Arapça:
وَقَالُوا مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالًا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ الْأَشْرَارِ
Çeviriyazı:
veḳâlû mâ lenâ lâ nerâ ricâlen künnâ ne`uddühüm mine-l'eşrâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de derler ki: "Kötülerden saydığımız birtakım adamları (fakir müminleri) niye göremiyoruz?"
Diyanet İşleri:
Şöyle derler: "Kendilerini dünyada iken kötü saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?"
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve ne oldu bize ki diyecekler, kötü saydığımız erleri göremiyoruz?
Şaban Piriş:
Bize ne oldu da kötü saydığımız adamları burada göremiyoruz? derler.
Edip Yüksel:
Nasıl oluyor da kötü olarak saydığımız insanları göremiyoruz?
Ali Bulaç:
Ve derler ki: "Bize ne oluyor ki, kendilerini şerir (kötü)lerden saydığımız adamları göremiyoruz."
Suat Yıldırım:
Azgınlar: “Neden acaba, derler, dünyada kendilerini değersiz saydığımız birtakım adamları burada görmüyoruz? Aklımız sıra, onlarla alay ederdik! Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı da onun için mi kendilerini göremiyoruz?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve (azgınlar) derler ki: «Bize ne oluyor ki, birtakım erkekleri görüyoruz ki, biz onları en şerli kimselerden sayar idik?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle dediler: "Şer temsilcilerinden saydığımız adamları, acaba neden görmüyoruz?"
Bekir Sadak:
38:67
İbni Kesir:
Ve dediler ki: Bizim kendilerini kötülerden saydığımız adamları niçin burada görmüyoruz?
Adem Uğur:
(İnkârcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?
İskender Ali Mihr:
Ve (cehennemdekiler): "
Celal Yıldırım:
Ve derler ki: (Dünya´da) kendilerini kötülerden saydığımız (o inanan) adamları neden göremiyoruz ?
Tefhim ul Kuran:
Ve derler ki: «Bize ne oluyor ki, kendilerini şerir (kötü)lerden saydığımız adamları göremiyoruz.»
Fransızca:
Et ils dirent : "Pourquoi ne voyons-nous pas des gens que nous comptions parmi les malfaiteurs ?
İspanyolca:
Dirán: «¿Cómo es que no vemos aquí a hombres que teníamos por malvados,
İtalyanca:
Diranno: «Perché mai non vediamo [tra noi] quegli uomini che consideravamo miserabili,
Almanca:
Und sie sagten: "Weshalb sehen wir keine Männer, die wir zu den Bösen zu zählen pflegten?!
Çince:
他们将说:有许多人,从前我们认为他们是恶人,现在怎么不见他们呢?
Hollandaca:
En de ongeloovigen zullen zeggen: Waarom zien wij de menschen niet, welke wij onder de zondaren telden.
Rusça:
Они скажут: "Что с нами? Почему мы не видим мужей, которых мы считали плохими?
Somalice:
Waxayna dhaheen (Madaxdii) Gaalada maxaan la arkiweyney rag aan ku tirinay kuwo xun xun,
Swahilice:
Watasema: Tuna nini hata hatuwaoni wale watu ambao tukiwahisabu ndio katika waovu?
Uygurca:
ئۇلار (يەنى كاپىرلارنىڭ كاتتىباشلىرى) ئېيتىدۇ: «بىز (دۇنيادىكى چاغدا) يامانلاردىن ھېسابلايدىغان ئادەملەرنى (يەنى مۆمىنلەرنى) (دوزاختا) كۆرمەيمىزغۇ؟
Japonca:
かれら(火獄の仲間)は言う。「わたしたちが悪人の中に数えていた人びとが見えないのです。どうしたのでしょう。
Arapça (Ürdün):
«وقالوا» أي كفار مكة وهم في النار «ما لنا لا نرى رجالا كنا نعدهم» في الدنيا «من الأشرار».
Hintçe:
और (फिर) खुद भी कहेगें हमें क्या हो गया है कि हम जिन लोगों को (दुनिया में) शरीर शुमार करते थे हम उनको यहाँ (दोज़ख़) में नहीं देखते
Tayca:
และพวกเขากล่าวว่า มีอะไรเกิดขึ้นแก่เรา ทำไมเราจึงไม่เห็นชายอีกหลายคนที่เรานับพวกเขาว่า อยู่ในหมู่ผู้เลวทรามยิ่ง?
İbranice:
ואמרו (שוכני גיהינום:) 'מדוע איננו רואים כאן אנשים אשר חשבנו אותם לרעים
Hırvatça:
I govorit će: "Zašto ne vidimo ljude koje smo u zle ubrajali
Rumence:
Ei vor spune: “De ce nu-i vedem nici pe bărbaţii pe care-i număram între cei răi?
Transliteration:
Waqaloo ma lana la nara rijalan kunna naAAudduhum mina alashrari
Türkçe:
Şöyle dediler: "Şer temsilcilerinden saydığımız adamları, acaba neden görmüyoruz?"
Sahih International:
And they will say, "Why do we not see men whom we used to count among the worst?
İngilizce:
And they will say: "What has happened to us that we see not men whom we used to number among the bad ones?
Azerbaycanca:
(Azğınlar, Allaha asi olanlar bir-birinə) deyəcəklər: “(Dünyada) pis adamlar saydığımız kəsləri (yoxsul mö’minləri) niyə burda görmürük?
Süleyman Ateş:
Bize ne oldu ki, (dünyada) kötülerden saydığımız adamları (burada) görmüyoruz? dediler.
Diyanet Vakfı:
(İnkarcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?
Erhan Aktaş:
“Biz, neden kötülerden olarak gördüğümüz adamları(1) görmüyoruz?” derler.
Kral Fahd:
(İnkarcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?
Hasan Basri Çantay:
(Azgınlar) derler: «Kendilerini (dünyâda) bayağılardan saydığımız adamları neye görmüyoruz»?
Muhammed Esed:
Ve ekleyecekler: "Nasıl olur da (dünyada) çarpılmış olanlar arasında saydıklarımızı(n hiç birini) burada görmeyiz,
Gültekin Onan:
Ve derler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir de (o cehennemdeki azgın elebaşılar müminleri kasdederek şöyle) diyecekler: “- (Dünyada) kendilerini bayağı kimselerden saydığımız bir takım adamları (fakir müminleri bu ateşte) neye görmüyoruz?
Portekizce:
E dirão (seus chefes): Por que não vemos, aqui, aqueles homens (os fiéis) que contávamos entre os maldosos?
İsveççe:
Och [ledarna] skall säga: "Hur kommer det sig att vi inte ser någon av dem som vi betraktade som eländiga stackare
Farsça:
و می گویند: ما را چه شده که [مردان مؤمن و شایسته] ای که از اشرارشان می شمردیم، نمی بینیم.
Kürtçe:
وە (گومڕاکەرەکان) دەڵێن ئەوە چیمانە بۆچ پیاوانێك نابینین کە ئێمە لە خراپەرکارانمان دەژماردن
Özbekçe:
Улар: «Бизга нима бўлди? Ёмонлардан ҳисоблаб юрган кишиларимизни кўрмаяпмиз?
Malayca:
Dan penduduk neraka itu tetap akan bertanya sesama sendiri: " Mengapa kita tidak melihat orang-orang yang dahulu kita kirakan mereka sebagai orang-orang jahat (lagi hina)?
Arnavutça:
(Populli i Mekkes) thanë: “Pse nuk po i shohim njerëzit që i konsideronin të këqinj,
Bulgarca:
И ще рекат [за вярващите]: “Защо не виждаме [сред нас] хора, които смятахме за злосторници?
Sırpça:
И говориће: „Зашто не видимо људе које смо у зле убрајали
Çekçe:
Pak zeptají se: 'Co se děje, že zde nevidíme lidi, které jsme za špatné pokládali,
Urduca:
اور وہ آپس میں کہیں گے "کیا بات ہے، ہم اُن لوگوں کو کہیں نہیں دیکھتے جنہیں ہم دنیا میں برا سمجھتے تھے؟
Tacikçe:
Ва гӯянд: «Чаро мардонеро, ки аз ашрор (бадкорон). мешумурдем, акнун намебинем?
Tatarca:
Мөшрикләр әйтерләр: "Дөньяда без явыз кешеләрдән санаган кешеләрне безнең белән бергә утта күрмибез.
Endonezyaca:
Dan (orang-orang durhaka) berkata: "Mengapa kami tidak melihat orang-orang yang dahulu (di dunia) kami anggap sebagai orang-orang yang jahat (hina).
Amharca:
ይላሉም «ለእኛ ምን አለን? ከመጥፎዎች እንቆጥራቸው የነበሩትን ሰዎች (እዚህ) አናይምሳ፡፡»
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் கூறுவார்கள்: “கெட்டவர்களில் உள்ளவர்கள் என்று நாங்கள் கருதி வந்த பல மனிதர்களை எங்களால் (இங்கு நரகத்தில்) பார்க்க முடிவதில்லையே!”
Korece:
우두머리들은 우리가 헤아리곤 했던 사악한 자들을 볼 수 없 는 것은 어떤 일이뇨
Vietnamca:
(Những kẻ tự cao tự đại trong những thành phần vượt quá giới hạn) bảo: “Tại sao chúng tôi không thấy những kẻ mà chúng tôi đã liệt họ vào đám người xấu xa?”
Ayet Linkleri: