayca: 

Oleh itu, gugurkanlah atas kami ketul-ketul (yang membinasakan) dari langit, jika betul engkau dari orang-orang yang benar!"

Arnavutça: 

andaj, lëshoje mbi ne – një copë nga qielli (si dënim) nëse thua të vërtetën!

Bulgarca: 

Спусни върху нас късове от небето, ако говориш истината!”

Sırpça: 

зато спусти на нас казну са неба, ако си од оних који говоре истину!“

Çekçe: 

Nech tedy na nás spadnout nebe kus, jsi-li pravdomluvný!'

Urduca: 

اگر تو سچا ہے تو ہم پر آسمان کا کوئی ٹکڑا گرا دے"

Tacikçe: 

Агар рост мегӯӣ, порае аз осмонро бар сари мо андоз».

Tatarca: 

әгәр син хак пәйгамбәр булсаң, безгә күктән ґәзаб иңдер!"

Endonezyaca: 

Maka jatuhkanlah atas kami gumpalan dari langit, jika kamu termasuk orang-orang yang benar.

Amharca: 

«ከእውነተኞቹም እንደኾንክ በእኛ ላይ ከሰማይ ቁራጭን ጣልብን፡፡»

Tamilce: 

ஆகவே, நீர் உண்மையாளர்களில் இருந்தால் வானத்தில் இருந்து (துண்டிக்கப்பட்ட) சில துண்டுகளை எங்கள் மீது விழ வைப்பீராக!”

Korece: 

네가 진실이라면 하늘로부터우리에게 벌을 내리게 하여 보라

Vietnamca: 

“Nhưng nếu ngươi nói thật thì ngươi hãy khiến cho một phần của bầu trời rơi xuống đè bọn ta thử xem nào.”