Mekkî

 
00:00

era'eyte-lleẕî yükeẕẕibü biddîn.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ

Türkçe:

Gördün mü o, dini yalan sayanı?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Dini yalanlayanı gördün mü?

Diyanet Vakfı:

Dini yalanlayanı gördün mü?

İngilizce:

Seest thou one who denies the Judgment (to come)?

Fransızca:

Vois-tu celui qui traite de mensonge la Rétribution ?

Almanca:

Kennst du denjenigen, der den Din ableugnet?!

Rusça:

Видел ли ты того, кто считает ложью воздаяние?

Açıklama:
 
00:00

feẕâlike-lleẕî yedü``u-lyetîm.

Arapça:

فَذَٰلِكَ الَّذِي يَدُعُّ الْيَتِيمَ

Türkçe:

İşte odur yetimi itip kakan;

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşte o, öksüzü iter, kakar.

Diyanet Vakfı:

İşte o, yetimi itip kakar;

İngilizce:

Then such is the (man) who repulses the orphan (with harshness),

Fransızca:

C'est bien lui qui repousse l'orphelin,

Almanca:

Also dieser ist derjenige, der die Waise wegstößt

Rusça:

Это - тот, кто гонит сироту

Açıklama:
 
00:00

velâ yeḥuḍḍu `alâ ṭa`âmi-lmiskîn.

Arapça:

وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ

Türkçe:

Yoksulu doyurmayı özendirmez o.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.

Diyanet Vakfı:

Yoksulu doyurmaya teşvik etmez;

İngilizce:

And encourages not the feeding of the indigent.

Fransızca:

et qui n'encourage point à nourrir le pauvre.

Almanca:

und zur Speisung des Bedürftigen nicht anspornt.

Rusça:

и не побуждает накормить бедняка.

Açıklama:
 
00:00

feveylül lilmüṣallîn.

Arapça:

فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ

Türkçe:

Vay haline o namaz kılanların/dua edenlerin ki,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Vay haline o namaz kılanların ki,

Diyanet Vakfı:

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

İngilizce:

So woe to the worshippers

Fransızca:

Malheur donc, à ceux qui prient

Almanca:

Also Niedergang sei den des rituellen Gebets Verrichtenden,

Rusça:

Горе молящимся,

Açıklama:
 
00:00

elleẕîne hüm `an ṣalâtihim sâhûn.

Arapça:

الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ

Türkçe:

Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler.

Diyanet Vakfı:

Onlar namazlarını ciddiye almazlar.

İngilizce:

Who are neglectful of their prayers,

Fransızca:

tout en négligeant (et retardant) leur Salat,

Almanca:

denjenigen, die ihrem rituellen Gebet gegenüber achtlos sind,

Rusça:

которые небрежны к своим намазам,

Açıklama:
 
00:00

elleẕîne hüm yürâûn.

Arapça:

الَّذِينَ هُمْ يُرَاءُونَ

Türkçe:

Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Gösteriş yaparlar onlar,

Diyanet Vakfı:

Onlar gösteriş yapanlardır,

İngilizce:

Those who (want but) to be seen (of men),

Fransızca:

qui sont pleins d'ostentation,

Almanca:

denjenigen, die Riyaa betreiben

Rusça:

которые лицемерят

Açıklama:
 
00:00

veyemne`ûne-lmâ`ûn.

Arapça:

وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ

Türkçe:

Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler).

Diyanet Vakfı:

Ve hayra da mani olurlar.

İngilizce:

But refuse (to supply) (even) neighbourly needs.

Fransızca:

et refusent l'ustensile (à celui qui en a besoin).

Almanca:

und die Utensilien verweigern.

Rusça:

и отказывают даже в мелочи!

Açıklama:
 
00:00

innâ a`ṭaynâke-lkevŝer.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ

Türkçe:

Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.

Diyanet Vakfı:

(Resulum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.

İngilizce:

To thee have We granted the Fount (of Abundance).

Fransızca:

Nous t'avons certes, accordé l'Abondance.

Almanca:

Gewiß, WIR gaben dir Al-kauthar,

Rusça:

Мы даровали тебе Изобилие (реку в Раю, которая называется аль-Каусар).

Açıklama:
 
00:00

feṣalli lirabbike venḥar.

Arapça:

فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ

Türkçe:

O halde, sen de Rabbin için namaz kıl/dua et ve göğsünü gererek dimdik dur/sağ elini sol elinin üzerine koyup kıyam et/namazı vakti girer girmez kıl/kavrayışını bilgi ile derinleştir/eti yenecek hayvan kes!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.

Diyanet Vakfı:

Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.

İngilizce:

Therefore to thy Lord turn in Prayer and Sacrifice.

Fransızca:

Accomplis la Salat pour ton Seigneur et sacrifie.

Almanca:

so verrichte das rituelle Gebet für deinen HERRN und schächte!

Rusça:

Посему совершай намаз ради своего Господа и закалывай жертву.

Açıklama:
 
00:00

inne şânieke hüve-l'ebter.

Arapça:

إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ

Türkçe:

Kuşkun olmasın ki, ebter/soyu kesik, seni kötüleyenin ta kendisidir!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Muhakkak ki sonu kesik olan, sana buğzedendir.

Diyanet Vakfı:

Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.

İngilizce:

For he who hateth thee, he will be cut off (from Future Hope).

Fransızca:

Celui qui te hait sera certes, sans postérité.

Almanca:

Gewiß, dein Verleumder ist derjenige ohne Stammhalter.

Rusça:

Воистину, твой ненавистник сам окажется бездетным.

Açıklama:

Sayfalar

Mekkî beslemesine abone olun.