Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

89

Sûredeki Ayet No: 

18

Ayet No: 

6011

Sayfa No: 

593

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ

Çeviriyazı: 

velâ teḥâḍḍûne `alâ ṭa`âmi-lmiskîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.

Diyanet İşleri: 

Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ne birbirinizi, yoksulu doyurmaya teşvik ediyorsunuz.

Şaban Piriş: 

Düşkünü doyurmaya teşvik etmiyorsunuz

Edip Yüksel: 

Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Ali Bulaç: 

Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Suat Yıldırım: 

Muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.

Bekir Sadak: 

«eske bu hayatim icin onceden bir sey yapsaymisim» der.

İbni Kesir: 

Yoksulu yedirmek için birbirinizi teşvik etmezsiniz.

Adem Uğur: 

Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,

İskender Ali Mihr: 

Ve yoksulları doyurma konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Celal Yıldırım: 

Yoksulu yedirmek hususunda birbirinizi tahrik ve teşvik etmiyorsunuz.

Tefhim ul Kuran: 

Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Fransızca: 

qui ne vous incitez pas mutuellement à nourrir le pauvre,

İspanyolca: 

ni os animáis unos a otros a alimentar al pobre,

İtalyanca: 

che non vi sollecitate vicendevolmente a nutrire il povero,

Almanca: 

und ihr spornt zum Speisen des Bedürftigen nicht an,

Çince: 

你们不以济贫相勉励,

Hollandaca: 

Noch noodigt gij elkander uit, den arme te voeden.

Rusça: 

не побуждаете друг друга кормить бедняка,

Somalice: 

Mana fartaan in masaakiinta wax la siiyo.

Swahilice: 

Wala hamhimizani kulisha masikini;

Uygurca: 

بىر - بىرىڭلارنى مىسكىنگە ئاش، نان بېرىشكە تەرغىب قىلمايسىلەر

Japonca: 

また貧者を養うために,互いに励まさない。

Arapça (Ürdün): 

«ولا يحضون» أنفسهم أو غيرهم «على طعام» أي طعام «المسكين».

Hintçe: 

और न मोहताज को खाना खिलाने की तरग़ीब देते हो

Tayca: 

และพวกเจ้ามิได้ส่งเสริมกันในการให้อาหารแก่คนยากจนขัดสน

İbranice: 

ואינכם מעודדים ודואגים להאכיל את הדל

Hırvatça: 

i da se puki siromah nahrani - jedan drugoga ne podstičete,

Rumence: 

Voi sunteţi cei care nu lăsaţi să fie ospătat sărmanul!

Transliteration: 

Wala tahaddoona AAala taAAami almiskeeni

Türkçe: 

Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.

Sahih International: 

And you do not encourage one another to feed the poor.

İngilizce: 

Nor do ye encourage one another to feed the poor!-

Azerbaycanca: 

Bir-birinizi yoxsulu yedirtməyə rəğbətləndirmirsiniz.

Süleyman Ateş: 

Yoksula yedirmeğe teşvik etmiyorsunuz.

Diyanet Vakfı: 

Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,

Erhan Aktaş: 

Yoksulu yedirmede birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Kral Fahd: 

yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Hasan Basri Çantay: 

Yoksula yedirmek için birbirinizi kandırmazsınız.

Muhammed Esed: 

muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,

Gültekin Onan: 

Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

Ali Fikri Yavuz: 

Miskini de yedirmeğe birbirinizi teşvik etmezsiniz.

Portekizce: 

Nem nos estimulais a alimentar o necessitado;

İsveççe: 

och ni uppmanar inte varandra att ge den nödställde att äta,

Farsça: 

و یکدیگر را بر طعام دادن به مستمند تشویق نمی کنید

Kürtçe: 

وە ھانی یەکتری نادەن لەسەر خواردەمەنی دان(وبەخێو کردنی) ھەژاران

Özbekçe: 

Бир-бирингизни мискинларга таом беришга ундамассизлар.

Malayca: 

Dan kamu tidak menggalakkan untuk memberi makanan (yang berhak diterima oleh) orang miskin;

Arnavutça: 

dhe nuk po e nxitni njëri-tjetrin për t’i ushqyer të varfërit,

Bulgarca: 

и не подканвате да бъде нахранен нуждаещият се,

Sırpça: 

и да се нахрани пуки сиромах – један другога не подстичете,

Çekçe: 

ani k nakrmení nuzných se navzájem nevybízíte

Urduca: 

اور مسکین کو کھانا کھلانے پر ایک دوسرے کو نہیں اکساتے

Tacikçe: 

ва якдигарро ба таъом додани мискиш тарғиб намекунед

Tatarca: 

Бай булсагыз фәкыйрьләрне ашатырга, аларга мал бирергә кызыкмыйсыз һәм башкаларны да кызыктырмыйсыз.

Endonezyaca: 

dan kamu tidak saling mengajak memberi makan orang miskin,

Amharca: 

ድኻንም በማብላት ላይ አትታዘዙም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், ஏழையின் உணவுக்கு (நீங்கள் ஒருவர் மற்றவரை)த் தூண்டுவதில்லை.

Korece: 

가난한 자들에게 음식을 제공함에 서로가 서로에게 격려하지아니하며

Vietnamca: 

Các ngươi cũng chẳng khuyến khích nhau nuôi ăn người túng thiếu.