Arapça:
وَإِذَا انقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انقَلَبُوا فَكِهِينَ
Çeviriyazı:
veiẕe-nḳalebû ilâ ehlihimü-nḳalebû fekihîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.
Diyanet İşleri:
Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve kendi adamlarının yanlarına dönünce de eğlenerek gülegüle dönerler.
Şaban Piriş:
Ailelerinin yanına döndüklerinde alaylarından dolayı mutlu dönerlerdi.
Edip Yüksel:
Taraftarlarının yanına döndükleri zaman da alaya alırlardı.
Ali Bulaç:
Kendi yakınlarına döndükleri zaman neşeyle dönerlerdi.
Suat Yıldırım:
Ailelerine döndüklerinde yaptıkları bu işlerle övünüp eğlenirlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ailelerine döndüklerinde, gülüp eğlenmeye koyulurlardı.
Bekir Sadak:
(1-2) Gok yarilip Rabbine boyun egdigi zaman, ki gok boyun egecektir.
İbni Kesir:
Ailelerinin yanına döndüklerinde, eğlenerek dönerlerdi.
Adem Uğur:
Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.
İskender Ali Mihr:
Ve ailelerine döndükleri zaman neşeyle dönerler.
Celal Yıldırım:
Yandaşlarına döndüklerinde neşeli bir eğlence içinde dönerlerdi.
Tefhim ul Kuran:
Kendi yakınlarına döndükleri zaman da ´sevinç ve neşeyle´ dönerlerdi.
Fransızca:
et, retournant dans leurs familles, ils retournaient en plaisantant,
İspanyolca:
cuando regresaban a los suyos, regresaban burlándose,
İtalyanca:
ritornando dalla loro gente, si burlavano di loro;
Almanca:
Und als sie zu ihren Familien zurückkehrten, kehrten sie freudenerregt zurück.
Çince:
当他们回家的时候,洋洋得意地回去;
Hollandaca:
En als zij tot hun volk wederkeeren, komen zij terug, terwijl zij spottende gebaren maken.
Rusça:
возвращаясь к своим семьям, они возвращались, шутя,
Somalice:
Markay Guryahoodii u noqdaanna (gaaladu) waxay noqonjireen iyagoo isla Wayn (oo raaxaysan).
Swahilice:
Na wanapo rudi kwa watu wao hurudi nao wamefurahi.
Uygurca:
ئۆيلىرىگە قايتقاندا (مۆمىنلەرنىڭ غەيۋىتىنى قىلىپ) مەزە قىلغان ھالدا قايتىشاتتى
Japonca:
家族の許へ帰る時,笑い草にしたものである。
Arapça (Ürdün):
«وإذا انقلبوا» رجعوا «إلى أهلهم انقلبوا فاكهين» وفي قراءة فكهين معجبين بذكرهم المؤمنين.
Hintçe:
और जब अपने लड़के वालों की तरफ़ लौट कर आते थे तो इतराते हुए
Tayca:
และเมื่อพวกเขากลับไปยังพวกพ้องของพวกเขา พวกเขาก็กลับไปอย่างตลกคะนอง
İbranice:
וכאשר הם היו חוזרים אל בתיהם, הם נהגו לרכל עליהם
Hırvatça:
A kad su se porodicama svojim vraćali, vraćali su se šale zbijajući.
Rumence:
iar când se întorceau la ai lor, se întorceau chicotind.
Transliteration:
Waitha inqalaboo ila ahlihimu inqalaboo fakiheena
Türkçe:
Ailelerine döndüklerinde, gülüp eğlenmeye koyulurlardı.
Sahih International:
And when they returned to their people, they would return jesting.
İngilizce:
And when they returned to their own people, they would return jesting;
Azerbaycanca:
Ailələrinin (yaxın adamlarının) yanına qayıtdıqda isə (onları doladıqları üçün) kefləri kök qayıdırdılar.
Süleyman Ateş:
Ailelerine döndükleri zaman da (yaptıklarıyle övünüp) eğlenmeye başlarlardı.
Diyanet Vakfı:
Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.
Erhan Aktaş:
Yandaşlarına döndükleri zaman da neşelenmiş olarak dönüyorlardı.
Kral Fahd:
Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.
Hasan Basri Çantay:
Aailelerine döndükleri vakit (bu maskaralıklarından) zevk duyarak dönerlerdi.
Muhammed Esed:
ve kendileriyle aynı görüşteki insanlara geri döndüklerinde de keyif ve neşeyle dönerler;
Gültekin Onan:
Kendi ehillerine (yakınlarına) döndükleri (kalebu) zaman neşeyle dönerlerdi.
Ali Fikri Yavuz:
Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı.
Portekizce:
E quando voltavam aos seus, voltavam ridicularizando (os fiéis);
İsveççe:
när de sedan återvänder till de sina [fortsätter de] med sina skämt.
Farsça:
و چون به خانواده خود بازمی گشتند [به سبب تمسخر مؤمنان] خوشحال و شادمان باز می گشتند،
Kürtçe:
وەکاتێکیش بگەڕانایەتەوە بۆ لای ماڵ ومنداڵیان، بە پێکەنین وگاڵتەکردن (بە بڕوادارانەوە) دەگەڕانەوە
Özbekçe:
Агар у(кофир)лар ўз аҳллари ҳузурига қайтиб борсалар, ҳузурланиб қайтиб борар эдилар.
Malayca:
Dan apabila mereka kembali kepada kaum keluarganya, mereka kembali dengan riang gembira;
Arnavutça:
e kur ktheheshin te familjet e tyre, ata argëtoheshin në formë tallëse (me besimtarët);
Bulgarca:
И когато се завръщаха при своите хора, те се завръщаха развеселени.
Sırpça:
А кад су се враћали својим породицама, враћали су се шале збијајући.
Çekçe:
a když se ke svým rodinám vrátili, smích si tropili,
Urduca:
اپنے گھروں کی طرف پلٹتے تو مزے لیتے ہوئے پلٹتے تھے
Tacikçe:
ва чун назди касонашон бозмегаштанд, шодмона бозмегаштанд.
Tatarca:
Әгәр өйләренә кайтсалар, мөселманнарны мәсхәрә иткәннәре өчен киңәеп шатланып кайтыр иделәр.
Endonezyaca:
Dan apabila orang-orang yang berdosa itu kembali kepada kaumnya, mereka kembali dengan gembira.
Amharca:
ወደ ቤተሰቦቻቸውም በተመለሱ ጊዜ (በመሳለቃቸው) ተደሳቾች ኾነው ይመለሱ ነበር፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் தங்கள் குடும்பத்தாரிடம் திரும்பும்போது (நம்பிக்கையாளர்களை கேலி செய்தது பற்றி) மகிழ்ச்சியடைந்தவர்களாகத் திரும்புகிறார்கள்.
Korece:
그들이 무리에게로 돌아왔을때는 우물 댔노라
Vietnamca:
Và khi chúng trở lại với phe của chúng, chúng mang về điều chế giễu và nhạo báng.
Ayet Linkleri: