Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

93

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

6088

Sayfa No: 

596

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ

Çeviriyazı: 

feemme-lyetîme felâ taḳher.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Öyleyse sakın yetimi ezme.

Diyanet İşleri: 

Öyleyse sakın öksüze kötü muamele etme;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık sen de yetimi horlama.

Şaban Piriş: 

Şimdi yetimi hor görme!

Edip Yüksel: 

Öyleyse, öksüzü yüzüstü bırakma.

Ali Bulaç: 

Öyleyse, sakın yetimi üzüp-kahretme.

Suat Yıldırım: 

Öyle ise, sakın yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın onu küçümseyip üzme!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık yetime sakın kötü bir muamelede bulunma.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O halde, yetimi örseleme!

Bekir Sadak: 

Senin sanini yukseltmedik mi?

İbni Kesir: 

O halde sakın yetime kahretme.

Adem Uğur: 

Öyleyse yetimi sakın ezme.

İskender Ali Mihr: 

Fakat bundan sonra yetimi kahretme (üzme).

Celal Yıldırım: 

O halde, sakın öksüzü hor görüp ona kötü davranma !

Tefhim ul Kuran: 

Öyleyse, sakın yetimi üzüp kahretme.

Fransızca: 

Quant à l'orphelin, donc, ne le maltraite pas.

İspanyolca: 

En cuanto al huérfano, ¡no le oprimas!

İtalyanca: 

Dunque non opprimere l'orfano,

Almanca: 

Also hinsichtlich der Waise, so unterdrücke nicht!

Çince: 

至於孤儿,你不要压迫他;

Hollandaca: 

Verdruk daarom den wees niet.

Rusça: 

Посему не притесняй сироту!

Somalice: 

Ee Agoonta ha xoogin (hana dhihin).

Swahilice: 

Basi yatima usimwonee!

Uygurca: 

يېتىمنى خارلىما

Japonca: 

だから孤児を虐げてはならない。

Arapça (Ürdün): 

«فأما اليتيم فلا تقهر» بأخذ ماله أو غير ذلك.

Hintçe: 

तो तुम भी यतीम पर सितम न करना

Tayca: 

ดังนั้นส่วนเด็กกำพร้าเจ้าอย่าข่มขี่

İbranice: 

לכן, אל תקפח את היתום

Hırvatça: 

Zato, siroče ne okahari,

Rumence: 

Orfanul, tu să nu-l oropseşti!

Transliteration: 

Faamma alyateema fala taqhar

Türkçe: 

O halde, yetimi örseleme!

Sahih International: 

So as for the orphan, do not oppress [him].

İngilizce: 

Therefore, treat not the orphan with harshness,

Azerbaycanca: 

Elə isə yetimə zülm etmə!

Süleyman Ateş: 

Öyleyse sakın öksüzü ezme,

Diyanet Vakfı: 

Öyleyse yetimi sakın ezme.

Erhan Aktaş: 

Öyleyse sakın yetimi(1) hor görme.(2)

Kral Fahd: 

Öyleyse yetimi sakın ezme.

Hasan Basri Çantay: 

O halde, yetime gelince: (Ona sakın) kahretme.

Muhammed Esed: 

Öyleyse yetime haksızlık yapma,

Gültekin Onan: 

Öyleyse, sakın yetimi üzüp kahretme.

Ali Fikri Yavuz: 

Öyle ise, yetime gelince

Portekizce: 

Portanto, não maltrates o órfão,

İsveççe: 

Var därför inte hård mot den faderlöse

Farsça: 

و اما [به شکرانه این همه نعمت] یتیم را خوار و رانده مکن

Kürtçe: 

کەواتە (تۆش) ھەتیوو مەچەوسێنەرەوە

Özbekçe: 

Аммо етимга қаҳр қилма.

Malayca: 

Oleh itu, adapun anak yatim maka janganlah engkau berlaku kasar terhadapnya,

Arnavutça: 

Mos e nënçmo bonjakun

Bulgarca: 

Тъй че не огорчавай сирака!

Sırpça: 

Зато, сироче не уцвили,

Çekçe: 

Co sirotka se týče, toho neutiskuj,

Urduca: 

لہٰذا یتیم پر سختی نہ کرو

Tacikçe: 

Пас ятимро маёзор

Tatarca: 

Башта үзең ятим булгач, ятимгә золым итмә, какма, сукма – бәлки хөрмәтлә.

Endonezyaca: 

Sebab itu, terhadap anak yatim janganlah kamu berlaku sewenang-wenang.

Amharca: 

የቲምንማ አትጨቁን፡፡

Tamilce: 

ஆக, அனாதைக்கு அநீதி செய்யாதீர்!

Korece: 

그러므로 고아들을 거칠게 대하지말며

Vietnamca: 

Vì vậy, đối với trẻ mồ côi Ngươi chớ đừng bạc đãi.