Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

5754

Sayfa No: 

584

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا

Çeviriyazı: 

yes'elûneke `ani-ssâ`ati eyyâne mürsâhâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye.

Diyanet İşleri: 

Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Senden sorarlar kıyameti, ne vakit kopacak?

Şaban Piriş: 

Sana kıyametin ne zaman gelip, çatacağını soruyorlar.

Edip Yüksel: 

Sana Saat (dünyanın sonu) ne zaman gerçekleşecektir diye soruyorlar.

Ali Bulaç: 

"O ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet-saatini soruyorlar.

Suat Yıldırım: 

Sana kıyamet saatini sorarlar: “Demir atması ne zaman?” diye.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(42-44) Sana Kıyametten sorarlar ki, onun vukû´u ne zamandır? Sen onu yâdetmek hususunda ne haldesin? Onun sonu Rabbine varır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması ne zaman?" diye.

Bekir Sadak: 

80:1

İbni Kesir: 

Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.

Adem Uğur: 

Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)

İskender Ali Mihr: 

Sana o saatten (kıyâmetten) soruyorlar: “Onun vukuu ne zaman?”

Celal Yıldırım: 

Senden Kıyâmet´in kopuş saatinin ne vakit ortaya çıkacağını soruyorlar.

Tefhim ul Kuran: 

«O ne zaman demir atacak?» diye, sana kıyamet saatini soruyorlar.

Fransızca: 

Ils t'interrogent au sujet de l'Heure : "Quand va-t-elle jeter l'ancre"

İspanyolca: 

Te preguntan por la Hora: «¿Cuándo sucederá?»

İtalyanca: 

T'interpellano a proposito dell'Ora: «Quando giungerà?»

Almanca: 

Sie fragen dich nach der Stunde: "Wann ist ihr Anbrechen?"

Çince: 

他们问你复活时在什么时候实现,

Hollandaca: 

Zij zullen u ondervragen nopens het jongste uur, en wanneer de vastbepaalde tijd daarvan zal zijn.

Rusça: 

Тебя спрашивают о Часе: "Когда же он настанет?"

Somalice: 

Waxay ku waydiin Saacadda (Qiyaamaha) markay sugnaan.

Swahilice: 

Wanakuuliza Saa (ya Kiyama) itakuwa lini?

Uygurca: 

ئۇلار سەندىن قىيامەتنىڭ قاچان بولىدىغانلىقىنى سورايدۇ

Japonca: 

かれらはその時に就いて,あなたに問う。「それが到来するのは,何時(の日)ですか。」

Arapça (Ürdün): 

«يسَألونك» أي كفار مكة «عن الساعة أيان مرساها» متى وقوعها وقيامها.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) लोग तुम से क़यामत के बारे में पूछते हैं

Tayca: 

พวกเขาจะถามเจ้าถึงยามอวสาน (วันกิยามะฮฺ) ว่า เมื่อใดเล่ามันจะเกิดขึ้น ?

İbranice: 

ישאלו אותך על השעה (יום הדין) , הם יגידו : מתי היא תגיע

Hırvatça: 

Pitaju te o Času kijameta: "Kada će se dogoditi?"

Rumence: 

Ei te vor întreba despre Ceas: “Când se va opri?”

Transliteration: 

Yasaloonaka AAani alssaAAati ayyana mursaha

Türkçe: 

O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması ne zaman?" diye.

Sahih International: 

They ask you, [O Muhammad], about the Hour: when is its arrival?

İngilizce: 

They ask thee about the Hour,-'When will be its appointed time?

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər! Müşriklər) səndən o saatın nə vaxt gələcəyi (qiyamətin nə vaxt qopacağı) barəsində soruşarlar.

Süleyman Ateş: 

Sana sa'atden soruyorlar: Demir atması (gelip çatması) ne zaman diye.

Diyanet Vakfı: 

Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)

Erhan Aktaş: 

Sana o Sâ’at’ten(1) soruyorlar; ne zaman gelip çatacakmış diye.

Kral Fahd: 

Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)

Hasan Basri Çantay: 

Sana o saati (kıyameti), onun ne zaman demir atacağını sorarlar.

Muhammed Esed: 

(Ey peygamber!) Sana Son Saat´i soruyorlar: "Ne zaman gelip çatacak?"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Sana kıyametten soruyorlar: “- Ne zaman kaim olacak?”

Portekizce: 

Interrogar-te-ão acerca da Hora: Quando aportará?

İsveççe: 

DE FRÅGAR dig om den Yttersta stunden och när den skall komma.

Farsça: 

همواره ازتو درباره قیامت می پرسند که در چه زمانی واقع می شود؟

Kürtçe: 

(ئەو بێ باوەڕانە بەگاڵتە ولاقرتیەوە) پرسیارت لێ دەکەن دەربارەی ڕۆژی دوایی کەی دەبێت وکەی دێت

Özbekçe: 

Сендан, қиёмат қачон бўлур? деб сўрарлар.

Malayca: 

Mereka (yang ingkar) selalu bertanya kepadamu (wahai Muhammad) tentang hari kiamat: "Bilakah masa datangnya?"

Arnavutça: 

Të pyesin ty për Kijametin: “Kur do të ndodhë?”

Bulgarca: 

Питат те [о, Мухаммад] за Часа: “Кога ще настъпи?”

Sırpça: 

Питају те о Судњем часу: „Када ће да се догоди?“

Çekçe: 

Budou se tě na Hodinu, a kdy má nastat, ptát;

Urduca: 

یہ لوگ تم سے پوچھتے ہیں کہ "آخر وہ گھڑی کب آ کر ٹھیرے گی؟"

Tacikçe: 

Туро аз қиёмат мепурсанд, ки чӣ вақт воқеъ шавад.

Tatarca: 

Кәферләр синнән кыямәт кайчан була, дип сорыйлар.

Endonezyaca: 

(Orang-orang kafir) bertanya kepadamu (Muhammad) tentang hari kebangkitan, kapankah terjadinya?

Amharca: 

«ከሰዓቲቱ መቼ ነው መኾኛዋ?» ሲሉ ይጠይቁሃል፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) மறுமையைப் பற்றி, எப்போது அது நிகழும் என உம்மிடம் கேட்கிறார்கள்.

Korece: 

그들은 그때가 언제 있을 것이냐고 그대에게 질문하나

Vietnamca: 

(Những kẻ phủ nhận Sự Phục Sinh), chúng thường hỏi Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) về giờ khắc đó khi nào sẽ xảy đến.