Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

112

Ayet No: 

3044

Sayfa No: 

372

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ وَمَا عِلْمِي بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle vemâ `ilmî bimâ kânû ya`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nuh dedi ki: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur."

Diyanet İşleri: 

Nuh: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim. Ben sadece açıkça uyarıcıyım" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Nuh, benim onların yaptıklarına dair bir bilgim yok dedi.

Şaban Piriş: 

Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Onların yaptıklarından bir bilgim yok."

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Onların yapmakta oldukları hakkında benim bilgim yoktur."

Suat Yıldırım: 

Nûh: “Onların daha önce ne yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Sizin azıcık bir şuurunuz olsaydı bilirdiniz ki onların hesabı ancak Rabbime aittir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «Onların ne yapar olduklarına benim ne bilgim olabilir?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Nûh dedi: "Onların yaptıklarına ilişkin bir ilmim yok."

Bekir Sadak: 

26:117

İbni Kesir: 

Dedi ki: Onların yapmakta oldukları şeyler hakkında bir bilgim yoktur.

Adem Uğur: 

Nuh dedi ki: Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur.

İskender Ali Mihr: 

“Onların yapmış oldukları şey hakkında benim ilmim (bilgim) yoktur.” dedi.

Celal Yıldırım: 

Nûh da dedi ki:«Onların yaptıklarıyla ilgili bilgim yoktur, (onların içyüzünü bilmem).

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Onların yapmakta oldukları hakkında benim bilgim yoktur.»

Fransızca: 

Il dit : "Je ne sais pas ce que ceux-là faisaient.

İspanyolca: 

Dijo: «¿Y qué sé yo de sus obras?

İtalyanca: 

Disse [Noè]: «Io non conosco il loro operato.

Almanca: 

Er sagte: "Und was weiß ich von dem, was sie tun?

Çince: 

他说:我不知道他们做了什么事。

Hollandaca: 

Noach zeide: Ik heb geene kennis van hetgeen zij deden.

Rusça: 

Он сказал: "Не мне знать о том, что они совершают.

Somalice: 

Wuxuu Yidhi Maxaan ka Ogahay Waxay Fali.

Swahilice: 

Akasema: Nayajuaje waliyo kuwa wakiyafanya?

Uygurca: 

نۇھ ئېيتتى: «مەن ئۇلارنىڭ نېمە قىلغانلىقىنى ئۇقمايمەن

Japonca: 

かれ(ヌーフ)は言った。「かれらが行っていることに就いて,わたしが何を知りましょうか。

Arapça (Ürdün): 

«قال وما علمي» أيّ علم لي «بما كانوا يعلمون».

Hintçe: 

नूह ने कहा ये लोग जो कुछ करते थे मुझे क्या ख़बर (और क्या ग़रज़)

Tayca: 

เขา (นูห์) กล่าวว่า ฉันไม่มีความรู้อันใดเลยในสิ่งที่พวกเขาปฏิบัติกัน

İbranice: 

אמר (נוח:) 'ומה יודע אני על מעשיהם

Hırvatça: 

"Ne znam ja šta oni rade", reče on,

Rumence: 

El spuse: “Nu am ştiinţă de ceea ce fac ei,

Transliteration: 

Qala wama AAilmee bima kanoo yaAAmaloona

Türkçe: 

Nûh dedi: "Onların yaptıklarına ilişkin bir ilmim yok."

Sahih International: 

He said, "And what is my knowledge of what they used to do?

İngilizce: 

He said: "And what do I know as to what they do?

Azerbaycanca: 

(Nuh) dedi: “Mən onların nə etdiklərini (daxilən nə cür olduqlarını) bilmirəm!

Süleyman Ateş: 

Dedi ki: "Ben onların yaptıklarını(n iç yüzünü) bilmem (ben ancak görünüşe göre hüküm veririm)."

Diyanet Vakfı: 

Nuh dedi ki: Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur.

Erhan Aktaş: 

“Onların tercihlerini belirleyici ben değilim.(1)” dedi.

Kral Fahd: 

Nuh dedi ki: Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur.

Hasan Basri Çantay: 

(Nuuh): «Benim onların neler yapmakda olduklarına bilgim yokdur» dedi.

Muhammed Esed: 

(Nuh:) "Ben onların (bana gelmeden önce) neler yaptıklarını bilmem" dedi.

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Nûh dedi ki: “- Onların yapmakta oldukları amellere dair benim bilgim yoktur (sadakatlarını bilmem, dış görünüşlerine bakıyorum).

Portekizce: 

Respondeu-lhes: E que sei eu daquilo que fizeram no passado?

İsveççe: 

Han sade: "Jag kan inte veta vad de förut haft för sig!

Farsça: 

[نوح] گفت: مرا از آنچه آنان انجام می داده اند، چه اطلاعی است؟

Kürtçe: 

(نوح علیە السلام) ووتی من چوزانم ئەوانە چی کردەوەیەک دەکەن

Özbekçe: 

У деди: «Менинг улар нима қилаётганлари ҳақида илмим йўқ.

Malayca: 

Nabi Nuh berkata: "Dan apalah ada kaitannya pengetahuanku dengan (pangkat dan) pekerjaan mereka?

Arnavutça: 

(Nuhu) tha: “Unë nuk di ç’kanë punuar ata,

Bulgarca: 

Каза: “Но знам ли аз какво са вършили?

Sırpça: 

“Не знам ја шта су они радили”, рече он.

Çekçe: 

A Noe odvětil: 'Nemám o tom, co dělali, žádné vědění,

Urduca: 

نوحؑ نے کہا "میں کیا جانوں کہ ان کے عمل کیسے ہیں

Tacikçe: 

Гуфт: «Дониши ман ба корҳое, ки мекунанд, намерасад.

Tatarca: 

Нух әйтте: "Мин аларның кыйлган эшләрен белмим.

Endonezyaca: 

Nuh menjawab: "Bagaimana aku mengetahui apa yang telah mereka kerjakan?

Amharca: 

(እርሱም) አላቸው «ይሠሩት በነበሩት ነገር ምን ዕውቀት አለኝ፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “அவர்கள் (-நம்பிக்கையாளர்கள்) செய்துகொண்டு இருப்பது பற்றி எனக்கு ஞானம் இல்லை.

Korece: 

그가 말하길 그들이 행하 고 있는 것이 무엇인지 아는바 없 도다

Vietnamca: 

(Nuh) bảo: “Ta không biết điều họ đã từng làm.”(1) (1) Ý của Nuh: “Ta không nhất thiết phải quan tâm đến hoàn cảnh của họ, những ai đã theo Ta. Ta chỉ có nhiệm vụ là chấp nhận sự thành tâm và trung thực của họ, còn những điều bí mật ở nơi họ thì Ta phó mặc cho Allah, nó thuộc thẩm quyền của Ngài.”