Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

96

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

6121

Sayfa No: 

598

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ

Çeviriyazı: 

kellâ leil lem yentehi lenesfe`am binnâṣiyeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.

Diyanet İşleri: 

Ama bundan vazgeçmezse, and olsun ki, onu perçeminden,

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İş öyle değil, vaz geçmezse eğer elbette tutarız perçeminden.

Şaban Piriş: 

Hayır! Eğer son vermezse, elbette perçeminden yakalayıp, sürükleriz.

Edip Yüksel: 

Doğrusu, buna son vermezse, yakalarız perçeminden,

Ali Bulaç: 

Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceğiz;

Suat Yıldırım: 

Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yok, yok... Eğer nihâyet vermezse, elbette ki Biz o alnı sürükleyeceğizdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!

Bekir Sadak: 

Kadir gecesinin ne oldugunu sen bilir misin?

İbni Kesir: 

Ama bundan vazgeçmezse

Adem Uğur: 

Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), yakalarız (cehenneme atarız).

İskender Ali Mihr: 

Hayır, eğer o gerçekten vazgeçmezse, mutlaka Biz, onu perçeminden (alnından) yakalarız (sürükleriz).

Celal Yıldırım: 

(15-16) Hayır, hayır

Tefhim ul Kuran: 

Hayır

Fransızca: 

Mais non ! S'il ne cesse pas, Nous le saisirons certes, par le toupet,

İspanyolca: 

¡No! Si no cesa, hemos de arrastrarle por el copete,

İtalyanca: 

Stia in guardia: se non smette, Noi lo afferreremo per il ciuffo,

Almanca: 

Gewiß, nein! Wenn er nicht aufhört, werden WIR doch die Stirnhaare zerren,

Çince: 

绝不然,如果他不停止,我一定要抓住他的额发--

Hollandaca: 

Ja, waarlijk indien hij niet ophoudt, zullen wij hem bij de haren van zijn voorhoofd grijpen,

Rusça: 

Но нет, если он не перестанет, то Мы схватим его за хохол -

Somalice: 

Saas ma aha ee hadduusan joogin waxaannu qaban Foodda.

Swahilice: 

Kwani! Kama haachi, tutamkokota kwa shungi la nywele!

Uygurca: 

ئۇ گۇمراھلىقتىن يانسۇن، ئەگەر ئۇ بۇنىڭدىن يانمىسا، چوقۇم ئۇنىڭ كوكۇلىسىدىن - يالغانچى گۇناھكارنىڭ كوكۇلىسىدىن تۇتۇپ (جەھەننەمگە) سۆرەيمىز

Japonca: 

断じてそうではない。もしかれが止ないならば,われは前髪でかれを捕えるであろう,

Arapça (Ürdün): 

«كلا» ردع له «لئن» لام قسم «لم ينته» عما هو عليه من الكفر «لنسفعا بالناصية» لنجرنَّ بناصيته غلى النار.

Hintçe: 

देखो अगर वह बाज़ न आएगा तो हम परेशानी के पट्टे पकड़ के घसीटेंगे

Tayca: 

มิใช่เช่นนั้น ถ้าเขายังไม่หยุดยั้ง เราจะจิกเขาที่ขม่อมอย่างแน่นอน

İbranice: 

לא ולא! במידה וימשיך, אנחנו נסחב אותו מקדמת ראשו

Hırvatça: 

Naprotiv! Ako se ne okani, ocrnit ćemo mu čelo,

Rumence: 

Ba nu! Dacă nu încetează, îl vom scutura de cârlionţul din frunte,

Transliteration: 

Kalla lain lam yantahi lanasfaAAan bialnnasiyati

Türkçe: 

İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!

Sahih International: 

No! If he does not desist, We will surely drag him by the forelock -

İngilizce: 

Let him beware! If he desist not, We will drag him by the forelock,-

Azerbaycanca: 

Yox, yox! (Əbu Cəhl bu yaramaz əməllərinə son qoysun). Əgər son qoymasa, and olsun ki, Biz onu kəkilindən yapışıb (Cəhənnəmə) sürükləyəcəyik -

Süleyman Ateş: 

Hayır, (olmaz böyle şey), eğer bundan vazgeçmezse (onu) perçem(in)den yakalar(ateşe sürükler)iz,

Diyanet Vakfı: 

Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), yakalarız (cehenneme atarız).

Erhan Aktaş: 

Hayır, kesinlikle öyle değil! Eğer gerçekten vazgeçmezse perçeminden(1) yakalarız.

Kral Fahd: 

Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden),

Hasan Basri Çantay: 

(Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz,

Muhammed Esed: 

Hayır, eğer vazgeçmezse, onu alnından tutup sürükleyeceğiz,

Gültekin Onan: 

Hayır

Ali Fikri Yavuz: 

(Peygamberi namazdan alıkoymak isteyen kâfir Ebu Cehil, teşebbüs ve düşüncelerinden) vazgeçsin. Celâlim hakkı için, eğer (aklını başına alıb) vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalayıb (ateşe) sürükleyeceğiz:

Portekizce: 

Qual! Em verdade, se não se contiver, agarrá-lo-emos pelo topete,

İsveççe: 

Nej! Om han inte upphör [med detta] skall Vi helt visst gripa honom i luggen -

Farsça: 

این چنین نیست که می پندارد [که ما کارهایش را زیرنظر نداریم،] اگر [از کارهایش] باز نایستد، به شدت موی جلوی سرش را می گیریم [و به سوی دوزخ می کشانیم.]

Kürtçe: 

وا نیە (کە بیری لێ دەکاتەوە) بە ڕاستی ئەگەر واز نەھێنێت ڕای دەکێشین (بە قژی) پێشەسەری

Özbekçe: 

Йўқ! Агар қайтмаса, пешонасидан шиддатла тутамиз.

Malayca: 

Jangan sekali-kali berlaku derhaka! Demi sesungguhnya jika ia tidak berhenti (dari perbuatannya yang buruk itu), nescaya Kami akan menyentap ubun-ubunnya (dan menyeretnya ke dalam neraka), -

Arnavutça: 

Jo, jo! Me të vërtetë, nëse nuk tërhiqet nga kjo, do ta kapim për flokësh (gërshetën),

Bulgarca: 

Ала не! Ако не престане, ще го повлечем за перчема -

Sırpça: 

Напротив! Ако се не окани, оцрнићемо му чело,

Çekçe: 

Však pozor, nepřestane-li, tedy jej věru chytíme za jeho kštici,

Urduca: 

ہرگز نہیں، اگر وہ باز نہ آیا تو ہم اس کی پیشانی کے بال پکڑ کر اسے کھینچیں گے

Tacikçe: 

Ҳаққо, ки агар бознаистад, аз мӯи пеши сараш мегирему мекашем,

Tatarca: 

Юк, алай кирәкмәс, намаздан тыю ни кабахәт эшдер, әгәр ул бу эшеннән туктамаса, әлбәттә, маңгай чәченнән тотып җәһәннәмгә өстерәрбез.

Endonezyaca: 

Ketahuilah, sungguh jika dia tidak berhenti (berbuat demikian) niscaya Kami tarik ubun-ubunnya,

Amharca: 

ይተው ባይከለከል አናቱን ይዘን እንጎትተዋለን፡፡

Tamilce: 

அவ்வாறல்ல! (அவன் தனது தீய செயல்களிலிருந்து) விலகவில்லையெனில் நெற்றி முடியைக் கடுமையாகப் பிடிப்போம். (பின்னர், அவனை நரகத்தில் வீசி எறிவோம்).

Korece: 

그로 하여금 알게 하리니 그가 단념하지 않는다면 그의 앞머 리를 끌어가리라

Vietnamca: 

Không! Nếu hắn không chịu dừng lại (hành động phá rối), chắc chắn TA sẽ nắm lấy chùm tóc trên trán của hắn.