Arapça:
وَإِن كَذَّبُوكَ فَقُل لِّي عَمَلِي وَلَكُمْ عَمَلُكُمْ ۖ أَنتُم بَرِيئُونَ مِمَّا أَعْمَلُ وَأَنَا بَرِيءٌ مِّمَّا تَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
vein keẕẕebûke feḳul lî `amelî veleküm `amelüküm. entüm berîûne mimmâ a`melü veenâ berîüm mimmâ ta`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer seni inkâr etmeyi sürdürürlerse, de ki; "Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Benim yapacağım sizi ilgilendirmez, sizin yapacağınız da beni ilgilendirmez."
Diyanet İşleri:
Seni yalanlarlarsa, "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir; siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim" de.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Seni yalanlarlarsa sen de de ki: Benim yaptığım iş bana ait, sizin yaptıklarınız size. Siz, benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım.
Şaban Piriş:
Seni yalanlarlarsa; de ki: "Benim amellerim bana, sizin amelleriniz de size aittir. Siz benim yaptığım amellerden uzaksınız, ben de sizin amellerinizden uzağım."
Edip Yüksel:
Seni yalanlarlarsa de ki: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız ise size! Siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim."
Ali Bulaç:
Eğer seni yalanlarlarsa, onlara de ki: "Benim yaptıklarım benim, sizin yaptıklarınız sizindir. Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım."
Suat Yıldırım:
Eğer seni yalancı saymakta ısrar ederlerse de ki:“Benim yaptığım bana ait, sizin yaptığınız da size! Benim yaptıklarımla sizin, sizin yaptıklarınızla da benim ilişiğim yoktur.” [109,1-6; 60,4]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve eğer seni tekzîp ederlerse artık de ki: «Benim amelim banadır, sizin ameliniz de sizedir. Siz benim işleyeceğimden berîsiniz, ben de sizin işleyeceğiniz şeylerden berîyim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Seni yalanladılarsa şöyle söyle: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım."
Bekir Sadak:
Onlara, soz verdigimiz azabin bir kisimini ya dunyada sana gosteririz, veya senin ruhunu aliriz da nasil olsa onlarin donusu Bizedir
İbni Kesir:
Şayet seni yalanlarlarsa
Adem Uğur:
(Resûlüm!) onlar seni yalanlarlarsa de ki: Benim işim bana, sizin işiniz de size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
İskender Ali Mihr:
Ve eğer seni yalanlarlarsa o zaman de ki: “Benim amelim bana ve sizin ameliniz size ait. Siz benim yaptığım şeylerden uzaksınız, ben de sizin yaptığınız şeylerden uzağım.”
Celal Yıldırım:
Seni yalanlarlarsa, de ki: Benim işlediğim bana, sizin işlediğiniz size. Benim işlediğimle sizin ilişiğiniz yoktur
Tefhim ul Kuran:
Eğer seni yalanlarlarsa, onlara de ki: «Benim yaptıklarım benim, sizin de yaptıklarınız sizindir. Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım.»
Fransızca:
Et s'ils te traitent de menteur, dis alors : "A moi mon oeuvre, et à vous la vôtre. Vous êtes irresponsables de ce que je fais et je suis irresponsable de ce que vous faites".
İspanyolca:
Si te desmienten, di: «Yo respondo de mis actos y vosotros de los vuestros. Vosotros no sois responsables de lo que yo haga y yo no soy responsable de lo que vosotros hagáis».
İtalyanca:
Se ti danno del bugiardo di' loro: «A me l'opere mie e a voi le vostre. Non siete responsabili di quello che faccio, non lo sarò io di quel che fate voi».
Almanca:
Und sollten sie dich der Lüge bezichtigen, dann sag: "Mir wird mein Handeln vergolten und euch wird euer Handeln vergolten. Ihr habt keine Schuld an dem, was ich tue, und ich habe keine Schuld an dem, was ihr tut."
Çince:
如果他们称你为说谎者,你就说:我有我的工作,你们有你们的工作,你们与我所做的事无干,我与你们所做的事无涉。
Hollandaca:
Indien zij u van bedrog beschuldigen, zeg: Ik heb mijn werk en gij hebt uw werk: gij zult onschuldig zijn aan hetgeen ik doe en ik zal onschuldig zijn aan hetgeen gij doet.
Rusça:
Если тебя сочтут лжецом, то скажи: "Мне достанутся мои деяния, а вам - ваши деяния. Вы не причастны к тому, что я совершаю, а я не причастен к тому, что совершаете вы".
Somalice:
hadday ku Beeniyaan waxaad dhahdaa anuugu waxaan leeyahay Camalkayga idinkuna camalkiinna idinku bari baad ka tihiin waxaan fali anna bari baan ka ahay waxaad falaysaan.
Swahilice:
Na wakikukanusha wewe, sema: Mimi nina a'mali yangu, na nyinyi mna a'mali yenu. Nyinyi hamna jukumu kwa niyatendayo, wala mimi sina jukumu kwa myatendayo.
Uygurca:
ئەگەر ئۇلار سېنى يالغانچى قىلىشتا چىڭ تۇرسا: «مېنىڭ ئەمەلىم ئۆزۈم ئۈچۈندۇر، سىلەرنىڭ ئەمەلىڭلارمۇ ئۆزۈڭلار ئۈچۈندۇر، مېنىڭ ئەمەلىمدىن سىلەر ئادا - جۇداسىلەر، سىلەرنىڭ قىلمىشىڭلاردىن مەنمۇ ئادا - جۇدامەن (يەنى بىراۋ يەنە بىراۋنىڭ قىلغان گۇناھىغا جاۋابكار ئەمەس)» دېگىن
Japonca:
かれらがもしあなたを虚偽の徒とするならば言ってやるがいい。「わたしの所業はわたしのためであり,あなたがたの所業はあなたがたのためである。あなたがたはわたしの行うことに関係なく,わたしはあなたがたの行うことに関係ない。」
Arapça (Ürdün):
«وإن كذبوك فقل» لهم «لي عملي ولكم عملكم» أي لكلٍّ جزاء عمله «أنتم بريئون مما أعمل وأنا بريء مما تعلمون» وهذا منسوخ بآية السيف.
Hintçe:
और (ऐ रसूल) तुम्हारा परवरदिगार फसादियों को खूब जानता है और अगर वह तुम्हे झुठलाए तो तुम कह दो कि हमारे लिए हमारी कार गुजारी है और तुम्हारे लिए तुम्हारी कारस्तानी जो कुछ मै करता हूँ उसके तुम ज़िम्मेदार नहीं और जो कुछ तुम करते हो उससे मै बरी हूँ
Tayca:
และถ้าพวกเขาปฏิเสธ(ไม่ยอมศรัทธา)จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) “การงานของฉันก็เป็นของฉัน และการงานของพวกท่านก็เป็นของพวกท่าน พวกท่านจงปลีกตัวออกจากสิ่งที่ฉันกระทำและฉันก็จะปลีกตัวออกจากสิ่งที่พวกท่านกระทำ”
İbranice:
אם הכחישו את דבריך, אמור: 'לי מעשיי ולכם מעשיכם, אתם אינכם אחראים למה שאני עושה ואינני אחראי למה שאתם עושים
Hırvatça:
I ako te oni budu u laž utjerivali, ti reci: "Meni moja, a vama vaša djela; vi nećete odgovarati za ono što ja radim, a ja neću odgovarati za ono što vi radite."
Rumence:
Spune-le, atunci când te fac mincinos: “Eu cu faptele mele, voi cu ale voastre. Voi vă lepădaţi de ceea ce fac eu, iar eu mă lepăd de ceea ce faceţi voi.”
Transliteration:
Wain kaththabooka faqul lee AAamalee walakum AAamalukum antum bareeoona mimma aAAmalu waana bareeon mimma taAAmaloona
Türkçe:
Seni yalanladılarsa şöyle söyle: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım."
Sahih International:
And if they deny you, [O Muhammad], then say, "For me are my deeds, and for you are your deeds. You are disassociated from what I do, and I am disassociated from what you do."
İngilizce:
If they charge thee with falsehood, say: "My work to me, and yours to you! ye are free from responsibility for what I do, and I for what ye do!"
Azerbaycanca:
Əgər səni yalançı hesab etsələr, de: “Mənim əməlim mənə, sizin əməliniz isə sizə aiddir. Mənim etdiyim əməllərin sizə, sizin etdiyiniz əməllərin mənə heç bir dəxli yoxdur!”
Süleyman Ateş:
Eğer onlar seni yalanladılarsa de ki: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım!"
Diyanet Vakfı:
(Resulüm! ) onlar seni yalanlarlarsa de ki: Benim işim bana, sizin işiniz de size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
Erhan Aktaş:
Eğer seni yalanlarlarsa, de ki: “Benim yaptıklarım bana, sizin yaptıklarınız da sizedir. Siz benim yaptıklarımdan sorumlu değilsiniz ben de sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim.”
Kral Fahd:
Eğer onlar seni yalanlarlarsa, (onlara) de ki: Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız; ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
Hasan Basri Çantay:
Eğer onlar seni yalana çıkarırlar, (ilzâm-ı huccetden sonra da tekzîbde ısraar ederler) se de ki: «Benim işim bana, sizin işiniz,size âiddir. Benim yapdığımdan siz uzaksınız, sizin yapmakda olduğunuzdan da ben uzağım».
Muhammed Esed:
Bunun içindir ki, (ey Peygamber) seni yalanlamaya kalkışırlarsa o zaman (onlara) de ki: "Benim yapıp ettiklerim bana (yazılacak), sizin yapıp ettikleriniz de size: ne siz benim yaptıklarımdan sorumlusunuz, ne de ben sizin yaptıklarınızdan sorumluyum".
Gültekin Onan:
Eğer seni yalanlarlarsa onlara de ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Eğer seni tekzibde ısrar ederlerse, de ki: “- Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Siz, benim yapacağımdan berisiniz, ben de sizin yapacağınızdan beriyim.”
Portekizce:
Mas, se te desmentem, dize-lhes: Os meus atos só a mim incumbem, e a vós os vossos. Estais isentos do que eu faço,assim como estou isento de tudo quanto fazeis.
İsveççe:
Säg, om de beskyller dig för lögn: "Vad jag gör är mitt [ansvar] och vad ni gör är ert [ansvar]. Ni har ingen skuld till mina handlingar och jag har ingen skuld till era era handlingar."
Farsça:
و اگر تو را تکذیب کردند [تا آنجا که از ایمان آوردنشان ناامید شدی] بگو: عمل من برای من وعمل شما برای شماست، شما از آنچه من انجام می دهم، بیزارید، ومن از آنچه شما انجام می دهید، بیزارم.
Kürtçe:
ئەگەر بڕوایان پێ نەھێنای ئەوە پێیان بڵێ (پاداشتی) کردەوەی خۆم بۆ خۆم و (پاداشتی) کردەوەی خۆتان بۆ خۆتان ئێوە بەرین (بەرپرسیارنین) لەوەی من دەیکەم منیش بەریم (بەرپرسیارنیم) لەوەی ئێوە دەیکەن
Özbekçe:
Агар улар сени ёлғончи қилсалар, сен: «Менга ўз ишим, сизларга ўз ишингиз, сизлар мен қиладиган ишдан поксизлар, мен сизлар қиладиган ишдан покман», деб айт. (Улар шунчалик далилларни кўриб-билиб, ҳақиқатни англаб етганларидан кейин ҳам иймон келтирмасалар, сени ёлғончига чиқарсалар, унда улар билан орани очиқ қилишингдан бошқа чора қолмайди. Уларга йўллар бошқа-бошқа эканини билдириб: Шу билан бирга, орада ҳеч бир алоқа қолмаганини ҳам таъкидлаш лозим.)
Malayca:
Dan jika mereka terus-menerus mendustakanmu (wahai Muhammad), maka katakanlah: "Bagiku amalku, dan bagi kamu pula amal kamu. Kamu tidak bertanggungjawab akan apa yang aku kerjakan, dan aku juga tidak bertanggungjawab akan apa yang kamu kerjakan".
Arnavutça:
Nëse ata të përgënjeshtrojnë ty, thuaju: “Për mua janë veprat e mia, e për ju – veprat tuaja, ju jeni larg prej veprave që punoj unë, e unë jam larg prej veprave që punoni ju.
Bulgarca:
И ако те взимат за лъжец, кажи: “Моето дело е за мен, а вашето дело е за вас. Не сте отговорни за това, което върша, и аз не съм отговорен за това, което вие вършите.”
Sırpça:
И ако те они буду утеривали у лаж, ти реци: „Мени моја, а вама ваша дела; ви нећете да одговарате за оно што ја радим, а ја нећу да одговарам за оно што ви радите.“
Çekçe:
A jestliže tě lhářem nazývají, řekni jim: 'Já mám své skutky a vy máte své skutky, vy nejste zodpovědní za činy mé a já nejsem zodpovědný za činy vaše.'
Urduca:
اگر یہ تجھے جھٹلاتے ہیں تو کہہ دے کہ “میرا عمل میرے لیے ہے اور تمہارا عمل تمہارے لیے، جو کچھ میں کرتا ہوں اس کی ذمہ داری سے تم بَری ہو اور جو کچھ تم کر رہے ہو اس کی ذمہ داری سے میں بَری ہوں"
Tacikçe:
Агар туро ба дурӯғ нисбат кардан, бигӯ: «Амали ман аз они ман аст ва амали шумо аз они шумо. Шумо аз кори ман безоред ва ман аз кори шумо безорам».
Tatarca:
Әгәр алар сине ялганчы дисәләр, әйт: "Миңа үз гамәлем, сезгә дә үз гамәлегез вә сез минем кылган эшемнән бизүчесез, мин дә сез кылган эштән бизүчемен".
Endonezyaca:
Jika mereka mendustakan kamu, maka katakanlah: "Bagiku pekerjaanku dan bagimu pekerjaanmu. Kamu berlepas diri terhadap apa yang aku kerjakan dan akupun berlepas diri terhadap apa yang kamu kerjakan".
Amharca:
«ቢያስተባብሉህም ለእኔ ሥራዬ አለኝ፡፡ ለእናንተም ሠራችሁ አላችሁ፡፡ እናንተ ከምሠራው ነገር ንጹሕ ናችሁ፡፡ እኔም ከምትሠሩት ነገር ንጹሕ ነኝ» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) அவர்கள் உம்மை பொய்ப்பித்தால், “என் செயல் எனக்கு; இன்னும், உங்கள் செயல் உங்களுக்கு; நான் செய்வதிலிருந்து நீங்கள் நீங்கியவர்கள்; இன்னும், நீங்கள் செய்வதிலிருந்து நான் நீங்கியவன்” என்று கூறுவீராக!
Korece:
만일 그들이 그대에게 거짓한다면 일러가로되 내게는 나의 일이 있고 너희에겐 너희의 일이 있으니 너희는 내가 하는일에 책 임이 없으며 나는 너희가 하는 일에 책임이 없다 하라
Vietnamca:
Nếu như chúng phủ nhận Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) thì Ngươi hãy nói: “Ta chịu trách nhiệm cho hành động của Ta và các ngươi chịu trách nhiệm cho hành động của các ngươi, các ngươi không liên can đến việc làm của Ta và Ta không liên can đến việc làm của các ngươi.”
Ayet Linkleri: