Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

71

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

5421

Sayfa No: 

570

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ يَا قَوْمِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ

Çeviriyazı: 

ḳâle yâ ḳavmi innî leküm neẕîrum mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım".

Diyanet İşleri: 

O da şöyle söyledi: "Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Demişti ki: Ey kavmin, ben, sizi apaçık bir korkutucuyum.

Şaban Piriş: 

Ey kavmim, dedi. Ben, sizin için açık bir uyarıcıyım.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Ey halkım, ben size apaçık bir uyarıcıyım."

Ali Bulaç: 

O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım."

Suat Yıldırım: 

O da: “Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allah'a ibadet edin, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın.Çünkü Allah’ın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki, ben sizin için apaçık bir korkutucuyum.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."

Bekir Sadak: 

«Sonra, dogrusu ben onlari acikca cagirdim.»

İbni Kesir: 

Dedi ki: Ey kavmim

Adem Uğur: 

Ey kavmim dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım.

İskender Ali Mihr: 

(Hz. Nuh, kavmine) şöyle dedi: “Ey kavmim! Muhakkak ki ben, sizin için apaçık bir nezirim (uyarıcıyım), (öyle ki).”

Celal Yıldırım: 

O da: «Ey milletim!» dedi. «Hakikaten ben size gönderilen acık bir uyarıcıyım.

Tefhim ul Kuran: 

O da dedi ki: «Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»

Fransızca: 

Il [leur] dit : "ô mon peuple, je suis vraiment pour vous, un avertisseur clair,

İspanyolca: 

Dijo: «¡Pueblo! Soy para vosotros un monitor que habla claro.

İtalyanca: 

Disse: «O popol mio, in verità io sono per voi un ammonitore evidente:

Almanca: 

Er sagte: "Meine Leute! Gewiß, ich bin für euch ein deutlicher Warner.

Çince: 

他说:我的宗族啊!我确是你们的坦率的警告者,

Hollandaca: 

Noach zeide: O mijn volk! waarlijk, ik ben een openbaar prediker voor u.

Rusça: 

Он сказал: "О мой народ! Воистину, я для вас - предостерегающий и разъясняющий увещеватель.

Somalice: 

Wuxuuna ku yidhi Qoomkayow waxaan idiin ahay dige Cad «oo muuqda»

Swahilice: 

Akasema: Enyi watu wangu! Kwa hakika mimi ni mwonyaji wa dhaahiri kwenu,

Uygurca: 

نۇھ ئېيتتى: «ئى قەۋمىم! مەن ھەقىقەتەن كىشىلەرگە (ئەۋەتىلگەن) ئاشكارا ئاگاھلاندۇرغۇچىمەن

Japonca: 

かれは言った。「わたしの人びとよ,わたしはあなたがたへの公明な1人の警告者です。

Arapça (Ürdün): 

«قال يا قوم إني لكم نذير مبين» بيِّن الإنذار.

Hintçe: 

तो नूह (अपनी क़ौम से) कहने लगे ऐ मेरी क़ौम मैं तो तुम्हें साफ़ साफ़ डराता (और समझाता) हूँ

Tayca: 

เขากล่าวว่า โอ้หมู่ชนของฉันเอ๋ย! แท้จริงฉันคือผู้ตักเตือนอันชัดแจ้งของพวกท่าน

İbranice: 

הוא אמר: 'הוי בני עמי! אני מזהירכם הגלוי

Hırvatça: 

"O narode moj", govorio je on, "ja sam vam zbilja upozoritelj jasni!

Rumence: 

El spuse: “O, popor al meu! Eu vouă vă sunt predicator limpede la vorbă.

Transliteration: 

Qala ya qawmi innee lakum natheerun mubeenun

Türkçe: 

O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."

Sahih International: 

He said, "O my people, indeed I am to you a clear warner,

İngilizce: 

He said: "O my People! I am to you a Warner, clear and open:

Azerbaycanca: 

O dedi: “Ey qövmüm! Həqiqətən, mən sizi (Allahın əzabı ilə) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!

Süleyman Ateş: 

Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım.

Diyanet Vakfı: 

"Ey kavmim dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım"

Erhan Aktaş: 

“Ey halkım! Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.” dedi.

Kral Fahd: 

Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, apaçık uyaran bir kimseyim.

Hasan Basri Çantay: 

Dedi ki: Ey kavmim, muhakkak ki ben sizi (başınıza gelecek azâbdan) apaçık korkutan bir peygamberim».

Muhammed Esed: 

(Nuh) "Ey halkım!" diye seslendi, "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım,

Gültekin Onan: 

O da dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Nûh onlara) dedi ki: “-Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azab ile korkutan) açık bir peygamberim

Portekizce: 

Disse: Ó povo meu, em verdade, sou um elucidativo admoestador para vós

İsveççe: 

[Och Noa] sade: "Jag har kommit, mitt folk, för att varna er klart och entydigt:

Farsça: 

گفت: ای قوم من! همانا من شما را بیم دهنده ایآشکارم،

Kürtçe: 

(نوح) ووتی: ئەی گەلی خۆم بەڕاستی من (پێغەمبەرو) ترسێنەرێکی ئاشکرام بۆ ئێوە

Özbekçe: 

У: «Эй қавмим, албатта мен сиз учун очиқ-ойдин огоҳлантирувчиман.

Malayca: 

dia pun (menyeru mereka dengan) berkata: "Wahai kaumku! Sesungguhnya aku ini diutus kepada kamu, sebagai pemberi ingatan dan amaran yang nyata;

Arnavutça: 

Ai tha: “O populli im, unë, me të vërtetë, jam për ju paralajmërues i qartë;

Bulgarca: 

Рече: “О, народе мой, аз съм явен предупредител за вас.

Sırpça: 

„О народе мој“, говорио је он, „ја сам вам заиста јасни опомињач!

Çekçe: 

I pravil Noe: 'Lide můj, jsem vyslán k vám jako varovatel zjevný,

Urduca: 

ا س نے کہا "اے میری قوم کے لوگو، میں تمہارے لیے ایک صاف صاف خبردار کردینے والا (پیغمبر) ہوں

Tacikçe: 

Гуфт: «Эй қавми ман, ман бимдиҳандае равшангарам,

Tatarca: 

Нух әйтте: "Ий кавемем, тәхкыйк мин сезгә җибәрелгән Аллаһ ґәзабы илә ачык куркытучы пәйгамбәрмен.

Endonezyaca: 

Nuh berkata: "Hai kaumku, sesungguhnya aku adalah pemberi peringatan yang menjelaskan kepada kamu,

Amharca: 

(እርሱም) አለ «ሕዝቦቼ ሆይ! እኔ ለእናንተ ገላጭ የኾንኩ አስጠንቃቂ ነኝ፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “என் மக்களே! நிச்சயமாக நான் உங்களுக்கு தெளிவான எச்சரிப்பாளர் ஆவேன்.”

Korece: 

그가 말하였더라 백성들이여 실로 나는 분명한 경고자로서 너 희에게 왔노라

Vietnamca: 

(Nuh) nói với dân của mình: “Này hỡi dân ta, quả thật ta chính là một người cảnh báo rõ ràng được cử đến với các ngươi.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: