Arapça:
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكْرَاهَا
Çeviriyazı:
fîme ente min ẕikrâhâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sen nerde, onu anlatmak nerde?!
Diyanet İşleri:
Nerde senden onu anlatması?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sen, onu ne bilirsin ki ne anlatacaksın?
Şaban Piriş:
Sen onu nereden bileceksin.
Edip Yüksel:
Onu bildirmek, (ey Muhammed) senin görevin değildir.
Ali Bulaç:
Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki…
Suat Yıldırım:
Sen nerede, onun vaktini bildirmek nerede? [7,187]
Ömer Nasuhi Bilmen:
79:42
Yaşar Nuri Öztürk:
Nerede sende, onu hatırlatacak şey!
Bekir Sadak:
Ne bilirsin, belki de o arinacak
İbni Kesir:
Senin neyine onun zamanını bildirmek.
Adem Uğur:
Sen onu nereden bilip bildireceksin!
İskender Ali Mihr:
Sende onun zikrinden (başka) ne var (onun beyanından başka bir bilgin yoktur).
Celal Yıldırım:
Sende ona ait bilgi nerede ki anlatasın ?!
Tefhim ul Kuran:
Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki...
Fransızca:
Quelle [science] en as-tu pour le leur dire ?
İspanyolca:
¡No te ocupes tú de eso!
İtalyanca:
Che [scienza] ne hai per informarli?
Almanca:
Und was hast du mit ihrer Erwähnung zu tun?!
Çince:
你怎能说明它呢?
Hollandaca:
Op welke wijze kunt gij eenige inlichting daaromtrent geven?
Rusça:
К чему тебе упоминать об этом?
Somalice:
Maxaa ku ogaysiiyay waqtigeeda.
Swahilice:
Una nini wewe hata uitaje?
Uygurca:
سەن ئۇنى قانداقمۇ بايان قىلىپ بېرەلەيسەن؟
Japonca:
あなたは,何によってそれを告げられようか。
Arapça (Ürdün):
«فيم» في أي شيء «أنت من ذكراها» أي ليس عندك علمها حتى تذكرها.
Hintçe:
कि उसका कहीं थल बेड़ा भी है
Tayca:
ด้วยเหตุอันใดเจ้าจึงชอบกล่าวถึงมันนัก ?
İbranice:
(העיקר) מה אתה (מקיים) מהתזכורת הזאת
Hırvatça:
Šta ti o spomenu njegovom znaš!?,
Rumence:
Ce le-ai putea tu aminti?
Transliteration:
Feema anta min thikraha
Türkçe:
Nerede sende, onu hatırlatacak şey!
Sahih International:
In what [position] are you that you should mention it?
İngilizce:
Wherein art thou (concerned) with the declaration thereof?
Azerbaycanca:
Sən onu (onun vaxtını) nə bilirsən?!
Süleyman Ateş:
Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede?!
Diyanet Vakfı:
Sen onu nereden bilip bildireceksin!
Erhan Aktaş:
Sen onun hakkında ne bilebilirsin ki?
Kral Fahd:
Sen onu nereden bilip bildireceksin!
Hasan Basri Çantay:
Sende ona âid şey (bilgi) yokdur ki anlatasın.
Muhammed Esed:
Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki?
Gültekin Onan:
Onunla ilgili bilgi vermekten yana sende ne var ki...
Ali Fikri Yavuz:
Onu anlatmak sana nerden olsun? (Allah bildirmeyince...)
Portekizce:
Com quem está tu (envolvido), com tal declaração?
İsveççe:
Hur skulle du kunna säga något om detta?
Farsça:
تو از بسیار یاد کردنش [و سخن گفتن درباره آن] چه به دست می آوری؟
Kürtçe:
تۆ چیت داوە لە بیر لێکردنەوەی ( تۆ چۆن لەم بارەوە دەدوێی)؟
Özbekçe:
Унинг зикрини сен қандоқ билардинг.
Malayca:
Apa hubungannya tugasmu dengan (soal) menerangkan masa kedatangan hari kiamat itu?
Arnavutça:
Çka ka rëndësi për ty ta përmendësh atë?!
Bulgarca:
Какво [знание имаш] ти да го споменеш?
Sırpça:
Шта ти о његовом спомену знаш!?
Çekçe:
proč ty máš se vlastně o ní zmiňovat?
Urduca:
تمہارا کیا کام کہ اس کا وقت بتاؤ
Tacikçe:
Аз ёд кардани (илми) он туро чӣ кор аст?
Tatarca:
Кыямәтнең кайчан булачагын әйтүдә сиңа нинди файда? Әйтсәң дә фәкать көферлекләрен арттырачаклар.
Endonezyaca:
Siapakah kamu (maka) dapat menyebutkan (waktunya)?
Amharca:
አንተ እርሷን ከማስታወስ በምን ውስጥ ነህ?
Tamilce:
(எப்போது நிகழுமென) அதைக் கூறுவதற்கு எதில் நீர் இருக்கிறீர்? (உமக்கு அது பற்றி ஞானம் இல்லையே!)
Korece:
그것을 언급하는 것이 그대 에게 관계되는 일이뇨
Vietnamca:
Ngươi chẳng cần lo ngại gì để nói về điều đó (bởi Ngươi không hề biết).
Ayet Linkleri: