2923 |
366 |
25 |
68 |
19 |
وَالَّذِينَ لَا يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ وَلَا يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَا يَزْنُونَ ۚ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ يَلْقَ أَثَامًا |
velleẕîne lâ yed`ûne me`a-llâhi ilâhen âḫara velâ yaḳtülûne-nnefse-lletî ḥarrame-llâhü illâ bilḥaḳḳi velâ yeznûn. vemey yef`al ẕâlike yelḳa eŝâmâ. |
Onlar, Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan günaha girmiş olur. |
And those who do not invoke with Allah another deity or kill the soul which Allah has forbidden [to be killed], except by right, and do not commit unlawful sexual intercourse. And whoever should do that will meet a penalty. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2924 |
366 |
25 |
69 |
19 |
يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَانًا |
yüḍâ`af lehü-l`aẕâbü yevme-lḳiyâmeti veyaḫlüd fîhî mühânâ. |
Kıyamet günü azabı kat kat olur, orada, alçaltılarak temelli kalır. |
Multiplied for him is the punishment on the Day of Resurrection, and he will abide therein humiliated - |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2925 |
366 |
25 |
70 |
19 |
إِلَّا مَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلًا صَالِحًا فَأُولَٰئِكَ يُبَدِّلُ اللَّهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ ۗ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا |
illâ men tâbe veâmene ve`amile `amelen ṣâliḥan feülâike yübeddilü-llâhü seyyiâtihim ḥasenât. vekâne-llâhü gafûrar raḥîmâ. |
Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder. |
Except for those who repent, believe and do righteous work. For them Allah will replace their evil deeds with good. And ever is Allah Forgiving and Merciful. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2926 |
366 |
25 |
71 |
19 |
وَمَن تَابَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ مَتَابًا |
vemen tâbe ve`amile ṣâliḥan feinnehû yetûbü ile-llâhi metâbâ. |
Kim tevbe edip yararlı iş işlerse, şüphesiz o, Allah'a gereği gibi yönelmiş olur. |
And he who repents and does righteousness does indeed turn to Allah with [accepted] repentance. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2927 |
366 |
25 |
72 |
19 |
وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا |
velleẕîne lâ yeşhedûne-zzûra veiẕâ merrû billagvi merrû kirâmâ. |
Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız birşeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler. |
And [they are] those who do not testify to falsehood, and when they pass near ill speech, they pass by with dignity. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2928 |
366 |
25 |
73 |
19 |
وَالَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ لَمْ يَخِرُّوا عَلَيْهَا صُمًّا وَعُمْيَانًا |
velleẕîne iẕâ ẕükkirû biâyâti rabbihim lem yeḫirrû `aleyhâ ṣummev ve`umyânâ. |
Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara karşı kör ve sağır davranmazlar. |
And those who, when reminded of the verses of their Lord, do not fall upon them deaf and blind. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2929 |
366 |
25 |
74 |
19 |
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا |
velleẕîne yeḳûlûne rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ veẕürriyyâtinâ ḳurrate a`yüniv vec`alnâ lilmütteḳîne imâmâ. |
Onlar: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap" derler. |
And those who say, "Our Lord, grant us from among our wives and offspring comfort to our eyes and make us an example for the righteous." |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2930 |
366 |
25 |
75 |
19 |
أُولَٰئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا |
ülâike yüczevne-lgurfete bimâ ṣaberû veyüleḳḳavne fîhâ teḥiyyetev veselâmâ. |
İşte onlar, sabrettiklerinden ötürü cennetin en yüksek dereceleriyle mükafatlandırılırlar. Orada esenlik ve dirlik dilekleriyle karşılanırlar. |
Those will be awarded the Chamber for what they patiently endured, and they will be received therein with greetings and [words of] peace. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2931 |
366 |
25 |
76 |
19 |
خَالِدِينَ فِيهَا ۚ حَسُنَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا |
ḫâlidîne fîhâ. ḥasünet müsteḳarrav vemüḳâmâ. |
Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır! |
Abiding eternally therein. Good is the settlement and residence. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |
2932 |
366 |
25 |
77 |
19 |
قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ ۖ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا |
ḳul mâ ya`beü biküm rabbî levlâ dü`âüküm. feḳad keẕẕebtüm fesevfe yekûnü lizâmâ. |
De ki: "İbadetiniz (duanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır. |
Say, "What would my Lord care for you if not for your supplication?" For you [disbelievers] have denied, so your denial is going to be adherent. |
Sayfa 366, Cuz 19, الفرقان, Al-Furqan—الفرقان |