Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

85

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

5928

Sayfa No: 

590

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ

Çeviriyazı: 

beli-lleẕîne keferû fî tekẕîb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu inkar edenler, hep yalanlayagelmişlerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kafir olanlar, zaten de yalanlamaya dalmışlardır.

Şaban Piriş: 

Kâfir olanlar yalanlayıp duruyorlar.

Edip Yüksel: 

İnkarcılar, kronik yalanlayıcılardır.

Ali Bulaç: 

Hayır; inkar edenler, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.

Suat Yıldırım: 

Fakat kâfirler yine de dini yalan saymaya devam ediyorlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fakat kâfir olan kimseler, tekzîp etmektedirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gerçek şu ki, inkâr edenler bir yalanlama içindedirler.

Bekir Sadak: 

O, isigiyla karanligi delen yildizdir.

İbni Kesir: 

Doğrusu küfredenler, yalanlamadadırlar.

Adem Uğur: 

Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar.

İskender Ali Mihr: 

Hayır, inkâr edenler, tekzip etmektedirler (yalanlama içindedirler).

Celal Yıldırım: 

Hayır, hayır

Tefhim ul Kuran: 

Hayır

Fransızca: 

Mais ceux qui ne croient pas persistent à démentir,

İspanyolca: 

Los infieles, no obstante, persisten en desmentir,

İtalyanca: 

I miscredenti continuano invece a tacciare di menzogna,

Almanca: 

Nein, sondern diejenigen, die Kufr betrieben haben, sind im Ableugnen.

Çince: 

不然,不信道的人们陷於否认之中,

Hollandaca: 

Nochtans houden de ongeloovigen niet op, de goddelijke openbaringen van valschheid te beschuldigen.

Rusça: 

Неверующие считают это ложью,

Somalice: 

Hase yeeshee kuwii Gaaloobay waxay ku suganyihiin beenin (xaqa).

Swahilice: 

Lakini walio kufuru wamo katika kukadhibisha.

Uygurca: 

(قۇرەيش مۇشرىكلىرى ئاشۇ كاپىرلارغا نازىل بولغان ئازابتىن ئىبرەت ئالماي) داۋاملىق ئىنكار قىلىشىۋاتىدۇ

Japonca: 

いや,信じない者は(なお真理を)嘘であるとしている。

Arapça (Ürdün): 

«بل الذين كفروا في تكذيب» بما ذكر.

Hintçe: 

मगर कुफ्फ़ार तो झुठलाने ही (की फ़िक्र) में हैं

Tayca: 

ยิ่งไปกว่านั้นบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธายังไม่ยอมเชื่อ (ความจริง)

İbranice: 

אך הכופרים ממשיכים להיות עקביים בשקרם

Hırvatça: 

Ali, ovi koji ne vjeruju stalno poriču,

Rumence: 

Doar cei care tăgăduiesc hulesc,

Transliteration: 

Bali allatheena kafaroo fee taktheebin

Türkçe: 

Gerçek şu ki, inkâr edenler bir yalanlama içindedirler.

Sahih International: 

But they who disbelieve are in [persistent] denial,

İngilizce: 

And yet the Unbelievers (persist) in rejecting (the Truth)!

Azerbaycanca: 

Xeyr, kafir olanlar (səni və Qur’anı) elə hey təkzib etməkdədirlər.

Süleyman Ateş: 

Doğrusu, nankörler bir yalanlama içindedirler.

Diyanet Vakfı: 

Doğrusu inkarcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar.

Erhan Aktaş: 

Doğrusu Kâfirler(1) hâlâ bir yalanlama içindedirler.

Kral Fahd: 

Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar.

Hasan Basri Çantay: 

Hayır, o küfredenler (haalâ) tekzîbdedirler.

Muhammed Esed: 

Ama, hakikati inkara şartlanmış olanlar onu yalanlamakta ısrar ederler:

Gültekin Onan: 

Hayır, küfredenler (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat o kâfir olanlar, hâlâ inkârdadırlar.

Portekizce: 

Sem dúvida, os incrédulos persistem em desmentir-te;

İsveççe: 

Trots detta envisas förnekarna med att vilja göra sanningen till lögn;

Farsça: 

[فقط آنان تکذیب گر نبودند] بلکه کافران [قوم تو] در تکذیبی سخت ترند….

Kürtçe: 

بەڵکو ئەوانەی کە بێ بڕوا بوون ھەمیشە لە بە درۆ زانینی (قورئان) دان

Özbekçe: 

Балки кофирлар ёлғонга чиқаришдадир?

Malayca: 

(Kaummu wahai Muhammad, bukan sahaja menolak ajaranmu), bahkan orang-orang yang kafir itu terus tenggelam dalam keadaan mendustakan kebenaran;

Arnavutça: 

Por, jobesimtarët – gjithmonë mohojnë,

Bulgarca: 

Да, онези, които не вярват, отричат.

Sırpça: 

Али, ови који не верују стално поричу,

Çekçe: 

Však přesto ti, kdož nevěří, za lež to prohlašují stále,

Urduca: 

مگر جنہوں نے کفر کیا ہے وہ جھٹلانے میں لگے ہوئے ہیں

Tacikçe: 

Оре, онон, ки роҳи куфр пеш гирифтаанд, ҳамчунон дар дурӯғбарорӣ ҳастанд;

Tatarca: 

Бәлки имансызлар Коръәнгә һәм пәйгамбәргә ышанмауларында сабитлардыр, үлгәнче иман китермәсләр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang kafir selalu mendustakan,

Amharca: 

በእውነቱ እነዚያ የካዱት በማስተባበል ውስጥ ናቸው፡፡

Tamilce: 

மாறாக, நிராகரிப்பாளர்கள் (இந்தக் குர்ஆனைப்) பொய்ப்பிப்பதில் தீவிரமாக இருக்கிறார்கள்.

Korece: 

그런데도 불신자들은 그 진리를 거역하고 있나니

Vietnamca: 

Không. Những kẻ vô đức tin luôn cứ phủ nhận.