Arapça:
يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ
Çeviriyazı:
yeşhedühü-lmüḳarrabûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'a yaklaştırılmış melekler ona tanık olurlar.
Diyanet İşleri:
O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onu görür ancak mabutlarına yaklaştırılanlar.
Şaban Piriş:
Ona yakınlaştırılmış olanlar (Melekler) şahit olurlar.
Edip Yüksel:
(Tanrı'ya) yakın olanlar ona tanık olur.
Ali Bulaç:
Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.
Suat Yıldırım:
Allah'a yakın olanlar ona şahit olurlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yaklaştırılmış olanlar tanıklık ederler ona.
Bekir Sadak:
(27-28) Onun katkisi gozdelerin ictigi yuce kaynaktandir.
İbni Kesir:
Gözde melekler onu görür.
Adem Uğur:
O kitabı, Allah´a yakın olanlar görür.
İskender Ali Mihr:
Ona, mukarrebin (yakın olan melekler) şahit olurlar.
Celal Yıldırım:
Allah´a çok yakın melekler ona şâhid olurlar.
Tefhim ul Kuran:
Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.
Fransızca:
Les rapprochés (d'Allah : les Anges) en témoignent.
İspanyolca:
que verán con sus propios ojos los allegados.
İtalyanca:
I ravvicinati ne renderanno testimonianza.
Almanca:
welches die Nahestehenden bezeugen.
Çince:
真主所亲近的天神们将作证它。
Hollandaca:
Zij, die God naderen zijn getuigen daarvan.
Rusça:
которую видят приближенные.
Somalice:
Waxaana Gacanta ku haya Malaa'ig Eebe u dhaw.
Swahilice:
Wanakishuhudia walio karibishwa.
Uygurca:
ئۇنىڭغا اﷲ نىڭ يېقىن پەرىشتىلىرى گۇۋاھ بولىدۇ
Japonca:
(主の)側近者たちが,それを立証する。
Arapça (Ürdün):
«يشهده المقربون» من الملائكة.
Hintçe:
उसके पास मुक़र्रिब (फ़रिश्ते) हाज़िर हैं
Tayca:
บรรดาผู้ที่อยู่ใกล้ชิด (มะลาอิกะฮฺ) จะเป็นผู้ดูแลรักษา
İbranice:
והמלאכים המקורבים לאלוהים יעידו עליו
Hırvatça:
Uz nju su prisutni oni koji su bliski.
Rumence:
Cei care sunt aproape de Dumnezeu o pot mărturisi.
Transliteration:
Yashhaduhu almuqarraboona
Türkçe:
Yaklaştırılmış olanlar tanıklık ederler ona.
Sahih International:
Which is witnessed by those brought near [to Allah].
İngilizce:
To which bear witness those Nearest (to Allah).
Azerbaycanca:
Onu ancaq (Allaha) yaxın olan mələklər görə bilər!
Süleyman Ateş:
(Allah'a) Yaklaştırılmış olanlar, ona tanık olurlar.
Diyanet Vakfı:
O kitabı, Allah'a yakın olanlar görür.
Erhan Aktaş:
Yaklaştırılmış olanlar(1) ona tanık olurlar.
Kral Fahd:
Kitabı, Allah’a yakın olanlar görür.
Hasan Basri Çantay:
ki huzuurunda mukarreb (olan melek) ler bulunur.
Muhammed Esed:
Allah´a yakınlaşmış herkes tarafından gözlenen.
Gültekin Onan:
Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.
Ali Fikri Yavuz:
Ona (Mukarrebûn adlı) melekler şahid olur.
Portekizce:
Atestado por aqueles que estão próximos (ao seu Senhor).
İsveççe:
bevittnad av dem som är i Guds närhet.
Farsça:
مقربان آن را مشاهده می کنند.
Kürtçe:
نزیکانی خودا دەیبینن
Özbekçe:
Унга муқарраб(фаришта)лар шоҳид бўларлар.
Malayca:
Yang disaksikan oleh sekumpulan malaikat, yang didampingkan Tuhan di sisinya.
Arnavutça:
që e dëshmojnë të afërmit (engjëjt) e Perëndisë.
Bulgarca:
Свидетелстват за нея приближените.
Sırpça:
Уз њу су присутни они који су блиски.
Çekçe:
na vlastní oči ji spatří ten, kdo k Pánu bude přiblížen.
Urduca:
جس کی نگہداشت مقرب فرشتے کرتے ہیں
Tacikçe:
Ки муқаррабони (наздикшудагони) Худо дар он менигаранд.
Tatarca:
Ул китаплар яныңда Аллаһуның якын фәрештәләре булырлар, кыямәт көнендә ул китаплардан хәбәр бирер өчен.
Endonezyaca:
yang disaksikan oleh malaikat-malaikat yang didekatkan (kepada Allah).
Amharca:
ባለሟልዎቹ ይጣዱታል፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்வின்) நெருக்கம் பெற்ற (வான)வர்கள் அதற்கு சாட்சியாக இருக்கிறார்கள்.
Korece:
하나님 가까이에 있는 그들 이 그것을 증언할 것이니
Vietnamca:
Được các Thiên Thần gần kề nơi Allah xác nhận.
Ayet Linkleri: