Arapça:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِّلْمُؤْمِنِينَ
Çeviriyazı:
inne fî ẕâlike leâyetel lilmü'minîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz ki, bunda iman edenler için bir ibret vardır.
Diyanet İşleri:
Bunda inananlar için ibret vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki bunda, inananlar için bir delil var.
Şaban Piriş:
Bunda müminler için de bir işaret vardır.
Edip Yüksel:
Bunda, inananlar için bir işaret vardır.
Ali Bulaç:
Elbette, bunda iman edenler için gerçekten ayetler vardır.
Suat Yıldırım:
Elbette bunda, iman edecekler için çok ibretler vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
15:76
Yaşar Nuri Öztürk:
İnananlar için bunda elbette bir ibret vardır.
Bekir Sadak:
Daglarda, guven icinde olarak evler yontuyorlardi.
İbni Kesir:
Muhakkak ki bunda, inananlar için ayetler vardır.
Adem Uğur:
Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Doğrusu bunda mü´minler için âyetler vardır.
Tefhim ul Kuran:
Elbette, bunda iman edenler için gerçekten ayetler vardır.
Fransızca:
Voilà vraiment une exhortation pour les croyants !
İspanyolca:
Ciertamente, hay en ello un signo para los creyentes.
İtalyanca:
In verità in ciò vi è un segno per coloro che credono.
Almanca:
Gewiß, darin ist zweifellos eine Aya für die Mumin.
Çince:
对于信道者,此中确有一种迹象。
Hollandaca:
Waarlijk, hierin is een teeken voor de ware geloovigen.
Rusça:
Воистину, в этом - знамение для верующих.
Somalice:
Arrintaasna calaamad yaa ugu sugan kuwa Xaqa rumeeyay.
Swahilice:
Hakika katika hayo ipo ishara kwa Waumini.
Uygurca:
بۇنىڭدا مۆمىنلەر ئۈچۈن ھەقىقەتەن ئىبرەت بار
Japonca:
本当にこの中には信仰する者への一つの印がある。
Arapça (Ürdün):
«إن في ذلك لآية» لعبرة «للمؤمنين».
Hintçe:
इसमें तो शक हीं नहीं कि इसमें ईमानदारों के वास्ते (कुदरते ख़ुदा की) बहुत बड़ी निशानी है
Tayca:
แท้จริงในการนั้น แน่นอนย่อมเป็นสัญญาณแก่บรรดามุอ์มิน
İbranice:
ואף בזה אות למאמינים
Hırvatça:
U tome su, zaista, znaci za one koji vjeruju.
Rumence:
Întru aceasta este un semn pentru credincioşi!
Transliteration:
Inna fee thalika laayatan lilmumineena
Türkçe:
İnananlar için bunda elbette bir ibret vardır.
Sahih International:
Indeed in that is a sign for the believers.
İngilizce:
Behold! in this is a sign for those who believed.
Azerbaycanca:
Bunda mö’minlər üçün, sözsüz ki, bir ibrət vardır!
Süleyman Ateş:
Elbette bunda inananlar için bir ibret vardır.
Diyanet Vakfı:
Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır.
Erhan Aktaş:
Bunda, îmân edenler için bir âyet(1) vardır.
Kral Fahd:
Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır.
Hasan Basri Çantay:
Bunda îman edenler için muhakkak bir ibret vardır.
Muhammed Esed:
Şüphesiz, bütün bunlarda (Allah´a) inanan kimseler için çıkarılacak bir ders vardır.
Gültekin Onan:
Elbette, bunda inançlılar için gerçekten bir ayet vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten bunda iman edenler için bir ibret vardır.
Portekizce:
Nisto há um exemplo para os fiéis.
İsveççe:
Här ligger helt visst ett budskap till dem som tror.
Farsça:
مسلماً در این [شهر ویران شده] برای مؤمنان نشانه ای [پندآموز] است.
Kürtçe:
بەڕاستی لەوەدا بەڵگەی گرنگ ھەیە بۆ بڕواداران
Özbekçe:
Албатта, бунда мўминлар учун оят-ибрат бордир.
Malayca:
Sesungguhnya keadaan yang demikian, mengandungi satu tanda yang memberi kesedaran kepada orang-orang yang beriman.
Arnavutça:
Kjo, me të vërtetë, është dokument për besimtarët.
Bulgarca:
В това има знамение за вярващите.
Sırpça:
У томе су, заиста, знаци за оне који верују.
Çekçe:
a zajisté je v tom znamení pro věřící!
Urduca:
اُس میں سامان عبرت ہے اُن لوگوں کے لیے جو صاحب ایمان ہیں
Tacikçe:
Ва мӯъминонро дар он ибратест.
Tatarca:
Бу каумнең һәлак булуында мөэминнәр өчен могҗизалар бар.
Endonezyaca:
Sesungguhnya pada yang demikian itu benar-benar terdapat tanda-tanda (kekuasaan Allah) bagi orang-orang yang beriman.
Amharca:
በዚህ ውስጥ በእርግጥ ለምእምናን መገሰጫ አለ፡፡
Tamilce:
நம்பிக்கையாளர்களுக்கு நிச்சயமாக அதில் ஓர் அத்தாட்சி இருக்கிறது.
Korece:
실로 그안에는 믿는 자들을 위한 예증도 있으되
Vietnamca:
Quả thật, trong sự việc đó là dấu hiệu dành cho những người có đức tin.
Ayet Linkleri: