Arapça:
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَعِيمٍ
Çeviriyazı:
inne-lmütteḳîne fî cennâtiv vene`îm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz (günahlardan) korunanlar da cennetlerde, nimetler içindedirler.
Diyanet İşleri:
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir ve nimetler içinde.
Şaban Piriş:
Takva sahipleri Cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır.
Edip Yüksel:
Erdemliler bahçeler ve nimetler içindedir.
Ali Bulaç:
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
Suat Yıldırım:
Müttakiler ise cennetlerde nimet içindedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
52:16
Yaşar Nuri Öztürk:
Korunup sakınanlar; cennetler, nimetler içindedir.
Bekir Sadak:
Orada kadeh tokustururlar
İbni Kesir:
Muhakkak ki muttakiler
Adem Uğur:
Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve ni´metler içindedir.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki muttâkîler (Allah´tan saygı ile korkup kötülüklerden sakınan mü´minler) Cennetlerde nîmet içindedirler.
Tefhim ul Kuran:
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler
Fransızca:
Les pieux seront dans des Jardins et dans des délices,
İspanyolca:
Quienes temieron a Alá, en cambio, estarán en jardines y delicia,
İtalyanca:
In verità i timorati saranno nei Giardini, nelle delizie,
Almanca:
Gewiß, die Muttaqi sind in Dschannat und Wohlergehen,
Çince:
敬畏的人们,必定在乐园和恩泽中,
Hollandaca:
Maar de vromen zullen te midden van tuinen en vermaken wonen.
Rusça:
Воистину, богобоязненные пребудут в Райских садах и блаженстве.
Somalice:
Kuwa Eebe ka dhawrsaday waxay gali Jannooyin iyo Nicmo.
Swahilice:
Hakika wachamngu watakuwa katika Mabustani na neema,
Uygurca:
تەقۋادارلار ھەقىقەتەن جەننەتلەردە ۋە نېمەت ئىچىدە بولىدۇ
Japonca:
主を畏れた者たちは必ず楽園の歓びの中に置り,
Arapça (Ürdün):
«إن المتقين في جنات ونعيم».
Hintçe:
बेशक परहेज़गार लोग बाग़ों और नेअमतों में होंगे
Tayca:
แท้จริงบรรดาผู้ยำเกรงนั้นจะได้อยู่ในสวนสวรรค์ และความสุขสำราญ
İbranice:
אכן היראים יהיו ביום ההוא בגני עדן ואושר עילאי
Hırvatça:
A bogobojazni će, zbilja, u džennetskim baščama i blagodatima biti,
Rumence:
Cei care se tem de Dumnezeu vor trăi în Grădini, în desfătare,
Transliteration:
Inna almuttaqeena fee jannatin wanaAAeemin
Türkçe:
Korunup sakınanlar; cennetler, nimetler içindedir.
Sahih International:
Indeed, the righteous will be in gardens and pleasure,
İngilizce:
As to the Righteous, they will be in Gardens, and in Happiness,-
Azerbaycanca:
Müttəqilər isə, şübhəsiz ki, cənnətlər və ne’mətlər içində olacaqlar.
Süleyman Ateş:
Korunanlar da cennetlerde, ni'met içindedirler.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.
Erhan Aktaş:
Takvâ sahipleri cennetlerde(1) ve nimetler içindedirler;
Kral Fahd:
Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler .
Hasan Basri Çantay:
Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar cennetler, ni´met (ler) içindedirler,
Muhammed Esed:
(Ama,) Allah´a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar kendilerini (o Gün) bahçelerde ve esenlik içinde bulacaklar,
Gültekin Onan:
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak ki (küfür ve isyandan sakınan) takvâ sahipleri, cennetler ve nimetler içindedirler,
Portekizce:
Quanto aos tementes (a Deus), viverão em jardins e em felicidade.
İsveççe:
De gudfruktiga skall [den Dagen] vila lyckliga i lustgårdar,
Farsça:
بی تردید پرهیزکاران در بهشت ها و نعمتی فراوان اند.
Kürtçe:
بە ڕاستی پارێزکاران ولەخواترسان لە ناو باخات ونیعمەتەکانی بەھەشتدان
Özbekçe:
Албатта, тақводорлар жаннатлар ва нозу неъматлар ичидадирлар.
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang bertaqwa, di tempatkan dalam taman-taman Syurga dan nikmat kesenangan (yang tidak ada taranya).
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata që kanë besuar do të gjenden në kopshtet e xhennetit dhe lumturi,
Bulgarca:
Богобоязливите ще са в градини и в блаженство,
Sırpça:
А богобојазни ће, заиста, да буду у рајским баштама и благодатима.
Çekçe:
A bohabojní věru budou v zahradách a ve slastech,
Urduca:
متقی لوگ وہاں باغوں اور نعمتوں میں ہوں گے
Tacikçe:
Парҳезгорон дар биҳиштҳо ва неъматанд.
Tatarca:
Тәхкыйк Аллаһуга вә расүлгә итагать итүче тәкъва мөэминнәр җәннәтләрдә һәм нигъмәтләр эчендәдерләр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang bertakwa berada dalam surga dan kenikmatan,
Amharca:
አላህን ፈሪዎቹ በእርግጥ በገነቶችና በጸጋ ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக இறையச்சம் உள்ளவர்கள் சொர்க்கங்களிலும் இன்பங்களிலும் இருப்பார்கள்.
Korece:
그러나 의로운 자들은 은혜 의 천국으로 들어가
Vietnamca:
Quả thật, những người ngoan đạo sẽ ở trong các Ngôi Vườn Thiên Đàng và tận hưởng niềm vui.
Ayet Linkleri: