Cuz 30

elleẕîne hüm yürâûn.

Türkçe:
Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
İngilizce:
Those who (want but) to be seen (of men),
Fransızca:
qui sont pleins d'ostentation,
Almanca:
denjenigen, die Riyaa betreiben
Rusça:
которые лицемерят
Arapça:
الَّذِينَ هُمْ يُرَاءُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gösteriş yaparlar onlar,
Diyanet Vakfı:
Onlar gösteriş yapanlardır,

veyemne`ûne-lmâ`ûn.

Türkçe:
Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.
İngilizce:
But refuse (to supply) (even) neighbourly needs.
Fransızca:
et refusent l'ustensile (à celui qui en a besoin).
Almanca:
und die Utensilien verweigern.
Rusça:
и отказывают даже в мелочи!
Arapça:
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler).
Diyanet Vakfı:
Ve hayra da mani olurlar.

innâ a`ṭaynâke-lkevŝer.

Türkçe:
Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
İngilizce:
To thee have We granted the Fount (of Abundance).
Fransızca:
Nous t'avons certes, accordé l'Abondance.
Almanca:
Gewiß, WIR gaben dir Al-kauthar,
Rusça:
Мы даровали тебе Изобилие (реку в Раю, которая называется аль-Каусар).
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
Diyanet Vakfı:
(Resulum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.

feṣalli lirabbike venḥar.

Türkçe:
O halde, sen de Rabbin için namaz kıl/dua et ve göğsünü gererek dimdik dur/sağ elini sol elinin üzerine koyup kıyam et/namazı vakti girer girmez kıl/kavrayışını bilgi ile derinleştir/eti yenecek hayvan kes!
İngilizce:
Therefore to thy Lord turn in Prayer and Sacrifice.
Fransızca:
Accomplis la Salat pour ton Seigneur et sacrifie.
Almanca:
so verrichte das rituelle Gebet für deinen HERRN und schächte!
Rusça:
Посему совершай намаз ради своего Господа и закалывай жертву.
Arapça:
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.
Diyanet Vakfı:
Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.

inne şânieke hüve-l'ebter.

Türkçe:
Kuşkun olmasın ki, ebter/soyu kesik, seni kötüleyenin ta kendisidir!
İngilizce:
For he who hateth thee, he will be cut off (from Future Hope).
Fransızca:
Celui qui te hait sera certes, sans postérité.
Almanca:
Gewiß, dein Verleumder ist derjenige ohne Stammhalter.
Rusça:
Воистину, твой ненавистник сам окажется бездетным.
Arapça:
إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Muhakkak ki sonu kesik olan, sana buğzedendir.
Diyanet Vakfı:
Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.

ḳul yâ eyyühe-lkâfirûn.

Türkçe:
De ki: "Ey nankör kâfirler!
İngilizce:
Say : O ye that reject Faith!
Fransızca:
Dis : "ô vous les infidèles !
Almanca:
Sag: "Ihr Kafir!
Rusça:
Скажи: "О неверующие!
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: Ey kâfirler
Diyanet Vakfı:
Ey Muhammed! De ki: "Ey kafirler!

lâ a`büdü mâ ta`büdûn.

Türkçe:
Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize.
İngilizce:
I worship not that which ye worship,
Fransızca:
Je n'adore pas ce que vous adorez.
Almanca:
Ich diene nicht dem, was ihr dient,
Rusça:
Я не поклоняюсь тому, чему поклоняетесь вы,
Arapça:
لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizin taptıklarınıza ben tapmam.
Diyanet Vakfı:
"Ben sizin taptıklarınıza tapmam."

velâ entüm `âbidûne mâ a`büd.

Türkçe:
Siz de ibadet etmezsiniz benim ibadet ettiğime.
İngilizce:
Nor will ye worship that which I worship.
Fransızca:
Et vous n'êtes pas adorateurs de ce que j'adore.
Almanca:
und ihr seid nicht Diener Dessen, Dem ich diene.
Rusça:
а вы не поклоняетесь Тому, Кому поклоняюсь я.
Arapça:
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.
Diyanet Vakfı:
"Benim taptıgıma da sizler tapmazsınız."

velâ ene `âbidüm mâ `abettüm.

Türkçe:
Kul değilim sizin taptığınıza,
İngilizce:
And I will not worship that which ye have been wont to worship,
Fransızca:
Je ne suis pas adorateur de ce que vous adorez.
Almanca:
Und ich bin nicht Diener Dessen, was ihr gedient habt,
Rusça:
Я не поклоняюсь так, как поклоняетесь вы (или тому, чему поклоняетесь вы),
Arapça:
وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
Diyanet Vakfı:
"Ben de sizin taptığınıza tapacak dağilim."

velâ entüm `âbidûne mâ a`büd.

Türkçe:
Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime.
İngilizce:
Nor will ye worship that which I worship.
Fransızca:
Et vous n'êtes pas adorateurs de ce que j'adore.
Almanca:
und ihr seid nicht Diener Dessen, Dem ich diene.
Rusça:
а вы не поклоняетесь так, как поклоняюсь я (или Тому, Кому поклоняюсь я).
Arapça:
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
Diyanet Vakfı:
"Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz."

Sayfalar

Cuz 30 beslemesine abone olun.