Arapça:
كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ
Çeviriyazı:
kellâ leil lem yentehi lenesfe`am binnâṣiyeh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
Diyanet İşleri:
Ama bundan vazgeçmezse, and olsun ki, onu perçeminden,
Abdulbakî Gölpınarlı:
İş öyle değil, vaz geçmezse eğer elbette tutarız perçeminden.
Şaban Piriş:
Hayır! Eğer son vermezse, elbette perçeminden yakalayıp, sürükleriz.
Edip Yüksel:
Doğrusu, buna son vermezse, yakalarız perçeminden,
Ali Bulaç:
Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceğiz;
Suat Yıldırım:
Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Yok, yok... Eğer nihâyet vermezse, elbette ki Biz o alnı sürükleyeceğizdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!
Bekir Sadak:
Kadir gecesinin ne oldugunu sen bilir misin?
İbni Kesir:
Ama bundan vazgeçmezse
Adem Uğur:
Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), yakalarız (cehenneme atarız).
İskender Ali Mihr:
Hayır, eğer o gerçekten vazgeçmezse, mutlaka Biz, onu perçeminden (alnından) yakalarız (sürükleriz).
Celal Yıldırım:
(15-16) Hayır, hayır
Tefhim ul Kuran:
Hayır
Fransızca:
Mais non ! S'il ne cesse pas, Nous le saisirons certes, par le toupet,
İspanyolca:
¡No! Si no cesa, hemos de arrastrarle por el copete,
İtalyanca:
Stia in guardia: se non smette, Noi lo afferreremo per il ciuffo,
Almanca:
Gewiß, nein! Wenn er nicht aufhört, werden WIR doch die Stirnhaare zerren,
Çince:
绝不然,如果他不停止,我一定要抓住他的额发--
Hollandaca:
Ja, waarlijk indien hij niet ophoudt, zullen wij hem bij de haren van zijn voorhoofd grijpen,
Rusça:
Но нет, если он не перестанет, то Мы схватим его за хохол -
Somalice:
Saas ma aha ee hadduusan joogin waxaannu qaban Foodda.
Swahilice:
Kwani! Kama haachi, tutamkokota kwa shungi la nywele!
Uygurca:
ئۇ گۇمراھلىقتىن يانسۇن، ئەگەر ئۇ بۇنىڭدىن يانمىسا، چوقۇم ئۇنىڭ كوكۇلىسىدىن - يالغانچى گۇناھكارنىڭ كوكۇلىسىدىن تۇتۇپ (جەھەننەمگە) سۆرەيمىز
Japonca:
断じてそうではない。もしかれが止ないならば,われは前髪でかれを捕えるであろう,
Arapça (Ürdün):
«كلا» ردع له «لئن» لام قسم «لم ينته» عما هو عليه من الكفر «لنسفعا بالناصية» لنجرنَّ بناصيته غلى النار.
Hintçe:
देखो अगर वह बाज़ न आएगा तो हम परेशानी के पट्टे पकड़ के घसीटेंगे
Tayca:
มิใช่เช่นนั้น ถ้าเขายังไม่หยุดยั้ง เราจะจิกเขาที่ขม่อมอย่างแน่นอน
İbranice:
לא ולא! במידה וימשיך, אנחנו נסחב אותו מקדמת ראשו
Hırvatça:
Naprotiv! Ako se ne okani, ocrnit ćemo mu čelo,
Rumence:
Ba nu! Dacă nu încetează, îl vom scutura de cârlionţul din frunte,
Transliteration:
Kalla lain lam yantahi lanasfaAAan bialnnasiyati
Türkçe:
İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!
Sahih International:
No! If he does not desist, We will surely drag him by the forelock -
İngilizce:
Let him beware! If he desist not, We will drag him by the forelock,-
Azerbaycanca:
Yox, yox! (Əbu Cəhl bu yaramaz əməllərinə son qoysun). Əgər son qoymasa, and olsun ki, Biz onu kəkilindən yapışıb (Cəhənnəmə) sürükləyəcəyik -
Süleyman Ateş:
Hayır, (olmaz böyle şey), eğer bundan vazgeçmezse (onu) perçem(in)den yakalar(ateşe sürükler)iz,
Diyanet Vakfı:
Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), yakalarız (cehenneme atarız).
Erhan Aktaş:
Hayır, kesinlikle öyle değil! Eğer gerçekten vazgeçmezse perçeminden(1) yakalarız.
Kral Fahd:
Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden),
Hasan Basri Çantay:
(Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz,
Muhammed Esed:
Hayır, eğer vazgeçmezse, onu alnından tutup sürükleyeceğiz,
Gültekin Onan:
Hayır
Ali Fikri Yavuz:
(Peygamberi namazdan alıkoymak isteyen kâfir Ebu Cehil, teşebbüs ve düşüncelerinden) vazgeçsin. Celâlim hakkı için, eğer (aklını başına alıb) vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalayıb (ateşe) sürükleyeceğiz:
Portekizce:
Qual! Em verdade, se não se contiver, agarrá-lo-emos pelo topete,
İsveççe:
Nej! Om han inte upphör [med detta] skall Vi helt visst gripa honom i luggen -
Farsça:
این چنین نیست که می پندارد [که ما کارهایش را زیرنظر نداریم،] اگر [از کارهایش] باز نایستد، به شدت موی جلوی سرش را می گیریم [و به سوی دوزخ می کشانیم.]
Kürtçe:
وا نیە (کە بیری لێ دەکاتەوە) بە ڕاستی ئەگەر واز نەھێنێت ڕای دەکێشین (بە قژی) پێشەسەری
Özbekçe:
Йўқ! Агар қайтмаса, пешонасидан шиддатла тутамиз.
Malayca:
Jangan sekali-kali berlaku derhaka! Demi sesungguhnya jika ia tidak berhenti (dari perbuatannya yang buruk itu), nescaya Kami akan menyentap ubun-ubunnya (dan menyeretnya ke dalam neraka), -
Arnavutça:
Jo, jo! Me të vërtetë, nëse nuk tërhiqet nga kjo, do ta kapim për flokësh (gërshetën),
Bulgarca:
Ала не! Ако не престане, ще го повлечем за перчема -
Sırpça:
Напротив! Ако се не окани, оцрнићемо му чело,
Çekçe:
Však pozor, nepřestane-li, tedy jej věru chytíme za jeho kštici,
Urduca:
ہرگز نہیں، اگر وہ باز نہ آیا تو ہم اس کی پیشانی کے بال پکڑ کر اسے کھینچیں گے
Tacikçe:
Ҳаққо, ки агар бознаистад, аз мӯи пеши сараш мегирему мекашем,
Tatarca:
Юк, алай кирәкмәс, намаздан тыю ни кабахәт эшдер, әгәр ул бу эшеннән туктамаса, әлбәттә, маңгай чәченнән тотып җәһәннәмгә өстерәрбез.
Endonezyaca:
Ketahuilah, sungguh jika dia tidak berhenti (berbuat demikian) niscaya Kami tarik ubun-ubunnya,
Amharca:
ይተው ባይከለከል አናቱን ይዘን እንጎትተዋለን፡፡
Tamilce:
அவ்வாறல்ல! (அவன் தனது தீய செயல்களிலிருந்து) விலகவில்லையெனில் நெற்றி முடியைக் கடுமையாகப் பிடிப்போம். (பின்னர், அவனை நரகத்தில் வீசி எறிவோம்).
Korece:
그로 하여금 알게 하리니 그가 단념하지 않는다면 그의 앞머 리를 끌어가리라
Vietnamca:
Không! Nếu hắn không chịu dừng lại (hành động phá rối), chắc chắn TA sẽ nắm lấy chùm tóc trên trán của hắn.
Ayet Linkleri: