Arapça:
نَّحْنُ خَلَقْنَاهُمْ وَشَدَدْنَا أَسْرَهُمْ ۖ وَإِذَا شِئْنَا بَدَّلْنَا أَمْثَالَهُمْ تَبْدِيلًا
Çeviriyazı:
naḥnü ḫalaḳnâhüm veşedednâ esrahüm. veiẕâ şi'nâ beddelnâ emŝâlehüm tebdîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını değiştiririz.
Diyanet İşleri:
Onları yaratan, mafsallarını pekiştiren Biziz; dilersek onları benzerleri ile değiştiriveririz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Biz yarattık onları ve kuvvetlendirdik yaratılışlarını ve dilersek onları değiştiririz de yerlerine, onlara benzer başkalarını getiririz.
Şaban Piriş:
Onları yaratan ve eklemlerini/mafsallarını pekiştiren biziz. Dilediğimiz zaman onları benzerleriyle biz değiştiririz.
Edip Yüksel:
Onları biz yarattık ve yerleştirdik. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.
Ali Bulaç:
Onları Biz yarattık ve bağlarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.
Suat Yıldırım:
Onları yaratan, organlarını birbirine bağlayan ve onlara bu sağlam bünyeyi veren Biz'iz.Dilediğimiz vakit elbette onların yerine başkalarını getirebiliriz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Biz onları yarattık ve mafsallarını Biz muhkem bağladık ve dilediğimiz vakitte onları emsalleriyle tebdîl ederiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz yarattık onları ve kuvvetli yaptık bağlarını/eklemlerini. Dilediğimizde benzerleri ile değiştiririz onları.
Bekir Sadak:
77:1
İbni Kesir:
Biz yarattık onları ve mafsallarını da Biz pekiştirdik. Dilersek onları benzerleri ile değiştiriveririz.
Adem Uğur:
Onları biz yarattık
İskender Ali Mihr:
Onları Biz yarattık. Ve bağlarını Biz kuvvetlendirdik. Ve dilediğimiz zaman onları emsalleri ile değiştiririz.
Celal Yıldırım:
Onları biz yarattık ve eklemlerini biz pekiştirip sağlamlaştırdık. Dilediğimiz zaman değişikliğe uğratıp onların yerine benzerlerini getiririz.
Tefhim ul Kuran:
Onları biz yarattık ve bağlarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.
Fransızca:
C'est Nous qui les avons créés et avons fortifié leur constitution. Quand Nous voulons, cependant, Nous les remplaçons [facilement] par leurs semblables.
İspanyolca:
Nosotros los hemos creado y hemos fortalecido su constitución. Si quisiéramos, podríamos sustituirlos por otros semejantes.
İtalyanca:
Siamo stati Noi a crearli e a consolidare le loro giunture. Se volessimo, li sostituiremmo con altri loro simili.
Almanca:
WIR erschufen sie und verstärkten ihre Gelenke. Und wenn WIR wollten, hätten WIR sie mit ihresgleichen eingetauscht.
Çince:
我创造了他们,并使他们的体格坚实。如果我意欲,我将以像他们一样的人代替他们。
Hollandaca:
Wij hebben hen geschapen en hunne ledematen gesterkt, en als het ons behaagt, stellen wij anderen aan hen gelijk, in hunne plaats.
Rusça:
Мы создали их и укрепили их суставы. Но если Мы пожелаем, то заменим их подобными им.
Somalice:
Annagaa Abuurray Dadka, Adkaynayna xubnohooda, Haddaan Doonnana waxaan ku Baddalaynaa kuwa la mid ah.
Swahilice:
Sisi tumewaumba, na tukavitia nguvu viungo vyao. Na tukitaka tutawabadilisha mfano wao wawe badala yao.
Uygurca:
بىز ئۇلارنى ياراتتۇق، ئۇلارنىڭ بەدىنىنى مەزمۇت قىلدۇق، ئەگەر بىز خالىساق (ئۇلارنى ھالاك قىلىپ) ئورنىغا ئۇلارغا ئوخشاش باشقا ئادەمنى دەسسىتەتتۇق
Japonca:
かれを創り,その四肢を堅く縛ぎ止めたのはわれである。われが欲するならば,かれらと類似の外のもので置き替えることも出来るのである。
Arapça (Ürdün):
«نحن خلقناهم وشددنا» قوينا «أسرهم» أعضاءهم ومفاصلهم «وإذا شئنا بدلنا» جعلنا «أمثالهم» في الخلقة بدلا منهم بأن نهلكهم «تبديلا» تأكيد ووقعت إذا موقع إن نحو إن يشأ يذهبكم لأنه تعالى لم يشأ ذلك وإذا لمّا يقع.
Hintçe:
हमने उनको पैदा किया और उनके आज़ा को मज़बूत बनाया और अगर हम चाहें तो उनके बदले उन्हीं के जैसे लोग ले आएँ
Tayca:
เราได้บังเกิดพวกเขา และเราได้ทำให้เรือนร่างของพวกเขามั่นคงแข็งแรง และหากเราประสงค์ เราก็จะเปลี่ยนพวกอื่นเยี่ยงพวกเขา
İbranice:
אנחנו בראנו אותם, ואנחנו חיברנו בחוזקה את מפרקיהם. אך, כאשר נרצה, אנחנו נוכל להחליף אותם לחלוטין
Hırvatça:
Mi ih čvrstog tijela stvaramo i zglobove im povezujemo, a ako htjednemo, zamijenit ćemo ih njima sličnim.
Rumence:
Noi i-am creat şi le-am întărit încheieturile, însă dacă vrem, îi putem înlocui cu alţii asemenea lor.
Transliteration:
Nahnu khalaqnahum washadadna asrahum waitha shina baddalna amthalahum tabdeelan
Türkçe:
Biz yarattık onları ve kuvvetli yaptık bağlarını/eklemlerini. Dilediğimizde benzerleri ile değiştiririz onları.
Sahih International:
We have created them and strengthened their forms, and when We will, We can change their likenesses with [complete] alteration.
İngilizce:
It is We Who created them, and We have made their joints strong; but, when We will, We can substitute the like of them by a complete change.
Azerbaycanca:
Onları yaradan da, güclü-qüvvətli edən də (oynaqlarını bir-birinə bağlayan da) Bizik. Əgər istəsək, onları özləri kimilərlə əvəz edərik.
Süleyman Ateş:
Biz onları yarattık, yapılarını sıkıca bağladık. Dilediğimiz zaman onları benzerleriyle değiştiririz.
Diyanet Vakfı:
Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerıni getiririz.
Erhan Aktaş:
Onları Biz yarattık. Yaratılışlarını sapasağlam yaptık. Dilersek onları yok eder, yerlerine benzerlerini getiririz.
Kral Fahd:
Onları biz yarattık onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.
Hasan Basri Çantay:
Biz yaratdık onları. Mafsallarını (uzuvlarını) da biz pekişdirdik. Dilediğimiz vakit yine onları (yaratılışda) tıbkı kendileri gibi yerine getiririz.
Muhammed Esed:
(Kendi kendilerine itiraf etmezler ki) onları yaratan ve kişiliklerini sağlamlaştıran Biziz ve dilersek onları başka hemcinsleriyle değiştirebiliriz.
Gültekin Onan:
Onları biz yarattık ve bağlarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.
Ali Fikri Yavuz:
Onları biz yarattık ve mafsallarını (birbirine) biz bağladık. Dilediğimiz zaman da (onları helâk eder) yerlerine kendileri gibi olanları getiririz.
Portekizce:
Nós os criamos e fortalecemos as suas estruturas; porém se quiséssemos, suplantá-los-íamos inteiramente por outros, semelhantes a eles.
İsveççe:
Det är Vi som har skapat dem och gett deras lemmar och leder styrka, men om Vi vill kan Vi i deras ställe sätta andra, som liknar dem.
Farsça:
ما آنان را آفریدیم و مفاصلشان را [با رشته های اعصاب و عضلات] محکم و استوار کردیم، و هرگاه بخواهیم [آنان را نابود می کنیم و] امثال و نظایرشان را [که مطیع و فرمانبردارند] به جای آنان قرار می دهیم.
Kürtçe:
ئێمە ئەوانمان دروست کرد وجومگەکانیانمان قایم پێکەوە بەستووە وە کاتێك بمانەوێت دەیان گۆڕین بە کەسانی تری وەك خۆیان چۆن گۆڕینێك
Özbekçe:
Биз уларни яратдик ва яратилишларини мстаҳкам қилдик. Ва агар хоҳласак уларнинг ўринларига ўхшашларини келтирурмиз.
Malayca:
Kamilah yang menciptakan mereka serta menguatkan tulang sendi dan urat saraf mereka; (Kami berkuasa membinasakan mereka) dan apabila Kami kehendaki, Kami gantikan (mereka dengan) orang-orang yang serupa dengan mereka, dengan penggantian yang sebaik-baiknya.
Arnavutça:
Na i kemi krijuar ata dhe Na ua kemi dhënë forcën (e trupit të tyre).
Bulgarca:
Ние ги сътворихме и укрепихме телата им, а ако пожелаем, напълно ще ги заменим с подобни на тях.
Sırpça:
Ми их чврстог тела стварамо и зглобове им повезујемо, а ако хоћемо, заменићемо их њима сличним.
Çekçe:
My jsme je stvořili a jejich údy posílili; a kdybychom chtěli, vystřídali bychom vás vám podobnými snadnou výměnou.
Urduca:
ہم نے ہی اِن کو پیدا کیا ہے اور ان کے جوڑ بند مضبوط کیے ہیں، اور ہم جب چاہیں اِن کی شکلوں کو بدل کر رکھ دیں
Tacikçe:
Мо одамиёнро офаридем ва аъзову пайвандҳояшонро нерӯманд гардонидем ва агар хоҳем, ба ҷои онҳо қавме монандашон биёварем.
Tatarca:
Без аларны халык кылдык, вә аларның буыннарын ныгыттык вә әгъзаларын куәтле кылдык, вә әгәр Без теләсәк, алыштырырбыз аларның охшашлары белән, ягъни аларны һәлак итәрбез дә урыннарына икенче кешеләрне китерербез.
Endonezyaca:
Kami telah menciptakan mereka dan menguatkan persendian tubuh mereka, apabila Kami menghendaki, Kami sungguh-sungguh mengganti (mereka) dengan orang-orang yang serupa dengan mereka.
Amharca:
እኛ ፈጠርናቸው፡፡ መለያልያቸውንም አጠነከርን፡፡ በሻንም ጊዜ መሰሎቻቸውን መለወጥን እንለውጣለን፡፡
Tamilce:
நாம்தான் அவர்களை படைத்தோம், அவர்களின் படைப்பை (-உடல் உறுப்புகளை, மூட்டுகளை) உறுதிப்படுத்தினோம். நாம் நாடினால் (படைப்பால்) அவர்கள் போன்ற மனிதர்களை (ஆனால், அமல்களால் அவர்களுக்கு மாற்றமானவர்களை அவர்களுக்கு) பதிலாக நாம் கொண்டு வருவோம்.
Korece:
하나님이 그들을 창조하고 강하게 하였으나 하나님이 원할 때 그들을 완전히 대체할 수 있노라
Vietnamca:
TA đã tạo ra chúng và làm cho cơ thể của chúng cường tráng, nhưng khi TA muốn, TA có thể đưa những người tương tự đến thay thế chúng toàn bộ.
Ayet Linkleri: