Arapça:
فَأَسْقِطْ عَلَيْنَا كِسَفًا مِّنَ السَّمَاءِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
Çeviriyazı:
feesḳiṭ `aleynâ kisefem mine-ssemâi in künte mine-ṣṣâdiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver.
Diyanet İşleri:
Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.
Şaban Piriş:
Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşürüver.
Edip Yüksel:
Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir.
Ali Bulaç:
Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.
Suat Yıldırım:
Eğer peygamberlik iddiasında doğru isen haydi gökten üstümüze bir parça düşür, üstümüze azap indir.” [17,92; 8,32]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Artık sen eğer sâdıklardan isen üzerimize gökten bir parça düşürüver.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!
Bekir Sadak:
(193-19) 5 Apacik arap diliyle, uyaranlardan olman icin onu Cebrail senin kalbine indirmistir.
İbni Kesir:
Eğer sadıklardan isen bize, gökten bir parça indir.
Adem Uğur:
Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
İskender Ali Mihr:
Öyleyse eğer sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen üzerimize gökyüzünden bir parça düşür.
Celal Yıldırım:
Eğer doğrulardan isen haydi göğün bir parçasını üzerimize düşür» dediler.
Tefhim ul Kuran:
«Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.»
Fransızca:
Fais donc tomber sur nous des morceaux du ciel si tu es du nombre des véridiques ! "
İspanyolca:
Si es verdad lo que dices, ¡haz que caiga sobre nosotros parte del cielo!»
İtalyanca:
Fai cadere su di noi dei pezzi di cielo, se sei veridico!».
Almanca:
Also laß über uns Stücke aus dem Himmel fallen, solltest du von den Wahrhaftigen sein."
Çince:
你使天一块块地落在我们的头上吧,如果你是诚实的。
Hollandaca:
Doe thans een deel van den hemel op ons nedervallen, indien gij de Waarheid spreekt.
Rusça:
Низринь на нас осколок неба, если ты являешься одним из тех, кто говорит правду".
Somalice:
ee Nagu soo Rid Goosimo Samada ka mid ah haddaad Run sheegi.
Swahilice:
Hebu tuangushie vipande kutoka mbinguni ikiwa wewe ni miongoni mwa wasemao kweli.
Uygurca:
ئەگەر (سۆزۈڭدە) راستچىللاردىن بولساڭ، بىزگە ئاسماندىن ئازاب چۈشۈرگىن»
Japonca:
あなたの言うことが真実なら,天の一角をわたしたちの上に落としなさい。」
Arapça (Ürdün):
«فأسقط علينا كسْفا» بسكون السين وفتحها قطعا «من السماء إن كنت من الصادقين» في رسالتك.
Hintçe:
तो अगर तुम सच्चे हो तो हम पर आसमान का एक टुकड़ा गिरा दो
Tayca:
ดังนั้นให้ส่วนต่างๆ จากท้องฟ้า หล่นลงมาบนพวกเรา หากท่านเป็นผู้สัตย์จริงคนหนึ่ง
İbranice:
השלך עלינו חלקי (עינוי) מהשמים אם מדוברי הצדק אתה
Hırvatça:
zato spusti na nas komad neba, ako u one koji istinu govore spadaš!"
Rumence:
Prăvale cerul în bucăţi asupra noastră, dacă spui adevărul!”
Transliteration:
Faasqit AAalayna kisafan mina alssamai in kunta mina alssadiqeena
Türkçe:
"Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"
Sahih International:
So cause to fall upon us fragments of the sky, if you should be of the truthful."
İngilizce:
Now cause a piece of the sky to fall on us, if thou art truthful!
Azerbaycanca:
Əgər, doğru danışanlardansansa (həqiqi peyğəmbərsənsə), göyün bir parçasını üstümüzə endir!”
Süleyman Ateş:
Eğer doğrulardansan o halde üzerimize gökten parçalar düşür.
Diyanet Vakfı:
Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
Erhan Aktaş:
“Eğer doğru söylüyorsan, haydi gökten üzerimize parçalar düşür.”
Kral Fahd:
Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
Hasan Basri Çantay:
«Eğer doğruculardan isen gökden üstümüze bir parça düşür».
Muhammed Esed:
Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!"
Gültekin Onan:
26:186
Ali Fikri Yavuz:
Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür.”
Portekizce:
Faze, pois, com que caia sobre nós um fragmento dos céus, se és um dos verazes!
İsveççe:
Men försök förmå himlen att störta ned i stycken över oss, om du talar sanning!"
Farsça:
پس اگر راست می گویی پاره هایی از آسمان را بر ما فرو ریز.
Kürtçe:
دەی چەند پارچەیەك لەئاسمان بخەرە خوارەوە بەسەرماندا ئەگەر تۆ لە ڕاستگۆیانی
Özbekçe:
Агар ростгўйлардан бўлсанг устимиздан осмоннинг бир бўлагини ташлавор», дедилар.
Malayca:
Oleh itu, gugurkanlah atas kami ketul-ketul (yang membinasakan) dari langit, jika betul engkau dari orang-orang yang benar!"
Arnavutça:
andaj, lëshoje mbi ne – një copë nga qielli (si dënim) nëse thua të vërtetën!
Bulgarca:
Спусни върху нас късове от небето, ако говориш истината!”
Sırpça:
зато спусти на нас казну са неба, ако си од оних који говоре истину!“
Çekçe:
Nech tedy na nás spadnout nebe kus, jsi-li pravdomluvný!'
Urduca:
اگر تو سچا ہے تو ہم پر آسمان کا کوئی ٹکڑا گرا دے"
Tacikçe:
Агар рост мегӯӣ, порае аз осмонро бар сари мо андоз».
Tatarca:
әгәр син хак пәйгамбәр булсаң, безгә күктән ґәзаб иңдер!"
Endonezyaca:
Maka jatuhkanlah atas kami gumpalan dari langit, jika kamu termasuk orang-orang yang benar.
Amharca:
«ከእውነተኞቹም እንደኾንክ በእኛ ላይ ከሰማይ ቁራጭን ጣልብን፡፡»
Tamilce:
ஆகவே, நீர் உண்மையாளர்களில் இருந்தால் வானத்தில் இருந்து (துண்டிக்கப்பட்ட) சில துண்டுகளை எங்கள் மீது விழ வைப்பீராக!”
Korece:
네가 진실이라면 하늘로부터우리에게 벌을 내리게 하여 보라
Vietnamca:
“Nhưng nếu ngươi nói thật thì ngươi hãy khiến cho một phần của bầu trời rơi xuống đè bọn ta thử xem nào.”
Ayet Linkleri: