Arapça:
قَالَ كَذَٰلِكَ أَتَتْكَ آيَاتُنَا فَنَسِيتَهَا ۖ وَكَذَٰلِكَ الْيَوْمَ تُنسَىٰ
Çeviriyazı:
ḳâle keẕâlike etetke âyâtünâ fenesîtehâ. vekeẕâlike-lyevme tünsâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah: "Böyledir, sana âyetlerimiz gelmişti de onları sen unutmuştun, bugün de öylece unutulursun" der.
Diyanet İşleri:
Allah: "Böyledir, ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun, bugün de öylece unutulursun" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Böylece der, sana delillerim geldi de unutuverdin onları, işte sen de tıpkı o çeşit unutulmadasın bugün.
Şaban Piriş:
İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti de sen onları unutmuş idin. Bugün sende unutulacaksın, der.
Edip Yüksel:
Der ki: "Çünkü sana ayetlerimiz ve mucizelerimiz geldiğinde sen onları unuttun. Bugün de sen unutuluyorsun."
Ali Bulaç:
(Allah da) Der ki: "İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti, fakat sen onları unuttun, bugün de sen işte böyle unutulmaktasın."
Suat Yıldırım:
Buyurur ki: “Bu böyledir. Nasıl âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları unuttuysan, bu gün de sen öyle unutulur, bir kenara atılırsın.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Allah Teâlâ da) Buyuruyor ki: «Öyledir. Sana âyetlerimiz geldi, sen hemen onları unutuverdin. Bugün de sen öylece unutulursun.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah buyurur: "Ayetlerimiz sana geldiğinde sen böyle unutmuştun; bugün de sen aynı şekilde unutuluyorsun."
Bekir Sadak:
Ehline namaz kilmalarini emret, kendin de onda devamli ol. Biz senden rizik istemiyoruz, sana rizik veren Biziz. Sonuc Allah´a karsi gelmekten sakinanindir.
İbni Kesir:
Allah buyurur ki: Öyledir işte. Sana ayetlerimiz gelmişti de sen onları unutmuştun. Bugün de sen öylece unutulursun.
Adem Uğur:
(Allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ): “İşte böyle, âyetlerimiz sana geldi fakat sen onları unuttun. Ve aynı şekilde (senin yaptığın gibi), o gün (de) sen unutulursun.” dedi.
Celal Yıldırım:
Allah ona: Bu böyledir. Âyetlerimiz sana geldi ama sen onları unuttun (bir tarafa itip terkettin). Bugün de sen öylece unutulurda (Cehennem´e) terkedilirsin, buyurur, d).
Tefhim ul Kuran:
(Allah da) Der ki: «İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti, fakat sen onları unuttun, bugün de sen işte böyle unutulmaktasın.»
Fransızca:
[Allah lui] dira : "De même que Nos Signes (enseignements) t'étaient venus et que tu les as oubliés, ainsi aujourd'hui tu es oublié".
İspanyolca:
Dirá: «Igual que tú recibiste Nuestros signos y los olvidaste, así hoy eres olvidado».
İtalyanca:
[Allah] Risponderà: «Ecco, ti giunsero i Nostri segni e li dimenticasti; alla stessa maniera oggi sei dimenticato».
Almanca:
ER sagte: "Solcherart wurden dir Meine Ayat zuteil, dann hast du sie vergessen. Und solcherart wirst du heute in Vergessenheit geraten."
Çince:
主将说:事实是这样的,我的迹象降临你,而你遗弃它, 你今天也同样地被遗弃了。
Hollandaca:
God zal antwoorden: Wij hebben aldus gehandeld, omdat onze teekens tot u zijn gekomen en gij die vergat, en evenzoo zult gij op dezen dag worden vergeten.
Rusça:
Он скажет: "Вот так! Наши знамения явились к тебе, но ты предал их забвению. Таким же образом сегодня ты сам будешь предан забвению".
Somalice:
wuxuu yidhaa (Eebe) waa saas waxaa kuu timid aayadahanaga waadna halmaantay saasaana maanta lagaaga tagi (sida halmaan).
Swahilice:
(Mwenyezi Mungu) atasema: Ndivyo vivyo hivyo. Zilikufikia ishara zetu, nawe ukazisahau; na kadhaalika leo unasahauliwa.
Uygurca:
اﷲ ئېيتىدۇ: «شۇنىڭدەك ساڭا (روشەن) ئايەتلىرىمىز كەلدى، سەن ئۇلارنى تەرك ئەتتىڭ، سەن بۈگۈن شۇنىڭغا ئوخشاش تەرك ئېتىلىسەن»
Japonca:
かれは仰せられる。「われの印があなたに下った時,あなたはそれを無視したではないか。今日あなたはそれと同様無視されるのである。」
Arapça (Ürdün):
«قال» الأمر «كذلك أتتك آياتنا فنسيتها» تركتها ولم تؤمن بها «وكذلك» مثل نسيانك آياتنا «اليوم تنسى» تترك في النار.
Hintçe:
खुदा फरमाएगा ऐसा ही (होना चाहिए) हमारी आयतें भी तो तेरे पास आई तो तू उन्हें भुला बैठा और इसी तरह आज तू भी भूला दिया जाएगा
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า “เช่นนั้นแหละ เมื่อโองการทั้งหลายของเราได้มีมายังเจ้า เจ้าก็ทำเป็นลืมมัน และในทำนองเดียวกัน วันนี้เจ้าก็จะถูกลืม”
İbranice:
אמר: 'כך , כשאותותינו הגיעו אליך, שכחת אותם, לכן תישכח היום
Hırvatça:
"Evo zašto", reći će On. "Ajeti i znakovi naši su ti dolazili, ali si ih zaboravljao, pa ćeš danas tako i ti biti zaboravljen."
Rumence:
Dumnezeu va spune: “Precum tu ai uitat semnele Noastre după ce au ajuns la tine, tot aşa vei fi dat şi tu uitării astăzi.”
Transliteration:
Qala kathalika atatka ayatuna fanaseetaha wakathalika alyawma tunsa
Türkçe:
Allah buyurur: "Ayetlerimiz sana geldiğinde sen böyle unutmuştun; bugün de sen aynı şekilde unutuluyorsun."
Sahih International:
[Allah] will say, "Thus did Our signs come to you, and you forgot them; and thus will you this Day be forgotten."
İngilizce:
(Allah) will say: "Thus didst Thou, when Our Signs came unto thee, disregard them: so wilt thou, this day, be disregarded."
Azerbaycanca:
(Allah) buyurar: “Elədir, amma sənə ayələrimiz (mö’cüzələrimiz, qüdrətimizə dəlalət edən əlamətlər) gəldi, sən isə (özünü görməməzliyə vurub) onları unutdun (iman gətirmədin). Bu gün eləcə də sən unudulacaqsan!”
Süleyman Ateş:
(Allah) buyurur ki: "Nasıl sana ayetlerimiz geldiği zaman, sen onları unuttuysan, bugün de sen öyle unutulursun!"
Diyanet Vakfı:
(Allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana ayetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!
Erhan Aktaş:
“Bu böyledir, âyetlerimiz sana geldi ancak onları dikkate almadın; bugün de sen terk edileceksin.” dedi.
Kral Fahd:
(Allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!
Hasan Basri Çantay:
(Allah da şöyle) buyurmuşdur: «Öyledir. Sana âyetlerimiz geldi de sen onları unutdun. İşte bugün de sen öylece unutuluyorsun».
Muhammed Esed:
(Allah da ona:) "Şunun için," diye cevap verecek, "sana mesajlarımız gelmişti de sen onları gözardı etmiştin; ve bugün de aynen öyle gözardı edileceksin!"
Gültekin Onan:
(Tanrı da) Der ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Allah buyurur ki: “- Cezan böyle, sana ayetlerimiz geldi de onları unuttun. İşte (onları unuttuğun gibi) bugün de öylece unutuluyorsun (körlük ve azab içine bırakılıyorsun).”
Portekizce:
E (Deus lhe) dirá: Isto é porque te chegaram os Nossos versículos e tu os esqueceste; a mesma maneira, serás hojeesquecido!
İsveççe:
[Gud skall] svara: "Liksom du, när du fick lyssna till Våra budskap [på jorden, skyndade dig att] glömma dem, är du [nu blind och] överlämnad åt glömskan."
Farsça:
[خدا] می گوید: همین گونه که آیات ما برای تو آمد و آنها را فراموش کردی این چنین امروز فراموش می شوی.
Kürtçe:
(خوا) دەفەرموێت ھەر بەو شێوەی ئایەتەکانی ئێمەت بۆ ھات و لەبیری خۆت بردەوە (و کوێر بوویت لەئاستیدا) بەھەمان شێوە تۆش ئەمڕۆ گوێت پێ نادرێت و لەبیر دەکرێیت
Özbekçe:
У зот: «Шундай. Сенга оятларимиз келди. Сен эса, уларни унутдинг? Шунингдек, сен ҳам бугун унутиурсан», деди.
Malayca:
Allah berfirman: "Demikianlah keadaannya! Telah datang ayat-ayat keterangan Kami kepadamu, lalu engkau melupakan serta meninggalkannya, dan demikianlah engkau pada hari ini dilupakan serta ditinggalkan".
Arnavutça:
(Perëndia) i tha: “Kështu (ke bërë); të kanë ardhur argumentet Tona, e ti i ke harruar ato. Kështu edhe ti sot do të jesh i harruar.
Bulgarca:
Ще рече: “Както идваха при теб Нашите знамения, но ги забравяше, така Днес и ти ще бъдеш забравен.”
Sırpça:
„Ево зашто“, рећи ће Он. „Наши докази и знаци су ти долазили, али си их занемаривао, па ћеш данас тако и ти да будеш занемарен.“
Çekçe:
I odpoví Bůh: 'Tak jako k tobě přicházela Naše znamení a tys na ně zapomněl, stejně tak jsi ty dnes zapomenut!'
Urduca:
اللہ تعالیٰ فرمائے گا "ہاں، اِسی طرح تو ہماری آیات کو، جبکہ وہ تیرے پاس آئی تھیں، تُو نے بھُلا دیا تھا اُسی طرح آج تو بھلایا جا رہا ہے"
Tacikçe:
Гуяд: «Ҳамчунон ки ту оёти Моро фаромӯш мекардӣ, имрӯз худ фаромӯш гаштаӣ».
Tatarca:
Аллаһ әйтер: "Әйе, эш син әйткәнчәдер, дөньяда вакытыгызда Без сезгә күз, колак, тел һәм гакыл биргән идек һәм һәрнәрсәне бәян итүче китап иңдергән идек, ләкин сез Безнең аятьләребезне оныттыгыз һич кирәксенмәдегез, Безнең аятьләребезне онытканың кеби, бүген җәһәннәмдә калып онытылырсың.
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Demikianlah, telah datang kepadamu ayat-ayat Kami, maka kamu melupakannya, dan begitu (pula) pada hari ini kamupun dilupakan".
Amharca:
(ነገሩ) እንደዚሁ ነው፡፡ «ታምራታችን መጣችልህ፡፡ ተውካትም፡፡ እንደዚሁም ዛሬ ትተዋለህ» ይለዋል፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறுவான்: “(உனது நிலை) அவ்வாறுதான். (ஏனெனில்,) எனது வசனங்கள் உன்னிடம் வந்தன. ஆக, நீ அவற்றை (பின்பற்றாது) விட்டுவிட்டாய். அவ்வாறே இன்று நீ (நரகத்தில் கடும் தண்டனையை அனுபவிப்பவனாக) விட்டுவிடப்படுவாய்.”
Korece:
그분께서 말씀하사 우리가 너에게 예증을 보냈으나 너는 그 것을 무시했으니 오늘은 네가 무 시 당하리라
Vietnamca:
(Allah) phán: “Như thế đó! TA đã mang đến cho ngươi các Lời Mặc Khải của TA nhưng ngươi đã quên Nó; và Ngày nay ngươi bị bỏ quên trở lại giống như thế.”
Ayet Linkleri: