Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 307
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
2281 307 19 31 16 وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَانِي بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيًّا vece`alenî mübâraken eyne mâ künt. veevṣânî biṣṣalâti vezzekâti mâ dümtü ḥayyâ. Çocuk: "Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde, dirileceğim günde bana selam olsun" dedi. And He has made me blessed wherever I am and has enjoined upon me prayer and zakah as long as I remain alive Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2282 307 19 32 16 وَبَرًّا بِوَالِدَتِي وَلَمْ يَجْعَلْنِي جَبَّارًا شَقِيًّا veberram bivâlidetî. velem yec`alnî cebbâran şeḳiyyâ. Çocuk: "Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde, dirileceğim günde bana selam olsun" dedi. And [made me] dutiful to my mother, and He has not made me a wretched tyrant. Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2283 307 19 33 16 وَالسَّلَامُ عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدتُّ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا vesselâmü `aleyye yevme vulittü veyevme emûtü veyevme üb`aŝü ḥayyâ. Çocuk: "Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde, dirileceğim günde bana selam olsun" dedi. And peace is on me the day I was born and the day I will die and the day I am raised alive." Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2284 307 19 34 16 ذَٰلِكَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ ۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذِي فِيهِ يَمْتَرُونَ ẕâlike `îse-bnü meryem. ḳavle-lḥaḳḳi-lleẕî fîhi yemterûn. İşte hakkında şüpheye düştükleri Meryem oğlu İsa gerçek söze göre budur. That is Jesus, the son of Mary - the word of truth about which they are in dispute. Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2285 307 19 35 16 مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن وَلَدٍ ۖ سُبْحَانَهُ ۚ إِذَا قَضَىٰ أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ mâ kâne lillâhi ey yetteḫiẕe miv veledin sübḥâneh. iẕâ ḳaḍâ emran feinnemâ yeḳûlü lehû kün feyekûn. Allah çocuk edinmez, O münezzehtir. Bir işin olmasına hükmederse ona ancak "Ol" der, o da olur. It is not [befitting] for Allah to take a son; exalted is He! When He decrees an affair, He only says to it, "Be," and it is. Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2286 307 19 36 16 وَإِنَّ اللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ ۚ هَٰذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ veinne-llâhe rabbî verabbüküm fa`büdûh. hâẕâ ṣirâṭum müsteḳîm. Doğrusu Allah benim de sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin, bu doğru yoldur. [Jesus said], "And indeed, Allah is my Lord and your Lord, so worship Him. That is a straight path." Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2287 307 19 37 16 فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِن بَيْنِهِمْ ۖ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا مِن مَّشْهَدِ يَوْمٍ عَظِيمٍ faḫtelefe-l'aḥzâbü mim beynihim. feveylül lilleẕîne keferû mim meşhedi yevmin `ażîm. Fırkalar, kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline! Then the factions differed [concerning Jesus] from among them, so woe to those who disbelieved - from the scene of a tremendous Day. Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2288 307 19 38 16 أَسْمِعْ بِهِمْ وَأَبْصِرْ يَوْمَ يَأْتُونَنَا ۖ لَٰكِنِ الظَّالِمُونَ الْيَوْمَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ esmi` bihim veebṣir yevme ye'tûnenâ lâkini-żżâlimûne-lyevme fî ḍalâlim mübîn. Bize geldikleri gün neler görüp neler işitecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler. How [clearly] they will hear and see the Day they come to Us, but the wrongdoers today are in clear error. Sayfa 307, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 308
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
2289 308 19 39 16 وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الْأَمْرُ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ وَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ veenẕirhüm yevme-lḥasrati iẕ ḳuḍiye-l'emr. vehüm fî gafletiv vehüm lâ yü'minûn. Hala gaflet içinde bulunanları ve hala inanmayanları işin bitmiş olacağı o hasret günü ile uyar. And warn them, [O Muhammad], of the Day of Regret, when the matter will be concluded; and [yet], they are in [a state of] heedlessness, and they do not believe. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2290 308 19 40 16 إِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْأَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ innâ naḥnü neriŝü-l'arḍa vemen `aleyhâ veileynâ yürce`ûn. Şüphesiz Biz bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara varis olacağız. Onlar Bize döneceklerdir. Indeed, it is We who will inherit the earth and whoever is on it, and to Us they will be returned. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2291 308 19 41 16 وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ إِبْرَاهِيمَ ۚ إِنَّهُ كَانَ صِدِّيقًا نَّبِيًّا veẕkür fi-lkitâbi ibrâhîm. innehû kâne ṣiddîḳan nebiyyâ. Kitap'da İbrahim'e dair anlattıklarımızı da an, o şüphesiz dosdoğru bir peygamberdi. And mention in the Book [the story of] Abraham. Indeed, he was a man of truth and a prophet. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2292 308 19 42 16 إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ لِمَ تَعْبُدُ مَا لَا يَسْمَعُ وَلَا يُبْصِرُ وَلَا يُغْنِي عَنكَ شَيْئًا iẕ ḳâle liebîhi yâ ebeti lime ta`büdü mâ lâ yesme`u velâ yübṣiru velâ yugnî `anke şey'â. Babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?" [Mention] when he said to his father, "O my father, why do you worship that which does not hear and does not see and will not benefit you at all? Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2293 308 19 43 16 يَا أَبَتِ إِنِّي قَدْ جَاءَنِي مِنَ الْعِلْمِ مَا لَمْ يَأْتِكَ فَاتَّبِعْنِي أَهْدِكَ صِرَاطًا سَوِيًّا yâ ebeti innî ḳad câenî mine-l`ilmi mâ lem ye'tike fettebi`nî ehdike ṣirâṭan seviyyâ. Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy, seni doğru yola eriştireyim. O my father, indeed there has come to me of knowledge that which has not come to you, so follow me; I will guide you to an even path. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2294 308 19 44 16 يَا أَبَتِ لَا تَعْبُدِ الشَّيْطَانَ ۖ إِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلرَّحْمَٰنِ عَصِيًّا yâ ebeti lâ ta`büdi-şşeyṭân. inne-şşeyṭâne kâne lirraḥmâni `aṣiyyâ. Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahman'a baş kaldırmıştır O my father, do not worship Satan. Indeed Satan has ever been, to the Most Merciful, disobedient. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2295 308 19 45 16 يَا أَبَتِ إِنِّي أَخَافُ أَن يَمَسَّكَ عَذَابٌ مِّنَ الرَّحْمَٰنِ فَتَكُونَ لِلشَّيْطَانِ وَلِيًّا yâ ebeti innî eḫâfü ey yemesseke `aẕâbüm mine-rraḥmâni fetekûne lişşeyṭâni veliyyâ. Babacığım! Doğrusu sana Rahman katından bir azabın gelmesinden korkuyorum ki böylece şeytanın dostu olarak kalırsın. O my father, indeed I fear that there will touch you a punishment from the Most Merciful so you would be to Satan a companion [in Hellfire]." Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2296 308 19 46 16 قَالَ أَرَاغِبٌ أَنتَ عَنْ آلِهَتِي يَا إِبْرَاهِيمُ ۖ لَئِن لَّمْ تَنتَهِ لَأَرْجُمَنَّكَ ۖ وَاهْجُرْنِي مَلِيًّا ḳâle erâgibün ente `an âlihetî yâ ibrâhîm. leil lem tentehi leercümenneke vehcürnî meliyyâ. Babası: "Ey İbrahim! Sen benim tanrılarımdan yüz çevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgeçmezsen mutlaka seni taşlarım; uzun bir süre benden uzaklaş git." dedi. [His father] said, "Have you no desire for my gods, O Abraham? If you do not desist, I will surely stone you, so avoid me a prolonged time." Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2297 308 19 47 16 قَالَ سَلَامٌ عَلَيْكَ ۖ سَأَسْتَغْفِرُ لَكَ رَبِّي ۖ إِنَّهُ كَانَ بِي حَفِيًّا ḳâle selâmün `aleyk. seestagfiru leke rabbî. innehû kâne bî ḥafiyyâ. İbrahim şöyle cevap verdi: "Sana selam olsun. Senin için Rabbim'den mağfiret dileyeceğim, çünkü O, bana karşı çok lütufkardır." [Abraham] said, "Peace will be upon you. I will ask forgiveness for you of my Lord. Indeed, He is ever gracious to me. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2298 308 19 48 16 وَأَعْتَزِلُكُمْ وَمَا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ وَأَدْعُو رَبِّي عَسَىٰ أَلَّا أَكُونَ بِدُعَاءِ رَبِّي شَقِيًّا vea`tezilüküm vemâ ted`ûne min dûni-llâhi veed`û rabbî. `asâ ellâ ekûne bidü`âi rabbî şeḳiyyâ. Sizi Allah'tan başka taptıklarınızla bırakıp çekilir, Rabbime yalvarırım. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım. And I will leave you and those you invoke other than Allah and will invoke my Lord. I expect that I will not be in invocation to my Lord unhappy." Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2299 308 19 49 16 فَلَمَّا اعْتَزَلَهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ وَهَبْنَا لَهُ إِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ ۖ وَكُلًّا جَعَلْنَا نَبِيًّا felemme-`tezelehüm vemâ ya`büdûne min dûni-llâhi vehebnâ lehû isḥâḳa veya`ḳûb. veküllen ce`alnâ nebiyyâ. İbrahim onları Allah'tan başka taptıklarıyla başbaşa bırakıp çekilince ona İshak ve Yakub'u bahşettik ve her birini peygamber yaptık. So when he had left them and those they worshipped other than Allah, We gave him Isaac and Jacob, and each [of them] We made a prophet. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم
2300 308 19 50 16 وَوَهَبْنَا لَهُم مِّن رَّحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِيًّا vevehebnâ lehüm mir raḥmetinâ vece`alnâ lehüm lisâne ṣidḳin `aliyyâ. Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onların her dilde üstün şekilde anılmalarını sağladık. And We gave them of Our mercy, and we made for them a reputation of high honor. Sayfa 308, Cuz 16, مريم, Maryam—مريم

Sayfalar

CSV