Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

4308

Sayfa No: 

487

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَا أُوتِيتُم مِّن شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَمَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ لِلَّذِينَ آمَنُوا وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ

Çeviriyazı: 

femâ ûtîtüm min şey'in femetâ`u-lḥayâti-ddünyâ. vemâ `inde-llâhi ḫayruv veebḳâ lilleẕîne âmenû ve`alâ rabbihim yetevekkelûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Size verilen herhangi bir şey sadece dünya hayatının geçici bir menfaatidir. Allah katında bulunanlar ise iman edip sadece Rablerine güvenen kimseler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

Diyanet İşleri: 

Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekten de size verilenler, dünya yaşayışına ait metalardan ibaret ve Allah katındakiyse daha da hayırlıdır ve daha da fazla kalır inananlara ve Rablerine dayananlara.

Şaban Piriş: 

Size verilen şeyler dünya hayatının geçimliğidir/metasıdır. Allah katında olanlar ise, iman edenler ve yalnızca Rablerine tevekkül edenler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

Edip Yüksel: 

Size ne verildiyse dünya hayatının geçimliğidir. Ancak inananlar ve Rab'lerine güvenenler için ALLAH'ın yanında bulunanlar daha iyidir ve süreklidir.

Ali Bulaç: 

Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Allah Katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) iman edip Rablerine tevekkül edenler içindir;

Suat Yıldırım: 

Size verilen ne varsa hep dünya hayatının geçici metâıdır. Allah'ın yanında, âhirette olan nimetler ise iman edenler ve Rab’lerine güvenenler için hem daha değerli, hem de devamlıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Velhasıl size hangi bir şeyden verilmiş olanlar, ancak dünya hayatının meta´ından ibarettir ve Allah´ın indinde olan ise daha hayırlıdır ve daha bâkidir, o kimseler ki imân etmişlerdir ve Rablerine tevekkülde bulunurlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Size verilen şeyler, şu iğreti hayatın nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler için Allah katında bulunan ise daha hayırlı, daha kalıcıdır.

Bekir Sadak: 

Insanlara zulmedenlere, yeryuzunde haksiz yere taskinlik edenlere karsi durulmalidir. Iste, can yakici azap bunlaradir.

İbni Kesir: 

Size verilen herhangi bir şey, yalnızca dünya hayatının bir geçimliliğidir. Allah katında olan ise, hem daha hayırlı, hem de daha bakidir. Bu

Adem Uğur: 

Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah´ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükâfat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir.

İskender Ali Mihr: 

İşte böylece size verilen herşey dünya hayatının metaıdır. Ve amenû olanlar için, Allah´ın indinde olanlar daha hayırlıdır ve bâkidir (kalıcıdır). Ve onlar, Rab´lerine tevekkül ederler.

Celal Yıldırım: 

Size verilen herhangi bir şey, Dünya hayatının kısa süreli bir geçimidir. Allah yanındaki ise daha hayırlı ve devamlıdır. (Bu da) imân edip Rablarına güvenip dayananlar

Tefhim ul Kuran: 

Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaıdır. Allah katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) İman edip Rablerine tevekkül edenler içindir

Fransızca: 

Tout ce qui vous a été donné [comme bien] n'est que jouissance de la vie présente; mais ce qui est auprès d'Allah est meilleur et plus durable pour ceux qui ont cru et qui placent leur confiance en leur Seigneur,

İspanyolca: 

Todo lo que habéis recibido es breve disfrute de la vida de acá. En cambio, lo que Alá tiene es mejor y más duradero para quienes creen y confían en su Señor,

İtalyanca: 

Tutto ciò che vi è stato concesso non è che godimento effimero di questa vita, mentre quel che è presso Allah è migliore e duraturo; [lo avranno] coloro che credono e confidano nel loro Signore,

Almanca: 

Also was euch auch immer zuteil wurde, dies ist das Verbrauchsgut des diesseitigen Lebens. Und was bei ALLAH ist, ist besser und bleibender für diejenigen, die den Iman verinnerlichten und Tawakkul ihrem HERRN gegenüber üben,

Çince: 

凡你们所受赐的,无论什么,都是今世生活的享受。在真主那里的报酬,是更优美的,是更长久的,那是归于信道而只信托真主者;

Hollandaca: 

Welke dingen u ook zijn geschonken, zij zijn slechts het genot van dit tegenwoordige leven; maar de belooning, die met God is, blijft beter en duurzamer, voor hen die gelooven, en hun vertrouwen in hunnen Heer stellen;

Rusça: 

Все, что даровано вам, является преходящим благом мирской жизни. А то, что есть у Аллаха, будет лучше и долговечнее для тех, которые уверовали и уповают на своего Господа,

Somalice: 

Wixii laydiin siiyo oo wax ah waa uun nolasha dhaw raaxadeeda waxa Eebe agtiisa ah yaase u khayrbadan una hadhid badan kuwa rumeeyey (xaqa) Eebehoodna tala saarta.

Swahilice: 

Basi vyote mlivyo pewa ni starehe ya maisha ya dunia tu, lakini kilichoko kwa Mwenyezi Mungu ni bora, na cha kudumu kwa ajili ya walio amini, na wakawa wanamtegemea Mola wao Mlezi,

Uygurca: 

(دۇنيانىڭ نېمەتلىرىدىن) سىلەرگە بېرىلگەن ھەر قانداق نەرسە دۇنيا تىرىكچىلىكىدە پايدىلىنىدىغان نەرسىلەردۇر، ئىمان ئېيتقان، پەرۋەردىگارىغا تەۋەككۈل قىلىدىغان كىشىلەرگە، گۇناھى كەبرىلەردىن، قەبىھ ئىشلاردىن ساقلانغۇچىلارغا، دەرغەزەپ بولغانلىرىدا كەچۈرەلەيدىغانلارغا، پەرۋەردىگارىنىڭ دەۋىتىگە ئاۋاز قوشالايدىغانلارغا، نامازنى (تەئدىل ئەركان بىلەن) ئۆتەيدىغانلارغا، ئىشلىرىنى مەسلىھەت بىلەن قارار قىلىدىغانلارغا، بىز رىزىق قىلىپ بەرگەن نەرسىلەردىن سەدىقە قىلىدىغانلارغا، ئۇچرىغان زۇلۇمغا قارشى تۇرالايدىغانلارغا اﷲ نىڭ ھۇزۇرىدىكى ساۋاب تېخىمۇ ياخشىدۇر، تېخىمۇ باقىدۇر

Japonca: 

あなたがたに与えられる凡てのものは,現世の生活における(暫しの)享楽(に過ぎない)。信仰して,主を信頼する者にとっては,アッラーの御許にあるものこそ,もっとも善であり,はるかに永続する。

Arapça (Ürdün): 

«فما أوتيتم» خطاب للمؤمنين وغيرهم «من شيءٍ» من أثاث الدنيا «فمتاع الحياة الدنيا» يتمتع به فيها ثم يزول «وما عند الله» من الثواب «خير وأبقى للذين آمنوا وعلى ربهم يتوكلون» ويعطف عليه.

Hintçe: 

(लोगों) तुमको जो कुछ (माल) दिया गया है वह दुनिया की ज़िन्दगी का (चन्द रोज़) साज़ोसामान है और जो कुछ ख़ुदा के यहाँ है वह कहीं बेहतर और पायदार है (मगर ये) ख़ास उन ही लोगों के लिए है जो ईमान लाए और अपने परवरदिगार पर भरोसा रखते हैं

Tayca: 

และสิ่งใดที่พวกเจ้าได้รับนั้นเป็นเพียงการสนุกสนานเพลิดเพลินแห่งชีวิตของโลกนี้เท่านั้น แต่สิ่งที่มีอยู่ ณ ที่อัลลอฮฺนั้น ดีกว่าและจีรังกว่า สำหรับบรรดาผู้ศรัทธาและพวกเขามอบหมายไว้วางใจแด่พระเจ้าของพวกเขา

İbranice: 

כל מה שהוענק לכם הוא הנאה זמנית מחיי העולם הזה, אך מה שנמצא אצל אלוהים הוא טוב ותמידי לאלה אשר האמינו ועל ריבונם סומכים

Hırvatça: 

Ono što vam je dato, samo je uživanje u životu dunjalučkom, a ono što je u Allaha - bolje je i trajnije za one koji vjeruju i na Gospodara svoga se oslanjaju;

Rumence: 

Ceea ce vi s-a dăruit nu este decât o bucurie vremelnică în Viaţa de Acum. Ceea ce se află la Dumnezeu este mult mai bun şi mai trainic pentru cei care cred şi se încred în Domnul lor,

Transliteration: 

Fama ooteetum min shayin famataAAu alhayati alddunya wama AAinda Allahi khayrun waabqa lillatheena amanoo waAAala rabbihim yatawakkaloona

Türkçe: 

Size verilen şeyler, şu iğreti hayatın nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler için Allah katında bulunan ise daha hayırlı, daha kalıcıdır.

Sahih International: 

So whatever thing you have been given - it is but [for] enjoyment of the worldly life. But what is with Allah is better and more lasting for those who have believed and upon their Lord rely

İngilizce: 

Whatever ye are given (here) is (but) a convenience of this life: but that which is with Allah is better and more lasting: (it is) for those who believe and put their trust in their Lord:

Azerbaycanca: 

Sizə verilən hər hansı bir şey fani dünya malıdır. Allah yanında olan (axirət mükafatları) isə daha yaxşı və daha baqidir. O kəslər üçün ki, iman gətirib öz Rəbbinə təvəkkül edərlər;

Süleyman Ateş: 

Size verilen şeyler, dünya hayatının geçimidir. İnanıp Rablerine dayananlar için Allah'ın yanında bulunan ödül ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

Diyanet Vakfı: 

Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükafat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir.

Erhan Aktaş: 

Size verilen her şey, geçici dünya hayatının geçimliğidir. Îmân edip, Rabb’lerine tevekkül(1) edenlere Allah katından verilecek nimetler daha hayırlıdır ve daha kalıcıdır.

Kral Fahd: 

Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükâfat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir.

Hasan Basri Çantay: 

(36-37-38-39) Size verilen şey dünyâ hayaatının (geçici birer) fâidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) îman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günâhlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhîd ve ibâdete âid da´vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha tâat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur.

Muhammed Esed: 

(Unutmayın ki,) size ne verildiyse bu dünya hayatından (geçici) bir zevk almanız içindir. Allah katında olan ise daha iyi ve daha kalıcıdır. (Bu ödül,) iman eden ve Rablerine güvenenler (içindir).

Gültekin Onan: 

Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Tanrı katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) İnanıp rablerine tevekkül edenler içindir.

Ali Fikri Yavuz: 

Size verilmiş bulunan şeyler hep dünya hayatının geçici malıdır. Allah katında olan (ahiret sevabı) ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. (Fakat ahiret sevabı) o kimseler için hayırlıdır ki, iman etmişlerdir ve Rablerine de tevekkül ederler

Portekizce: 

Tudo quanto vos foi concedido (até agora) é o efêmero gozo da vida terrena; no entanto, o que está junto a Deus épreferível e mais perdurável, para os fiéis que se encomendam a seu Senhor.

İsveççe: 

OCH [GÖR klart för er att] vad det än är som ni får ta emot [på jorden], är det [bara] sådant som förljuvar det jordiska livet, medan det [som väntar] hos Gud är det bästa och det som består. [Det väntar] dem som tror och litar till sin Herre

Farsça: 

پس آنچه [از کالا، وسایل و ابزار مادی] به شما داده اند، متاع [اندک و زودگذر] زندگی دنیاست، و آنچه [از بهره و پاداش] نزد خداست، برای کسانی که ایمان آورده اند و بر پروردگارشان توکل می کنند، بهتر و پایدارتر است.

Kürtçe: 

جا ھەرشتێکتان پێ بەخشراوە ئەوە تەنھا خۆشی ژیانی ئەم دونیایە وە ئەوەی لای خوایە چاکتر و بەردەوامترە بۆ ئەوانەی باوەڕیان ھێناوە وە تەنھا پشت بەپەروەردگاریان دەبەستن

Özbekçe: 

Сизга берилган нарсалар ҳаёти дунёнинг матоҳи, холос. Аллоҳнинг ҳузуридаги яхши ва боқий нарсалар эса, иймон келтирган ва Роббиларига таваккал қилганлар учундир. (Ушбу берилган нарсалар хоҳ молу дунё бўлсин, нима бўлса бўлсин—ҳаммаси бу дунёнинг матоҳи, ўткинчи ҳой-ҳавас, холос. Уларнинг ҳақиқий қадр мезонида ҳеч бир оғирлиги йўқ. Ҳақиқий қадр-қийматга, боқийликка эга нарсалар бошқа томонда —охиратда, Аллоҳнинг ҳузуридадир. Аллоҳнинг ҳузуридаги ўша нарсалар, бу дунё матоҳи каби, ким бўлишидан қатъи назар ҳамма учун эмас.)

Malayca: 

Oleh itu, apa jua yang diberikan kepada kamu, maka ia hanyalah nikmat kesenangan hidup di dunia ini sahaja, dan (sebaliknya) apa yang ada di sisi Allah (dari pahala hari akhirat) adalah lebih baik dan lebih kekal bagi orang- orang yang beriman dan yang berserah bulat-bulat kepada Tuhannya;

Arnavutça: 

Çdo gjë që ju është dhënë juve, është vetëm kënaqësi në jetën e kësaj bote, e ajo që është te Perëndia (dhurata), është më e mirë dhe më e përhershme për ata që besojnë dhe mbështeten te Zoti i tyre;

Bulgarca: 

Каквото и да ви се даде, то е от насладата на земния живот. А онова, което е при Аллах, е най-доброто и вечното за онези, които вярват и на своя Господ се уповават,

Sırpça: 

Оно што вам је дато, само је уживање у овосветском животу, а оно што је код Аллаха - боље је и трајније за оне који верују и на свога Господара се ослањају;

Çekçe: 

Co bylo vám z věcí dáno, je jen užívání krátké života pozemského, však co u Boha je, je lepší i trvalejší pro ty, kdož věří a na Pána svého spoléhají,

Urduca: 

جو کچھ بھی تم لوگوں کو دیا گیا ہے وہ محض دنیا کی چند روزہ زندگی کا سر و سامان ہے، اور جو کچھ اللہ کے ہاں ہے وہ بہتر بھی ہے اور پائدار بھی وہ اُن لوگوں کے لیے ہے جو ایمان لائے ہیں اور اپنے رب پر بھروسہ کرتے ہیں

Tacikçe: 

Он чӣ шуморо додаанд, баҳраи ин зиндагии дунявист. Ва он чӣ дар назди Худост, барои онҳо, ки имон овардаанд ва ба Парвардигорашон таваккал мекунанд, беҳтару пояндатар аст.

Tatarca: 

Аллаһудан сезгә бирелгән дөньядагы барча нәрсә фәкать вакытлыча дөнья тереклеге һәм дөнья зиннәтедер. Әмма Аллаһу хозурында булган ахирәт нигъмәтләре, иман китереп Аллаһуга һәрвакыт итагать итүдә Ана тәвәккәл итүчеләре дәхи җиледер вә бетми торган мәңгелектер.

Endonezyaca: 

Maka sesuatu yang diberikan kepadamu, itu adalah kenikmatan hidup di dunia; dan yang ada pada sisi Allah lebih baik dan lebih kekal bagi orang-orang yang beriman, dan hanya kepada Tuhan mereka, mereka bertawakkal.

Amharca: 

ከምንም ነገር የተሰጣችሁት የቅርቢቱ ሕይወት መጠቀሚያ ነው፡፡ አላህ ዘንድ ያለውም ምንዳ ለእነዚያ ለአመኑትና በጌታቸው ላይ ለሚጠጉት በላጭና ሁል ጊዜ ነዋሪ ነው፡፡

Tamilce: 

ஆக, நீங்கள் (உலக பொருள்களில்) எது கொடுக்கப்பட்டுள்ளீர்களோ அவை எல்லாம் இவ்வுலக வாழ்க்கையின் இன்பமாகும். இன்னும், நம்பிக்கை கொண்டு, தங்கள் இறைவன் மீது நம்பிக்கை வை(த்து அவனையே சார்ந்திரு)ப்பவர்களுக்கு அல்லாஹ்விடம் (மறுமையில்) எது உள்ளதோ அதுதான் மிகச் சிறந்ததும் மிக நிரந்தரமானதும் ஆகும்.

Korece: 

여기 너희에게 주어진 모든 것은 혈세의 삶을 위한 순간의 양식에 불과하나 하나님 곁에 있는 것은 더 좋으며 영원한 것으로 이는 믿음으로 주님께 의탁하는 이 들을 위한 것이라

Vietnamca: 

Do đó, bất cứ thứ gì mà các ngươi (hỡi nhân loại) được ban cấp thì đó chỉ là sự tận hưởng (tạm bợ) của đời sống trần tục; còn những gì ở nơi Allah mới là những thứ tốt hơn và lâu dài hơn cho những ai có đức tin và phó thác cho Thượng Đế của họ.