Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

5870

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ

Çeviriyazı: 

inne-l'ebrâra lefî ne`îm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir.

Diyanet İşleri: 

İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki iyi kişiler, elbette cennettedir.

Şaban Piriş: 

İyiler, elbette nimetler içindedir.

Edip Yüksel: 

İyiler nimetler içindedir.

Ali Bulaç: 

Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.

Suat Yıldırım: 

İşte o hayırlı insanlar, naîm cennetlerindedir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İyilik sergileyenler büyük bir nimetin tam içindedir.

Bekir Sadak: 

83:27

İbni Kesir: 

Şüphesiz iyiler, Naim´dedirler.

Adem Uğur: 

İyiler kesinkes cennettedir.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki ebrar olanlar, elbette ni´metler içindedir.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki iyiler nîmet içindedirler.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.

Fransızca: 

Les bons seront dans [un jardin] de délice,

İspanyolca: 

Sí, los justos estarán en delicia,

İtalyanca: 

I giusti saranno nella delizia,

Almanca: 

Gewiß, die Gütig-Gehorsamen sind im Wohlergehen.

Çince: 

善人们必在恩泽中,

Hollandaca: 

Waarlijk, de rechtvaardigen zullen te midden van genoegens wonen.

Rusça: 

Воистину, благочестивые окажутся в блаженстве

Somalice: 

Kuwa wanaagsan waxay gali Naciima (Janno).

Swahilice: 

Hakika watu wema bila ya shaka watakuwa katika neema.

Uygurca: 

ياخشىلار نېمەت ئىچىدە (يەنى جەننەتتە) بولىدۇ

Japonca: 

本当に敬虔な者は,必ず至福の中におり,

Arapça (Ürdün): 

«إن الأبرار لفي نعيم» جنة.

Hintçe: 

बेशक नेक लोग नेअमतों में होंगे

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้ทรงคุณธรรมจะอยู่ในความโปรดปรานอย่างแน่นอน

İbranice: 

הצדיקים ודאי יהיו באושר עילאי

Hırvatça: 

Čestiti će, zaista, u užitku biti,

Rumence: 

Da! Cei curaţi vor trăi în Plăcere,

Transliteration: 

Inna alabrara lafee naAAeemin

Türkçe: 

İyilik sergileyenler büyük bir nimetin tam içindedir.

Sahih International: 

Indeed, the righteous will be in pleasure

İngilizce: 

Truly the Righteous will be in Bliss:

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, yaxşı əməl və itaət sahibi olan mö’minlər Nəim cənnətlərində olacaqlar.

Süleyman Ateş: 

İyiler elbette ni'met içindedirler.

Diyanet Vakfı: 

İyiler kesinkes cennettedir.

Erhan Aktaş: 

Ebrâr kesinlikle nimetler içindedir,

Kral Fahd: 

İyiler kesinkes cennettedir.

Hasan Basri Çantay: 

Şübhesiz o iyiler (cennet) ni´met (leri) içinde,

Muhammed Esed: 

Bakın, gerçek erdem sahipleri (öteki dünyada) mutlaka kutsananlardan olacaklar;

Gültekin Onan: 

Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak (Allah’a itaat eden) iyi kimseler, nimetleri devamlı olan Naîm cennetinde,

Portekizce: 

Em verdade, os piedosos estarão em deleite,

İsveççe: 

De gudfruktiga skall förvisso finna salighet.

Farsça: 

بی تردید نیکان در نعمتی فراوانند

Kürtçe: 

بێگومان چاکەکاران لە ناز ونیعمەتدان

Özbekçe: 

Албатта, аброрлар жаннати найимдадирлар.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang berbakti (dengan taat dan amal kebajikan), tetap berada di dalam Syurga yang penuh nikmat:

Arnavutça: 

Me të vërtetë, të mirët (njerëz) do të gjenden në xhennet,

Bulgarca: 

Праведниците са в блаженство,

Sırpça: 

Честити ће, заиста, у насладама да бораве,

Çekçe: 

A zbožní vskutku budou ve slastech,

Urduca: 

بے شک نیک لوگ بڑے مزے میں ہوں گے

Tacikçe: 

Албатта некон дар неъматанд,

Tatarca: 

Яманлыкны кылмыйча, фәкать яхшылыкны кылучы яхшы кешеләр, әлбәттә, җәннәттә төрле нигъмәтләр эчендәләр,

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang yang berbakti itu benar-benar berada dalam kenikmatan yang besar (surga),

Amharca: 

እውነተኞቹ ምእምናን በእርግጥ በድሎት (ገነት) ውስጥ ናቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நல்லோர் நயீம் என்ற சொர்க்கத்தில் இருப்பார்கள்.

Korece: 

의로운 자들은 축복속에 있 게 될 것이며

Vietnamca: 

Thật vậy, những người ngoan đạo và đức hạnh sẽ ở trong Thiên Đàng hạnh phúc.