Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

53

Sûredeki Ayet No: 

60

Ayet No: 

4844

Sayfa No: 

528

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ

Çeviriyazı: 

vetaḍḥakûne velâ tebkûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

Diyanet İşleri: 

Gülüyorsunuz... Ağlamıyorsunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

Şaban Piriş: 

Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz!

Edip Yüksel: 

Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

Ali Bulaç: 

(Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

Suat Yıldırım: 

Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, oyalanıyorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah'a secde ve ibadet edin!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

53:59

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, onlari bu hallerinden vazgecirecek nice haberler gelmistir.

İbni Kesir: 

Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.

Adem Uğur: 

Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

İskender Ali Mihr: 

Ve siz gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

Celal Yıldırım: 

Gülüyorsunuz ve (fakat) ağlamıyorsunuz.

Tefhim ul Kuran: 

(Alaylı) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

Fransızca: 

Et vous [en]: riez et n'[en] pleurez point ?

İspanyolca: 

¿Y reís, en lugar de llorar,

İtalyanca: 

Ne riderete invece che piangerne o

Almanca: 

lacht und weint nicht,

Çince: 

你们怎么嘲笑而不痛哭呢?

Hollandaca: 

En lacht gij, in plaats van te weenen?

Rusça: 

смеетесь, а не плачете,

Somalice: 

Ood qoslaysaan (idinkoo beenin) oydaanna ooyeynin (cabsi darteed).

Swahilice: 

Na mnacheka, wala hamlii?

Uygurca: 

(ئۇنى ئاڭلىغان چاغدا) كۆلەمسىلەر؟ يىغلامسىلەر؟

Japonca: 

嘲笑はしても,泣かないのか。

Arapça (Ürdün): 

«وتضحكون» استهزاءً «ولا تبكون» لسماع وعده ووعيده.

Hintçe: 

और रोते नहीं हो

Tayca: 

และพวกเจ้ายังคงหัวเราะ และยังไม่ร้องไห้!

İbranice: 

מדוע אתם צוחקים ואינכם בוכים

Hırvatça: 

i smijete se, a ne plačete,

Rumence: 

Voi sunteţi nepăsători!

Transliteration: 

Watadhakoona wala tabkoona

Türkçe: 

Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz.

Sahih International: 

And you laugh and do not weep

İngilizce: 

And will ye laugh and not weep,-

Azerbaycanca: 

Həm də gülürsünüz, heç ağlamırsınız!

Süleyman Ateş: 

Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

Erhan Aktaş: 

Ağlanacak halinize gülüyorsunuz.

Kral Fahd: 

Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

Hasan Basri Çantay: 

Ve (istihza ederek) gülüyorsunuz, (günâhlarınıza) ağlamıyorsunuz?

Muhammed Esed: 

Ağlayacağınıza gülüyorsunuz;

Gültekin Onan: 

(Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? (Alay edib eğleniyorsunuz da felâketinize ağlamıyorsunuz.)

Portekizce: 

E rides ao invés de chorardes,

İsveççe: 

Skrattar ni [belåtet] i stället för att gråta,

Farsça: 

و [با چنین وضعی که دارید هنوز] می خندید و نمی گریید؟!

Kürtçe: 

وە پێدەکەنن وناگرین!

Özbekçe: 

Ва куласизлар-у, йиғламайсизларми?

Malayca: 

Serta kamu tertawa (mengejek-ejeknya), dan kamu tidak mahu menangis (menyesali kesalahan kamu serta takutkan balasan buruk yang akan menimpa kamu)?

Arnavutça: 

dhe po qeshni, e nuk po qani? –

Bulgarca: 

и се смеете, а не плачете,

Sırpça: 

и смејете се, а не плачете,

Çekçe: 

že místo abyste plakali, se smějete

Urduca: 

ہنستے ہو اور روتے نہیں ہو؟

Tacikçe: 

Ва механдеду намегирйед?

Tatarca: 

Вә көләсез, никтер еламыйсыз?

Endonezyaca: 

Dan kamu mentertawakan dan tidak menangis?

Amharca: 

ትስቃላችሁምን? አታለቅሱምን?

Tamilce: 

(அதன் எச்சரிக்கையால்) நீங்கள் (பயந்து) அழாமல், (திமிரு கொண்டு) சிரிக்கிறீர்களா?

Korece: 

웃되 울지 아니하고

Vietnamca: 

Các ngươi cười (cho Qur’an) và không khóc (khi nghe lời khuyên răn của Nó).