Arapça:
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ
Çeviriyazı:
ŝümme lâ yemûtü fîhâ velâ yaḥyâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
Diyanet İşleri:
O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sonra da orada ne ölür, ne dirilir.
Şaban Piriş:
Orada ne ölür ne de yaşar.
Edip Yüksel:
Nitekim, orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.
Ali Bulaç:
Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar.
Suat Yıldırım:
Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(13-14) Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. Muhakkak o kimse felâha ermiştir ki, temizlenmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.
Bekir Sadak:
87:18
İbni Kesir:
O, orada ne ölecek, ne de dirilecektir.
Adem Uğur:
Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
İskender Ali Mihr:
Sonra onun içinde (ateşte) ölmez ve de hayat bulmaz.
Celal Yıldırım:
Sonra da orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.
Tefhim ul Kuran:
Sonra onun içinde o, ne ölur, ne de yaşar.
Fransızca:
où il ne mourra ni ne vivra.
İspanyolca:
sin en él morir ni vivir.
İtalyanca:
in cui non morrà e non vivrà.
Almanca:
dann darin weder stirbt, noch lebt.
Çince:
然後,在火里不死也不活。
Hollandaca:
Waarin hij sterven noch leven zal.
Rusça:
Не умрет он там и не будет жить.
Somalice:
Oon kuna dhimanayn dhexdeeda kuna noolanayn.
Swahilice:
Tena humo hatakufa wala hawi hai.
Uygurca:
ئاندىن ئۇ ئوتتا ئۆلمەيدۇ ۋە (ئوبدان) ياشىمايدۇ
Japonca:
その中で,死にも,生きもしない。
Arapça (Ürdün):
«ثم لا يموت فيها» فيستريح «ولا يحيى» حياة هنيئة.
Hintçe:
फिर न वहाँ मरेगा ही न जीयेगा
Tayca:
แล้วเขาจะไม่ตายในนั้นและจะไม่เป็นด้วย
İbranice:
שבה הוא לא ימות ולא יחיה
Hırvatça:
pa u njoj neće ni umrijeti ni živjeti.
Rumence:
unde nici nu va muri şi nici nu va trăi.
Transliteration:
Thumma la yamootu feeha wala yahya
Türkçe:
Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.
Sahih International:
Neither dying therein nor living.
İngilizce:
In which they will then neither die nor live.
Azerbaycanca:
Orada nə öləcək, nə də yaşayacaqdır! (Nə ölü kimi ölü, nə də diri kimi diri olacaqdır!)
Süleyman Ateş:
Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
Diyanet Vakfı:
Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Erhan Aktaş:
Sonra orada ölüm de yok, yaşam da.(1)
Kral Fahd:
sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Hasan Basri Çantay:
sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O.
Muhammed Esed:
ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak.
Gültekin Onan:
Sonra onun içinde o ne ölür ne yaşar.
Ali Fikri Yavuz:
Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır...
Portekizce:
Onde não morrerá, nem viverá.
İsveççe:
där han varken kan dö eller leva.
Farsça:
آن گاه در آنجا نه می میرد و نه به خوشی زندگی می کند.
Kürtçe:
لەپاشان نە دەمرێت تێیدا (تا ڕزگاری بێت) وە نە دەژی (تێیدا بە ئاسایی)
Özbekçe:
Сўнгра унинг ичида ўлмай ҳам, тирилмай ҳам қоладир.
Malayca:
Selain dari itu, ia tidak mati di dalamnya dan tidak pula hidup senang.
Arnavutça:
e në të, as nuk do të vdes e as nuk do të jetojë (jetë normale).
Bulgarca:
После там нито ще умре, нито ще е жив.
Sırpça:
па у њој неће ни да умире ни да живи.
Çekçe:
v něm potom nezemře ani nebude žít.
Urduca:
پھر نہ اس میں مرے گا نہ جیے گا
Tacikçe:
ва дар он ҷо на бимирад ва на зинда бошад.
Tatarca:
Соңра ул җәһәннәмдә үлмәс, үлсә ґәзабтан котылыр иде һәм файда күрә торган тере булу белән тере булмас.
Endonezyaca:
Kemudian dia tidak akan mati di dalamnya dan tidak (pula) hidup.
Amharca:
ከዚያም በእርሷ ውስጥ አይሞትም ሕያውም አይኾንም፡፡
Tamilce:
பிறகு, அதில் மரணிக்கவும் மாட்டான்; இன்னும், வாழவும் மாட்டான்.
Korece:
그곳에서 죽지도 아니하고 살지도 못하리라
Vietnamca:
Trong đó, y sẽ không chết và cũng không thể sống.
Ayet Linkleri: