Arapça:
يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ ۚ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًا
Çeviriyazı:
yevme yünfeḫu fi-ṣṣûri venaḥşüru-lmücrimîne yevmeiẕin zürḳâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sûr'a üfürüleceği gün ki biz suçluları o gün, (gözleri korkudan) göğermiş olarak mahşerde toplayacağız.
Diyanet İşleri:
Sura üflendiği gün, işte o gün, suçluları gözleri korkudan göğermiş olarak toplarız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Surun üfürüleceği gün o mücrimleri gözleri göğermiş bir halde haşrederiz.
Şaban Piriş:
Sur’a üflendiği gün, işte o gün, suçluların gözleri (korkudan) mavi olur ve bu şekilde haşrederiz.
Edip Yüksel:
Boruya üfürüldüğü gün, suçluları o gün mavi (kederden yüzleri morarmış) olarak toplarız
Ali Bulaç:
Sur'a üfürüleceği gün, Biz suçlu-günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak' toplayacağız.
Suat Yıldırım:
Sûra üfleneceği gün, Biz suçlu kâfirleri, gözleri (korku ve heyecandan) gömgök vaziyette haşredip toplayacağız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
O gün ki, Sûr´a üfürülür ve o gün mücrimleri gök gözlü olarak haşrederiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
O gün sûra üfrülür ve günahkârları o gün gözleri gömgök bir halde haşrederiz.
Bekir Sadak:
20:105
İbni Kesir:
Sur´a üflendiği gün, işte o gün
Adem Uğur:
O günde Sûr´a üflenir ve biz o zaman günahkârları, gözleri (korkudan) gömgök bir halde mahşerde toplarız.
İskender Ali Mihr:
O gün ki, sur´a üfürülür. Ve mücrimleri, o izin günü morarmış olarak haşredeceğiz (toplayacağız).
Celal Yıldırım:
O gün Sûr´a üfürülecek, o gün suçlu günahkârları gözleri (korku ve heyecandan) gömgök olarak biraraya toplayacağız.
Tefhim ul Kuran:
Sur´a üfürüleceği gün, biz suçlu günahkârları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak toplayacağız.
Fransızca:
le jour où l'on soufflera dans la Trompe, ce jour-là Nous rassemblerons les criminels tout bleus (de peur) !
İspanyolca:
El día que se toque la trompeta y reunamos a los pecadores, ese día, ojizarcos,
İtalyanca:
Nel Giorno in cui sarà soffiato nel Corno, riuniremo in quel Giorno i malvagi, [e avranno] gli occhi bluastri.
Almanca:
am Tag, wenn in As-sur geblasen wird. Und WIR versammeln die schwer Verfehlenden an diesem Tag als Zurq .
Çince:
那是在吹号角之日,在那日我将集合蓝眼睛的罪犯;
Hollandaca:
Op dien dag zal de trompet klinken, en wij zullen de zondaren op dien dag verzamelen die dan grijze oogen zullen hebben.
Rusça:
В тот день подуют в Рог, и в тот день Мы соберем грешников синими.
Somalice:
waa maalinta la afuufi suurka, oon soona kulmineyno dambiilayaasha maalintaas iyagoo indho cawlan.
Swahilice:
Siku litakapo pulizwa barugumu, na tukawakusanya wakhalifu Siku hiyo, hali macho yao ya kibuluu.
Uygurca:
بۇ سۇر چىلىنىدىغان كۈندۇر، بۇ كۈندە (شەكلى ئۆزگەرگەن) كۆك كۆزلۈك (قارا يۈزلۈك) گۇناھكارلارنى يىغىمىز
Japonca:
ラッパが吹かれる日,この日われは曇った目の罪深い者を招集する。
Arapça (Ürdün):
«يوم ننفخ في الصور» القرن، النفخة الثانية «ونحشر المجرمين» الكافرين «يومئذ زرقا» عيونهم مع سواد وجوههم.
Hintçe:
जिस दिन सूर फूँका जाएगा और हम उस दिन गुनाहगारों को (उनकी) ऑंखें पुतली (अन्धी) करके (आमने-सामने) जमा करेंगे
Tayca:
วันซึ่งสังข์จะถูกเป่า และในวันนั้นเราจะรวมนักโทษทั้งหลายที่มีตาสีฟ้าไว้ด้วยกัน
İbranice:
ביום שבו ייתקע בשופר ונקבץ את הכופרים המכחשים כשעיניהם כחולות
Hırvatça:
Na Dan kada će se u rog puhnuti - Taj dan ćemo prestupnike modre sakupiti,
Rumence:
pentru Ziua când se va sufla în trâmbiţă! În Ziua aceea îi vom aduna pe nelegiuiţii cum sunt cei cu ochii albăstriţi,
Transliteration:
Yawma yunfakhu fee alssoori wanahshuru almujrimeena yawmaithin zurqan
Türkçe:
O gün sûra üfrülür ve günahkârları o gün gözleri gömgök bir halde haşrederiz.
Sahih International:
The Day the Horn will be blown. And We will gather the criminals, that Day, blue-eyed.
İngilizce:
The Day when the Trumpet will be sounded: that Day, We shall gather the sinful, blear-eyed (with terror).
Azerbaycanca:
Surun (ikinci dəfə) çalınacağı və günahkarları (qorxudan, yaxud susuzluqadan) gözləri göm-göy göyərmiş (və ya gözləri kor olmuş, üzləri qapqara qaralmış) halda məhşərə gətirəcəyimiz gün
Süleyman Ateş:
O gün Sur'a üflenir ve o gün suçluları, gömgök (kör bir durumda) süreriz.
Diyanet Vakfı:
O günde Sur'a üflenir ve biz o zaman günahkarları, gözleri (korkudan) gömgök bir halde mahşerde toplarız.
Erhan Aktaş:
O gün, Sûr’a üfürülür. O gün, mücrimleri şaşkınlıktan gözleri donuklaşmış olarak toplayacağız.
Kral Fahd:
O günde Sûr’a üflenir ve biz o zaman günahkârları, gözleri (korkudan) gömgök bir halde mahşerde toplarız .
Hasan Basri Çantay:
(Evet) «Suur» un üfleneceği günde ki biz günahkârları o gün gözleri gömgök bir halde, mahşerde toplayacağız.
Muhammed Esed:
O Gün ki, sura üflenir; o Gün ki, suçlu olanları, gözleri (korku ve şaşkınlıktan) donuklaşmış olarak bir araya toplayacağız;
Gültekin Onan:
Sur´a üfürüleceği gün, biz suçlu günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak toplayacağız.
Ali Fikri Yavuz:
SÛR’a (ikinci defa) üfürüleceği günde (kıyamette) ki, biz mücrimleri (müşrikleri) o gün, kör bir halde mahşerde toplayacağız.
Portekizce:
Dia em que a trombeta será soada e em que congregaremos, atônitos, os pecadores.
İsveççe:
den Dag då det skall stötas i basunen och Vi skall samla alla de obotfärdiga syndarna med [av fasa] stelnad blick,
Farsça:
[آن] روزی که در صور دمیده می شود و گنهکاران را در آن روز، کبودچشم و نابینا محشور می کنیم.
Kürtçe:
ئەو ڕۆژەی کە فوو دەکرێت بەشەیپوردا (بۆ جاری دووەم) ئەوسا تاوانباران کۆدەکەینەوە لەو ڕۆژەدا لەش و چاویان شین ھەڵگەڕاوە
Özbekçe:
У кун сурга пуфланадиган кундир. Ўша кунда жиноятчиларни кўзлари кўк бўлган ҳолда тўплармиз. (Kиёматнинг келганини билдириб, сур чалинади. Ўша қиёмат кунида кофирлар-жиноятчиларни Аллоҳ таоло қўрқувдан юзлари қорайиб, кўзлари кўкариб кетган кетган ҳолларида маҳшарга жамлайди.)
Malayca:
(Iaitu) hari ditiup Sangkakala, dan Kami akan himpunkan pada hari itu orang- orang yang bersalah dalam keadaan kelabu matanya.
Arnavutça:
në Ditën kur do të fryhet në Sur. Atë ditë do t’i tubojmë mëkatarët duke qenë syzgurdulluar,
Bulgarca:
В Деня, когато се протръби с Рога, ще съберем Ние в този Ден престъпниците с побелели от ужас очи...
Sırpça:
На Дан када ће анђео у рог да дувне - тога Дана ћемо да сакупимо невернике од страха модре,
Çekçe:
v den, kdy na pozoun bude zatroubeno. A tehdy shromáždíme hříšníky, kteří šilhajíce
Urduca:
اُس دن جبکہ صُور پھُونکا جائے گا اور ہم مجرموں کو اِس حال میں گھیر لائیں گے کہ ان کی آنکھیں (دہشت کے مارے) پتھرائی ہوئی ہوں گی
Tacikçe:
Рӯзе, ки дар сур дамида шавад ва гунаҳкоронро дар он рӯз кабудчашм гирд меоварем.
Tatarca:
Кыямәт көнне сурга өрелер, ул көндә Коръән белән гамәл кылучыларны чагыр күзле итеп кубарырбыз.
Endonezyaca:
(yaitu) di hari (yang di waktu itu) ditiup sangkakala dan Kami akan mengumpulkan pada hari itu orang-orang yang berdosa dengan muka yang biru muram;
Amharca:
በቀንዱ በሚነፋ ቀን (ሸክማቸው ከፋ)፤ ከሓዲዎችንም በዚያ ቀን (ዓይኖቻቸው) ሰማያዊዎች ሆነው እንሰበስባቸዋለን፡፡
Tamilce:
எக்காளத்தில் ஊதப்படும் நாளில் (அவர்கள் தங்கள் பாவ சுமையை சுமப்பார்கள்). இன்னும், அந்நாளில் பாவிகளை, - (அவர்களின்) கண்கள் நீல நீறமானவர்களாக இருக்கின்ற நிலையில் - நாம் எழுப்புவோம்.
Korece:
나팔이 울리는 그날 하니 님은 죄지어 두려움에 찬 푸른 눈 을 한 죄인들을 불러 모으리라
Vietnamca:
Ngày mà tiếng Còi sẽ được hụ lên; Ngày đó, TA sẽ triệu tập những kẻ tội lỗi và họ trở nên xanh mặt (vì sợ hãi).
Ayet Linkleri: