Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

82

Ayet No: 

3787

Sayfa No: 

445

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَن يَقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ

Çeviriyazı: 

innemâ emruhû iẕâ erâde şey'en ey yeḳûle lehû kün feyekûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.

Diyanet İşleri: 

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir, hemen olur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Emri, bir şeyin yaratılmasına taalluk eder, birşeyi yaratmayı dilerse ona ol der, hemen oluverir.

Şaban Piriş: 

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri, ona yalnızca: “Ol!” demesidir; o da hemen oluverir.

Edip Yüksel: 

Bir şeyi dilediği zaman, ona sadece "Ol!" der ve o da hemen oluverir.

Ali Bulaç: 

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.

Suat Yıldırım: 

Bir şeyi dilediğinde O'nun buyruğu, sadece “Ol!” demektir, hemen oluverir...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O´nun emri, bir şeyi murad ettiği zaman ancak ona «Ol!» demesidir ki, o da hemen oluverir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O, bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir.

Bekir Sadak: 

37:1

İbni Kesir: 

Bir şeyi murad ettiği zaman, O´nun emri sadece ona

Adem Uğur: 

Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı &quot

İskender Ali Mihr: 

O (Allah), bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O´nun emri, sadece ona: &quot

Celal Yıldırım: 

O, bir şeyi (var kılmayı) dileyince, O´nun emri sadece «ol!» demesidir, o şey hemen oluverir.

Tefhim ul Kuran: 

Bir şeyi dilediği zaman, O´nun emri, ona yalnızca: «Ol» demesidir

Fransızca: 

Quand Il veut une chose, Son commandement consiste à dire : "Sois", et c'est.

İspanyolca: 

Su orden, cuando quiere algo, le dice tan sólo: «¡Se!» Y es.

İtalyanca: 

Quando vuole una cosa, il Suo ordine consiste nel dire "Sii" ed essa è.

Almanca: 

Seine Anweisung ist nur, wenn ER irgend etwas will, daß ER diesem sagt: "Sei!" Und es ist.

Çince: 

当他欲造化任何事物的时候,他的事情只是说声:有,它就有了。

Hollandaca: 

Zijn bevel, als hij een ding verlangt, is slechts dat hij zegt: Wees! en het is.

Rusça: 

Когда Он желает чего-либо, то стоит Ему сказать: "Будь!" - как это сбывается.

Somalice: 

Amarka Eebena markuu wax inuu abuuro doono waa inuu ku yidhaahdo uun ahaw oo uu ahaado.

Swahilice: 

Hakika amri yake anapo taka kitu ni kukiambia tu: Kuwa! Na kikawa.

Uygurca: 

اﷲ بىرەر شەيئىنى (يارىتىشنى) ئىرادە قىلسا، ئۇنىڭغا «ۋۇجۇتقا كەل» دەيدۇ - دە، ئۇ ۋۇجۇتقا كېلىدۇ

Japonca: 

何かを望まれると,かれが「有れ。」と御命じになれば,即ち有る。

Arapça (Ürdün): 

«إنما أمره» شأنه «إذا أراد شيئا» أي خلق شيء «أن يقول له كن فيكونُ» أي فهو يكون، وفي قراءة بالنصب عطفا على يقول.

Hintçe: 

उसकी शान तो ये है कि जब किसी चीज़ को (पैदा करना) चाहता है तो वह कह देता है कि ''हो जा'' तो (फौरन) हो जाती है

Tayca: 

แท้จริงพระบัญชาของพระองค์ เมื่อทรงประสงค์สิ่งใด พระองค์ก็จะตรัสแก่มันว่า “จงเป็น” แล้วมันก็จะเป็นขึ้นมา

İbranice: 

אמנם זה הוא אשר אם ירצה דבר הוא רק מצווה ' היה'! ואז נהיה

Hırvatça: 

A Njegova naredba, kada nešto hoće, jeste da samo za to rekne: "Budi!" - i ono bude.

Rumence: 

Porunca Sa, când voieşte un lucru, este în a spune: “Fii!” Şi el este.

Transliteration: 

Innama amruhu itha arada shayan an yaqoola lahu kun fayakoonu

Türkçe: 

O, bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir.

