Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

31

Ayet No: 

5879

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا انقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انقَلَبُوا فَكِهِينَ

Çeviriyazı: 

veiẕe-nḳalebû ilâ ehlihimü-nḳalebû fekihîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.

Diyanet İşleri: 

Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve kendi adamlarının yanlarına dönünce de eğlenerek gülegüle dönerler.

Şaban Piriş: 

Ailelerinin yanına döndüklerinde alaylarından dolayı mutlu dönerlerdi.

Edip Yüksel: 

Taraftarlarının yanına döndükleri zaman da alaya alırlardı.

Ali Bulaç: 

Kendi yakınlarına döndükleri zaman neşeyle dönerlerdi.

Suat Yıldırım: 

Ailelerine döndüklerinde yaptıkları bu işlerle övünüp eğlenirlerdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ailelerine döndüklerinde, gülüp eğlenmeye koyulurlardı.

Bekir Sadak: 

(1-2) Gok yarilip Rabbine boyun egdigi zaman, ki gok boyun egecektir.

İbni Kesir: 

Ailelerinin yanına döndüklerinde, eğlenerek dönerlerdi.

Adem Uğur: 

Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.

İskender Ali Mihr: 

Ve ailelerine döndükleri zaman neşeyle dönerler.

Celal Yıldırım: 

Yandaşlarına döndüklerinde neşeli bir eğlence içinde dönerlerdi.

Tefhim ul Kuran: 

Kendi yakınlarına döndükleri zaman da ´sevinç ve neşeyle´ dönerlerdi.

Fransızca: 

et, retournant dans leurs familles, ils retournaient en plaisantant,

İspanyolca: 

cuando regresaban a los suyos, regresaban burlándose,

İtalyanca: 

ritornando dalla loro gente, si burlavano di loro;

Almanca: 

Und als sie zu ihren Familien zurückkehrten, kehrten sie freudenerregt zurück.

Çince: 

当他们回家的时候,洋洋得意地回去;

Hollandaca: 

En als zij tot hun volk wederkeeren, komen zij terug, terwijl zij spottende gebaren maken.

Rusça: 

возвращаясь к своим семьям, они возвращались, шутя,

Somalice: 

Markay Guryahoodii u noqdaanna (gaaladu) waxay noqonjireen iyagoo isla Wayn (oo raaxaysan).

Swahilice: 

Na wanapo rudi kwa watu wao hurudi nao wamefurahi.

Uygurca: 

ئۆيلىرىگە قايتقاندا (مۆمىنلەرنىڭ غەيۋىتىنى قىلىپ) مەزە قىلغان ھالدا قايتىشاتتى

Japonca: 

家族の許へ帰る時,笑い草にしたものである。

Arapça (Ürdün): 

«وإذا انقلبوا» رجعوا «إلى أهلهم انقلبوا فاكهين» وفي قراءة فكهين معجبين بذكرهم المؤمنين.

Hintçe: 

और जब अपने लड़के वालों की तरफ़ लौट कर आते थे तो इतराते हुए

Tayca: 

และเมื่อพวกเขากลับไปยังพวกพ้องของพวกเขา พวกเขาก็กลับไปอย่างตลกคะนอง

İbranice: 

וכאשר הם היו חוזרים אל בתיהם, הם נהגו לרכל עליהם

Hırvatça: 

A kad su se porodicama svojim vraćali, vraćali su se šale zbijajući.

Rumence: 

iar când se întorceau la ai lor, se întorceau chicotind.

Transliteration: 

Waitha inqalaboo ila ahlihimu inqalaboo fakiheena

Türkçe: 

Ailelerine döndüklerinde, gülüp eğlenmeye koyulurlardı.

Sahih International: 

And when they returned to their people, they would return jesting.

İngilizce: 

And when they returned to their own people, they would return jesting;

Azerbaycanca: 

Ailələrinin (yaxın adamlarının) yanına qayıtdıqda isə (onları doladıqları üçün) kefləri kök qayıdırdılar.

Süleyman Ateş: 

Ailelerine döndükleri zaman da (yaptıklarıyle övünüp) eğlenmeye başlarlardı.

Diyanet Vakfı: 

Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.

Erhan Aktaş: 

Yandaşlarına döndükleri zaman da neşelenmiş olarak dönüyorlardı.

Kral Fahd: 

Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.

Hasan Basri Çantay: 

Aailelerine döndükleri vakit (bu maskaralıklarından) zevk duyarak dönerlerdi.

Muhammed Esed: 

ve kendileriyle aynı görüşteki insanlara geri döndüklerinde de keyif ve neşeyle dönerler;

Gültekin Onan: 

Kendi ehillerine (yakınlarına) döndükleri (kalebu) zaman neşeyle dönerlerdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı.

Portekizce: 

E quando voltavam aos seus, voltavam ridicularizando (os fiéis);

İsveççe: 

när de sedan återvänder till de sina [fortsätter de] med sina skämt.

Farsça: 

و چون به خانواده خود بازمی گشتند [به سبب تمسخر مؤمنان] خوشحال و شادمان باز می گشتند،

Kürtçe: 

وەکاتێکیش بگەڕانایەتەوە بۆ لای ماڵ ومنداڵیان، بە پێکەنین وگاڵتەکردن (بە بڕوادارانەوە) دەگەڕانەوە

Özbekçe: 

Агар у(кофир)лар ўз аҳллари ҳузурига қайтиб борсалар, ҳузурланиб қайтиб борар эдилар.

Malayca: 

Dan apabila mereka kembali kepada kaum keluarganya, mereka kembali dengan riang gembira;

Arnavutça: 

e kur ktheheshin te familjet e tyre, ata argëtoheshin në formë tallëse (me besimtarët);

Bulgarca: 

И когато се завръщаха при своите хора, те се завръщаха развеселени.

Sırpça: 

А кад су се враћали својим породицама, враћали су се шале збијајући.

Çekçe: 

a když se ke svým rodinám vrátili, smích si tropili,

Urduca: 

اپنے گھروں کی طرف پلٹتے تو مزے لیتے ہوئے پلٹتے تھے

Tacikçe: 

ва чун назди касонашон бозмегаштанд, шодмона бозмегаштанд.

Tatarca: 

Әгәр өйләренә кайтсалар, мөселманнарны мәсхәрә иткәннәре өчен киңәеп шатланып кайтыр иделәр.

Endonezyaca: 

Dan apabila orang-orang yang berdosa itu kembali kepada kaumnya, mereka kembali dengan gembira.

Amharca: 

ወደ ቤተሰቦቻቸውም በተመለሱ ጊዜ (በመሳለቃቸው) ተደሳቾች ኾነው ይመለሱ ነበር፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள் தங்கள் குடும்பத்தாரிடம் திரும்பும்போது (நம்பிக்கையாளர்களை கேலி செய்தது பற்றி) மகிழ்ச்சியடைந்தவர்களாகத் திரும்புகிறார்கள்.

Korece: 

그들이 무리에게로 돌아왔을때는 우물 댔노라

Vietnamca: 

Và khi chúng trở lại với phe của chúng, chúng mang về điều chế giễu và nhạo báng.