Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

5869

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ

Çeviriyazı: 

yeşhedühü-lmüḳarrabûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'a yaklaştırılmış melekler ona tanık olurlar.

Diyanet İşleri: 

O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onu görür ancak mabutlarına yaklaştırılanlar.

Şaban Piriş: 

Ona yakınlaştırılmış olanlar (Melekler) şahit olurlar.

Edip Yüksel: 

(Tanrı'ya) yakın olanlar ona tanık olur.

Ali Bulaç: 

Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.

Suat Yıldırım: 

Allah'a yakın olanlar ona şahit olurlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yaklaştırılmış olanlar tanıklık ederler ona.

Bekir Sadak: 

(27-28) Onun katkisi gozdelerin ictigi yuce kaynaktandir.

İbni Kesir: 

Gözde melekler onu görür.

Adem Uğur: 

O kitabı, Allah´a yakın olanlar görür.

İskender Ali Mihr: 

Ona, mukarrebin (yakın olan melekler) şahit olurlar.

Celal Yıldırım: 

Allah´a çok yakın melekler ona şâhid olurlar.

Tefhim ul Kuran: 

Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.

Fransızca: 

Les rapprochés (d'Allah : les Anges) en témoignent.

İspanyolca: 

que verán con sus propios ojos los allegados.

İtalyanca: 

I ravvicinati ne renderanno testimonianza.

Almanca: 

welches die Nahestehenden bezeugen.

Çince: 

真主所亲近的天神们将作证它。

Hollandaca: 

Zij, die God naderen zijn getuigen daarvan.

Rusça: 

которую видят приближенные.

Somalice: 

Waxaana Gacanta ku haya Malaa'ig Eebe u dhaw.

Swahilice: 

Wanakishuhudia walio karibishwa.

Uygurca: 

ئۇنىڭغا اﷲ نىڭ يېقىن پەرىشتىلىرى گۇۋاھ بولىدۇ

Japonca: 

(主の)側近者たちが,それを立証する。

Arapça (Ürdün): 

«يشهده المقربون» من الملائكة.

Hintçe: 

उसके पास मुक़र्रिब (फ़रिश्ते) हाज़िर हैं

Tayca: 

บรรดาผู้ที่อยู่ใกล้ชิด (มะลาอิกะฮฺ) จะเป็นผู้ดูแลรักษา

İbranice: 

והמלאכים המקורבים לאלוהים יעידו עליו

Hırvatça: 

Uz nju su prisutni oni koji su bliski.

Rumence: 

Cei care sunt aproape de Dumnezeu o pot mărturisi.

Transliteration: 

Yashhaduhu almuqarraboona

Türkçe: 

Yaklaştırılmış olanlar tanıklık ederler ona.

Sahih International: 

Which is witnessed by those brought near [to Allah].

İngilizce: 

To which bear witness those Nearest (to Allah).

Azerbaycanca: 

Onu ancaq (Allaha) yaxın olan mələklər görə bilər!

Süleyman Ateş: 

(Allah'a) Yaklaştırılmış olanlar, ona tanık olurlar.

Diyanet Vakfı: 

O kitabı, Allah'a yakın olanlar görür.

Erhan Aktaş: 

Yaklaştırılmış olanlar(1) ona tanık olurlar.

Kral Fahd: 

Kitabı, Allah’a yakın olanlar görür.

Hasan Basri Çantay: 

ki huzuurunda mukarreb (olan melek) ler bulunur.

Muhammed Esed: 

Allah´a yakınlaşmış herkes tarafından gözlenen.

Gültekin Onan: 

Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Ona (Mukarrebûn adlı) melekler şahid olur.

Portekizce: 

Atestado por aqueles que estão próximos (ao seu Senhor).

İsveççe: 

bevittnad av dem som är i Guds närhet.

Farsça: 

مقربان آن را مشاهده می کنند.

Kürtçe: 

نزیکانی خودا دەیبینن

Özbekçe: 

Унга муқарраб(фаришта)лар шоҳид бўларлар.

Malayca: 

Yang disaksikan oleh sekumpulan malaikat, yang didampingkan Tuhan di sisinya.

Arnavutça: 

që e dëshmojnë të afërmit (engjëjt) e Perëndisë.

Bulgarca: 

Свидетелстват за нея приближените.

Sırpça: 

Уз њу су присутни они који су блиски.

Çekçe: 

na vlastní oči ji spatří ten, kdo k Pánu bude přiblížen.

Urduca: 

جس کی نگہداشت مقرب فرشتے کرتے ہیں

Tacikçe: 

Ки муқаррабони (наздикшудагони) Худо дар он менигаранд.

Tatarca: 

Ул китаплар яныңда Аллаһуның якын фәрештәләре булырлар, кыямәт көнендә ул китаплардан хәбәр бирер өчен.

Endonezyaca: 

yang disaksikan oleh malaikat-malaikat yang didekatkan (kepada Allah).

Amharca: 

ባለሟልዎቹ ይጣዱታል፡፡

Tamilce: 

(அல்லாஹ்வின்) நெருக்கம் பெற்ற (வான)வர்கள் அதற்கு சாட்சியாக இருக்கிறார்கள்.

Korece: 

하나님 가까이에 있는 그들 이 그것을 증언할 것이니

Vietnamca: 

Được các Thiên Thần gần kề nơi Allah xác nhận.