Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

5752

Sayfa No: 

584

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَىٰ

Çeviriyazı: 

veemmâ men ḫâfe meḳâme rabbihî venehe-nnefse `ani-lhevâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kim de Rabbinin divanında durmaktan korkmuş, nefsini boş heveslerden menetmiş ise,

Diyanet İşleri: 

Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ama kim, Rabbinin durağından korkup da nefsi, dileğinden çekmişse.

Şaban Piriş: 

Ama, kim de Rabbinin makamından korkup, kendisini heveslerine uymaktan alıkoymuşsa,

Edip Yüksel: 

Rabbinin makamına karşı saygı duyan ve kendini kötü arzulardan alıkoyanlara gelince

Ali Bulaç: 

Kim Rabbinin makamından korkar ve nefsi heva (istek ve tutkular) dan sakındırırsa,

Suat Yıldırım: 

Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa,ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fakat kim ki, Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini hevâdan nehyetmiş ise.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse,

Bekir Sadak: 

Kiyameti gordukleri gun dunyada ancak bir aksam yahut bir kusluk vakti kadar kalmis olduklarini sanirlar.*

İbni Kesir: 

Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa

Adem Uğur: 

Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için,

İskender Ali Mihr: 

Ve fakat, kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa).

Celal Yıldırım: 

(40-41) Kim de Rabbının (yüce) makamından korkmuş da nefsini havaî şeylerden alıkoymuşsa, şüphesiz ki Cennet onun varacağı yerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsi de heva (istek ve tutkular)dan sakındırırsa,

Fransızca: 

Et pour celui qui aura redouté de comparaître devant son Seigneur, et préservé son âme de la passion,

İspanyolca: 

mientras que quien haya temidoí comparecer ante su Señor y preservado su alma de la pasión

İtalyanca: 

E colui che avrà paventato di comparire davanti al suo Signore e avrà preservato l'animo suo dalle passioni,

Almanca: 

Und hinsichtlich desjenigen, der die Vorstellung vor seinem HERRN fürchtet und die Seele der Zuneigung enthalten ließ,

Çince: 

至於怕站在主的御前受审问,并戒除私欲的人,

Hollandaca: 

Maar hij die de verschijning voor zijn Heer zal hebben gevreesd, en zijne ziel in hare lusten zal hebben bedwongen.

Rusça: 

Тому же, кто боялся предстать перед своим Господом и удерживал себя от страстей,

Somalice: 

Ruuxiise ka yaaba la kulanka Eebe Naftana ka reeba Hawada (xun).

Swahilice: 

Na ama yule anaye ogopa kusimamishwa mbele ya Mola wake Mlezi, na akajizuilia nafsi yake na matamanio,

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىنىڭ ئالدىدا (سوراققا تارتىلىشتىن) قورقىدىغان، ئۆزىنى نەپسى خاھىشىغا بېرىلىشتىن (يەنى ھارام قىلىنغان نەرسىلەردىن) چەكلىگەن ئادەمگە كەلسەك،

Japonca: 

だが主の御前に立つことを恐れた者,また低劣な欲望に対し(自分の)魂を抑制した者は,

Arapça (Ürdün): 

«وأما من خاف مقام ربه» قيامه بين يديه «ونهى النفس» الأمارة «عن الهوى» المردي باتباع الشهوات.

Hintçe: 

मगर जो शख़्श अपने परवरदिगार के सामने खड़े होने से डरता और जी को नाजायज़ ख्वाहिशों से रोकता रहा

Tayca: 

และส่วนผู้ที่หวาดหวั่นต่อการยืนเบื้องหน้าพระเจ้าของเขา และได้หน่วงเหนี่ยวจิตใจจากกิเลสต่ำ

İbranice: 

אך, זה אשר פחד לעמוד מול ריבונו, ואשר התאפק בסיפוק תאוות נפשו

Hırvatça: 

A onom ko je od stajanja pred Gospodarom svojim strepio i dušu od prohtjeva uzdržao,

Rumence: 

Celui care se teme de înălţimea Domnului său şi opreşte pofta din sufletul său,

Transliteration: 

Waama man khafa maqama rabbihi wanaha alnnafsa AAani alhawa

Türkçe: 

Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse,

Sahih International: 

But as for he who feared the position of his Lord and prevented the soul from [unlawful] inclination,

İngilizce: 

And for such as had entertained the fear of standing before their Lord's (tribunal) and had restrained (their) soul from lower desires,

Azerbaycanca: 

Amma kim (qiyamət günü) Rəbbinin hüzurunda durmaqdan qorxmuş və nəfsinə istəyini (şəfvəti) qadağan etmişsə,

Süleyman Ateş: 

Ama kim Rabbinin divanında dur(up hesap ver)mekten korkmuş ve nefsi(ni) kötü heves(ler) den men'etmişse

Diyanet Vakfı: 

Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için,

Erhan Aktaş: 

Fakat Rabb’inin huzurunda suçlu olmaktan korkarak, kendisini hevâsından(1) uzak tutana,

Kral Fahd: 

Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için ise

Hasan Basri Çantay: 

Amma, kim Rabbinin makaamından korkdu, nefsini hevâ (ve hevesin) den alıkoyduysa,

Muhammed Esed: 

Ama Rabbinin huzurunda korku ile duranın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın

Gültekin Onan: 

Kim rabbinin makamından korkar ve nefsi hevadan sakındırırsa,

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat her kim de Rabbinin makamından korkmuş ve nefsi, şehevattan alıkoymuşsa,

Portekizce: 

Ao contrário, quem tiver temido o comparecimento ante o seu Senhor e se tiver refreado em relação à luxúria,

İsveççe: 

Men den som bävade vid tanken att en Dag stå [till svars] inför sin Herre och som kunde lägga band på sina begär

Farsça: 

و اما کسی که از مقام و منزلت پروردگارش ترسیده و نفس را از هوا و هوس بازداشته است؛

Kürtçe: 

وە ئەو کەسەی کە ترسابێت لە وەستانی بەردەم پەروەردگاری بۆ لێپرسینەوە وە بەرگری نەفسی خۆی کردبێت لە ئارەزووی خراپە

Özbekçe: 

Ва, аммо ким Роббисининг мақомидан қўрққан ва ўз нафсини ҳаволаниб кетишидан қайтарган бўлса.

Malayca: 

Adapun orang yang takutkan keadaan semasa ia berdiri di mahkamah Tuhannya, (untuk dihitung amalnya), serta ia menahan dirinya dari menurut hawa nafsu, -

Arnavutça: 

Kurse, ai që i druan madhërisë së Zotit të tij dhe e frenon vete nga epshet,

Bulgarca: 

За който се е страхувал да не застане пред своя Господ [с грях] и е въздържал душата от страстта,

Sırpça: 

А оном ко је од стајања пред својим Господаром стрепео и душу од прохтева уздржао,

Çekçe: 

Však ten, jenž postavení Pána svého se bál a duši svou před vášní spasil,

Urduca: 

اور جس نے اپنے رب کے سامنے کھڑے ہونے کا خوف کیا تھا اور نفس کو بری خواہشات سے باز رکھا تھا

Tacikçe: 

Аммо ҳар кас, ки аз истодан дар баробари Парвардигораш тарсида ва нафсро аз ҳаво (ва ҳавас) боздошта бошад,

Tatarca: 

Вә әмма берәү Аллаһ алдына басып Аңа җавап бирүдән курыкса, вә үзен нәфесе теләгән гөнаһлы эшләрдән тыйса,

Endonezyaca: 

Dan adapun orang-orang yang takut kepada kebesaran Tuhannya dan menahan diri dari keinginan hawa nafsunya,

Amharca: 

በጌታው ፊት መቆምን የፈራ ሰውማ ነፍሱንም ከዝንባሌዋ የከለከለ

Tamilce: 

ஆக, யார் தன் இறைவனுக்கு முன் (தான்) நிற்கின்ற நாளைப் பயந்து, (தனது) மன இச்சையை விட்டு ஆன்மாவைத் தடுத்தானோ,

Korece: 

그러나 주님앞에 서는 것을 두려워하고 저속한 욕망들로부터 자신을 자제하였던 자들에게는

Vietnamca: 

Đối với người kính sợ Thượng Đế của y và luôn ngăn cản bản thân tránh những dục vọng thấp hèn.