Arapça:
قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرْتَنِي أَعْمَىٰ وَقَدْ كُنتُ بَصِيرًا
Çeviriyazı:
ḳâle rabbi lime ḥaşertenî a`mâ veḳad küntü beṣîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(O zaman Kur'ândan yüz çeviren kimse) "Rabbim! beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
Diyanet İşleri:
O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ya Rabbi der, beni neden kör haşrettin, halbuki ben görüyordum.
Şaban Piriş:
Der ki: Rabbim beni niçin kör olarak haşrettin? Ben, gören birisiydim.
Edip Yüksel:
Rabbim," der, "Toplantı alanına beni niye kör olarak sürdün, oysa ben görür idim?
Ali Bulaç:
O da (şöyle) demiş olur: -Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim?
Suat Yıldırım:
“Ya Rabbî,” der, “ben gözleri gören biri olduğum halde neden beni kör olarak haşrettin?” [17,97]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Der ki: «Yarabbi! Ne için beni âmâ olarak haşrettin ve halbuki ben görücü idim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
O der ki: "Rabbim, beni neden kör haşrettin, ben gören biri idim?"
Bekir Sadak:
Kendilerini sinamak icin, dunya hayatinin susu olarak bol bol gecimlik verdigimiz kimselere sakin goz dikme, Rabbinin rizki daha iyi ve daha devamlidir.
İbni Kesir:
Der ki: Rabbım, beni niçin kör olarak haşrettin? Halbuki ben gören biriydim
Adem Uğur:
O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, der.
İskender Ali Mihr:
(Kıyâmet günü şöyle) dedi: “Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin? Halbuki ben (daha önce) görüyordum.”
Celal Yıldırım:
Rabbim! Beni neden kör olarak hasrettin? Halbuki ben (Dünya´da) gören bir kimseydim, der.
Tefhim ul Kuran:
«O da (şöyle) demiş olur: -Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim?»
Fransızca:
Il dira : "ô mon Seigneur, pourquoi m'as-Tu amené aveugle alors qu'auparavant je voyais ? "
İspanyolca:
Dirá: «¡Señor! ¿Por qué me has resucitado ciego, siendo así que antes veía?»
İtalyanca:
Dirà: «Signore! perché mi hai resuscitato cieco quando prima ero vedente?»
Almanca:
Er sagte: "Mein HERR! Weshalb bringst DU mich als Blinden zur Versammlung, wo ich doch bereits sehend war?"
Çince:
他将说:我的主啊!我本来不是盲目的, 你为什么使我在盲目的情况下被集合呢?
Hollandaca:
En hij zal zeggen: O Heer! waarom hebt gij mij blind voor u gebracht, terwijl ik vroeger helder zag?
Rusça:
Он скажет: "Господи! Почему Ты воскресил меня слепым, если раньше я был зрячим?"
Somalice:
wuxuuna dhihi Eebow maxaad ii soo kulmisay (keentay) anoo arag la' oona ahaa arke (adduunkii).
Swahilice:
Aseme: Ewe Mola wangu Mlezi! Mbona umenifufua kipofu, nami nilikuwa nikiona?
Uygurca:
ئۇ: «ئى پەرۋەردىگارىم! نېمىشقا مېنى كور قوپۇردۇڭ، ۋاھالەنكى، (دۇنيادىكى چاغدا) مېنىڭ كۆزۈم كۆرەتتىغۇ؟» دەيدۇ
Japonca:
かれは言う。「主よ,わたしは(以前)聴限者であったのに,何故わたしを盲目として甦らせたのですか。」
Arapça (Ürdün):
«قال ربِّ لمَ حشرتني أعمى وقد كنت بصيراً» في الدنيا وعند البعث.
Hintçe:
वह कहेगा इलाही मैं तो (दुनिया में) ऑंख वाला था तूने मुझे अन्धा करके क्यों उठाया
Tayca:
เขากล่าวว่า “ข้าแต่พระเจ้าของข้าพระองค์ ทำไมพระองค์จึงทรงให้ข้าพระองค์ฟื้นคืนชีพขึ้นมาในสภาพของคนตาบอดเล่า ทั้งๆที่ข้าพระองค์เคยเป็นคนตาดี มองเห็น”
İbranice:
אמר: 'ריבוני! למה קיבצת אותי עיוור למרות שהייתי רואה
Hırvatça:
"Gospodaru moj", reći će, "zašto si me slijepa oživio kad sam vid imao?"
Rumence:
El va spune: “Domnul meu! De ce m-ai înfăţişat aici orb, căci înainte vedeam limpede?”
Transliteration:
Qala rabbi lima hashartanee aAAma waqad kuntu baseeran
Türkçe:
O der ki: "Rabbim, beni neden kör haşrettin, ben gören biri idim?"
Sahih International:
He will say, "My Lord, why have you raised me blind while I was [once] seeing?"
İngilizce:
He will say: "O my Lord! why hast Thou raised me up blind, while I had sight (before)?"
Azerbaycanca:
O belə deyər: “Ey Rəbbim! Nə üçün məni məhşərə kor olaraq gətirdin, halbuki mən (dünyada hər şeyi) görürdüm!”
Süleyman Ateş:
Rabbim der, niçin beni kör sürdün, oysa ben görür idim?
Diyanet Vakfı:
O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, der.
Erhan Aktaş:
“Rabb’im, beni neden kör olarak haşrettin? Oysa dünyada iken gören biriydim.” der.
Kral Fahd:
O, Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim, der.
Hasan Basri Çantay:
(Artık o zaman) o: «Rabbim, beni niçin kör haşretdin? Halbuki ben hakıykaten görücü idim» demişdir.
Muhammed Esed:
(Böyle biri, Kıyamet Günü´nde:) "Rabbim, ben gören biriyken beni niçin kör olarak kaldırdın?" diye soracak.
Gültekin Onan:
20:124
Ali Fikri Yavuz:
(Kur’an’dan yüz çeviren kimse) şöyle der: “- Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin. Halbuki ben (dünyada) gözlü idim, görüyordum.”
Portekizce:
Dirá: Ó Senhor meu, por que me congregastes cego, quando eu tinha antes uma boa visão?
İsveççe:
Och han skall säga: "Herre! Varför har Du låtit mig stiga fram blind [i denna församling]? [På jorden] var jag seende."
Farsça:
می گوید: پروردگارا! برای چه مرا نابینا محشور کردی، در حالی که [در دنیا] بینا بودم؟
Kürtçe:
دەڵێ ئەی پەروەردگارم بۆچی بە کوێری حەشرت کردم خۆ من (لە دونیادا) چاو ساغ و بینا بووم
Özbekçe:
У: «Эй Роббим, нима учун мени кўр ҳолда тирилтирдинг. Ахир, кўрувчи эдим-ку!» деди.
Malayca:
Ia berkata: "Wahai Tuhanku, mengapa Engkau himpunkan daku dalam keadaan buta, padahal aku dahulu melihat?"
Arnavutça:
Ai do të thtotë: “O Zoti im, përse më ringjalle të verbër, kur unë, me të vërtetë, kam pasur të pamurit më parë?”
Bulgarca:
Ще рече: “Господи, защо ме подкара сляп, а бях зрящ?”
Sırpça:
„Господару мој“, рећи ће, „зашто си ме слепог проживео кад сам имао вид?“
Çekçe:
a řekne: 'Pane, proč jsi mne vzkřísil jako slepého, když dříve byl jsem vidoucí?'
Urduca:
وہ کہے گا "پروردگار، دُنیا میں تو میں آنکھوں والا تھا، یہاں مجھے اندھا کیوں اُٹھایا؟"
Tacikçe:
Гӯяд: «Эй Парвардигори ман, чаро маро нобино зинда кардӣ ва ҳол он ки ман бино будам?»
Tatarca:
Сукыр хәлендә кубарылгач әйтте: "Йә Рабби мине ни өчен сукыр хәлемдә кубардың, бит мин дөньяда вакытымда күзле идем?"
Endonezyaca:
Berkatalah ia: "Ya Tuhanku, mengapa Engkau menghimpunkan aku dalam keadaan buta, padahal aku dahulunya adalah seorang yang melihat?"
Amharca:
«ጌታዬ ሆይ! ለምን ዕውር አድርገህ አስነሳኸኝ በእርግጥ የማይ የነበርኩ ስኾን» ይላል፡፡
Tamilce:
அவன் கூறுவான்: “என் இறைவா! என்னை குருடனாக ஏன் எழுப்பினாய், நான் பார்வை உள்ளவனாக இருந்தேனே?”
Korece:
그때 그가 주여 왜 저를 장님으로 부르셨나이까 저는 시력 이 있었나이다 라고 하니
Vietnamca:
(Kẻ quay lưng với thông điệp nhắc nhở) sẽ nói: “Lạy Thượng Đế của bề tôi, tại sao Ngài dựng bề tôi sống lại mù lòa trong lúc trước đây bề tôi hãy còn nhìn thấy.”
Ayet Linkleri: