Arapça:
وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَىٰ رَبِّي سَيَهْدِينِ
Çeviriyazı:
veḳâle innî ẕâhibün ilâ rabbî seyehdîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, o bana yolunu gösterir."
Diyanet İşleri:
İbrahim: "Doğrusu ben Rabbim uğrunda sizi bırakıp gidiyorum; O beni doğru yola eriştirir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve ben demişti, Rabbimin tapısına gidiyorum, o, doğru yolu gösterir bana.
Şaban Piriş:
İbrahim dedi ki: Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Ben Rabbime gidiyorum; O bana yol gösterir."
Ali Bulaç:
(İbrahim) Dedi ki: “Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim; O, beni hidayete erdirecektir.”
Suat Yıldırım:
İbrâhim dedi ki: “Ben, Rabbimin gitmemi emrettiği yere doğru gidiyorum, O elbet bana yol gösterecektir.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dedi ki: «Şüphe yok ben Rabbime gidiciyim, elbette beni doğru yola iletir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek."
Bekir Sadak:
37:103
İbni Kesir:
O, dedi ki: Doğrusu ben, Rabbıma gidiyorum. O beni hidayete erdirir.
Adem Uğur:
(Oradan kurtulan İbrahim:) "
İskender Ali Mihr:
"
Celal Yıldırım:
Ve İbrâhim, şüphesiz ben Rabbıma gidiyorum, O bana doğru yolu gösterir, dedi.
Tefhim ul Kuran:
(İbrahim) Dedi ki «Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim
Fransızca:
Et il dit : "Moi, je pars vers mon Seigneur et Il me guidera.
İspanyolca:
Dijo: «¡Voy a mi Señor! ¡Él me dirigirá!
İtalyanca:
Disse: «In verità vado verso il mio Signore, Egli mi guiderà.
Almanca:
Und er sagte: "Gewiß, ich gehe zu meinem HERRN, ER wird mich rechtleiten.
Çince:
他说:我果然要迁移到我的主所启示我的地方去,他将指导我。
Hollandaca:
En Abraham zeide: Waarlijk, ik ga tot mijnen Heer , die mij zal richten.
Rusça:
Он сказал: "Я ухожу к моему Господу, Который поведем меня прямым путем.
Somalice:
Wuxuu yidhi anigu waxaan aadi Eebahay (hijro) wuuna i toosin.
Swahilice:
Na akasema: Hakika mimi nahama, nakwenda kwa Mola wangu Mlezi; Yeye ataniongoa.
Uygurca:
ئىبراھىم ئېيتتى: «مەن ھەقىقەتەن پەرۋەردىگارىم مېنى بۇيرۇغان جايغا ھىجرەت قىلىمەن، ئۇ مېنى يېتەكلەيدۇ
Japonca:
かれは言った。「わたしは主の御許に行こう。必ずわたしを導かれるであろう。
Arapça (Ürdün):
«وقال إني ذاهب إلى ربي» مهاجر إليه من دار الكفر «سيهدين» إلى حيث أمرني ربي بالمصير إليه وهو الشام فلما وصل إلى الأرض المقدسة قال.
Hintçe:
तो हमने (आग सर्द गुलज़ार करके) उन्हें नीचा दिखाया और जब (आज़र ने) इबराहीम को निकाल दिया तो बोले मैं अपने परवरदिगार की तरफ जाता हूँ
Tayca:
และอิบรอฮีมกล่าวว่า “ฉันจะไปหาพระเจ้าของฉัน แน่นอนพระองค์จะทรงแนะทางให้แก่ฉัน
İbranice:
והוא אמר: 'אני הולך אל ריבוני והוא שורות המלאכים ידריך אותי
Hırvatça:
"Idem onamo gdje mi je Gospodar moj naredio", reče, "On će mene kuda treba uputiti.
Rumence:
El spuse: “Eu voi merge către Domnul meu, iar El mă va călăuzi.
Transliteration:
Waqala innee thahibun ila rabbee sayahdeeni
Türkçe:
İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek."
Sahih International:
And [then] he said, "Indeed, I will go to [where I am ordered by] my Lord; He will guide me.
İngilizce:
He said: "I will go to my Lord! He will surely guide me!
Azerbaycanca:
(İbrahim oddan xilas olduqdan sonra) dedi: “Mən Rəbbimə doğru (Allahın mənə buyurduğu yerə - Şama tərəf) gedirəm. O mənə doğru yolu mütləq göstərəcəkdir!”
Süleyman Ateş:
(İbrahim) Dedi ki: "Ben Rabbime gideceğim, O, beni doğru yola iletecek."
Diyanet Vakfı:
(Oradan kurtulan İbrahim:) "Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek".
Erhan Aktaş:
İbrâhîm: “Ben, Rabb’ime gidiyorum(1), O, bana yol gösterecek.” dedi.
Kral Fahd:
(Oradan kurtulan İbrahim:) Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek.
Hasan Basri Çantay:
(İbrâhîm): «Ben, dedi, doğrusu Rabbime gidiciyim. O, bana yol gösterir».
Muhammed Esed:
(İbrahim,) "Ben" dedi, "(bu toprakları terk edeceğim ve) Rabbim beni ne tarafa sevk ederse oraya gideceğim!"
Gültekin Onan:
(İbrahim) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir de (İbrahîm) şöyle dedi: “- Ben Rabbime, (bana emrettiği yere) gidiyorum, O bana yolunu gösterir.”
Portekizce:
E disse (Abraão): Vou para o meu Senhor, Que me encaminhará.
İsveççe:
Och [Abraham] sade: "Jag skall [lämna er och] gå dit min Herre vill leda mig."
Farsça:
و [وقتی از این مهلکه جان سالم به در برد] گفت: به راستی من به سوی پروردگارم می روم، و [او] به زودی مرا راهنمایی خواهد کرد.
Kürtçe:
(ئیبراھیم) ووتی من دەڕۆم بۆ لای پەروەردگارم، دڵنیام ڕێنمونیم دەکات
Özbekçe:
У: «Албатта, мен Роббимга боргувчиман. У мени ҳидоят қилур.
Malayca:
Dan Nabi Ibrahim pula berkata: "Aku hendak (meninggalkan kamu) pergi kepada Tuhanku, Ia akan memimpinku (ke jalan yang benar).
Arnavutça:
(Ibrahimi) tha: “Unë po shkoj te Zoti im. Ai do të më udhëzojë.
Bulgarca:
И рече [Ибрахим]: “Отивам при моя Господ. Той ще ме напъти.
Sırpça:
„Идем онамо где ми је мој Господар наредио“, рече, „Он ће ме упутити где треба.
Çekçe:
I pravil Abraham: 'K Pánu svému půjdu, aby mne správně řídil.'
Urduca:
ابراہیمؑ نے کہا "میں اپنے رب کی طرف جاتا ہوں، وہی میری رہنمائی کرے گا
Tacikçe:
Гуфт: «Ман ба сӯи Парвардигорам меравам. Ӯ маро роҳнамоӣ хоҳад кард.
Tatarca:
Вә ул әйтте: "Раббым әмер иткән урынга күчеп китәмен, әлбәттә, Раббым мине барасы җиремә җиткерер. Ибраһим һәм хатыны картайганнар, балалары юк иде. Шул сәбәпле карт көннәрендә булса да Ибраһим Аллаһудан бала сорады.
Endonezyaca:
Dan Ibrahim berkata: "Sesungguhnya aku pergi menghadap kepada Tuhanku, dan Dia akan memberi petunjuk kepadaku.
Amharca:
አለም «እኔ ወደ ጌታዬ ኼያጅ ነኝ፡፡ በእርግጥ ይመራኛልና፡፡»
Tamilce:
இன்னும், அவர் கூறினார்: “நிச்சயமாக நான் என் இறைவனின் பக்கம் செல்கிறேன். அவன் எனக்கு நேர்வழி காட்டுவான்.”
Korece:
그가 말하길 나의 주님께로 가리니 그분께서 나를 인도하여 주실 것이라
Vietnamca:
(Ibrahim) nói: “Ta sẽ đi gặp Thượng Đế của Ta. Ngài sẽ hướng dẫn ta.”
Ayet Linkleri: