Arapça:
۞ نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Çeviriyazı:
nebbi' `ibâdî ennî ene-lgafûru-rraḥîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben çok bağışlayıcı ve pek merhamet ediciyim.
Diyanet İşleri:
Kullarıma Benim bağışlayan, merhamet eden olduğumu, azabımın can yakıcı bir azap olduğunu haber ver.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Haber ver kullarıma, şüphe yok ki ben suçları örterim, rahimim.
Şaban Piriş:
Kullarıma benim, çok mağfiret edici, çok merhametli olduğumu haber ver.
Edip Yüksel:
Kullarıma haber ver ki ben Bağışlayıcıyım, Rahimim.
Ali Bulaç:
Haber ver kullarıma; şüphesiz Ben, Ben bağışlayanım, esirgeyenim.
Suat Yıldırım:
Kullarıma haber ver ki (günahları örten) gafur, (ihsanı bol olan) rahîm Ben'im.Bununla beraber azabım da elîm mi elîm!
Ömer Nasuhi Bilmen:
(49-50) Kullarıma haber ver, Ben, şüphe yok ki Ben, yarlığayıcıyım, ziyâdesiyle esirgeciyim. Muhakkak ki, Benim azabım da o pek acıklı bir azaptır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Haber ver kullarıma: Hiç kuşkusuz benim, evet benim, Gafûr ve Rahîm.
Bekir Sadak:
«Ben kocamisken bana mujde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak mujdeliyorsunuz?» deyince:
İbni Kesir:
Kullarıma bildir ki: Muhakkak Benim Ben, Gafur, Rahim olan.
Adem Uğur:
(Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
İskender Ali Mihr:
Kullarıma haber ver. Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
(49-50) Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben, evet ben, çok bağışlayan, çok merhamet edenim ve doğrusu azabım da çok elem verici bir azâbdır.
Tefhim ul Kuran:
Haber ver kullarıma
Fransızca:
Informe Mes serviteurs que c'est Moi le Pardonneur, le Très Miséricordieux.
İspanyolca:
Informa a Mis siervos de que Yo soy el Indulgente, el Misericordioso,
İtalyanca:
[O Muhammad], annuncia ai Miei servi che in verità Io sono il Perdonatore, il Misericordioso,
Almanca:
TeileMeinen Dienern mit, daß ICH gewiß Der Allvergebende, Der Allgnädige bin,
Çince:
你告诉我的仆人们,我确是至赦的,至慈的;
Hollandaca:
Verklaar mijne dienaren, dat ik de genadige, de barmhartige God ben.
Rusça:
Сообщи Моим рабам, что Я - Прощающий, Милосердный,
Somalice:
U warran addomadayda inaan anugu Dambi dhaafe Naxariista ahay,
Swahilice:
Waambie waja wangu ya kwamba Mimi ndiye Mwenye kusamehe, Mwenye kurehemu.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) مېنىڭ (مۆمىن) بەندىلىرىمگە خەۋەر قىلغىنكى، مەن تولىمۇ مەغپىرەت قىلغۇچىمەن، ناھايىتى رەھىم قىلغۇچىمەن
Japonca:
われのしもべたちに,「われは本当に,寛容で慈悲深い者であり,
Arapça (Ürdün):
«نبئ» خبر يا محمد «عبادي أني أنا الغفور» للمؤمنين «الرحيم» بهم.
Hintçe:
(ऐ रसूल) मेरे बन्दों को आगाह करो कि बेशक मै बड़ा बख्शने वाला मेहरबान हूँ
Tayca:
จงแจ้งแก่ปวงบ่าวของข้าว่า แท้จริงข้าคือผู้อภัย ผู้เมตตาเสมอ
İbranice:
אמור לעבדיי שאני הוא הסלחן והרחום
Hırvatça:
Kaži robovima Mojim da sam Ja, zaista, Oprostitelj grijeha, Milostivi,
Rumence:
Dă-le de ştire robilor Mei că Eu sunt Iertătorul, Milostivul,
Transliteration:
Nabbi AAibadee annee ana alghafooru alrraheemu
Türkçe:
Haber ver kullarıma: Hiç kuşkusuz benim, evet benim, Gafûr ve Rahîm.
Sahih International:
[O Muhammad], inform My servants that it is I who am the Forgiving, the Merciful.
İngilizce:
Tell My servants that I am indeed the Oft-forgiving, Most Merciful;
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Qullarıma xəbər ver ki, (tövbə edəcəkləri təqdirdə) Mən, həqiqətən, bağışlayanam, rəhm edənəm!
Süleyman Ateş:
(Ey Muhammed), kullarıma haber ver: İşte ben öyle bağışlayan, öyle esirgeyenim.
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
Erhan Aktaş:
Kullarıma haber ver: “Ben, Çok Bağışlayıcıyım, Kesintisiz Rahmet Sahibiyim.”
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
Hasan Basri Çantay:
(Habîbim) kullarıma haber (i) ver ki: «Hakîkaten ben (evet) ben çok yarlığayıcı, kemâliyle esirgeyiciyim».
Muhammed Esed:
Kullarıma, acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcının Ben olduğumu anlat;
Gültekin Onan:
Haber ver kullarıma
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), kullarıma haber ver ki, gerçekten ben Gafûr’um, Rahîm’im.
Portekizce:
Notifica Meus servos de que sou o Indulgente, o Misericordiosíssimo.
İsveççe:
Säg till Mina tjänare att Jag sannerligen är Den som ständigt förlåter, Den som ständigt visar barmhärtighet -
Farsça:
به بندگانم خبر ده که یقیناً من [نسبت به مؤمنان] بسیار آمرزنده و مهربانم.
Kürtçe:
ھەواڵ بدە بە بەندەکانم کە بەڕاستی ھەر من لێبوردە و میھرەبانم
Özbekçe:
Бандаларимга хабар бергил: «Албатта, Менинг Ўзим ғофуру роҳиймдирман».
Malayca:
Khabarkanlah kepada hamba-hambaKu (wahai Muhammad), bahawa Akulah Yang Maha Pengampun lagi Maha Mengasihani (bagi mereka yang bertaubat dan beramal soleh).
Arnavutça:
Lajmëroji robërit e Mi (o Muhammed!) se Unë, me të vërtetë, jam Ai që falë dhe mëshiroj,
Bulgarca:
Извести Моите раби [о, Мухаммад], че Аз съм Опрощаващия, Милосърдния!
Sırpça:
Кажи Мојим створењима да сам Ја, заиста, Онај Који опрашта грехе, Милостиви,
Çekçe:
Zvěstuj služebníkům Mým, že Já jsem věru odpouštějící i slitovný,
Urduca:
اے نبیؐ، میرے بندوں کو خبر دے دو کہ میں بہت درگزر کرنے والا اور رحیم ہوں
Tacikçe:
Ба бандагонам хабар деҳ, ки ман бахшояндаву меҳрубонам.
Tatarca:
Минем хак мөэмин бәндәләремә хәбәр бир, тәхкыйк Мин үземә итагать итүче бәндәләремне ярлыкаучы вә аларга рәхмәт итүчемен.
Endonezyaca:
Kabarkanlah kepada hamba-hamba-Ku, bahwa sesungguhnya Aku-lah Yang Maha Pengampun lagi Maha Penyayang,
Amharca:
ባሮቼን እኔ መሓሪው አዛኙ እኔው ብቻ መኾኔን ንገራቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) என் அடியார்களுக்கு அறிவிப்பீராக! “நிச்சயமாக நான்தான் மகா மன்னிப்பாளன், மகா கருணையாளன்.”
Korece:
나의 중복에게 일러가로되 실로 내가 관용과 은혜로 충만함 이라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy thông báo cho các bề tôi của TA biết rằng TA thực sự là Đấng Tha Thứ, Đấng Nhân Từ.
Ayet Linkleri: