Arapça:
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ
Çeviriyazı:
felâ uḳsimü bişşefeḳ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi, yemin ederim o şafağa,
Diyanet İşleri:
Akşamın alaca karanlığına and olsun;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun gün battıktan sonraki kızıllığa.
Şaban Piriş:
Andolsun şafağa.
Edip Yüksel:
Andolsun akşamın kızıllığına,
Ali Bulaç:
Yoo, şafak-vaktine yemin ederim,
Suat Yıldırım:
Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık kasem ederim şafaka.
Yaşar Nuri Öztürk:
İş, sandıkları gibi değil! Yemin ederim akşamın kızıllığına,
Bekir Sadak:
Aksine, inkarcilar yalanliyorlar.
İbni Kesir:
And ederim o şafağa
Adem Uğur:
Hayır! Şafağa, yemin ederim ki,
İskender Ali Mihr:
Bundan sonra hayır, şafak vaktine yemin ederim.
Celal Yıldırım:
Hayır, şafak´a (Güneş battıktan sonra ufukta beliren kızıllık veya ondan bir süre sonra beliren sarılık) yemin ederim.
Tefhim ul Kuran:
Yoo, şafak vaktine yemin ederim,
Fransızca:
Non ! ... Je jure par le crépuscule,
İspanyolca:
¡Pues no! ¡Juro por el arrebol vespertino,
İtalyanca:
Lo giuro per il crepuscolo,
Almanca:
Nein, ICH schwöre bei der Abendröte
Çince:
我以晚霞盟誓,
Hollandaca:
Daarom zweer ik bij de roode kleur van den schijn van den zonsondergang.
Rusça:
Клянусь вечерней зарею!
Somalice:
Waxaan ku dhaartay «buu yidhi Eebe» Midabka Qorrax dhaca.
Swahilice:
Basi ninaapa kwa wekundu wa jua linapo kuchwa,
Uygurca:
شەپەق (يەنى كۈن پاتقاندىن كېيىنكى ئۇپۇقتىكى قىزىللىق) بىلەن، كېچە ۋە ئۇنىڭ قاراڭغۇلۇقى باسقان نەرسىلەر بىلەن، نۇرى كامالەتكە يەتكەن ئاي (يەنى تولۇن ئاي) بىلەن قەسەمكى
Japonca:
わたしは,落日の夕映えによって誓う。
Arapça (Ürdün):
«فلا أقسم» لا زائدة «بالشفق» هو الحمرة في الأفق بعد غروب الشمس.
Hintçe:
तो मुझे याम की मुर्ख़ी की क़सम
Tayca:
ข้าขอยืนยันการสาบานด้วยยามตะวันยอแสง
İbranice:
אני נשבע בזוהר השקיעה
Hırvatça:
Ali ne! Kunem se rumenilom večernjim,
Rumence:
Nu! Jur, pe amurg,
Transliteration:
Fala oqsimu bialshshafaqi
Türkçe:
İş, sandıkları gibi değil! Yemin ederim akşamın kızıllığına,
Sahih International:
So I swear by the twilight glow
İngilizce:
So I do call to witness the ruddy glow of Sunset;
Azerbaycanca:
And içirəm şəfəqə,
Süleyman Ateş:
Yoo, and içerim; akşamın alaca karanlığına,
Diyanet Vakfı:
Hayır! Şafağa, yemin ederim ki,
Erhan Aktaş:
Şafak vaktine yemin ederim;
Kral Fahd:
Hayır! Şafağa, yemin ederim ki,
Hasan Basri Çantay:
Demek (hakıykat onun zannetdiği gibi değildir). Andederim o şafaka.
Muhammed Esed:
Yok yok! Hayır! Akşamın (geçip giden) alacakaranlığını tanıklığa çağırırım.
Gültekin Onan:
Yoo, şafak vaktine yemin ederim,
Ali Fikri Yavuz:
Artık kasem ederim şafak’a,
Portekizce:
Juro, pelo crepúsculo róseo,
İsveççe:
JAG kallar till vittnen aftonrodnadens glöd
Farsça:
سوگند به سرخی کنار افق به هنگام غروب خورشید
Kürtçe:
سوێند بە سووریی کەناری ئاسمان
Özbekçe:
Шафақ билан қасамки.
Malayca:
Maka Aku bersumpah, demi mega;
Arnavutça:
Dhe, betohem në kuqërrimin e mbrëmjes,
Bulgarca:
Но не! Кълна се в заревото
Sırpça:
Али не! Кунем се вечерњим руменилом,
Çekçe:
Hle, přísahám při soumraku,
Urduca:
پس نہیں، میں قسم کھاتا ہوں شفق کی
Tacikçe:
Пас ба шафақ савганд мехӯрам
Tatarca:
Күктәге шәфәкъ белән ант итәмен.
Endonezyaca:
Maka sesungguhnya Aku bersumpah dengan cahaya merah di waktu senja,
Amharca:
አትካዱ፤ በወጋገኑ እምላለሁ፡፡
Tamilce:
ஆக, செம்மேகத்தின் மேல் சத்தியமிடுகிறேன்!
Korece:
해질 때의 황혼을 두고 맹 세하사
Vietnamca:
Vì vậy, TA (Allah) thề bởi ánh hoàng hôn.
Ayet Linkleri: