Arapça:
لَّا يَأْكُلُهُ إِلَّا الْخَاطِئُونَ
Çeviriyazı:
lâ ye'külühû ille-lḫâṭiûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onu günahkârlardan başkası yemez.
Diyanet İşleri:
Günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onu da ancak suçlular yer.
Şaban Piriş:
Onu günahkârdan başkası yemez.
Edip Yüksel:
Onu ancak günahkarlar yer.
Ali Bulaç:
Bunu da, hata edenlerden başkası yemez.
Suat Yıldırım:
Onu, büyük şirk suçunu işleyenlerden başkası yemez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(37-38) Onu ise günahkârlardan başkası yemez. Artık yok, görür olduğunuza yemin ederim.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ki o atık suyu sadece günahkârlar yer.
Bekir Sadak:
Kuran, alemlerin Rabbinden indirilmedir.
İbni Kesir:
Onu ancak günahkarlar yer.
Adem Uğur:
Onu (bile bile) hata işleyenlerden başkası yemez.
İskender Ali Mihr:
Onu günahkârlardan başkası yemez.
Celal Yıldırım:
Onu da ancak günahkârlar yerler.
Tefhim ul Kuran:
«Bunu da, hata edenlerden başkası yemez.»
Fransızca:
que seuls les fautifs mangeront".
İspanyolca:
que sólo los pecadores comen.
İtalyanca:
che solo i colpevoli mangeranno.
Almanca:
die niemand ißt 3 außer den Verfehlenden."
Çince:
只有迷误的人们才吃脓汁。
Hollandaca:
Dat niemand zal genieten, behalve de zondaren.
Rusça:
Едят его только грешники.
Somalice:
Cunnadaasna ma cuno kuwa gafay waxaan ahayn (Gaalada).
Swahilice:
Chakula hicho hawakili ila wakosefu.
Uygurca:
ئۇنى پەقەت ئازغان ئادەملەرلا (يەنى كاپىرلارلا) يەيدۇ
Japonca:
「それを食べるのは,罪人だけである。」
Arapça (Ürdün):
«لا يأكله إلا الخاطئون» الكافرون.
Hintçe:
तो मुझे उन चीज़ों की क़सम है
Tayca:
ไม่มีผู้ใดกินมัน นอกจากบรรดาผู้กระทำความผิด
İbranice:
שהיא המאכל המיועד לחוטאים
Hırvatça:
koju će samo nevjernici jesti."
Rumence:
pe care o mănâncă numai păcătoşii.
Transliteration:
La yakuluhu illa alkhatioona
Türkçe:
"Ki o atık suyu sadece günahkârlar yer."
Sahih International:
None will eat it except the sinners.
İngilizce:
Which none do eat but those in sin.
Azerbaycanca:
Onu ancaq günahkarlar yeyər!”
Süleyman Ateş:
Onu, (bile bile) hata işleyenlerden başkası yemez.
Diyanet Vakfı:
Onu (bile bile )hata işleyenlerden başkası yemez.
Erhan Aktaş:
Onu, yanlışlarında ısrar edenlerden başkası yemez.
Kral Fahd:
Ancak günahkârların yediği...
Hasan Basri Çantay:
«Ki onu (bilerek) hataa eden (kâfir) lerden başkası yemez».
Muhammed Esed:
suçlulardan başkasının yemediği bir yiyecek!"
Gültekin Onan:
69:31
Ali Fikri Yavuz:
Onu, ancak kâfirler yer.
Portekizce:
Que ninguém comerá, a não ser os pecadores.
İsveççe:
som bara syndarna kan svälja."
Farsça:
که آن را جز خطاکاران نمی خورند.
Kürtçe:
کە (کەس) نایخوات گوناھباران نەبێت
Özbekçe:
У(таом)ни хатокорлардан бошқа ҳеч ким емас.
Malayca:
"Yang tidak memakannya melainkan orang-orang yang melakukan perkara yang salah".
Arnavutça:
të cilin e hanë vetëm fajtorët (jobesimtarët).
Bulgarca:
Ядат я само грешниците.”
Sırpça:
коју ће само несретни да једу.“
Çekçe:
jež jísti budou jen těžcí hříšníci.
Urduca:
جسے خطا کاروں کے سوا کوئی نہیں کھاتا
Tacikçe:
Танҳо хатокорон аз он таъом мехӯранд,
Tatarca:
Ул эренне башкалар ашамас мәгәр хата иманлы вә хата динле һәм башка яхшылыкларда хаталанучылар ашарлар.
Endonezyaca:
Tidak ada yang memakannya kecuali orang-orang yang berdosa.
Amharca:
ኀጢኣተኞች እንጅ ሌላ አይበላውም፤ (ይባላል)፡፡
Tamilce:
அதை சாப்பிட மாட்டார்கள், பாவிகளைத் தவிர!
Korece:
죄인들만이 먹는 것들이라
Vietnamca:
“Không ai sẽ ăn nó ngoại trừ những kẻ tội lỗi.”
Ayet Linkleri: