Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

94

Ayet No: 

2577

Sayfa No: 

330

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَن يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا كُفْرَانَ لِسَعْيِهِ وَإِنَّا لَهُ كَاتِبُونَ

Çeviriyazı: 

femey ya`mel mine-ṣṣâliḥâti vehüve mü'minün felâ küfrâne lisa`yih. veinnâ lehû kâtibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnanmış olarak yararlı iş işleyenin emeği inkâr edilmeyecektir. Biz şüphesiz onu yazmaktayız.

Diyanet İşleri: 

İnanmış olarak yararlı iş işleyenin ameli inkar edilmeyecektir. Biz onu yazmaktayız.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnanarak iyi işlerde bulunanların çalışmaları, inkar edilmez ve biz, şüphe yok ki onları yazmadayız.

Şaban Piriş: 

Kim de mümin olarak salih ameller işlerse, onun çabasına inkâr yoktur. Çünkü biz onu yazmaktayız.

Edip Yüksel: 

Kim inançlı olarak erdemli işler yaparsa onun bu çabası boşa gitmeyecektir; biz sürekli olarak kaydetmekteyiz.

Ali Bulaç: 

Artık kim, bir mü'min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran (nankörlük) yoktur. Şüphesiz Biz, onun yazıcılarıyız.

Suat Yıldırım: 

Bu durumda artık kim mümin olarak makbul ve güzel işler yaparsa onun gayretleri inkâr edilmez, yaptıkları makbul olur. Biz bütün gayretlerini onun hesabına yazıp geçirmekteyiz. [18,30]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İmdi her kim mü´min olduğu halde sâlih sâlih amellerden işlerse artık onun çalışması için inkar yoktur ve şüphe yok ki, Biz onun için yazıcılarız.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işlerden bir şey yaparsa, onun gayretine nankörlük edilmez. Biz böylesi lehine kâtiplik ederiz.

Bekir Sadak: 

Orada onlara ah etmek vardir

İbni Kesir: 

Artık inanmış olarak salih amel işleyenlerin ameli inkar edilmez. Ve Biz onu yazanlarız.

Adem Uğur: 

Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranışlar yaparsa onun çabasını görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayız.

İskender Ali Mihr: 

O halde kim mü´min olarak salihat (nefs tezkiyesi) yaparsa, bundan sonra onun gayretleri (kazandığı dereceler) örtülmez (eksilmez, yok olmaz). Ve muhakkak ki Biz, onu yazanlarız.

Celal Yıldırım: 

Artık kim mü´min olduğu halde iyi yararlı amellerde bulunursa, onun iş ve gayreti inkâr edilmiyecektir ve şüphesiz ki biz onları yazmaktayız.

Tefhim ul Kuran: 

Artık kim, bir mü´min olarak salih olan amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak nankörlük) küfran yoktur. Şüphesiz biz, onun yazıcılarıyız.

Fransızca: 

Quiconque fait de bonnes oeuvres tout en étant croyant, on ne méconnaîtra pas son effort, et Nous le lui inscrivons [à son actif].

İspanyolca: 

El esfuerzo del creyente que obra bien no será ignorado. Nosotros tomamos nota.

İtalyanca: 

Chi compie il bene ed è credente non vedrà disconosciuto il suo sforzo, ché Noi lo registriamo.

Almanca: 

Wer dann von dem gottgefällig Guten tut, während er Mumin ist, für dessen Bestreben gibt es gewiß kein Kufran . Und WIR sind dafür gewiß Registrierende.

Çince: 

谁信道而且行善,谁的劳绩绝不遭否认,我确是记录他的善功的。

Hollandaca: 

Wie goede werken zal doen en een waar geloovige is, diens pogingen zullen niet miskend worden, en wij zullen die voor hem opteekenen.

Rusça: 

Устремления того, кто совершал праведные деяния, будучи верующим, не будут отвергнуты. Воистину, Мы записываем их для него.

Somalice: 

Ruuxii Fala Wanaag isagoo Mu'min ah lagama Qariyo Camalkiisa Anguna waan u Qoraynaa.

Swahilice: 

Na atendaye mema naye ni Muumini basi haitakataliwa juhudi yake. Na hakika Sisi tunamwandikia.

Uygurca: 

كىمكى مۆمىن بولۇپ ياخشى ئەمەللەرنى قىلىدىكەن، ئۇنىڭ ئەمەلىنىڭ (ساۋابى) زايا كەتمەيدۇ. ئۇنىڭ ئەمەلىنى (يەنى نامە - ئەمالنى) چوقۇم خاتىرىلەپ قويىمىز

Japonca: 

誰でも善行に励み,信仰している者は,決してその努力を虚しくされることはない。われはかれらのために,必ず(それを)記録している。

Arapça (Ürdün): 

«فمن يعمل من الصالحات وهو مؤمن فلا كفران» أي لا جحود «لسعيه وإنا له كاتبون» بأن نأمر الحفظة بكتبه فنجازيه عليه.

Hintçe: 

(उस वक्त फ़ैसला हो जाएगा कि) तो जो शख्स अच्छे-अच्छे काम करेगा और वह ईमानवाला भी हो तो उसकी कोशिश अकारत न की जाएगी और हम उसके आमाल लिखते जाते हैं

Tayca: 

ดังนั้นผู้ใดประกอบกรราดีทั้งหลาย โดยที่เขาเป็นผู้ศรัทธา สำหรับการอุตสาหะวิริยะของเขาจะไม่ถูกปฏิเสธ และแท้จริงเราเป็นผู้บันทึกความดีสำหรับเขา

İbranice: 

העושה את הטוב והוא מאמין, אלוהים יקבל ויכיר את מעשיו ונרשום אותם לזכותו

Hırvatça: 

Ko bude dobra djela činio i uz to vjernik bio, trud mu neće lišen nagrade ostati, jer smo ga sigurno Mi pribilježili.

Rumence: 

Cel care săvârşeşte fapte bune şi este credincios, zelul lui nu va fi şters, căci Noi îl vom scrie.

Transliteration: 

Faman yaAAmal mina alssalihati wahuwa muminun fala kufrana lisaAAyihi wainna lahu katiboona

Türkçe: 

Kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işlerden bir şey yaparsa, onun gayretine nankörlük edilmez. Biz böylesi lehine kâtiplik ederiz.

Sahih International: 

So whoever does righteous deeds while he is a believer - no denial will there be for his effort, and indeed We, of it, are recorders.

İngilizce: 

Whoever works any act of righteousness and has faith,- His endeavour will not be rejected: We shall record it in his favour.

Azerbaycanca: 

Hər kim mö’min ikən yaxşı işlər görsə, onun zəhməti danılmayacaqdır (mükafatı tamamilə ödəniləcəkdir). Şübhəsiz ki, Biz onun üçün (gördüyü işləri mələklər vasitəsilə əməl dəftərinə) yazırıq.

Süleyman Ateş: 

İmdi kim inanmış olarak iyi işlerden yaparsa onun çalışmasına nankörlük edilmez, biz (onun çalışmasını) yazanlarız.

Diyanet Vakfı: 

Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranışlar yaparsa onun çabasını görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayız.

Erhan Aktaş: 

Fakat kim îmân etmiş olarak sâlihât(1) yaparsa, onun çabası için kafirlik(2) yapılmaz. Biz, bütün çabalarını yazmaktayız.

Kral Fahd: 

Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranışlar yaparsa onun çabasını görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayız.

Hasan Basri Çantay: 

O halde kim mü´min olarak iyi (amel) lerden bir (şey) yaparsa onun sa´yinin (karşılığı şükran olacakdır), küfran (ve mahrumiyyet) değil. Biz onun hiç şübhesiz yazıcılarıyız.

Muhammed Esed: 

Yine de her kim, hem inanmış, hem de dürüst ve erdemli davranışlardan (bir şeyler) ortaya koymuşsa, onun bu çabası asla ziyan edilmeyecektir; çünkü, hiç kuşkusuz Biz bunu onun lehine kaydetmekteyiz.

Gültekin Onan: 

Artık kim inançlı olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran yoktur. Şüphesiz biz onun yazıcılarıyız.

Ali Fikri Yavuz: 

O halde, kim mümin olarak salih amellerden bir amel işlerse, onun yaptığı makbul olur (sevabdan mahrum bırakılmaz). Muhakkak biz, onun işini (melek vasıtasıyla amel defterine) yazarız.

Portekizce: 

Mas quem praticar o bem e for, ademais, fiel, saberá que seus esforços não serão baldados, porque os anotamos todos.

İsveççe: 

Men den som handlar rättskaffens och som har tro, kommer inte att se sina strävanden misskända; Vi upptecknar nämligen [allt som är] till hans förtjänst.

Farsça: 

پس کسی که برخی از کارهای شایسته را انجام دهد در حالی که مؤمن باشد، نسبت به تلاشش ناسپاسی نخواهد شد، و ما یقیناً [تلاشش را] برای او می نویسیم.

Kürtçe: 

ئەمجا ھەر کەس (ھەرچەند) لەکردەوە چاکەکان بکات (بەو مەرجەی)باوەڕداریش بێت ئەوە (پاداشتی) کۆششەکەی وون نابێت و بەفیڕۆ ناڕوات بەڕاستی ئێمە بۆ (کردەوەکانی) ئەو نووسەرین

Özbekçe: 

Ким мўмин ҳолида солиҳ амаллардан қилса, саъйи-ҳаракати зое кетмас. Албатта, Биз уни ёзиб қўйгувчидирмиз.

Malayca: 

Dengan yang demikian, sesiapa yang mengerjakan sesuatu amal kebaikan, sedang ia beriman, maka tidaklah disia-siakan amal usahanya; dan sesungguhnya Kami tetap menulisnya.

Arnavutça: 

Ai që punon vepra të mira dhe është besimtar, përpjekja nuk do t’i mohohet. Dhe, këtë (përpjekje) Na ia shënojmë atij.

Bulgarca: 

Който върши праведни дела и е вярващ, не ще се отхвърли неговото старание. Ние му го записваме.

Sırpça: 

Ко буде радио добра дела а притом је верник, труд му неће остати лишен награде, јер смо га Ми сигурно записали.

Çekçe: 

Kdokoliv dobré skutky koná a je při tom věřící, tomu úsilí jeho věru nebude upřeno a zajisté mu je k dobru připíšeme.

Urduca: 

پھر جو نیک عمل کرے گا، اِس حال میں کہ وہ مومن ہو، تو اس کے کام کی نا قدری نہ ہو گی، اور اُسے ہم لکھ رہے ہیں

Tacikçe: 

Ҳар кас, ки коре шоиста кунад ва имон оварда бошад, кушиши ӯро ношукрӣ нест ва Мо амалҳояшонро менависем.

Tatarca: 

Берәү мөэмин булганы хәлдә изге гамәлләр кылса, аның тырышып Аллаһ юлына көч куювына инкяр яки оныту булмас, аның кылган эшләрен әлбәттә язарбыз.

Endonezyaca: 

Maka barang siapa yang mengerjakan amal saleh, sedang ia beriman, maka tidak ada pengingkaran terhadap amalannya itu dan sesungguhnya Kami menuliskan amalannya itu untuknya.

Amharca: 

እርሱ ያመነ ኾኖ ከበጎ ሥራዎች ማንኛውንም የሚሠራም ሰው፤ ምንዳውን አይነፈግም፡፡ እኛም ለእርሱ መዝጋቢዎች ነን፡፡

Tamilce: 

ஆக, யார் - அவரோ நம்பிக்கையாளராக இருந்து, - நற்காரியங்களை செய்வாரோ அவருடைய (நல்ல) முயற்சிக்கு மறுப்பு இல்லை. (அவருக்கு கண்டிப்பாக நற்கூலி உண்டு.) இன்னும், நிச்சயமாக நாம் அதை பதிவு செய்(து பாதுகாத்து வரு)கிறோம்.

Korece: 

믿음으로 선을 행하는 자는 누구든 그의 노력이 헛되지 아니 하리니 실로 하나님은 그를 위해 기록하노라

Vietnamca: 

Do đó, người nào làm điều thiện tốt và có đức tin thì công sức của y sẽ không bị phủ nhận và chính TA sẽ ghi công lao cho y.