Sahih International: 

His command is only when He intends a thing that He says to it, "Be," and it is.

İngilizce: 

Verily, when He intends a thing, His Command is, "be", and it is!

Azerbaycanca: 

Bir şeyi (yaratmaq) istədiyi zaman (Allahın) buyurduğu ona ancaq: “Ol!” deməkdir. O da dərhal olar.

Süleyman Ateş: 

O'nun işi, bir şeyi(n olmasını) istedi mi ona, sadece "ol!" demektir, hemen oluverir.

Diyanet Vakfı: 

Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.

Erhan Aktaş: 

O, bir şey yaratmak istediğinde, ona: “Ol.” der. O da hemen oluverir.

Kral Fahd: 

Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı « OL » demekten ibarettir. Hemen oluverir.

Hasan Basri Çantay: 

Onun emri, bir şey´i dilediği zaman, ona ancak «Ol» demesinden ibâretdir. O da oluverir.

Muhammed Esed: 

O, Tek´tir, Biricik´tir, öyle ki bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece "Ol!" der; ve o (şey hemen) oluverir.

Gültekin Onan: 

Bir şeyi dilediği zaman O´nun buyruğu yalnızca &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’ın şanı, bir şeyin olmasını dilediği zaman, ona sadece “ol” demektir

Portekizce: 

Sua ordem, quando quer algo, é tão-somente: Seja!, e é.

İsveççe: 

Om Han vill att något skall vara säger Han endast till det: "Var!" - och det är.

Farsça: 

شأن او این است که چون پدید آمدن چیزی را اراده کند، فقط به آن می گوید: باش، پس بی درنگ موجود می شود.

Kürtçe: 

بەڕاستی کاری ئەو (خوا) ئەمەیە ھەر کاتێك بیەوێت شتێك بە دیبھێنێت پێی دەڵێ: ببە، دەست بەجێ (ئەو شتە) دەبێت

Özbekçe: 

Қачон бирон нарсани ирода қилса, Унинг иши «Бўл» демоқликдир, холос. Бас, у нарса бўлур.

Malayca: 

Sesungguhnya keadaan kekuasaanNya apabila Ia menghendaki adanya sesuatu, hanyalah Ia berfirman kepada (hakikat) benda itu: " Jadilah engkau! ". Maka ia terus menjadi.

Arnavutça: 

Dispozita e Tij (Perëndisë), kur dëshiron të bëjë diçka, është vetëm të thotë: “Bëhu!” – dhe ajo bëhet.

Bulgarca: 

Повелята Му, когато желае нещо, е само да му каже: “Бъди!” И то става.

Sırpça: 

А Његова наредба, када нешто хоће, јесте да само за то каже: „Буди!“ - И оно буде.

Çekçe: 

A když něčeho si přeje, je rozkaz Jeho pouze: 'Staniž se!' a stane se.

Urduca: 

وہ تو جب کسی چیز کا ارادہ کرتا ہے تو اس کا کام بس یہ ہے کہ اسے حکم دے کہ ہو جا اور وہ ہو جاتی ہے

Tacikçe: 

Чун бихоҳад чизеро биёфаринад, фармонаш ин аст, ки мегӯяд: «Мавҷуд шав!» Пас мавҷуд мешавад.

Tatarca: 

Аллаһ бер нәрсәнең бар булуын теләсә, ул нәрсәгә фәкать бар бул дип әйтер һәм ул нәрсә бар булыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya keadaan-Nya apabila Dia menghendaki sesuatu hanyalah berkata kepadanya: "Jadilah!" maka terjadilah ia.

Amharca: 

ነገሩም አንዳችን በሻ ጊዜ ኹን ማለት ነው፡፡ ወዲያው ይኾናልም፡፡

Tamilce: 

அவன் எதையும் நாடினால் அவனது கட்டளை எல்லாம், ‘ஆகு’ என்று அதற்கு அவன் கூறுவதுதான். உடனே அது ஆகிவிடும்.

Korece: 

실로 그분께서 무엇에 뜻을 두시고 있어라 명령하시면 그대로되니라

Vietnamca: 

Quả thật, khi Ngài muốn điều gì, Ngài chỉ cần phán “Hãy thành!” thì tức khắc nó sẽ thành (giống như ý của Ngài).

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: