036. Yâsin - (Y.S.) Ya Seen—يس

 
00:00

eveleyse-lleẕî ḫaleḳa-ssemâvâti vel'arḍa biḳâdirin `alâ ey yaḫlüḳa miŝlehüm. belâ vehüve-lḫallâḳu-l`alîm.

Arapça:

أَوَلَيْسَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَن يَخْلُقَ مِثْلَهُم ۚ بَلَىٰ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ

Türkçe:

Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O'dur.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kâdir değil midir? Elbette kâdirdir. Çünkü o her şeyi yaratandır, her şeyi bilendir.

Diyanet Vakfı:

Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.

İngilizce:

Is not He Who created the heavens and the earth able to create the like thereof? - Yea, indeed! for He is the Creator Supreme, of skill and knowledge (infinite)!

Fransızca:

Celui qui a créé les cieux et la terre ne sera-t-Il pas capable de créer leur pareil ? Oh que si ! et Il est le grand Créateur, l'Omniscient.

Almanca:

Ist etwa Derjenige, Der die Himmel und die Erde erschuf, nicht mächtig, ihresgleichen zu erschaffen? Doch, mit Sicherheit! Und ER ist Der Erschaffende, Der Allwissende.

Rusça:

Неужели Тот, Кто сотворил небеса и землю, не способен создать подобных им? Конечно, ведь Он - Творец, Знающий.

Açıklama:
 
00:00

innemâ emruhû iẕâ erâde şey'en ey yeḳûle lehû kün feyekûn.

Arapça:

إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَن يَقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ

Türkçe:

O, bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.

Diyanet Vakfı:

Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.

İngilizce:

Verily, when He intends a thing, His Command is, "be", and it is!

Fransızca:

Quand Il veut une chose, Son commandement consiste à dire : "Sois", et c'est.

Almanca:

Seine Anweisung ist nur, wenn ER irgend etwas will, daß ER diesem sagt: "Sei!" Und es ist.

Rusça:

Когда Он желает чего-либо, то стоит Ему сказать: "Будь!" - как это сбывается.

Açıklama:
 
00:00

fesübḥâne-lleẕî biyedihî melekûtü külli şey'iv veileyhi türce`ûn.

Arapça:

فَسُبْحَانَ الَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Türkçe:

Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde olan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüleceksiniz.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O halde her şeyin mülkü ve tasarrufu (hükümranlığı) elinde bulunan Allah'ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O'na döndürüleceksiniz.

Diyanet Vakfı:

Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O'na döneceksiniz.

İngilizce:

So glory to Him in Whose hands is the dominion of all things: and to Him will ye be all brought back.

Fransızca:

Louange donc, à Celui qui détient en sa main la royauté sur toute chose ! Et c'est vers Lui que vous serez ramenés.

Almanca:

Also gepriesen-erhaben ist Derjenige, Dem die Herrschaft über alles unterliegt! Und zu Ihm werdet ihr zurückgebracht."

Rusça:

Пречист Тот, в Чьей Руке власть над всякой вещью! К Нему вы будете возвращены.

Açıklama:

Sayfalar

036. Yâsin - (Y.S.) Ya Seen—يس beslemesine abone olun.