Arapça:
وَاللَّهُ مِن وَرَائِهِم مُّحِيطٌ
Çeviriyazı:
vellâhü miv verâihim müḥîṭ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Diyanet İşleri:
Oysa Allah onları ardlarından çevirmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Allah'sa yaptıkları işin ardından onları kavramış, kuşatmıştır.
Şaban Piriş:
Allah ise onların arkasından kuşatandır.
Edip Yüksel:
ALLAH onları arkalarından kuşatmıştır.
Ali Bulaç:
Allah ise, onları arkalarından sarıp-kuşatmıştır.
Suat Yıldırım:
Ama ne yaparlarsa yapsınlar,Allah'ın hükmünden kaçamazlar.Zira Allah, ilmi ve kudretiyle onları, arkalarından kuşatmıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Halbuki Allah, arkalarından kuşatıcıdır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah ise onları arkalarından kuşatmış bulunuyor.
Bekir Sadak:
Uzerinde gozetici olmayan kimse yoktur.
İbni Kesir:
Allah ise onları arkadan kuşatandır.
Adem Uğur:
Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
İskender Ali Mihr:
Ve Allah, onları arkalarından ihata edendir (kuşatmıştır).
Celal Yıldırım:
Allah ise onları arkalarından kuşatmıştır.
Tefhim ul Kuran:
Allah ise, onları arkalarından sarıp kuşatmıştır.
Fransızca:
alors qu'Allah, derrière eux, les cerne de toutes parts.
İspanyolca:
pero Alá les tiene a Su merced.
İtalyanca:
nonostante che Allah sia dietro di loro e li circondi.
Almanca:
Und ALLAH ist vor ihnen allumfassend.
Çince:
迫害信士和信女而不悔过的人们,必受火狱的刑罚,并受火灾的惩治。
Hollandaca:
Maar God overvalt hen van achteren, en omsingelt hen, (zoodat zij niet kunnen ontvluchten).
Rusça:
Аллах же окружает их сзади.
Somalice:
Eebana waa koobay (kamana baxsadaan).
Swahilice:
Na Mwenyezi Mungu nyuma yao amewazunguka.
Uygurca:
اﷲ كاپىرلارنىڭ ئەتراپىنى قورشاپ تۇرغۇچىدۇر
Japonca:
だがアッラーは,背後からかれらをとり囲まれる。
Arapça (Ürdün):
«والله من ورائهم محيط» لا عاصم لهم منه.
Hintçe:
और ख़ुदा उनको पीछे से घेरे हुए है (ये झुठलाने के क़ाबिल नहीं)
Tayca:
และอัลลอฮฺทรงห้อมล้อมพวกเขาทุกด้าน
İbranice:
אך אלוהים יסגור עליהם מכל הכיוונים
Hırvatça:
a Allah je iza njih, okružuje ih.
Rumence:
în vreme ce Dumnezeu, prin spate, îi cuprinde.
Transliteration:
WaAllahu min waraihim muheetun
Türkçe:
Allah ise onları arkalarından kuşatmış bulunuyor.
Sahih International:
While Allah encompasses them from behind.
İngilizce:
But Allah doth encompass them from behind!
Azerbaycanca:
Onların bütün ixtiyarı Allahın əlindədir!
Süleyman Ateş:
Allah ise onları arkalarından kuşatmıştır.
Diyanet Vakfı:
Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Erhan Aktaş:
Allah, onları arkalarından(1) kuşatmıştır.
Kral Fahd:
Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Hasan Basri Çantay:
Halbuki Allah, arkalarından (onları) kuşatıcıdır.
Muhammed Esed:
halbuki Allah onları, farkında olmadıkları halde, (ilmi ve kudreti ile) kuşatır.
Gültekin Onan:
Tanrı ise, onları arkalarından sarıp kuşatmıştır.
Ali Fikri Yavuz:
Halbuki, Allah (kendilerini, ilim ve kudreti ile) arkalarından kuşatmıştır.
Portekizce:
Porém, Deus abrange-os, por trás.
İsveççe:
men Gud har dem i Sin makt fastän de inte är medvetna om det.
Farsça:
و خدا از همه سو بر آنان احاطه دارد.
Kürtçe:
وە خواش(بە دەسەڵات و زانینی) لە پشتیانەوە دەوری داون
Özbekçe:
Ҳолбуки, Аллоҳ уларнинг ортидан иҳота қилиб турувчидир.
Malayca:
Sedang Allah, dari belakang mereka, melingkungi mereka (dengan kekuasaanNya)!
Arnavutça:
e Perëndia (i Plotëfuqishëm), i përfshinë të gjithë,
Bulgarca:
Но Аллах ги обгражда в гръб.
Sırpça:
а Аллах је иза њих, окружује их.
Çekçe:
zatímco Bůh za jejich zády je obkličuje!
Urduca:
حالانکہ اللہ نے ان کو گھیرے میں لے رکھا ہے
Tacikçe:
ва Худо аз ҳама сӯ бар онҳо иҳота дорад.
Tatarca:
Бит Аллаһ аларның артларыннан төшүче, һич котыла алмаслар.
Endonezyaca:
padahal Allah mengepung mereka dari belakang mereka.
Amharca:
አላህም በዙሪያቸው (በዕውቀቱ) ከባቢ ነው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ், அவர்களுக்குப் பின்னாலிருந்து சூழ்ந்திருக்கிறான்.
Korece:
하나님은 그들 뒤에서 그들 을 포위하시니라
Vietnamca:
(Chắc chắn) Allah sẽ túm lấy chúng từ đằng sau.
Ayet Linkleri: