Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

99

Ayet No: 

3887

Sayfa No: 

449

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَىٰ رَبِّي سَيَهْدِينِ

Çeviriyazı: 

veḳâle innî ẕâhibün ilâ rabbî seyehdîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, o bana yolunu gösterir."

Diyanet İşleri: 

İbrahim: "Doğrusu ben Rabbim uğrunda sizi bırakıp gidiyorum; O beni doğru yola eriştirir" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ben demişti, Rabbimin tapısına gidiyorum, o, doğru yolu gösterir bana.

Şaban Piriş: 

İbrahim dedi ki: Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Ben Rabbime gidiyorum; O bana yol gösterir."

Ali Bulaç: 

(İbrahim) Dedi ki: “Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim; O, beni hidayete erdirecektir.”

Suat Yıldırım: 

İbrâhim dedi ki: “Ben, Rabbimin gitmemi emrettiği yere doğru gidiyorum, O elbet bana yol gösterecektir.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve dedi ki: «Şüphe yok ben Rabbime gidiciyim, elbette beni doğru yola iletir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek."

Bekir Sadak: 

37:103

İbni Kesir: 

O, dedi ki: Doğrusu ben, Rabbıma gidiyorum. O beni hidayete erdirir.

Adem Uğur: 

(Oradan kurtulan İbrahim:) &quot

İskender Ali Mihr: 

&quot

Celal Yıldırım: 

Ve İbrâhim, şüphesiz ben Rabbıma gidiyorum, O bana doğru yolu gösterir, dedi.

Tefhim ul Kuran: 

(İbrahim) Dedi ki «Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim

Fransızca: 

Et il dit : "Moi, je pars vers mon Seigneur et Il me guidera.

İspanyolca: 

Dijo: «¡Voy a mi Señor! ¡Él me dirigirá!

İtalyanca: 

Disse: «In verità vado verso il mio Signore, Egli mi guiderà.

Almanca: 

Und er sagte: "Gewiß, ich gehe zu meinem HERRN, ER wird mich rechtleiten.

Çince: 

他说:我果然要迁移到我的主所启示我的地方去,他将指导我。

Hollandaca: 

En Abraham zeide: Waarlijk, ik ga tot mijnen Heer , die mij zal richten.

Rusça: 

Он сказал: "Я ухожу к моему Господу, Который поведем меня прямым путем.

Somalice: 

Wuxuu yidhi anigu waxaan aadi Eebahay (hijro) wuuna i toosin.

Swahilice: 

Na akasema: Hakika mimi nahama, nakwenda kwa Mola wangu Mlezi; Yeye ataniongoa.

Uygurca: 

ئىبراھىم ئېيتتى: «مەن ھەقىقەتەن پەرۋەردىگارىم مېنى بۇيرۇغان جايغا ھىجرەت قىلىمەن، ئۇ مېنى يېتەكلەيدۇ

Japonca: 

かれは言った。「わたしは主の御許に行こう。必ずわたしを導かれるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«وقال إني ذاهب إلى ربي» مهاجر إليه من دار الكفر «سيهدين» إلى حيث أمرني ربي بالمصير إليه وهو الشام فلما وصل إلى الأرض المقدسة قال.

Hintçe: 

तो हमने (आग सर्द गुलज़ार करके) उन्हें नीचा दिखाया और जब (आज़र ने) इबराहीम को निकाल दिया तो बोले मैं अपने परवरदिगार की तरफ जाता हूँ

Tayca: 

และอิบรอฮีมกล่าวว่า “ฉันจะไปหาพระเจ้าของฉัน แน่นอนพระองค์จะทรงแนะทางให้แก่ฉัน

İbranice: 

והוא אמר: 'אני הולך אל ריבוני והוא שורות המלאכים ידריך אותי

Hırvatça: 

"Idem onamo gdje mi je Gospodar moj naredio", reče, "On će mene kuda treba uputiti.

Rumence: 

El spuse: “Eu voi merge către Domnul meu, iar El mă va călăuzi.

Transliteration: 

Waqala innee thahibun ila rabbee sayahdeeni

Türkçe: 

İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek."

Sahih International: 

And [then] he said, "Indeed, I will go to [where I am ordered by] my Lord; He will guide me.

İngilizce: 

He said: "I will go to my Lord! He will surely guide me!

Azerbaycanca: 

(İbrahim oddan xilas olduqdan sonra) dedi: “Mən Rəbbimə doğru (Allahın mənə buyurduğu yerə - Şama tərəf) gedirəm. O mənə doğru yolu mütləq göstərəcəkdir!”

Süleyman Ateş: 

(İbrahim) Dedi ki: "Ben Rabbime gideceğim, O, beni doğru yola iletecek."

Diyanet Vakfı: 

(Oradan kurtulan İbrahim:) "Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek".

Erhan Aktaş: 

İbrâhîm: “Ben, Rabb’ime gidiyorum(1), O, bana yol gösterecek.” dedi.

Kral Fahd: 

(Oradan kurtulan İbrahim:) Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek.

Hasan Basri Çantay: 

(İbrâhîm): «Ben, dedi, doğrusu Rabbime gidiciyim. O, bana yol gösterir».

Muhammed Esed: 

(İbrahim,) "Ben" dedi, "(bu toprakları terk edeceğim ve) Rabbim beni ne tarafa sevk ederse oraya gideceğim!"

Gültekin Onan: 

(İbrahim) Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de (İbrahîm) şöyle dedi: “- Ben Rabbime, (bana emrettiği yere) gidiyorum, O bana yolunu gösterir.”

Portekizce: 

E disse (Abraão): Vou para o meu Senhor, Que me encaminhará.

İsveççe: 

Och [Abraham] sade: "Jag skall [lämna er och] gå dit min Herre vill leda mig."

Farsça: 

و [وقتی از این مهلکه جان سالم به در برد] گفت: به راستی من به سوی پروردگارم می روم، و [او] به زودی مرا راهنمایی خواهد کرد.

Kürtçe: 

(ئیبراھیم) ووتی من دەڕۆم بۆ لای پەروەردگارم، دڵنیام ڕێنمونیم دەکات

Özbekçe: 

У: «Албатта, мен Роббимга боргувчиман. У мени ҳидоят қилур.

Malayca: 

Dan Nabi Ibrahim pula berkata: "Aku hendak (meninggalkan kamu) pergi kepada Tuhanku, Ia akan memimpinku (ke jalan yang benar).

Arnavutça: 

(Ibrahimi) tha: “Unë po shkoj te Zoti im. Ai do të më udhëzojë.

Bulgarca: 

И рече [Ибрахим]: “Отивам при моя Господ. Той ще ме напъти.

Sırpça: 

„Идем онамо где ми је мој Господар наредио“, рече, „Он ће ме упутити где треба.

Çekçe: 

I pravil Abraham: 'K Pánu svému půjdu, aby mne správně řídil.'

Urduca: 

ابراہیمؑ نے کہا "میں اپنے رب کی طرف جاتا ہوں، وہی میری رہنمائی کرے گا

Tacikçe: 

Гуфт: «Ман ба сӯи Парвардигорам меравам. Ӯ маро роҳнамоӣ хоҳад кард.

Tatarca: 

Вә ул әйтте: "Раббым әмер иткән урынга күчеп китәмен, әлбәттә, Раббым мине барасы җиремә җиткерер. Ибраһим һәм хатыны картайганнар, балалары юк иде. Шул сәбәпле карт көннәрендә булса да Ибраһим Аллаһудан бала сорады.

Endonezyaca: 

Dan Ibrahim berkata: "Sesungguhnya aku pergi menghadap kepada Tuhanku, dan Dia akan memberi petunjuk kepadaku.

Amharca: 

አለም «እኔ ወደ ጌታዬ ኼያጅ ነኝ፡፡ በእርግጥ ይመራኛልና፡፡»

Tamilce: 

இன்னும், அவர் கூறினார்: “நிச்சயமாக நான் என் இறைவனின் பக்கம் செல்கிறேன். அவன் எனக்கு நேர்வழி காட்டுவான்.”

Korece: 

그가 말하길 나의 주님께로 가리니 그분께서 나를 인도하여 주실 것이라

Vietnamca: 

(Ibrahim) nói: “Ta sẽ đi gặp Thượng Đế của Ta. Ngài sẽ hướng dẫn ta.”