Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

96

Sûredeki Ayet No: 

14

Ayet No: 

6120

Sayfa No: 

598

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ اللَّهَ يَرَىٰ

Çeviriyazı: 

elem ya`lem bienne-llâhe yerâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?

Diyanet İşleri: 

Allah'ın her şeyi görmekte olduğunu bilmez mi?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bilmez mi ki Allah, bilir gerçekten de.

Şaban Piriş: 

Allah’ın gördüğünü bilmiyor mu?

Edip Yüksel: 

Bilmez mi ki ALLAH herşeyi görmektedir.

Ali Bulaç: 

O, Allah'ın gördüğünü bilmiyor mu?

Suat Yıldırım: 

O bilmiyor mu ki Allah, olan biten her şeyi görür?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bilmez mi ki Allah Teâlâ şüphe yok görür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür!

Bekir Sadak: 

Dogrusu, Biz, Kuran´i kadir gecesinde indirmisizdir.

İbni Kesir: 

Bilmez mi ki

Adem Uğur: 

(Bu adam) Allah´ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi!

İskender Ali Mihr: 

Allah´ın (onu) gördüğünü bilmiyor mu?

Celal Yıldırım: 

Allah´ın (her şeyi) gördüğünü bilmiyor mu ?

Tefhim ul Kuran: 

O, Allah´ın görmekte olduğunu bilmiyor mu?

Fransızca: 

Ne sait-il pas que vraiment Allah voit ?

İspanyolca: 

¿No sabe que Dios ve?

İtalyanca: 

Non sa che, invero, Allah vede?

Almanca: 

Wußte er 4 etwa nicht, daß ALLAH sieht?!

Çince: 

难道他还不知道真主是监察的吗?

Hollandaca: 

Weet hij niet, dat God het ziet?

Rusça: 

Неужели он не знал, что Аллах видит его?

Somalice: 

Miyuusan ogayn in Eebe arko.

Swahilice: 

Hajui ya kwamba Mwenyezi Mungu anaona?

Uygurca: 

اﷲ نىڭ (ئۇنى) كۆرۈپ تۇرىدىغانلىقىنى بىلمىدىمۇ؟

Japonca: 

かれは,アッラーが見ておられることを知らないのか。

Arapça (Ürdün): 

«ألم يعلم بأن الله يرى» ما صدر منه، أي يعلمه فيجازيه عليه، أي اعجب منه يا مخاطب من حيث نهيه عن الصلاة ومن حيث أن المنهي على الهدى آمر بالتقوى ومن حيث أن الناهي مكذب متولٍ عن الإيمان.

Hintçe: 

(तो नतीजा क्या होगा) क्या उसको ये मालूम नहीं कि ख़ुदा यक़ीनन देख रहा है

Tayca: 

เขาไม่รู้ดอกหรือว่า แท้จริงอัลลอฮฺ นั้นทรงเห็น

İbranice: 

הלא ידע שאלוהים רואה אותו

Hırvatça: 

zar on ne zna da Allah vidi?!

Rumence: 

Nu ştie el oare că Dumnezeu este Atoatevăzător?

Transliteration: 

Alam yaAAlam bianna Allaha yara

Türkçe: 

Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür!

Sahih International: 

Does he not know that Allah sees?

İngilizce: 

Knoweth he not that Allah doth see?

Azerbaycanca: 

Məgər bilmir ki, Allah (onun bütün əməllərini) görür?!

Süleyman Ateş: 

Allah'ın (daima kendisini) gördüğünü bilmedi mi (o)?

Diyanet Vakfı: 

(Bu adam) Allah'ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi!

Erhan Aktaş: 

Allah’ın kesinlikle her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?

Kral Fahd: 

(Bu adam) Allah’ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi!

Hasan Basri Çantay: 

(O adam) Allahın muhakkak (herşey´i) görüb durduğunu hiç de bitmemiş mi

Muhammed Esed: 

O bilmez mi ki Allah (her şeyi) görür?

Gültekin Onan: 

O, Tanrı´nın gördüğünü bilmiyor mu?

Ali Fikri Yavuz: 

96:13

Portekizce: 

Ignora, acaso, que Deus o observa?

İsveççe: 

Vet han inte att Gud ser [allt]

Farsça: 

مگر ندانسته که قطعاً خدا [همه کارهایش را] می بیند؟

Kürtçe: 

ئایا نەی زانیوە کەخوا دەی بینێت

Özbekçe: 

Албатта Аллоҳ уни кўришини билмасми?!

Malayca: 

Tidakkah ia mengetahui bahawa sesungguhnya Allah melihat (segala amal perbuatannya dan membalasnya)?

Arnavutça: 

A nuk e di ai – se Zoti i sheh të gjitha (e dhuron të mirin, ndërsa e dënon të keqin)?

Bulgarca: 

Не знае ли той, че Аллах вижда?

Sırpça: 

зар он не зна да Аллах види?!

Çekçe: 

Což neví, že Bůh (jej) vskutku pozoruje?

Urduca: 

کیا وہ نہیں جانتا کہ اللہ دیکھ رہا ہے؟

Tacikçe: 

Оё надонистааст, ки Худо мебинад?

Tatarca: 

Әйә намаздан тыючы ул кәфер белмиме Аллаһуның һәркемне күргәнен?

Endonezyaca: 

Tidaklah dia mengetahui bahwa sesungguhnya Allah melihat segala perbuatannya?

Amharca: 

አላህ የሚያይ መኾኑን አያውቅምን?

Tamilce: 

நிச்சயமாக அல்லாஹ் (அவனைப்) பார்க்கிறான் என்பதை அவன் அறியவில்லையா?

Korece: 

하나님께서 지켜 보심을 그 는 알지 못하느뇨

Vietnamca: 

Có phải hắn tưởng rằng Allah không nhìn thấy hắn chăng?