Arapça:
لَا يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ
Çeviriyazı:
lâ yemessühüm fîhâ neṣabüv vemâ hüm minhâ bimuḫracîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Orada kendilerine hiçbir yorgunluk gelmeyecek. Oradan çıkarılacak da değillerdir.
Diyanet İşleri:
Onlar orada bir yorgunluk hissetmezler. Oradan çıkarılacak da değillerdir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Orada ne bir yorgunluk duyarlar, ne de oradan çıkarılırlar.
Şaban Piriş:
Onlara, orada hiçbir yorgunluk yoktur. Ve onlar, oradan hiç çıkarılmazlar.
Edip Yüksel:
Orada onlara hiç bir yorgunluk dokunmaz ve oradan da çıkarılacak değillerdir.
Ali Bulaç:
Orda onlara hiçbir yorgunluk dokunmaz ve onlar ordan çıkarılacak değildirler.
Suat Yıldırım:
Orada kendilerine hiç bir zahmet ve meşakkat dokunmaz, oradan hiç çıkarılmazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlara orada bir zahmet dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değillerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Orada kendilerine zahmet/yorgunluk dokunmaz. Oradan çıkarılmazlar da.
Bekir Sadak:
15:52
İbni Kesir:
Onlara orada hiç bir yorgunluk ve zahmet değmez. Oradan çıkarılacak da değillerdir.
Adem Uğur:
Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.
İskender Ali Mihr:
Onlara, orada bir yorgunluk dokunmaz. Ve onlar, oradan çıkarılacak değildirler.
Celal Yıldırım:
Orada onlara hiçbir zahmet ve yorgunluk dokunmaz ve onlar bir daha oradan çıkarılacak da değillerdir.
Tefhim ul Kuran:
Orada onlara hiç bir yorgunluk dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak değildirler.
Fransızca:
Nulle fatigue ne les y touchera. Et on ne les en fera pas sortir.
İspanyolca:
Allí no sufrirán pena, ni serán expulsados.
İtalyanca:
Non proveranno fatica alcuna e mai verranno espulsi.
Almanca:
Keine Müdigkeit überkommt sie darin, und sie werden davon nicht herausgebracht.
Çince:
他们在那里不感觉疲乏,他们绝不被逐出。
Hollandaca:
Geene vermoeienis zal hen kwellen, en nimmer zullen zij uit die woonplaats worden geworpen.
Rusça:
Там их не коснется усталость, и их не изгонят оттуда.
Somalice:
kumana taabto jannada dhesdeeda dhib xageedana lagama Bixiyo.
Swahilice:
Humo hayatawagusa machofu, wala hawatatolewa humo.
Uygurca:
جەننەتتە ئۇلارغا چارچاش بولمايدۇ، ئۇلار جەننەتتىن چىقىرىۋېتىلمەيدۇ
Japonca:
そこでは疲れ(結?)ことなく,また(永遠に)そこから追われることもない。
Arapça (Ürdün):
«لا يمسهم فيها نَصَبٌ» تعب «وما هم منها بمخرجين» أبدا.
Hintçe:
उनको बेहश्त में तकलीफ छुएगी भी तो नहीं और न कभी उसमें से निकाले जाएँगें
Tayca:
ความเหนื่อยยากจะไม่ประสบแก่พวกเขาในนั้น และพวกเขาจะไม่ถูกนำออกจากที่นั้น
İbranice:
בלי שיסבלו מעייפות, ולעולם הם לא ייאלצו לצאת מתוכם
Hırvatça:
Tu ih umor neće doticati, oni odatle nikada neće izvedeni biti.
Rumence:
Nici o osteneală nu-i va atinge şi niciodată nu vor fi de-acolo izgoniţi.
Transliteration:
La yamassuhum feeha nasabun wama hum minha bimukhrajeena
Türkçe:
Orada kendilerine zahmet/yorgunluk dokunmaz. Oradan çıkarılmazlar da.
Sahih International:
No fatigue will touch them therein, nor from it will they [ever] be removed.
İngilizce:
There no sense of fatigue shall touch them, nor shall they (ever) be asked to leave.
Azerbaycanca:
Onlara orada (Cənnətdə) heç bir yorğunluq (zəhmət) üz verməz. Onlar oradan çıxan da deyillər. (Cənnətdə əbədi qalacaqlar).
Süleyman Ateş:
Orada onlara hiçbir yorgunluk dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değillerdir.
Diyanet Vakfı:
Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.
Erhan Aktaş:
Orada, kendilerine hiçbir yorgunluk dokunmaz ve oradan hiç çıkarılmayacaklardır.
Kral Fahd:
Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.
Hasan Basri Çantay:
Orada bunlara hiçbir yorgunluk ve zahmet değmeyecek. Oradan bunlar çıkarılacak da değildirler.
Muhammed Esed:
Orada (bu esenlik, bahtiyarlık içinde) yorgunluk, bitkinlik ilişmeyecek onlara; ve oradan asla çıkarılmayacaklar.
Gültekin Onan:
Orada onlara hiç bir yorgunluk dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak değildirler.
Ali Fikri Yavuz:
Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve oradan çıkarılacak da değillerdir.
Portekizce:
Onde não serão acometidos de fadiga e de onde nunca serão retirados.
İsveççe:
De skall inte känna trötthet och de skall aldrig behöva lämna detta [lyckliga tillstånd].
Farsça:
در آنجا خستگی و رنجی به آنان نمی رسد و هیچ گاه از آنجا اخراج نمی شوند.
Kürtçe:
لەوێدا ماندوو بوونیان تووش نایەت و ھەرگیز لەو (بەھەشتە) دەرناکرێن
Özbekçe:
Уларни у жойда чарчоқ тутмас ва улар ундан чиқарилувчи ҳам эмаслар.
Malayca:
Mereka tidak akan disentuh susah payah dalam Syurga itu, dan mereka pula tidak sekali-kali akan dikeluarkan daripadanya.
Arnavutça:
aty, nuk do t’i gërget lodhja, ata prej atyhit kurrë nuk do të dëbohen.
Bulgarca:
Не ще ги засегне там умора и не ще бъдат оттам изведени.
Sırpça:
Ту их умор неће дотицати, они одатле никада неће да буду изведени.
Çekçe:
žádná starost se jich tam nedotkne a nebudou odtamtud nikdy vyhnáni.
Urduca:
اُنہیں نہ وہاں کسی مشقت سے پالا پڑے گا اور نہ وہ وہاں سے نکالے جائیں گے
Tacikçe:
Ҳеҷ ранҷе ба онҳо намерасад ва аз он ҷо берунашон наронанд.
Tatarca:
Аларга җәннәттә бернинди мәшәкать булмас һәм алар җәннәттән мәңге чыгарылмаслар.
Endonezyaca:
Mereka tidak merasa lelah di dalamnya dan mereka sekali-kali tidak akan dikeluarkan daripadanya.
Amharca:
«በእርሷም ውስጥ ድካም አይነካቸውም፡፡ እነሱም ከእርሷ የሚወጡ አይደሉም፡፡»
Tamilce:
அவர்களுக்கு அதில் சிரமம் ஏதும் ஏற்படாது. இன்னும், அதிலிருந்து அவர்கள் வெளியேற்றப்படுபவர்களாக இல்லை.
Korece:
그안에서 피곤함이 그들을 엄습하지 아니하며 또한 그들은 결코 그곳으로부터 추방되지 않노라
Vietnamca:
“(Trong Thiên Đàng), họ sẽ không phải đối mặt với bất cứ sự mệt mỏi nào và cũng không bao giờ bị đuổi ra (khỏi đó).”
Ayet Linkleri: