Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

85

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

5911

Sayfa No: 

590

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ

Çeviriyazı: 

velyevmi-lmev`ûd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Vaad olunan o güne,

Diyanet İşleri: 

Söz verilen kıyamet gününe and olsun;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve vaadedilen güne.

Şaban Piriş: 

Ve vaad edilen güne.

Edip Yüksel: 

Söz verilen güne,

Ali Bulaç: 

O vadedilen güne,

Suat Yıldırım: 

Geleceği vâd olunan kıyamet gününe!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

85:1

Yaşar Nuri Öztürk: 

O vaat olunan güne,

Bekir Sadak: 

(8-9) Bu inkarcilarin, inananlara kizmalari

İbni Kesir: 

Ve vaadolunan güne,

Adem Uğur: 

Geleceği bildirilmiş olan güne,

İskender Ali Mihr: 

Ve vaadedilen güne.

Celal Yıldırım: 

Va´dedilen güne (Kıyamet gününe) and olsun,

Tefhim ul Kuran: 

O vadedilen güne,

Fransızca: 

et par le jour promis !

İspanyolca: 

¡Por el día con que se ha amenazado!

İtalyanca: 

per il Giorno promesso,

Almanca: 

und bei dem angedrohten Tag,

Çince: 

和所警告的日子,

Hollandaca: 

Bij den beloofden dag des oordeels.

Rusça: 

Клянусь днем обещанным!

Somalice: 

Iyo Maalinta laysu yaboohay (qiyaamada).

Swahilice: 

Na kwa siku iliyo ahidiwa!

Uygurca: 

بۇرۇجلارنىڭ ئىگىسى بولغان ئاسمان بىلەن، قىيامەت كۈنى بىلەن، جۈمە كۈنى بىلەن، ھارپا كۈنى بىلەن قەسەمكى

Japonca: 

約束された(審判の)日において,

Arapça (Ürdün): 

«واليوم الموعود» يوم القيامة.

Hintçe: 

और उस दिन की जिसका वायदा किया गया है

Tayca: 

และด้วยวันที่ถูกสัญญาไว้

İbranice: 

וביום המובטח

Hırvatça: 

i Dana već obećanog,

Rumence: 

Pe Ziua făgăduită!

Transliteration: 

Waalyawmi almawAAoodi

Türkçe: 

O vaat olunan güne,

Sahih International: 

And [by] the promised Day

İngilizce: 

By the promised Day (of Judgment);

Azerbaycanca: 

And olsun və’d olunmuş günə (qiyamət gününə);

Süleyman Ateş: 

Va'dedilen güne andolsun,

Diyanet Vakfı: 

Geleceği bildirilmiş olan güne,

Erhan Aktaş: 

Söz Verilen Gün’e ant olsun,

Kral Fahd: 

geleceği bildirilmiş olan güne, andolsun ki,

Hasan Basri Çantay: 

o va´d olunan güne,

Muhammed Esed: 

ve (tahayyül et) vaad edilen Günü,

Gültekin Onan: 

O vadedilen güne,

Ali Fikri Yavuz: 

O vaad edilen güne (kıyamete),

Portekizce: 

E pelo dia prometido;

İsveççe: 

Vid den utlovade Dagen!

Farsça: 

و سوگند به روزی که [برپا شدنش را برای داوری میان مردم] وعده داده اند

Kürtçe: 

وە بەو ڕۆژەی کە بەڵێنی پێدراوە

Özbekçe: 

Ва ваъда қилинган кун билан қасам.

Malayca: 

Dan hari (pembalasan) yang dijanjikan;

Arnavutça: 

dhe në Ditën e premtuar (Kijametit),

Bulgarca: 

и в обещания Ден,

Sırpça: 

и Дана већ обећаног,

Çekçe: 

při dni slíbeném,

Urduca: 

اور اُس دن کی جس کا وعدہ کیا گیا ہے

Tacikçe: 

ва қасам ба рӯзи мавъуд

Tatarca: 

Вә вәгъдә ителгән кыямәт көне белән.

Endonezyaca: 

dan hari yang dijanjikan,

Amharca: 

በተቀጠረው ቀንም፤

Tamilce: 

வாக்களிக்கப்பட்ட (மறுமை) நாள் மீது சத்தியமாக!

Korece: 

약속된 심판의 날을 두고 맹세하며

Vietnamca: 

Thề bởi Ngày đã hứa.