Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 335
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
2621 335 22 26 17 وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَاهِيمَ مَكَانَ الْبَيْتِ أَن لَّا تُشْرِكْ بِي شَيْئًا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْقَائِمِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ veiẕ bevve'nâ liibrâhîme mekâne-lbeyti el lâ tüşrik bî şey'ev veṭahhir beytiye liṭṭâifîne velḳâimîne verrukke`i-ssücûd. Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyama duranlar, rüku edenler ve secdeye varanlar için Evimi temiz tut diye İbrahim'i Kabe'nin yerine yerleştirmiştik. And [mention, O Muhammad], when We designated for Abraham the site of the House, [saying], "Do not associate anything with Me and purify My House for those who perform Tawaf and those who stand [in prayer] and those who bow and prostrate. Sayfa 335, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2622 335 22 27 17 وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَىٰ كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ veeẕẕin fi-nnâsi bilḥacci ye'tûke ricâlev ve`alâ külli ḍâmiriy ye'tîne min külli feccin `amîḳ. İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler. And proclaim to the people the Hajj [pilgrimage]; they will come to you on foot and on every lean camel; they will come from every distant pass - Sayfa 335, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2623 335 22 28 17 لِّيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ فِي أَيَّامٍ مَّعْلُومَاتٍ عَلَىٰ مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ ۖ فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْبَائِسَ الْفَقِيرَ liyeşhedû menâfi`a lehüm veyeẕkürü-sme-llâhi fî eyyâmim ma`lûmâtin `alâ mâ razeḳahüm mim behîmeti-l'en`âm. fekülû minhâ veaṭ`imü-lbâise-lfeḳîr. Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun. That they may witness benefits for themselves and mention the name of Allah on known days over what He has provided for them of [sacrificial] animals. So eat of them and feed the miserable and poor. Sayfa 335, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2624 335 22 29 17 ثُمَّ لْيَقْضُوا تَفَثَهُمْ وَلْيُوفُوا نُذُورَهُمْ وَلْيَطَّوَّفُوا بِالْبَيْتِ الْعَتِيقِ ŝümme liyaḳḍû tefeŝehüm velyûfû nüẕûrahüm velyeṭṭavvefû bilbeyti-l`atîḳ. Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarını yerine getirsinler. Kabe'yi tavaf etsinler. Then let them end their untidiness and fulfill their vows and perform Tawaf around the ancient House." Sayfa 335, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2625 335 22 30 17 ذَٰلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ عِندَ رَبِّهِ ۗ وَأُحِلَّتْ لَكُمُ الْأَنْعَامُ إِلَّا مَا يُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ ۖ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ ẕâlik. vemey yü`ażżim ḥurumâti-llâhi fehüve ḫayrul lehû `inde rabbih. veüḥillet lekümü-l'en`âmü illâ mâ yütlâ `aleyküm fectenibü-rricse mine-l'evŝâni vectenibû ḳavle-zzûr. İşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygı gösterirse, bu Rabbinin katında kendi iyiliğinedir. (Haram olduğu) size okunanlar dışında kalan hayvanlar, size helal kılındı. O halde pis putlardan sakının; yalan sözden kaçının. That [has been commanded], and whoever honors the sacred ordinances of Allah - it is best for him in the sight of his Lord. And permitted to you are the grazing livestock, except what is recited to you. So avoid the uncleanliness of idols and avoid false statement, Sayfa 335, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 336
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
2626 336 22 31 17 حُنَفَاءَ لِلَّهِ غَيْرَ مُشْرِكِينَ بِهِ ۚ وَمَن يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَكَأَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَاءِ فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ أَوْ تَهْوِي بِهِ الرِّيحُ فِي مَكَانٍ سَحِيقٍ ḥunefâe lillâhi gayra müşrikîne bih. vemey yüşrik billâhi fekeennemâ ḫarra mine-ssemâi fetaḫṭafühu-ṭṭayru ev tehvî bihi-rrîḥu fî mekânin seḥîḳ. Allah'a ortak koşmaksızın O'na yönelerek pis putlardan kaçının, yalan sözden çekinin. Allah'a ortak koşan kimse, gökten düşüp de kuşların kaptığı veya rüzgarın bir uçuruma attığı şeye benzer. Inclining [only] to Allah, not associating [anything] with Him. And he who associates with Allah - it is as though he had fallen from the sky and was snatched by the birds or the wind carried him down into a remote place. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2627 336 22 32 17 ذَٰلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ شَعَائِرَ اللَّهِ فَإِنَّهَا مِن تَقْوَى الْقُلُوبِ ẕâlik. vemey yü`ażżim şe`âira-llâhi feinnehâ min taḳve-lḳulûb. Bu böyledir; kişinin Allah'ın nişanelerine hürmet göstermesi, kalblerin Allah'a karşı gelmekten sakınmasındandır. That [is so]. And whoever honors the symbols of Allah - indeed, it is from the piety of hearts. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2628 336 22 33 17 لَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ إِلَىٰ أَجَلٍ مُّسَمًّى ثُمَّ مَحِلُّهَا إِلَى الْبَيْتِ الْعَتِيقِ leküm fîhâ menâfi`u ilâ ecelim müsemmen ŝümme meḥillühâ ile-lbeyti-l`atîḳ. Bu nişanelerde sizin için belli bir süreye kadar faydalar vardır. Sonra bunlar Beyti Atik'de, Kabe'de son bulurlar. For you the animals marked for sacrifice are benefits for a specified term; then their place of sacrifice is at the ancient House. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2629 336 22 34 17 وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِّيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَىٰ مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ ۗ فَإِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا ۗ وَبَشِّرِ الْمُخْبِتِينَ velikülli ümmetin ce`alnâ mensekel liyeẕkürü-sme-llâhi `alâ mâ razeḳahüm mim behîmeti-l'en`âm. feilâhüküm ilâhüv vâḥidün felehû eslimû. vebeşşiri-lmuḫbitîn. Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O'nun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. Sizin Tanrınız tek bir Tanrı'dır, O'na teslim olun. Allah anıldığı zaman kalbleri titreyen, başlarına gelene sabreden, namaz kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan sarfeden ve Allah'a gönül vermiş olan kimselere müjde et. And for all religion We have appointed a rite [of sacrifice] that they may mention the name of Allah over what He has provided for them of [sacrificial] animals. For your god is one God, so to Him submit. And, [O Muhammad], give good tidings to the humble [before their Lord] Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2630 336 22 35 17 الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَىٰ مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ elleẕîne iẕâ ẕükira-llâhü vecilet ḳulûbühüm veṣṣâbirîne `alâ mâ eṣâbehüm velmüḳîmi-ṣṣalâti vemimmâ razaḳnâhüm yünfiḳûn. Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O'nun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. Sizin Tanrınız tek bir Tanrı'dır, O'na teslim olun. Allah anıldığı zaman kalbleri titreyen, başlarına gelene sabreden, namaz kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan sarfeden ve Allah'a gönül vermiş olan kimselere müjde et. Who, when Allah is mentioned, their hearts are fearful, and [to] the patient over what has afflicted them, and the establishers of prayer and those who spend from what We have provided them. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2631 336 22 36 17 وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُم مِّن شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ ۖ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ ۖ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ ۚ كَذَٰلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ velbüdne ce`alnâhâ leküm min şe`âiri-llâhi leküm fîhâ ḫayr. feẕkürü-sme-llâhi `aleyhâ ṣavâff. feiẕâ vecebet cünûbühâ fekülû minhâ veaṭ`imü-lḳâni`a velmü`terr. keẕâlike seḫḫarnâhâ leküm le`alleküm teşkürûn. İşte kurbanlık deve ve sığırları Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Bağlı halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yan üstü düşüp ölünce onlardan yiyin, isteyene de istemeyene de verin. Şükredersiniz diye onları böylece sizin buyruğunuza verdik. And the camels and cattle We have appointed for you as among the symbols of Allah; for you therein is good. So mention the name of Allah upon them when lined up [for sacrifice]; and when they are [lifeless] on their sides, then eat from them and feed the needy and the beggar. Thus have We subjected them to you that you may be grateful. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2632 336 22 37 17 لَن يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَٰكِن يَنَالُهُ التَّقْوَىٰ مِنكُمْ ۚ كَذَٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَاكُمْ ۗ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ ley yenâle-llâhe lüḥûmühâ velâ dimâühâ velâkiy yenâlühü-ttaḳvâ minküm. keẕâlike seḫḫarahâ leküm litükebbirü-llâhe `alâ mâ hedâküm. vebeşşiri-lmuḥsinîn. Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah'ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir. İyilik yapanlara müjde et. Their meat will not reach Allah, nor will their blood, but what reaches Him is piety from you. Thus have We subjected them to you that you may glorify Allah for that [to] which He has guided you; and give good tidings to the doers of good. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2633 336 22 38 17 ۞ إِنَّ اللَّهَ يُدَافِعُ عَنِ الَّذِينَ آمَنُوا ۗ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ خَوَّانٍ كَفُورٍ inne-llâhe yüdâfi`u `ani-lleẕîne âmenû. inne-llâhe lâ yüḥibbü külle ḫavvânin kefûr. Allah şüphesiz inananları savunur, çünkü hainleri ve nankörleri hiç sevmez. Indeed, Allah defends those who have believed. Indeed, Allah does not like everyone treacherous and ungrateful. Sayfa 336, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 337
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
2634 337 22 39 17 أُذِنَ لِلَّذِينَ يُقَاتَلُونَ بِأَنَّهُمْ ظُلِمُوا ۚ وَإِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ نَصْرِهِمْ لَقَدِيرٌ üẕine lilleẕîne yüḳâtelûne biennehüm żulimû. veinne-llâhe `alâ naṣrihim leḳadîr. Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup savaşmasına izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeğe elbette Kadir'dir. Permission [to fight] has been given to those who are being fought, because they were wronged. And indeed, Allah is competent to give them victory. Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2635 337 22 40 17 الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِن دِيَارِهِم بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَن يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ ۗ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لَّهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا ۗ وَلَيَنصُرَنَّ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ elleẕîne uḫricû min diyârihim bigayri ḥaḳḳin illâ ey yeḳûlû rabbüne-llâh. velevlâ def`u-llâhi-nnâse ba`ḍahüm biba`ḍil lehüddimet ṣavâmi`u vebiye`uv veṣalevâtüv vemesâcidü yüẕkeru fîhe-smü-llâhi keŝîrâ. veleyenṣuranne-llâhü mey yenṣuruh. inne-llâhe leḳaviyyün `azîz. Onlar haksız yere ve "Rabbimiz Allah'tır" dediler diye yurtlarından çıkarılmışlardır. Allah insanların bir kısmını diğeriyle savmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan camiler yıkılıp giderdi. And olsun ki, Allah'a yardım edenlere O da yardım eder. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür. [They are] those who have been evicted from their homes without right - only because they say, "Our Lord is Allah." And were it not that Allah checks the people, some by means of others, there would have been demolished monasteries, churches, synagogues, and mosques in which the name of Allah is much mentioned. And Allah will surely support those who support Him. Indeed, Allah is Powerful and Exalted in Might. Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2636 337 22 41 17 الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ ۗ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ elleẕîne im mekkennâhüm fi-l'arḍi eḳâmu-ṣṣalâte veâtevu-zzekâte veemerû bilma`rûfi venehev `ani-lmünker. velillâhi `âḳibetü-l'ümûr. Onları biz yeryüzüne yerleştirirsek namaz kılarlar, zekat verirler, uygun olanı emrederler, fenalığı yasak ederler. İşlerin sonucu Allah'a aittir. [And they are] those who, if We give them authority in the land, establish prayer and give zakah and enjoin what is right and forbid what is wrong. And to Allah belongs the outcome of [all] matters. Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2637 337 22 42 17 وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَثَمُودُ veiy yükeẕẕibûke feḳad keẕẕebet ḳablehüm ḳavmü nûḥiv ve`âdüv veŝemûd. Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh milleti, Ad, Semud, İbrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil verdim, sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler. And if they deny you, [O Muhammad] - so, before them, did the people of Noah and 'Aad and Thamud deny [their prophets], Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2638 337 22 43 17 وَقَوْمُ إِبْرَاهِيمَ وَقَوْمُ لُوطٍ veḳavmü ibrâhîme veḳavmü lûṭ. Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh milleti, Ad, Semud, İbrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil verdim, sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler. And the people of Abraham and the people of Lot Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2639 337 22 44 17 وَأَصْحَابُ مَدْيَنَ ۖ وَكُذِّبَ مُوسَىٰ فَأَمْلَيْتُ لِلْكَافِرِينَ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ veaṣḥâbü medyen. veküẕẕibe mûsâ feemleytü lilkâfirîne ŝümme eḫaẕtühüm. fekeyfe kâne nekîr. Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh milleti, Ad, Semud, İbrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil verdim, sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler. And the inhabitants of Madyan. And Moses was denied, so I prolonged enjoyment for the disbelievers; then I seized them, and how [terrible] was My reproach. Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج
2640 337 22 45 17 فَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُّعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَّشِيدٍ fekeeyyim min ḳaryetin ehleknâhâ vehiye żâlimetün fehiye ḫâviyetün `alâ `urûşihâ vebi'rim mü`aṭṭaletiv veḳaṣrim meşîd. Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları bomboş kalmıştır. And how many a city did We destroy while it was committing wrong - so it is [now] fallen into ruin - and [how many] an abandoned well and [how many] a lofty palace. Sayfa 337, Cuz 17, الحج, Al-Hajj—الحج

Sayfalar

CSV