Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

73

Ayet No: 

1875

Sayfa No: 

266

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ

Çeviriyazı: 

feeḫaẕethümu-ṣṣayḥatü müşriḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Güneş doğarken o korkunç çığlık onları yakaladı.

Diyanet İşleri: 

Tanyeri ağarırken, çığlık onları yakalayıverdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Güneş doğduktan sonra onları bir bağırış, helak ediverdi.

Şaban Piriş: 

Güneşin doğuşuyla birlikte onları bir çığlık yakaladı.

Edip Yüksel: 

Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı.

Ali Bulaç: 

Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.

Suat Yıldırım: 

Güneş doğarken o korkunç ses bastırıverdi onları!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık onları işrak vaktine girdikleri sırada, o sayha tutuverdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Nihayet o korkunç titreşimli ses, onları güneş doğarken yakaladı.

Bekir Sadak: 

Eykeliler de, suphesiz zalim kimselerdi.

İbni Kesir: 

Tan yeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi.

Adem Uğur: 

Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.

İskender Ali Mihr: 

Böylece, müşrikleri (güneş doğduğu vakit orada bulunanları) bir sayha (korkunç bir ses dalgası) aldı, yakaladı.

Celal Yıldırım: 

Güneş doğarken bir ses, bir uğultu onları yakalayıverdi.

Tefhim ul Kuran: 

Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.

Fransızca: 

Alors, au lever du soleil le Cri (la catastrophe) les saisit.

İspanyolca: 

Y les sorprendió el Grito a la salida del sol.

İtalyanca: 

All'alba li sorprese il Grido.

Almanca: 

So richtete sie ein Vernichtungsschrei beim Sonnenaufgang zugrunde.

Çince: 

呐喊声在日出时袭击了他们。

Hollandaca: 

Daarom overviel hun een vreeselijke storm van den hemel, bij het opgaan der zon.

Rusça: 

А на восходе солнца их поразил вопль.

Somalice: 

Waxaana qabatay Qayladii qorrax soo baxa.

Swahilice: 

Ukelele ukawatwaa wakipambaukiwa.

Uygurca: 

كۈن چىقار ۋاقتىدا ئۇلارغا قاتتىق چۇقان يۈزلەندى

Japonca: 

それで一声(懲罰)が,日の出にかれらを襲った。

Arapça (Ürdün): 

«فأخذتهم الصيحة» صيحة جبريل «مشرقين» وقت شروق الشمس.

Hintçe: 

(लूत की सुनते काहे को) ग़रज़ सूरज निकलते निकलते उनको (बड़े ज़ोरो की) चिघाड़ न ले डाला

Tayca: 

ดังนั้น เสียงกัมปนาทได้คร่าพวกเขาเมื่อดวงอาทิตย์ขึ้น

İbranice: 

עם צאת החמה, נחתה עליהם הצווחה

Hırvatça: 

I njih je zadesio strašan glas kad je Sunce izlazilo,

Rumence: 

Strigătul îi luă la răsăritul soarelui.

Transliteration: 

Faakhathathumu alssayhatu mushriqeena

Türkçe: 

Nihayet o korkunç titreşimli ses, onları güneş doğarken yakaladı.

Sahih International: 

So the shriek seized them at sunrise.

İngilizce: 

But the (mighty) Blast overtook them before morning,

Azerbaycanca: 

Şəfəq doğanda o dəhşətli (tükürpədici) səs onları bürüdü.

Süleyman Ateş: 

Güneşin doğma zamanına girerlerken korkunç ses onları yakaladı.

Diyanet Vakfı: 

Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.

Erhan Aktaş: 

Tan yeri ağarırken korkunç bir ses onları yakaladı.

Kral Fahd: 

Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.

Hasan Basri Çantay: 

Derken onları, işrak vakfına girdikleri sırada, o (korkunç) ses yakalayıverdi.

Muhammed Esed: 

Ve derken, tan yeri ağarırken, (hak ettikleri azabın) gürültüsü apansız yakaladı onları

Gültekin Onan: 

Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Nihayet onları, güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü yakalayıverdi.

Portekizce: 

Porém, o estrondo os fulminou, ao despontar do sol.

İsveççe: 

Och när solen gick upp genljöd över dem dånet [av Guds straff].

Farsça: 

پس به هنگام طلوع آفتاب، صدایی [مرگبار و وحشتناک و غرّشی سهمگین] آنان را فرا گرفت.

Kürtçe: 

جا لە کاتی خۆر ھەڵھاتندا شریخەیەکی بەھێز گرتنی

Özbekçe: 

Бас, уларни қуёш чиқиш пайтида даҳшатли қичқириқ тутди.

Malayca: 

Akhirnya merekapun dibinasakan oleh letusan suara yang menggempakan bumi, ketika matahari terbit.

Arnavutça: 

Dhe, ata i kaplojë një zë i tmerrshëm kur lindir Dielli,

Bulgarca: 

И Викът ги обзе при изгрев слънце.

Sırpça: 

И њих је задесио страшан глас кад је Сунце излазило,

Çekçe: 

však výkřik je uchvátil při východu slunce.

Urduca: 

آخرکار پو پھٹتے ہی اُن کو ایک زبردست دھماکے نے آ لیا

Tacikçe: 

Чун субҳ бидамид, ононро фарёд фурӯ гирифт.

Tatarca: 

Кояш чыгып торганда, аларга бер ямьсез каты тавыш иреште.

Endonezyaca: 

Maka mereka dibinasakan oleh suara keras yang mengguntur, ketika matahari akan terbit.

Amharca: 

ጩኸቲቱም ፀሐይ የወጣችባቸው ሲኾኑ ያዘቻቸው፡፡

Tamilce: 

ஆகவே, (லூத் நபியின் ஊர் மக்கள் காலையில் சூரிய) வெளிச்சமடைந்தவர்களாக இருக்கும்போது அவர்களை பயங்கரமான சப்தம் பிடித்தது.

Korece: 

그러나 폭풍은 동트기 직전그들을 멸망시켰더라

Vietnamca: 

Vì vậy, một tiếng thét đã túm bắt chúng lúc mặt trời mọc.