Arapça:
فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ
Çeviriyazı:
feemme-lyetîme felâ taḳher.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Öyleyse sakın yetimi ezme.
Diyanet İşleri:
Öyleyse sakın öksüze kötü muamele etme;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık sen de yetimi horlama.
Şaban Piriş:
Şimdi yetimi hor görme!
Edip Yüksel:
Öyleyse, öksüzü yüzüstü bırakma.
Ali Bulaç:
Öyleyse, sakın yetimi üzüp-kahretme.
Suat Yıldırım:
Öyle ise, sakın yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın onu küçümseyip üzme!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık yetime sakın kötü bir muamelede bulunma.
Yaşar Nuri Öztürk:
O halde, yetimi örseleme!
Bekir Sadak:
Senin sanini yukseltmedik mi?
İbni Kesir:
O halde sakın yetime kahretme.
Adem Uğur:
Öyleyse yetimi sakın ezme.
İskender Ali Mihr:
Fakat bundan sonra yetimi kahretme (üzme).
Celal Yıldırım:
O halde, sakın öksüzü hor görüp ona kötü davranma !
Tefhim ul Kuran:
Öyleyse, sakın yetimi üzüp kahretme.
Fransızca:
Quant à l'orphelin, donc, ne le maltraite pas.
İspanyolca:
En cuanto al huérfano, ¡no le oprimas!
İtalyanca:
Dunque non opprimere l'orfano,
Almanca:
Also hinsichtlich der Waise, so unterdrücke nicht!
Çince:
至於孤儿,你不要压迫他;
Hollandaca:
Verdruk daarom den wees niet.
Rusça:
Посему не притесняй сироту!
Somalice:
Ee Agoonta ha xoogin (hana dhihin).
Swahilice:
Basi yatima usimwonee!
Uygurca:
يېتىمنى خارلىما
Japonca:
だから孤児を虐げてはならない。
Arapça (Ürdün):
«فأما اليتيم فلا تقهر» بأخذ ماله أو غير ذلك.
Hintçe:
तो तुम भी यतीम पर सितम न करना
Tayca:
ดังนั้นส่วนเด็กกำพร้าเจ้าอย่าข่มขี่
İbranice:
לכן, אל תקפח את היתום
Hırvatça:
Zato, siroče ne okahari,
Rumence:
Orfanul, tu să nu-l oropseşti!
Transliteration:
Faamma alyateema fala taqhar
Türkçe:
O halde, yetimi örseleme!
Sahih International:
So as for the orphan, do not oppress [him].
İngilizce:
Therefore, treat not the orphan with harshness,
Azerbaycanca:
Elə isə yetimə zülm etmə!
Süleyman Ateş:
Öyleyse sakın öksüzü ezme,
Diyanet Vakfı:
Öyleyse yetimi sakın ezme.
Erhan Aktaş:
Öyleyse sakın yetimi(1) hor görme.(2)
Kral Fahd:
Öyleyse yetimi sakın ezme.
Hasan Basri Çantay:
O halde, yetime gelince: (Ona sakın) kahretme.
Muhammed Esed:
Öyleyse yetime haksızlık yapma,
Gültekin Onan:
Öyleyse, sakın yetimi üzüp kahretme.
Ali Fikri Yavuz:
Öyle ise, yetime gelince
Portekizce:
Portanto, não maltrates o órfão,
İsveççe:
Var därför inte hård mot den faderlöse
Farsça:
و اما [به شکرانه این همه نعمت] یتیم را خوار و رانده مکن
Kürtçe:
کەواتە (تۆش) ھەتیوو مەچەوسێنەرەوە
Özbekçe:
Аммо етимга қаҳр қилма.
Malayca:
Oleh itu, adapun anak yatim maka janganlah engkau berlaku kasar terhadapnya,
Arnavutça:
Mos e nënçmo bonjakun
Bulgarca:
Тъй че не огорчавай сирака!
Sırpça:
Зато, сироче не уцвили,
Çekçe:
Co sirotka se týče, toho neutiskuj,
Urduca:
لہٰذا یتیم پر سختی نہ کرو
Tacikçe:
Пас ятимро маёзор
Tatarca:
Башта үзең ятим булгач, ятимгә золым итмә, какма, сукма – бәлки хөрмәтлә.
Endonezyaca:
Sebab itu, terhadap anak yatim janganlah kamu berlaku sewenang-wenang.
Amharca:
የቲምንማ አትጨቁን፡፡
Tamilce:
ஆக, அனாதைக்கு அநீதி செய்யாதீர்!
Korece:
그러므로 고아들을 거칠게 대하지말며
Vietnamca:
Vì vậy, đối với trẻ mồ côi Ngươi chớ đừng bạc đãi.
Ayet Linkleri: